22 Nisan 2006 Sayı: 2006/15 (15)
  Kızıl Bayrak'tan
   Sermaye ve uşaklarına karşı birlik, mücadele ve dayanışma!
  Sosyal yıkım saldırısına 1 Mayıs alanlarında yanıt verelim!
  TMY'ye geçit verme!
  Enerjide özelleştirme ve Latin Amerika örneği
  SSGSS Yasa tasarısı karşıtı eylemler
  İstanbul liseli gençlik çalışmasında yeni dönem
Güney Lise Kurultayı başarıyla gerçekleşti...
Bilmekten korkmak ya da praksis / Yüksel Akkaya
GOP'da başarılı 1 Mayıs etkinliği
1 Mayıs: Hazırlık çalışmaları ve çağrılar
  1 Mayıs devrimci sınıf mücadelesini yükseltmek için tarihsel bir çağrıdır! / (Orta sayfa)
  TKİP'nin işçi sınıfına ve emekçilere 1 Mayıs çağrısı; 1 Mayıs'ta mücadele alanlarına!
  TKİP İstanbul İl Komitesi'nin 1 Mayıs çağrısı
  Filistin halkına boyun eğdiremeyecekler!
  İran direnme kararlılığında!
  Endonezya, Bolivya ve Kore'de işçi eylemleri
  SCT Filtre işçilerinin grevi kararlılıkla sürüyor
  Gençlik çalışmalarından...
  YTÜ Toplumcu Mühendislik-Mimarlık Öğrencileri çalışması
  Özel savaş, ırkçı şoven hareket ve devrimci görevler / M. Can Yüce
  Üniversitelerde faşist saldırılar
  Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Diyarbakır'da
  Evrim (bilim) ve akıllı tasarım (din)
  Ben Avukat Behiç Aşçı; Ölüm Orucuna başlıyorum
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Emperyalist-siyonist güçler Filistin halkını aç bırakarak teslim alma hevesindeler...

Filistin halkına boyun eğdiremeyecekler!

Gazze Şeridi'ndeki Filistin yönetimi binası geçtiğimiz hafta 50 civarında polis tarafından işgal edildi. Ardından sokağa çıkan polisler, barikat kurarak anayolu trafiğe kapattılar. El Fetih'e bağlı polisler, “maaşları öde ya da ayrıl!” sloganı atarak Hamas yönetimini hedef almış, eylemi gerçekleştiren güvenlik güçlerinin lideri Ebu Muhammed, maaşların derhal ödenmesi gerektiğini vurgulayarak, bu işgalin yalnızca ilk adım olduğunu dile getirmişti. Bu olaydan sonra Batı Şeria'nın Ramallah kentinde de, El Aksa Şehitleri Tugayı'na bağlı 20 gerilla, Başbakanlık ve Ulaştırma Bakanlığı binalarını işgal etti.

Bu eylemler, Filistin yönetiminin mali sıkıntı ve iç sorunlarının tartışma konusu edilmesine vesile oldu. Filistin hükümetinin önünde duran öncelikli sorunun 140 bin devlet memurunun Mart ayı maaşlarını ödemek olduğu vurgulanmaya başladı. Zira Filistin halkının üçte biri bu maaşlarla geçiniyor. Siyonist işgalciler tarafından ekonomi tahrip edildiği için, Filistin'de işsizliği azaltmak amacıyla memur sayısını kabarık tutma politikası izleniyor.

Siyonist katliamlar mali kuşatmaya eşlik ediyor

Filistin yönetiminin aylık 50 milyon dolar vergi gelirini gaspeden ırkçı İsrail rejimi, ticaret kapısı olan Karni'yi de kapatarak Gazze Şeridi'nde temel gıda maddeleri sıkıntısının baş göstermesine neden oluyor. Batılı emperyalistlerin etkin desteği ile Filistin halkını açlığa mahkum etmekle yetinmeyen siyonist caniler, devlet terörünü de azdırarak, son günlerde onlarca Filistinli'yi katletti. Katledilenler arasında çok sayıda çocuğun bulunması, İsrailli yetkililerin “çocuk öldürdük, üzgünüz” türünden ikiyüzlü açıklamalar yapmalarına yolaçtı. Oysa İsrail devleti, çocuk öldürmekle özdeşleşmiş bir cinayet makinesidir.

Gazze Şeridi sınırlarının içine giren İsrail ordusu, Filistinliler'in yerleşim alanlarını kara ve hava saldırılarıyla bombaladı. Son iki haftadır yoğunlaştırılan saldırılar, doğrudan Filistinliler'in yaşam alanlarını hedef alıyor. İşgalci İsrail ordusu sözcüsü, son haftalarda Filistin topraklarına 2 bin kadar havan topu mermisi ile 12 füze attıklarını söyledi. Bu arada hem Gazze, hem de Batı Şeria'da çok sayıda ev baskını gerçekleştiren İsrail askerleri, onlarca Filistinli'yi tutukladı. İsrail saldırganlığındaki artış, Hamas'ın intihar eylemlerini yasaklaması ve bazı yetkililerin, “1967 sınırlarına geri çekilirse örgüt İsrail'i tanıyacak” açıklaması ile aynı günlere denk düştü. Bu da ırkçı-siyonistlerin iğreti bir barışa bile karşı olduklarını, yayılmacı-ilhakçı politikada ısrarlı olduklarını yeniden ortaya koymuştur.

Batılı emperyalistlerin ikiyüzlülüğü

ABD ile batılı müttefikleri, Hamas'ın başa geçmesiyle Filistin yönetimine yaptıkları “yardım”ı askıya aldılar. Daha da ileri giden ABD, vatandaşlarına Hamas liderliğindeki Filistin yönetimi ile her türlü iş bağlantısını da yasakladı. Amerikan Hazine sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre, Filistin yönetimiyle yürütülen ticari ilişkiler Hamas'a da yarar sağlıyor. Terörist oluşumlarla iş bağlantısını yasaklayan Amerikan yasaları uyarınca, Filistin yönetimi otomatik olarak bu kapsama giriyor.

Hamas'a şiddetten vazgeçmesini şart koşan batılı emperyalistler, halen İsrail ordusunun her gün Filistinli çocuk katletmesine herhangi bir itirazda bulunmuş değiller. Dahası ABD rejimi, Katar temsilcisi tarafından BM Güvenlik Konseyi'ne sunulan, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği ve ağır sivil kayıplara yolaçan topçu saldırısıyla ilgili endişeleri dile getiren tasarıyı veto ederek, katliama resmen arka çıktı.

Batılı emperyalistlerin bir diğer riyakarlığı ise, Hamas hükümetinden, Filistin yönetimi tarafından daha önce yapılan anlaşmalara uymasını istemeleridir. Oysa sözü edilen bütün anlaşmalar bizzat İsrail rejimi tarafından çöpe atılmıştır. Kasap Şaron da, başa geçtiği ilk günlerde, yapılan tüm anlaşmaları inkar etmişti. Yani ortada fiilen uyulacak herhangi bir anlaşma yok. Buna rağmen emperyalistler, sözkonusu anlaşmaları, Filistin yönetimi etrafındaki cendereyi daraltmanın gerekçesi sayabiliyorlar.

Filistin Başbakanı: “Gerekirse ekmeğimizi tuza banar yeriz!”

Filistin yönetimi ve halkı, batılı emperyalistlerin “aç bırakma” politikasına karşı tepkili. Gazze'de, Filistin hükümetine doğrudan mali yardımların kesilmesi protesto edildi. 2 bin kadar Filistinli'nin katıldığı eyleme Hamas milletvekilleri de destek verdi. Gazze'deki meclis binası önünde toplanan göstericiler, AB bürosuna yürüdü. Eylemde, “Yardımların durdurulmasına hayır!”, “Filistin halkının seçimine karşı cezaya hayır!” sloganları atıldı. El Fetih üyeleriyle İslami Cihad üyelerinin de eyleme katıldığı kaydedildi.

Filistin Başbakanı İsmail Haniye, bu tür adımların Filistin halkının kararlılığını zayıflatmayacağını belirterek, “gerekirse ekmeğimizi tuza banar yeriz, ancak Allah'tan başka kimsenin önünde eğilmeyiz” dedi. Batı'nın hükümeti tecrit etme politikasının başarıya ulaşamayacağını belirterek, ‘'Çünkü bizim desteğimiz Filistin halkıdır'' dedi.

Filistin yönetimi, Arap ülkelerinin mali krizin aşılması için yardım etmesini istiyor. Filistin Maliye Bakan, Arap hükümetlerinin yardım etmemeleri halinde ekonominin 3-4 ay içinde çökeceğini söyledi. İsrail, ABD ve AB'nin Filistinliler'e “ekonomik savaş” açtığını, ekonomik ambargonun Batı Şeria ve Gazze'de açlığa ve şiddetin artmasına yolaçacağını söyledi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da, Fas'a yaptığı ziyaretin ardından düzenlediği basın toplantısında, ülke ekonomisinin 3-4 ay içinde çökmemesi için, Arap devletlerinin vaadettikleri yardımı hızlandırmalarını istedi. Filistin Dışişleri Bakanı da bu amaçla çok sayıda Arap ülkesini kapsayan bir geziye çıktı.

Mali krizin eşiğinde bulunan Filistin yönetimine Rusya yardım edeceğini açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, yapılacak yardımı, Filistin lideri Mahmud Abbas'la yaptığı bir telefon konuşmasıyla bildirdi. İran ve Suriye de destek vereceklerini açıkladılar. Ancak bu yardımların sorunu çözmek için yeterli olmayacağı, Arap ülkelerinin vaadettiği yardımı bir an önce yapmaları gerektiği bildiriliyor.

Siyonist İsrail, ABD emperyalizmi ve AB ülkeleri, Filistin halkına karşı akıl almaz boyutlara varan bir saldırı yürütüyorlar. Emperyalist saldırganlık ve savaşa karşı mücadele eden güçler, Filistin halkının maruz kaldığı bu barbarlığa karşı mücadoeleyi de gündemlerine almakla yükümlüdürler.