21 Haziran'03
Sayı: 24 (114)


  Kızıl Bayrak'tan
  Kuşatmayı yarmak için öncü ve devrimci işçiler bir adım öne çıkmalıdır!
  Kamu TİS'leri sürüyor...
  Uğur Ziyal'ın ABD ziyareti ve ötesi...
  ÇEAŞ ve Kepez elektrik operasyonu
  Özelleştirme yağma ve talandır!
  KESK bölge mitingleri...
  Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu araştırmasını bitirdi...
  Irak'ta işgal karşıtı direniş büyüyor...
  "Yol haritası" şimdiden iflas etti!
  Savaş kundakçılarının yeni hedefi İran!
  İran: İç dinamikler ve emperyalist hesaplar
  İşçi hareketinin sorunları ve müdahale sorumluluğu
  Ünifil'de sendikalaşmaya karşı işten atmalar ve işçilerin iş bırakma eylemi
  İşçi ve emekçi eylemlerinden...
  Teslimiyetçi bir liberalin "genel af" hayali ve kuyrukçu argümanları
  Burjuvazi sömürü ve saldırıda tatil yapmıyor...
  Geleceğine sahip çık!
  Fransa'daki büyük kitle hareketliliği hız kesiyor...
  ABD, Ortadoğu ve Filistin...
  Etkinlik ve faaliyetten...
  Fantezi fabrikaları
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Uğur Ziyal’ın ABD ziyareti ve ötesi...

ABD saldırganlığına tam destek sözü!

Dışişleri Bakanı Müsteşarı Uğur Ziyal ABD’yi ziyaret etti. Ziyaretin birinci nedeni Irak savaşında yaşanan “tezkere kazası” nedeniyle ABD emperyalizminin kırgınlığı gidermek, bundan böyle hizmette kusur edilmeyeceğini bildirmekti. İkincisi, İran ve Suriye’ye yöneltilmiş ABD tehditine tam destek verileceği sözünün verilmesiydi. Üçüncüsü, Irak’ın yağmalanmasında efendisinin sermaye devletine uygun gördüğü payın artırılmasıydı. Dördüncüsü ise Irak Kürdistan’ındaki gelişmelerden duyulan kaygıydı.

Uğur Ziyal’in temaslarda bulunduğu ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Richard Armitage, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman ve ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz “Yakın ilişkilerin devamında mutabık kaldık. Stratejik müttefiklerin konuşması gereken bütün konuları gözden geçirdik” dediler.

Irak’ın yağlamalanmasında daha fazla pay

ABD emperyalizmi yakıp yıktığı, yerle bir ettiği Irak’ın yeniden inşası çerçevesinde ABD petrol, inşaat ve gıda tekellerinin önünü açtı. Irak’ın yağmalanması ve borçlandırılması yoluyla petrolüne el konulması süreci hızla işletiliyor. Sermaye devleti de yapacağı “taşeronluk” hizmeti karşılığında alacağı payın artırılması çabasında.

Uğur Ziyal, Irak’ın telekomünikasyon sisteminin yenilenmesi, yeni bir bankacılık sisteminin oluşturulması ve yeniden yapılandırılmasında rol almak istediklerini, ABD’nin vermeyi düşündüğü 8.5 milyar krediyi hızlandırması durumunda bir kısmını Irak’ın inşasında kullabileceklerini bildirdi.

Kürtlerle ilgili gelişmelerden duyulan kaygı

Irak Kürdistan’daki gelişmeler TC’yi fazlasıyla kaygılandırıyor. KDP ve YNK’nın emperyalist savaşta rol almış olmaları ABD’yi fazlasıyla memnun etti. Bu durum Uğur Ziyal ile yapılan görüşmelere de yansıdı. Richard Armitage, Marc Grossman ve Paul Wolfowitz “Savaş sırasında bazı görevler üstlenerek bize yardımcı oldular. Bu görevler için silahlandılar. Görevlerinin dışına çıktıkları an onları silahsızlandırıyoruz. Irak Kürtler’i ile ilgili gizli bir gündemimiz yok. PKK-KADEK’den Türkiye’ye tehdit gelmesine izin vermeyeceğiz” dediler.

Bu ifadelerden çıkan sonuç, işbirilikçi KDP ve YNK’nın ABD tarafından sermaye devleti ve İsrail’in yanı sıra üçüncü saçayağı olarak kullanılmak istendiğidir. İkincisi, ABD’nin Türk devletinin kayıtsız şartsız bağımlılığının pekiştirilmesinde, onun Kürt işbirlikçi ağaları konusundaki hassasiyetine oynadığıdır.

Uğur Ziyal “mutabıkız” dedi!

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman ile yaptığı görüşme sonrasında Uğur Ziyal soruları Grossman ile birlikte yanıtladı ve “Grossman ile çok iyi bir görüşme yaptık. İlişkilerimizin bütün yönlerini gözden geçirdik. Birbirimizle yakın ilişkilerimizin devamında mutabık kaldık. Ve bu yönde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Her alanda ilişkilerimizi geliştireceğiz.” dedi.

Uğur Ziyal’ın “mutabıkız” sözcüğü ile ifade ettiği konular şunlar. Birincisi; ABD emperyalizminin Suriye ve İran’a yönelttiği savaş tehditine sermaye devleti tam destek verecek. Herhangi bir aksaklığa meydan vermemek için iyi bir hazırlık yapacak. Grossman’ın bir gazetecinin “İran’a karşı işbirliğinde nerede duruyorsunuz?” sorusuna verdiği yanıt “mutabık”lığın içeriğini orta yere serdi. Grossman; “Tam burada, müsteşarın yanında duruyorum” dedi. İran, Suriye halklarının ketledilmesinde, İran ve Suriye’nin yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarına el konulmasında “mutabık” kaldılar. Bu yanıyla ABD ile Ziyal’in yaptığı görüşmeler esas olarak İran ve Suriye halklarının başına çorap örme çerçevesinde şekillendi.

Mutabıklığın daha da pekişmesi için Türkiye’nin “istikrar gücü”ne davet edilmesi konusunda ABD yetkileri “evet” ya da “hayır” ifadelerini kullanmaktan kaçındılar. Türkiye’nin Irak’ta oluşturulacak “istikrar gücü”ne katılımını önümüzdeki dönemde ABD’ye yapacağı hizmette göstereceği performansa bağlamış oldular.

Görüşmelerde sermaye devletinin yapacağı işler de bir bir önüne konuldu. Grossman yaptığı açıklamada, “Hamas, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Hizbullah gibi örgütleri artık beslemeyin diyeceğiz. Bu konuda birşeyler yapacağız. Birilerinin Suriye’ye, İran’a ne kadar ciddi olduğumuzu söylemesi gerekiyor.” dedi. Suriye ve İran’a yönelik emperyalist tehditin iletilmesinde ve kendinize çeki düzen verin denilmesinde aracılık hizmetini sermaye devleti yürütecek.

Sonuç yerine

Bu ziyaret, iktisadi ve siyasi planda ABD emperyalizmine tam bağımlılığı bir kez daha tescil etmiştir. Daha önemlisi ise, ABD emperyalizminin savaş tehditine tam destek vereceğinin, çıkacak savaşlarda rol alacağının ortaya konulmuş olmasıdır.

Tüm bu gelişmelerden işçi sınıfı ve emekçilerin payına düşen ise kardeş İran ve Suriye halklarının kanının dökülmesi, onbinlerce evladının böylesi kirli savaşta yitirilmesi olacaktır.

Emperyalist savaş tehditine karşı mücadele görevi Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin önünde durmaktadır. Sermaye devletinin bu hayasızca savaş planında rol almasını engelleyecek biricik yol, işçi sınıfı ve emekçilerin emperyalist savaşa karşı yürütecekleri mücadeledir.