8 Kasım'03
Sayı: 2003 (07)


  Kızıl Bayrak'tan
  Hükümetin 1 yıllık icraatı ve 80. yılında tükenmiş bir cumhuriyet
  Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı...
  Erdoğan'ın "sosyal devlet" yalanları ve gerçekler...
  5 Kasım iş bırakma eylemine yaygın ve coşkulu katılım...
  5 Kasım iş bırakma eylemleri...
  6 Kasım'da gençlik alanlardaydı...
  6 Kasım: Ankara sokaklarında militan direniş!
  6 Kasım eylemlerinden...
  Filistin direnişi siyonizmi çöküşe sürüklüyor!
  Şam'da yapılan "komşular toplantısı"nda emperyalist işgal meşrulaştırıldı...
  Irak halkının haklı ve onurlu direnişi emperyalist zorbaları sıkıştırıyor!
  İşçi ve emekçi eylemlerinden...
  Dünya, Türkiye ve sol hareket/4
  Devrimci çizgiden Amerikan işbirlikçiliğine...
  Şan olsun Yeni Ekimler'in Partisi'ne!
  Sermaye iktidarının "demokratikleşme" aldatmacası
  Yeni Ekimler'in Partisi'ni güçlendirelim...
  Geceye gönderilen mesajlardan...
  TKİP Yurdışı Örgütü adına gecede yapılan konuşma...
  Parti gecesine gelen mesajlardan...
  Berlin'de 100 bini aşkın işçi ve emekçi haykırdı... "Mücadeleyi paylaşmayan yenilgiyi paylaşır!"
  Rus petrol tekeli Lukos'a yönelik operasyonun perde arkası
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Devrimci tarihimizin bize tuttuğu ışıklı yolda
“Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” ilerleyeceğiz!

1 Kasım 2003’de düzenlenen TKİP’nin 5. Kuruluş Yıldönümü kutlamasına Salkımsöğüt Tiyatro Grubu olarak yeni ve kapsamlı bir çalışmayla katılmak, bu anlamlı geceyi emeğimizle sahiplenmek istiyorduk. Bir önceki seneden farklı bir oyunla kitlenin karşısına çıkmayı daha anlamlı bulduk. Kuruluş gecesinin şiarı bize de esin kaynağı oldu. Sahip çıktığımız devrimci mirası ortaya koyabileceğimiz bir oyun hazırlamayı bir borç bildik, oyunumuzun konusunu Türkiye devrim tarihinin en belirgin dönemeçleri üzerinden oluşturmaya karar verdik. Seçtiğimiz konunun zor olduğunu çok iyi biliyorduk ve çalışmalarımızda bu zorluğu sıkça yaşadık. Bu oyunumuzu da diğer oyunumuz gibi şiirler üzerine kurduk. Anlatımı güçlendirmek için dia ve canlı müziğe de yer verdik.

Salkımsöğüt Tiyatro Grubu olarak bu konuyu başarılı bir biçimde sunmak bizim için çok önemliydi. Bir sene önceki yıldönümü gecesinde tiyatro çalışmalarımıza yeni başlamıştık. Bugün ise artık bir sahne deneyimimiz vardı. Bu yeni çalışmamızı bir senelik deneyim üzerine inşa edecektik. Bu nedenle beklentiler daha fazlaydı. Başından itibaren işimize sahip çıktık ve en iyi şekilde yapmaya çalıştık. Seçtiğimiz konu çok zor ve kapsamlıydı. Yeni çalışmamızla beraber bir kez daha gördük ki, kağıt üzerine çizilmiş bir projeyi hayata geçirmek bir o kadar zor ve zahmetliydi. Bunu başından itibaren biliyor, ama herşeye rağmen başarmak istiyorduk. Seçtiğimiz konu nasıl ki devrimci mirasa sahip çıkmaksa, bu sahiplenme aynı zamanda yaşamımızı devrimcileştirme yolunda bize de ışık tutacaktı. Oyunumuzla birlikte o tarihi tekrar yaşayacakve yaşatacaktık. İnsanların bildikleri olayları tekrar bilinçlerinde yeşertmek, o devrimci coşkuyu tekrar yaşatmak gerekiyordu. Bu bilinçle yola çıktık ve yoğun bir çalışma temposuyla oyunumuzu hazırladık. Yaşadığımız onca zorlanmaya rağmen, emeğimizi kitleyle paylaşmanın hazzını yaşadık. Bu gerçekten büyük bir mutluluktu bizim için; çünkü “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” adlı oyunmuz, senaryosundan tekniğine, kostümlerinden sahne düzenlemesine kadar grup olarak ortak ürünümüzdü.

Oyunumuzu güçlendiren bir başka etken de, Paris Gençlik Korosu ile birlikte çalışma fırsatı bulmamızdı. Birlikte daha güçlü ve heyecanlı bir çalışma yürüttük. Yaptıkları canlı müziklerle oyunumuzun coşkusunu bir kat daha artırdılar. Dahası, oyunun akışı içerisinde zaman zaman bizimle birlikte sahneyi paylaştılar. Bu birlikte çalışma Salkımsöğüt grubunu daha da güçlendirdi. Bu beraberliğin koşullarını yaratmak gerektiğini düşünüyoruz.

Yoğun çalışma ve devrim tarihimizin bizlere tuttuğu ışık sayesinde ortaya anlamlı bir oyun çıkarmayı başardık. Sahnelerken bazı teknik sorunlarla karşılaşsak da, oyunumuzu büyük bir heyecan ve coşkuyla sunduk. Bu coşkuyu insanlarla paylaşabildiğimizi gelen coşkulu tepkilerden hissettik. Sonrasından aldığımız tepkiler de amacımıza ulaşabildiğimizi gösteriyordu.

Bir kez daha gördük ki, bilinç açıklığına ve doğru bir bakış açısına sahip olmak üretkenliği bir kat daha artırıyor. Biz gençler enerjimizi doğru bir şekilde değerlendirdiğimiz düşüncesindeyiz. Bu amaçla ürettiklerimizi paylaşarak çoğaltmayı istiyoruz.

Yoğun bir emekle gecemize sahip çıktık ve bir bütün olarak nitelikli bir program sunmayı başardık. Bu başarılı ve coşkulu etkinlikte organizasyonun bir parçası olmanın heyecan ve mutluluğunu yaşadık. Bu heyecan ve bilinçle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yaşamı her yönüyle seven bilinçli ve duyarlı gençler olarak ayrıntılara önem veriyoruz ve dünyaya başka bir açıdan bakabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Başarı bu ayrıntılarda saklıdır.

Attığımız her adım bizi sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyaya daha da yaklaştırıyor. Ve biz biliyoruz ki, böyle bir dünya için mücadele etmeye değer!

Salkımsöğüt Tiyatro Grubu



Gecelerimize devrim ve sosyalizm
düşünceleri damgasını vuruyor!

“... Paris Gençlik Korosu olarak böyle bir organizasyona katılmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Paris Gençlik Korosu sanat dünyasında varolan sayısız amatör gruplardan birisi, ama burada bulunmasının özel bir nedeni var. Bizim için sanat, bağrından çıktığımız sosyal sınıfın, işçi ve emekçilerin, yoksul halkların direnişini, mücadelesini ve kavgasını işler, dile getirir. Söylediğimiz her türkü, okuduğumuz her şiir direnişin, mücadelenin ve kavganın birer şiarıdırlar.

Egemen düzen kendisine en çok para kazandıran tüketim kültürünü yüceltirken,

Biz, sermayenin sömürü ve baskılarına karşı direnen işçilerin, emekçilerin mücadelesini,

açlıktan, susuzluktan, hastalıktan kırılmaya mahkum edilmiş Afrika halklarıyla dayanışmayı,

Emperyalist savaş makinasına yiğitçe göğüs geren Filistin ve Irak halklarının kavgasını,

Türkiye zindanlarında göz kırpmadan ölüme giden devrimcilerin tarihsel direniş destanını konu almayı, işlemeyi tercih ediyoruz. Bizler işte bu nedenle buradayız!”

Her yıl düzenlenen ve bu yıl da “Yeni Ekimler’in Partisi’ni güçlendirelim!” şiarı altında gerçekleşen geceye Paris Gençlik Korosu olarak katıldık. Birçok etkinlik için yaptığımız gibi bu geceyle ilgili duygu ve düşüncelerimizi de kısaca paylaşmak istiyoruz.
Müzik grubumuz için, Parti kuruluş gecesine katılmak, bayrağımızın ve önderlerimizin resimleri altında sahneye çıkmak büyük bir heyecanın ve mutluluğun yaşandığı özel bir an oldu.

Bizim gecelerimize her zaman devrim ve sosyalizm düşünceleri damgasını vuruyor, devrimci değerlere sahip çıkılıyor. Fakat en son katıldığımız etkinlik ayrı bir önem taşıyordu. Yurtdışında sıkça ticari amaçlı konserlerin düzenlendiği ve ünlü “sanatçılar” sayesinde kitlelerin seferber edildiği bir dönemde, bizler, tümüyle politik içerikli bir gecede, işçilerin yanı sıra özellikle gençlerden oluşan büyük bir kitlenin karşısında bulduk kendimizi. Bu da bize, yıllardır politik etkinliklere ilişkin ısrarla savunduğumuz tutumumuzun başarısını kanıtladı. Gençlik sadece salonda değil, sahnede de etkinliğini gösterdi. Gecenin programı yoğun bir emekle hazırlanan kendi öz ürünlerimizden oluşuyordu.

Bizler, gençlik ve kültürel çalışma alanlarında artık bir birikime sahip olarak kendi öz gücümüzle ve inandığımız çizgide ısrarla yürümeye kararlıyız. Düzenin dayattığı kapitalist yoz kültüre karşı mücadelemizi daha güçlü bir biçimde yükselteceğiz. Grubumuz, ezilen halkların, işçi ve emekçilerin mücadelelerinin safını seçtiği için bugüne kadar devrim ve sosyalizm adına düzenlenen her etkinlikte yeraldı ve bundan sonra da yeralmayı sürdürecek.

Paris Gençlik Korosu



Ya barbarlık içinde çöküş,
ya sosyalizm!

(...) Dünyada ve Türkiye’de bir dönem geride kalıyor. ‘90’lı yıllardaki ideolojik saldırı ve gericilik dalgası geri çekiliyor. Milyonlarca işçi ve emekçi artık kapitalist-emperyalist sistemi sorgulayarak geleceğe hazırlanıyor. Dünya halklarına kitlesel açlık, yoksulluk, işsizlik, eğitimsizlik, savaş ve yıkımdan başka bir şey vaadetmeyen emperyalist-kapitalist barbarlık sistemine karşı milyonların geleceği ve tek alternatifi devrim ve sosyalizmdir. Tarihin ve mücadelenin deneyimleri bunu her geçen gün daha çok kanıtlamaktadır. “Ya barbarlık içinde çöküş, ya sosyalizm!” şiarı bugün daha güncel ve vazgeçilmezdir.

Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin 86., devrimin ve sosyalizmin Partisi’nin 5. yılını kutladığımız bugünlerde zorlu bir dönemi geride bırakıyoruz. Şimdi çok yönlü ve daha zorlu görevler bizi bekliyor. Tarihin ve dönemin bize yüklediği bu görevleri başarıyla omuzlamak için Parti’yi her alanda ve her açıdan güçlendirmek güncel görevi ile karşı karşıyayız.

Henüz genç ve yeni bir Parti olmanın kaçınılmaz tüm eksikliklerine rağmen, teorik-ideolojik olarak eski ve köklü bir geleneğin temsilcisi olmanın verdiği güven ve misyonla, Türkiye topraklarında birçok alanda, işçi sınıfı ve emekçilerin en ileri ve diri kesimiyle buluşmuş olmanın haklı gururunu taşıyoruz. Bugün için yetersiz ama yarını kucaklamanın ilk adımlarını atmış olarak, yurtdışında yaşayan siz işçi ve emekçileri bu haklı davamızda ve zorlu mücadelemizde bizleri desteklemeye çağırıyoruz. Partiyi her alanda ve her açıdan güçlendirmenin güncel karşılığı olarak her türlü katkı ve desteği bekliyoruz.

Geçmişin ve geleceğin güvencesi Parti’dir. Bu bilinç, iddia ve misyonla mücadele sahnesine çıkmış olan Partimiz, 5. yılında devrimci programı, çizgisi, değerleri ve illegal ihtilalci örgütsel temeliyle daha deneyimli ve daha güçlüdür. Bugünün Türkiyesi’nde devrim ve sosyalizm bayrağının taşıyıcısı ve temsilcisi olan Parti’miz Yeni Ekimler’i bu coğrafyada muzaffer kılacaktır. Bundan en ufak bir kuşku duymuyoruz. Bunun bilimsel dayanaklarını programında ortaya koyan Parti’mizin önderliğinde, Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri gerçek bir sınıf hesaplaşmasına doğru ilerleyecektir. Sert sınıf mücadelelerine teorik ve örgütsel olarak hazır olan Parti’miz, devrimci gelenek ve değerlerin temsilcisi ve geleceğe taşıyıcısıdır. Ölümü tereddütsüzce kucaklayan şehit yoldaşlarımız bununkanıtıdır. Tarihsel deneyim, devrimci teori ve devrimci örgüt çizgisiyle mücadele sahnesine çıkan Parti’mizin önderliğinde savaşacak işçi sınıfı 21. yüzyıla sosyalizmin damgasını vuracaktır.
Hepinizi bu coşku ve inançla selamlıyoruz.

Yaşasın TKİP!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Komünist basın çalışanları



Geceye gönderilen mesajlardan...

Parti’yi kazandık,
Parti’yle kazanacağız!

Büyük Ekim Devrimi’nin 86., Yeni Ekimler’in Partisi’nin beşinci kuruluş yıldönümünü kutlamaktayız. TKİP’nin emperyalist-kapitalist dünya düzenine ve sırtını emperyalizme dayamış mevcut burjuva sınıf egemenliğine karşı militan bir savaş ilan olarak yükselttiği şanlı kızıl bayrağımız beş yıldır gururla dalgalanmaktadır. Bu onuru paylaşmanın coşkusuyla hepinizi selamlar, tereddütsüzce ölümü göğüsleyerek bayrağımızı yükselten, partimizi yücelten şehitlerimizin önünde derin bir saygı ve bağlılıkla eğiliriz. (...)

Partimiz sınıfın önderlik ihtiyacının karşılanmasına adaydır. Bugüne kadarki pratiği bu tarihsel görevini başarıyla yerine getirebileceğinin güvencesidir. Partimiz son derece zor bir dönemde yola çıkmış, geçmişten hiçbir miras devralmamış, bütün birikimi kendi öz çabasının ürünü olmuştur. Sağa ve sola sapmalara fırsat vermemiş, tasfiyeciliği başarıyla süpürüp atmış, devletin baskı ve zulmüne yiğitçe göğüs germiştir. Partimiz zor sınavların, çetin mücadelelerin içerisinde sınanmış, kendi ayakları üzerinde durup ileriye yürüyüşünü sürdürmüştür.

Beşinci kuruluş yılında partimiz her alanda ve her yönüyle kendi tarihi içerisinde daha ileri bir düzeyi ifade etmektedir. Sözlerimizi parti Kuruluş Kongresi’nin kapanış konuşmasını yapan Ümit yoldaşın sözleriyle noktalarken, hepinizi tüm devrimci coşkumuzla bir kez daha selamlıyoruz. “Partiyi kazandık, artık önümüzde sınıfı partiye kazanma, parti ve sınıfa dayanarak devrimi kazanma görevi durmakta.”

Şan olsun Büyük Ekim Devrimi’nin 86. yılına!
Şan olsun TKİP’nin 5. kuruluş yılına!

Esenyurt’tan komünistler

Yeni Ekimler’in yaratıcısı olmak için!

(...) Genç komünistler partinin yapıcı müdahaleleri eşliğinde gençlik çalışmasında geçmiş yılları kat kat aşan bir çalışmanın mimarı oldular. Hem genel gençlik kitlesi, hem ileri gençlik kitlesi, hem de örgütlü gençlik kitlesi üzerinde etkimiz her geçen gün artmaktadır.

İşçi ve emekçilerin iş yasası ile tüm hakları törpülenirken, öğrenci gençlik YÖK yasası ile neo-liberal eğitim politikalarının deney tahtası haline getirilirken, aynı saldırıların mimarları gençliğimizin kanını ABD’ye pazarlamakla meşgulken, genç komünistler gençlik çalışmasını bu temel gündemler üzerinden ifade ettiler. Gençliğin temel gündemlerini başarı ile belirleyip şiarlaştıran genç komünistler, partinin 5 yaşına girdiği şu günlerde ayrı bir güven ve heyecan duyuyorlar.

Gençlik çalışmamızın “Parti’nin her alanda güçlendirilmesi” çağrısına tok bir yanıt vermesinin ispatı sayılan kampanyamız, temel gündemlere müdahale eden eylem ve etkinliklerimiz ile genç komünistler dostun ve düşmanın önündeler. (...)

Genç komünistler, Ekim Devrimi’nin 86., Parti’mizin 5. yaşını kutlayan etkinliğinizi yoldaşça ve devrimci duygularla selamlıyor!

Genç Komünistler

“Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”

Bugün gençlik olarak yaşadığımız her ülkede çok ciddi problemlerle karşı karşıyayız. Eğitim ve sağlık haklarımızın kısıtlanmasından geleceğin işsizler ordusuna katılmaya varana kadar birçok saldırıyla yüzyüzeyiz. Bunun yanında geleceği kucaklayacak kitleler olarak kapitalizmin yoz kültürünün hedefi durumundayız. Bu sömürücü düzen ve sistem bizim bilinçlenmemizi, politikleşmemizi engellemek için her türlü aracı, yol ve yöntemi kullanmakta, kendi yoz kültürünü bize kabul ettirmeye çalışmaktadır. Genç Komünistler tüm bu saldırılar ve emperyalistlerin yoz kültürü karşısında devrimci bir inanç ve iradeyle direnmekte ve mücadele etmektedirler. (...)

Genç Komünistler partisine ve devrime olan inançla sosyalizm mücadelesinin en bilinçli militanları olma yolunda ilerliyor ve savaşıyor. Direneceğiz, savaşacağız ve kazanacağız yoldaşlar! Proletaryanın biricik partisi olan TKİP’nin çizdiği mücadele hattı ve devrimi kucaklayacak birikim, tecrübe ve enerjisiyle bilinçlenen genç komünistler, kurtuluş ve devrim mücadelesinde geleceği kucaklama iddiasına ve sorumluluğuna her koşulda ve her alanda sadık kalacaktır. Onurlu, özgür, eşit bir dünya için, sosyalist bir gelecek ve yaşam için bütün gençleri genç komünistlerin saflarında, parti bayrağı altında mücadele etmeye çağırıyoruz.

Partimizi ve bütün yoldaşlarımızı, geçmişin devrimci mirasını sahiplenme sorumluluğu ve geleceği kucaklama onuruyla en içten devrimci duygularımızla, mücadele enerjimizle ve inancımızla selamlıyoruz.

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!
Gençlik partiye, parti devrime!

Ekimci Genç Komünistler/Avrupa

Devrim tarihimizde bir kilometre taşı!

Yılları bulan mücadelelerini ‘98 yılında parti ile taçlandıran komünistler, işçi sınıfına da uğruna ölebileceği bir davayı hediye etmiş oldular. Programımızda ve kuruluş bildirgesinde vurgulandığı gibi, devrim tarihimizde bir kilometre taşı olan komünist partimiz düşmanın tüm saldırılarına, tasfiyeci dalganın tüm aşındırmalarına karşı durarak bir dönemi kapatmış ve yeni bir dönemi açmıştır. Bu yeni dönemi “Devirmeyen darbe güçlendirir!” değerlendirmesi ile kamuoyuna açıklamıştır.

Yoldaşlar! Bizler partinin tüm süreçlerinde fabrikalardan, semtlerden, okullardan güçlenerek çıktığına tanıklık ediyoruz. Komünistler işçi sınıfını kuşatan bir faaliyet tarzı, düzenli haftalık bir yayın, düzenli aylık gençlik yayın organı, illegal bir yayın ve tüm süreçlere müdahale eden yüzbinlerce (legal, illegal) afiş, bildiri, binlerce bülten ile Türkiye devriminde sınıf çizgisinin ve pratiğinin yaratıcısı olmuştur. (...)

Bugün partinin her alanda gücünü hissettirdiği yeni bir döneme girmiş bulunuyor. Yapmış olduğunuz etkinlik bu değerlendirmeler ışığında ayrı bir önem taşıyor. Bizler bölgemizdeki BDSP çalışanları, genç işçiler ve öğrenci gençlik olarak, etkinliğinizi en sıcak devrimci duygularımızla selamlıyoruz.

Yaşasın Parti, devrim ve sosyalizm!

BDSP çalışanları/GOP