İş bırakan sağlık emekçileri 24 Aralık günü Çapa Tıp Fakültesinde bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamaya DİSK, KESK, Türk-İş ve çeşitli kitle örgütleri de destek verdiler.
Çapa Tıp Fakültesi bahçesinde toplanan yaklaşık bin kişilik kitle bahçe içerisinde yürüyerek alt kapıdan çıktı ve Vakıf Gureba Hastanesinin arka kapısına kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında Parasız eğitim istiyoruz, alacağız!, İstanbul Diş Hekimleri Odası, SES Aksaray Şube, Sağlık hakkımızı istiyoruz/Halkevleri, Sağlık hakkı, işgüvencemiz, ücretimiz için/Sağlık Platformu, İstanbul Tabip Odası, KESK, PTT direniyor, kazanacak!/Enerji Yapı Yol-Sen pankartları taşındı.
Vakıf Gureba Hastanesinin arka kapısında basın açıklaması yapıldı. İstanbul Tabip Odası adına bir konuşma yapan Şebnem Korur Fincancı, hükümetin sağlık politikasını ve İMF ile ilişkisini teşhir eden kısa bir konuşma yaptı. Ardından basın açıklamasını SES Aksaray Şube Başkanı okudu. Açıklamada şunlar söylendi:
... Bugün biz; sağlık hakkına sahip çıkmanın, sağlık emekçilerinin öncelikli görevi ve sorumluluğu olduğu inancıyla eylemdeyiz. Ama biliyoruz ki; herkese eşit-ücretsiz-nitelikli-ulaşılabilir sağlık hizmeti hakkının kullanılabilir olabilmesi; yalnızca bizim değil, emeğiyle geçinen herkesin bu mücadelede bizimle olmasından geçiyor. Sözleşmeli personel uygulaması, döner sermaye ve performans değerlendirilmesi, sağlığın özelleştirilmesi, kamu yönetimi reformu bir avuç sermayedara hizmet, halka düşman uygulamalardır. SES, TTB ile olduğu gibi; tüm işçi sendikaları ve emek örgütleri ile birlikte; sağlık hakkına ve kamu hizmetlerine sahip çıkmaya; halka düşman bu uygulamalara izin vermemek için mücadelede kararlıdır.
Eylemde Rantiyeye değil sağlığa bütçe!, AKP sağlığa zararlıdır!, Bu ülke bu halk satılık değil!, Herkese ücretsiz sağlık!, Hastaneler halkındır satılamaz! sloganları atıldı.
İstanbul Taksim İlkyardım Hastanesi bahçesindeki basın açıklamasına ise yaklaşık 100 sağlık emekçisi katıldı. Eylemde Nitelikli tıp eğitimi!, 2004 sağlık bütçesi yüzde 5e çıkarılsın!, İşçi sağlığında yeni yönetmeliğe hayır!, İnsanca çalışma koşulları insanca geçinecek ücret! yazılı dövizler taşındı.
Eylemde İstanbul Tabip Odası Başkanı Gencay Gürsoy bir açıklama yaptı, Sağlık çalışanlarının örgütleri olarak biz bu tür eylemlerin meraklısı değiliz. Ama taleplerimiz ciddidir. Türkiyenin sağlık sorunlarıyla ilgili taleplerimizin mutlaka dikkate alınması gerekir. Eylemden bir cevap alamazsak önümüzdeki aylar içerisinde eylemlerimiz artarak devam edecektir dedi.
İnsanca yaşamak istiyoruz!, Herkese eşit, ücretsiz sağlık!, Sağlık hakkı satılamaz!, Sözleşmeli değil kadrolu eleman! sloganlarının atıldığı eyleme İstanbul Diş Hekimleri Odası ile hasta yakınları da destek verdi. Ardından İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Ali Çerkezoğlu açıklama yaparak eylemin taleplerini dile getirdi.
İstanbulda bir diğer basın açıklaması Okmeydanı SSKda gerçekleştirildi. SSK Okmeydanı Hastanesinde eylemin %100 katılımla gerçekleştiği açıklandı. Hastanede sağlık sistemi ve sorunları tartışıldı. Hastalara seslenen doktorlar, eylemlerinin amacını anlatarak destek istediler. Sağlık çalışanlarının hastane girişinden polikliniklerin önüne kadar yaptıkları yürüyüşe katılan hastalar Hasta doktor el ele! sloganı atarak eylemi desteklediler.
Polikliniklerin önünde yapılan açıklamada, halkın sağlık hakkının elinden alındığı, sağlık hizmetinin parasız ve yaygın yapılması, sağlık emekçilerine insanca yaşayabileceği koşullarda bir ücretin verilmesi gerektiği dile getirildi.
Anadolu Yakasında ise Haydarpaşa Numune Hastanesinde eylem destek gördü. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç, hastanenin acil, doğumhane, çocuk servisi ve onkoloji gibi hayati önem taşıyan servislerinin hizmetlerini sürdürdüğünü, diğer servislerden ise eyleme %60-70 oranında destek verildiğini ifade etti. Başhekimin bütün servislere Eyleme katılanlar hakkında soruşturma açılacağı şeklinde yazı göndermesi üzerine katılımın düştüğünü ifade eden Kılıç, eylemden haberi olan vatandaşların ise hastaneye gelmeyerek kendilerine destek verdiklerini bildirdi.
Anadolu yakasındaki SSK Göztepe Hastanesinde eyleme katılım olmazken, Merdivenköydeki SSK Polikliniklerinde doktorlar pasif destek verdiler.
Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma ile SSK Kartal hastanelerinde ise eyleme belli oranda katılım sağlandı.
TTBnin almış olduğu karar doğrultusunda yapılan iş bırakma eylemi, Ankarada yaygın ve geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Eylem SES Ankara Şubesi tarafından da aktif biçimde desteklendi. Eylem dolayısıyla birçok hastanede hizmet üretimi durma noktasına geldi. TTB yetkililerinin açıklamalarına göre birçok hastanede yüzde yüze varan bir katılım oldu.
Ankarada eylemin merkezi Numune Hastanesi idi. ATO ve SES yönetici ve üyeleri sabahın ilk saatlerinden itibaren hastanenin önünde toplanarak hastaneye gelenlere iş bıraktıklarını duyuran bildiriler dağıttılar. Eylem halk tarafından bilindiği için hastaneye gelen sayısı oldukça düşüktü. Birçok hasta da bilgilendirmeyle birlikte geri döndü. Eylem genel olarak hasta yakınları tarafından destek görürken, Onkoloji hastaları da KİT bölüm şefinin görevden alınmasını protesto etmek için eyleme aktif biçimde katıldılar.
İş bırakma eylemi öğlen saatlerinde Numune Hastahanesi önünde yapılan bir basın açıklamasıyla devam etti. Basın açıklamasına çoğunluğu Numuneden 300 çalışan ve destekçi katıldı. Çevre hastanelerde iş bırakma eylemine katılım yüksek olurken, basın açıklamasına katılım nispeten zayıf kaldı.
Basın açıklaması ATO ve SES Ankara Şubenin ortak açıklamasıyla başladı. Açıklamada sağlığın paralı hale getirilmesi yönündeki uygulamalar protesto edilirken, bir kez daha hekim ve diğer sağlık çalışanlarının ücret ve özlük haklarının iyileştirilmesi talebi ifade edildi. 5 Kasımdaki iş bırakma eylemi sonrasında hükümetin randevu taleplerine yanıt vermediğini belirten konuşmacılar, bu nedenle sözlerini bir kez daha alanlarda söylediklerini belirttiler. Ayrıca taleplerinin bundan sonra da kabul edilmemesi halinde eylemlerin süreceğini ve iş bırakma süresinin artacağını dile getirdiler.
Eylem boyunca; Sağlıkta tasarruf ölüm demektir!, Herkese eşit, ücretsiz sağlık!, Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!, Hastaneler halkındır satılamaz!, Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır!, Zafer direnen emekçinin olacak! sloganları yoğun biçimde atıldı.
Eyleme işçi sendikaları ve DKÖ temsilcileri dışında bazı CHP ve AKP milletvekilleri de katıldılar. AKP milletvekillerinin katıldıkları duyurulurken kitle AKP sağlığa zararlıdır! sloganıyla bu katılımı protesto etti. AKP milletvekilleri uzlaşma sağlamak için katıldıklarını söylerken, TTB yöneticileri taleplerinin karşılanmaması halinde uzlaşma olamayacağı biçiminde karşılık verdiler.
AKP ve CHP milletvekilleri eylemi siyasal rant için kullanmak istediklerinden birbirleriyle atışmaya kalkınca, yöneticiler bu kez de araya girip, bu alanın sağlık çalışanlarının platformu olduğunu belirterek kavgalarını gidip başka bir platformda yapmalarını istediler.
Eylem kürsüden iş bırakma eyleminin akşama kadar süreceğini belirten bir açıklamayla sona erdi.