İşçi Kültür Evlerinden açıklama:
Baskılara, zulme ve sömürüye
birlikte karşı koyalım!
Çeşitli kentlerde faaliyet yürüten İşçi Kültür Evleri, kuruldukları andan başlayarak devletin yakın ilgisine mazhar olmaktadır. Devletin kolluk kuvvetleri şimdiye kadar sudan bahanelerle defalarca kültür evlerimizi basarak terör estirmiş, faaliyetlerimizi durdurmak için kurumlarımızın kapısına kilit vurmuştur. Pendik İşçi Kültür Evi, kurumu ziyarete gelen (!) jandarmaya istenilen evrakların gösterilmemesi (!), güvenlik kuvvetlerine mukavemet gösterilmesi gibi uydurma gerekçelerle halen kapalı tutulmaktadır.
Bu yakın ilgiden en son, bir süre önce Adanada açılan Şakirpaşa İşçi Kültür Evi de payını aldı. Üstelik aynı gerekçelerle.
Gün geçmiyor ki, devrimci faaliyet yürüten basın-yayın organları, kurum ve kuruluşlar basılıp dağıtılmasın, kapılarına kilit vurulmasın. Gün geçmiyor ki, devrimci faaliyeti omuzlayan insanlar baskılara, soruşturmalara, keyfi gözaltılara ve her türden devlet terörüne maruz kalmasın. Yargılı-yargısız infazların, göz altında kayıpların, her türden yasak ve baskıların kol gezdiği; emekçiler için yaşamın bir cehenneme dönüştürüldüğü bu ülkede tüm bunlar nedensiz değildir.
Onlar istiyorlar ki, bu sömürü, soygun ve talan düzeni sonsuza kadar sürsün.
Onlar istiyorlar ki, kapitalist sömürü cehenneminde yaşayan işçi ve emekçilerin sesi soluğu çıkmasın.
Onlar istiyorlar ki, günde 11-12 saat çalışmaya mahkum edilen emekçiler, sefalet içindeki yaşamdan, kölece çalışma koşullarından başlarını kaldırmaya vakit ve imkan bulduklarında, bu düzenin yoz, bireyci, çürümüş sosyal, siyasal ve kültürel ortamından başka bir şey göremesin.
Bunun için ilerici, devrimci siyasi ve kültürel faaliyetleri yasaklıyor, insanlık dışı icraatlarına devam ediyorlar.
Ama boşuna! Zulüm, sömürü, yolsuzluk ve her türden bağnazlık içinde çürüyen bu düzen geleceğin temsilcisi olan değerleri yok edemeyecek, bu uğurda çalışan kişi ve kurumların çalışmasını engelleyemeyecektir.
Çağrımız işçi ve emekçilere, çağrımız tüm ilerici, devrimci kamuoyunadır!
Baskılara, zulme ve sömürüye birlikte karşı koyalım!
Pendik İşçi Kültür Evi ve Şakirpaşa İşçi Kültür Evi üzerindeki kapatma terörü son bulsun!
Devrimci siyasal ve kültürel çalışmalarda bulunan kurum, kuruluş ve kişiler üzerindeki baskılar ve yasaklar kaldırılsın!
Sınırsız söz, basın, toplanma ve gösteri özgürlüğü!
İşçi Kültür Evleri
12 Haziran 2003
Mamak İKE etkinlik ve çalışmalarından...
Bizler devrimci kültür ve sanatın Mamaktaki yapıcıları olarak bahardan yaza taşan bir etkinlik programı çıkardık. Bunu yaparken 1 Mayısı 2 Mayıslara taşıma bilinciyle hareket ettik.
Mayıs ayının son haftasında, Mayısı kızıllaştıran 68 devrimci gençlik hareketinin önderleri Deniz, Yusuf, Hüseyin, İbrahim Kaypakkaya ve Nurhak şehitleri için bir anma yaptık. Onları bizlere devrettikleri devrimci mirasa yaraşır bir şekilde anmak için elimizden gelen çabayı gösterdik. Etkinliğin ön çalışması bölgede çağrıların dağıtımı ve afiş çalışması şeklinde oldu.
Sahneye Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez! şiarının ve Deniz, Yusuf, Hüseyin, İbrahim Kaypakkaya ve Habip, Ümit, Hatice yoldaşlarımızın fotoğraflarının yeraldığı bir pankart astık. Devrim şehitleri adına yapılan saygı duruşundan sonra 68 devrimci gençlik hareketi şahsında Denizleri anlatan belgesel izlendi. Bunu Ekim Gençliğinden bir arkadaşın ve o dönemi bizzat yaşayan sendikacı, Eğitim-Sen eski 5 Nolu Şube Başkanı Ali Kızılırmakın yaptıkları konuşmalar ve yapılan tartışmalar takip etti.
Ardından İKE Tiyatro Topluluğu direnişi öne çıkaran bir şiir dinletisi sundu. Grup Yönün müzik dinletisinden sonra etkinliğimiz sona erdi. Etkinliğimiz katılanlardan olumlu tepkiler aldı. Anmaya 50 kişilik bir katılım oldu.
Öte yandan 6 Haziranda Geleneksel Tuzluçayır Lisesi Şenliğinde Kültür Evi standı açtık. Ön hazırlığı hemen hemen hiç yapılmayan, duyurusu bir gün önce yapılan, kararı da bir gün öncesi alınan şenliğe müdahalemiz bu yüzden sınırlı oldu. Politik yönü geçen yıla oranla çok zayıf kalan şenliğin etkinlik programı da güçsüzdü. Şenlikte bizim dışımızda stand açan devrimci çevre olmadı. İdareden izin almış olmamıza rağmen müdür ve bir siyasal çevre bizden tam bir zorbalıkla standı kapatmamızı istedi. Yaşanan kısa bir gerginlikten sonra biz standımızı şenlik sonuna kadar açık tutacak bir tutum sergileyerek, hiçbir gücün siyasal faaliyetimizi engelleyemeyeceğini gösterdik . Ayrıca şenlikte Haziran ayı programımızı dağıttık.
8 Haziranda bu ayın etkinlik programı içinde yer alan Ahmet Arif ve Nazım Hikmeti kendi şiirleriyle anlatan bir etkinlik düzenledik. Şiir Dinletisi ve bir sunumdan oluşan etkinliği Mamak İşçi Kültür Evi Tiyatro Topluluğu hazırladı. İşçi sınıfının kavgasına, halkların direnişine sanatlarıyla soluk veren Nazım Hikmet ve Ahmet Arifi ölümlerinin yıldönümünde şiirleriyle, bıraktıkları mirasla birlikte andık.
Haziran ayının etkinlik programının ve kitle çalışmasının büyük bir bölümünü 2 Temmuz 93 Sivas katliamının 10. Yıldönümü etkinliklerine ve düzenin katliamcı kimliğinin teşhirine ayırdık. Bu yıl 2 Temmuzda Ankarada merkezi olarak planlanan bir miting yapılacak. Bu miting sermaye iktidarının muhalif kültüre, düşünceye, eyleme, sanat ve sanatçıya olan tutumunun ve katliamcı geleneğinin gözler önüne serilmesinin bir aracı olacaktır. Bu yüzden işçi-emekçileri düzeninin kendisine muhalif olana uyguladığı her türlü şiddetin ve yaptığı katliamların hesabını en kitlesel ve güçlü bir şekilde sormaya çağırıyoruz.
Mamak İşçi Kültür Evi çalışanları
Şakirpaşa İşçi Kültür Evine
yönelik saldırıyı kınıyoruz!
Adana Şakirpaşa İşçi Kültür Evi geçen hafta hiçbir gerekçe gösterilmeden keyfi bir şekilde kapatılmıştı. İşçi Kültür Evleri, sistemin işçi ve emekçilere dayattığı yoz burjuva kültüre karşı işçi ve emekçilerin proleter kültürünü yaratmak ve geliştirmek için mücadele eden kurumlardır.
Sermaye hükümeti işçi ve emekçileri kölece çalışmaya mahkum eden kölelik yasasını meclisten geçirmiştir. Şimdi de özelleştirmeler yoluyla KİTleri yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmeye çalışıyor. Personel rejim yasası, kamu yönetimi reformu gibi bir dizi saldırı ise gündemde.
Sermaye sınıfı saldırılarını hayata geçirebilmek için mücadele yürüten güçleri baskıyla susturmaya çalışmıştır. Bugün de İşçi Kültür Evine bu amaçla saldırmıştır. Bu saldırı İşçi Kültür Evi nezdinde tüm işçi ve emekçilere yapılmıştır. Bugün sessiz kalmak yarın başka saldırıların önünü açacaktır.
Adana Öncü İşçi-Emekçi Platformu olarak bizler Şakirpaşa İşçi Kültür Evine yönelik saldırıyı şiddetle kınıyor, Adanadaki tüm duyarlı kurum ve kuruluşları bu saldırıya karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Adana Öncü İşçi-Emekçi Platformu
Eğitim-Sen Adana Şubesinden
basın açıklaması
11 Haziran günü Eğitim-Sen Adana Şubesi, Haber-Sen, BTS, Adana Öncü İşçi-Emekçi Platformu, EMEP, DEHAP, ESP ve İHDnin de destek verdiği bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada Milli Eğitim Bakanının halktan toplanan vergileri 10 bin yoksul öğrenciye destek adı altında özel okulların kasalarına aktarmaya çalıştığına işaret edildi. 14 Haziranda Gaziantepde KESKin düzenleyeceği mitinge çağrı yapıldı. 60 kişinin katıldığı eylemde Personel rejim yasası geri çekilsin!, Hortumcuya değil emekçiye bütçe!, Kamu reformu yasasına hayır! ve Yaşasın parasız, demokratik eğitim! sloganları atıldı.
|