Özelleştirmeye karşı eylemlerini devam ettiren Petkim işçileri, Petkim ihalesinin bir gün önce Aliağa ve İzmirde eylem yaptı. 6 Haziran günü sabah saatlerinde Petkim kavşağında toplanan işçilere Tüpraş işçileri de destek verdi.
Yaklaşık 2500 kişinin katıldığı eylemde, Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı İbrahim Doğangül bir konuşma yaptı. Doğangül konuşmasında Şimdiye kadar özelleştirmeye karşı pek çok eylem yaptıklarını, ama kulaklarını tıkıyan bu hükümetin duymadığını; bu yüzdende seslerini duyurmak için ihalenin yapılacağı yere Ankaraya gideceklerini duyurdu. Doğangül ülke sanayisinin bel kemiği durumunda olan Petkim, THY, Tüpraş, Limanlar ve TEKEL gibi zengin kaynakların yerli ve yabancı TEKELlere peşkeş çekileceğini söyleyerek, Biz bu peşkeşi durdurmaya Ankaraya gidiyoruz dedi.
İşçiler burada kortejler oluşturarak İzmir-Çanakkale yolunda yaklaşık 10 km. yürüdüler. Yürüyüş boyunca KİTleri satanlar vatan haini!, Bu ülke, bu halk satılık değil!, İş ekmek yoksa, barış da yok! sloganları atıldı. Yürüyüşünden sonra servislere binen işçiler İzmire giderek, burada AKP binası önünde ve Cumhuriyet Meydanında eylem yaptılar. Eylemden sonra 1500 Petkim işçisi Ankaraya doğru yola çıktı.
- Şu anda ihalenin yapıldığı yerde, Petkim işçilerinin eylemleri var. Sizler neden gitmediniz?
1. işçi: Sendikamız böyle buyurdu.
2. İşçi: Hatırlarsanız en son yapılan merkezi eylemde sendika yönetimi şubelere, eyleme gidecek işçilerin sayısı üçü-beşi geçmesin tarzında direktifler vermişti. Bir diğer neden de yarın yapılacak olan Kocaeli mitingi herhalde.
- Şimdiye kadar yapılan eylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz. Bu eylemlerin özelleştirme saldırısını durdurmayacağı kesin. Sizce eksikler neler, bu saldırı nasıl durudurulabilir?
2. İşçi: Biz eylemleri kendi kendimize yapıyoruz. Yani sen, ben, bizim oğlan. Bu yaptığmız eylemler yetmedi ve bu şekilde giderse de saldırı durudurulamaz. Bizim en büyük eksikliğimiz, özelleştirilmesi gündemde olan diğer kuruluşlarla yabancı olmamız. Kaderimiz aynı, eylemde birlik yapabiliriz. Herkes kendi işyerinde eylem yapıyor, güçbirliği olmadan saldırılara karşı duramayız.
- Hükümet kararlı Varı, yoku özelleştireceğiz diyor. Az önce ihalede izledik. İhaleye katılanlardan biri konuşmasına Türkiyenin özelleştirilmesi diye başladı. Bu basit bir gaf değil. Özelleştirme saldırısı gelinen aşamada sizce nasıl durdurulabilir?
1. İşçi: Adam haklı, zira satılan Türkiyedir. Bu gaf falan değil, bilerek söylemiştir. Hükümete gelince, biz böyle oturmaya devam ettikçe bizi de özelleştirecekler. Zaten yeni iş yasasıyla bunu da yaptılar. Bu saldırılara gelinen aşamada ancak genel grevle ciddi bir karşılık verebiliriz. Bu grevi, özelleştirme kapsamındaki tüm kurumlar aynı anda başlatmalı. Bu kurumlar devletin bel kemiği. Yapılacak toplu grevlerle ancak bu devletin beli bükülebilir. Tüm iş genel grev, genel direnişte bitiyor.
2. İşçi: Sendikalar hala protesto ederek bu saldırıyı durdurabileceklerini sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Bu aşamada sokakta yapılan protestolar anlamını yitirdi, artık son silahımız olan grevi sonuna kadar kullanmalıyız.
- İhale az önce sonuçlandı. Uzanlar grubu peşkeşin galibi. İhale sonuçlandıktan sonra sendikacılar hep aynı şeyi söylüyorlar, demin siz de söylediniz. Petkim çok ucuza gitti diye. POAŞta ve daha önce özelleştirilen diğer yerlerde de kurumlar değerinin neredeyse dörte birine satıldı. Satışlarda verilen değer fazla olduğunda, bu özelleştirmeyi, bizim gözümüzde geçerli mi kılacak? Petkim tam değerinde satılsaydı tepkiniz daha mı az olurdu?
1. İşçi: Aslında haklısınız, özelleştirmenin şartları ne olursa olsun sonuçları hep aynı. Bu yüzden de özelleştirmeye nasıl olursa olsun karşı durmak gerekiyor.
- Sonuç üzerinden neler söyleyeceksiniz?
2. İşçi: Az önce 15-16 Haziran direnişleri ile ilgili sohbetimizde, o olayları kendi dönemlerine göre değerlendirip konuşmuştuk. Aslında tarihimiz şanlı işçi direnişleriyle dolu. Sendikacılar ağızları açıldığında 15-16 Haziran direnişleri bize yol gösteriyor! diyorlar. Ama onlar bu yoldan çoktan sapmışlar. Bu yoldan sapanları ancak biz işçiler yola getirebiliriz. Bu saldırılara da ancak birleşik bir mücadeleyle karşı koyabiliriz. Özelleştirme kapsamında bulanan kurumlarla güç birliğine gitmezsek eylemde ortaklaşmazsak, dün POAŞta bugün PETKİMde, yarın TEKELde ve daha pek çok yerde aynı şeyler yaşanacak. Bu aşamada genel grev hakkımızı sonuna kadar kullanmalıyız.
1. İşçi: Ben emekli olduğumda işçilik yaşamından gururla bahsetmek istiyorum. Tıpkı 15-16 Haziranları yaşamış işçiler gibi, ben de bu aşamadan sonra yapacağımız tek şeyin genel grev olduğunu düşünüyorum.