Cumhuriyetin 80. kuruluş yıldönümünün kutlandığı günlerde basına yansıyan bir haber, sermaye iktidarının demokratikleşme söylemlerinin nasıl bir aldatmaca olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul Yenibosnada ellerinde balon ve döviz taşıyarak Savaşa hayır! sloganı atan 35 çocuk 2911 sayılı yasaya göre izinsiz toplantı ve gösteri yaptıkları gerekçesiyle polis müdahalesiyle karşılaştı. Çocuklardan 15i gözaltına alındı. Gözaltına alınan çocukların yaşları 7 ile 14 arasında. Çocuklar sorgulamaları yapılmak üzere saatlerce karakolda tutuldular. Yaşları 11den küçük olan 10 çocuk gecenin bir yarısında serbest bırakılırken diğer 5 çocuk ise geceyi karakolda geçirdi. Gece boyunca pencerelerin açık tutulduğunu, yemek verilmediğini ve bir arkadaşlarının dövüldü&crren;ünü söyleyen çocuklar savaşa karşı olduklarını dile getirdiler. İstanbul Çocuk Mahkemesine çıkarılan çocuklar, haklarında Gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet ve Terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından soruşturma açıldıktan sonra serbest bırakıldılar.
Sermaye cumhuriyetinin 80. yılında anti-demokratik uygulamalar, baskı, şiddet ve devlet terörü devam ediyor. Bundan önce de birçok defa çocuklara yönelik cezalar, baskılar gündeme gelmiş, hatta baklava çalan çocuklara verilen cezalar eleştirilmişti. Şimdi de savaşsız bir dünya özlemlerini dile getirdikleri için bölücü örgüt propagandası suçundan 3 yıla kadar ceza istemiyle dava açılıyor. Kapitalizmde çocuk, yaşlı, genç, kadın, erkek olmak farketmiyor. Sisteme muhalif olan her kesime en vahşi bir şekilde saldırılarak susturulmaya çalışılıyor.
ABD emperyalizminin Iraka özgürlük getireceği yalanıyla başlattığı işgal, bugün Irak halkının direnişi karşısında her geçen gün biraz daha bataklığa saplanarak bir çıkmaza girmiş durumda. Amerikanın sefil çıkarları için jandarmalığa heveslenen Türkiye ise, Iraka asker gönderme tezkeresini meclisten geçirdi ve ABDnin gel demesiyle koşarak gitmeye hazır bir halde bekliyor. Sermaye devleti emrine amade olduğu ABDye verdiği sözü tutmak için yaşı ne olursa olsun işgale karşı çıkan her sesi bastırmak için saldırıyor. Onlar da biliyor ki, karşı çıkanların yaşlarının 7-14 arasında olması bir şeyi değiştirmiyor. Zira bugün aynı yaşlardaki Filistinli çocuklar, tankların karşısına taşlarıyla çıkarak, bir halkın özgürlük mücadelesinin en anlamlı simgesi haline gelmiş durumdalar. Ve bu &oml;zlemi bastırmak işgalcilerin de tanık oldukları gibi hiç de kolay değil. Sermaye devletinin korkusu da yarın bu çocukların Filistinli çocuklar gibi karşılarına dikilmeleri.
Sermaye devleti bütün eylemlere, basın açıklamalarına saldırarak tüm işçilere, emekçilere ve gençliğe baskı ve şiddet uygulayarak önlem almaya çalışıyor. Ama aldığı hiçbir önlem mücadelenin büyümesini engelleyemeyecek. Bugün baskı ve şiddetle gözaltına alınarak sindirilmeye çalışılan işçi ve emekçiler gibi çocukları da yarın devrimin sıra neferleri olarak sermaye iktidarının tepesinde patlayacaklar.