14 Aralık '02
Sayı: 48 (88)


  Kızıl Bayrak'tan
  Pazarlık masasındaki Türkiye
  AB'ye uyum için "demokratikleşme" üzerine sahte söylemler ve gerçekler
  T. Erdoğan'ın ABD ziyareti
  Kopenhag Zirvesi ve Kıbrıs sorunu
  AKP'nin vaadleri ve icraatları
  İMF heyeti gözden geçirme görüşmeleri için Türkiye'de...
  Savaş hazırlıkları tamamlanıyor
  1 Aralık eylemlerinden...
  Etkin bir kitle çalışmasının önemi
  Sermayenin topyekûn saldırısına karşı direnişe geçelim!
  Seçimler sonrası yeni dönem
  19 Aralık katliamının 3. yıldönümü...
  9. ÖO Ekibi'nin açıklaması...
  Esenyurt İşçi Bülteni'nin Aralık sayısından...
  Ankara Öncü İşçi-Emekçi Platformu Bülteni'nin Aralık sayısından...
  Emperyalist savaş hazırlığının gölgesinde Filistin'de siyonist katliamlar
  Emperyalist savaş ve Kürdistan
  Sınıfı, Parti'yi ve Devrimi destekleyelim!
  Ford'un kirli savaştaki rolü
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Yıllık Bağış Kampanyası’na katılalım; güç ve omuz verelim, katkı sunalım!..

Sınıfı, Parti’yi ve Devrimi destekleyelim!

Dünyada ve Türkiye’de, emekçilerin ve tüm ezilenlerin bugününü ve geleceğini yakından ilgilendiren önemli gelişmelerin yaşandığı bir tarihi dönemden geçiyoruz.

Amerikan emperyalizminin pervasızlığı günden güne artarak sürüyor. Dünya jandarmalığında rakipsiz konumunu korumak ve güçlendirmek; tüm sistem karşıtı güçleri etkisizleştirmek; başta petrol olmak üzere stratejik önemdeki doğal kaynaklara daha geniş ölçekte el koymak için gündeme getirdiği savaşlar serisinin bugün bir yenisi gündemde.

Bu yeni savaş bizim çok yakınımızda, hemen kapımızda. ABD, komşumuz Irak’a el koymak için Türkiye topraklarını bir savaş üssü olarak kullanmaya hazırlanıyor. Bununla da yetinmeyip Türk ordusunu kendi çıkarları için savaşa sürmek istiyor. Gelişmeler bunun böyle olacağını, ipleri tümüyle Amerika’nın elinde olan Türk burjuvazisinin ve devletinin emekçi çocuklarını Amerika hesabına savaşa süreceğini gösteriyor.

Bu arada ekonomisi ve maliyesi iflas halindeki Türkiye’de kriz tüm şiddetiyle sürüyor. İşçi sınıfı ve emekçiler yaşam ve çalışma koşulları bakımından günden güne ağırlaşan bir perişanlık içinde. İşbirlikçi Türk burjuvazisi krizi aşmak adına yıllardır İMF reçeteleri uyguluyor; bu ise işsizliğe, yoksulluğa, sosyal haklardan yoksunluğa yeni boyutlar ekliyor.

Son seçimler, emekçilerin bu gidişata ve bunun dolaysız sorumluluğunu taşıyan partilere öfke ve tepkisini tüm çıplaklığı ile açığa çıkardı. Dünün hükümet ve muhalefet partileri siyaset sahnesinden silindiler. Fakat emekçilerin bu büyük hoşnutsuzluğu ve öfkesi henüz kendi gerçek kanalını bulabilmiş de değil. Şimdilik sahneden silinenlerin yerini yenileri aldı. Çok geçmeden onların akibetinin de öncekiler gibi olacağını biliyoruz. İMF reçetelerini aynı katılıkla destekleyen ve uygulayan bu yeni meclis partileri, daha bir de Amerika hesabına savaşa girmeye hazırlanıyorlar.

Tüm bu gelişmeler Türkiye’yi daha ağır krizlere doğru götürüyor. Savaş ve ABD emperyalizmi hesabına Irak’ı işgal, krizi siyasal boyutta daha da ağırlaştıracak ve Türkiye’ye ağır toplumsal çalkantılara sürükleyecektir.

Böyle bir tarihsel-siyasal ortamda Türkiyeli emekçilerin en büyük ihtiyacı devrimci bir partidir. Çok yönlü krizden devrimci bir çıkış yolunu ancak böyle bir parti temsil edebilir. Emekçilerin hoşnutsuzluğuna ve arayışına ancak böyle bir parti gerçek bir yanıt oluşturabilir. İşçi sınıfı ve emekçileri devrimci sınıf mücadelesi yolundan ilerleterek sistemin karşısına etkili bir karşı güç olarak ancak böyle bir parti çıkarabilir.

TKİP’nin misyonu, tarihsel varlık nedeni ve siyasal iddiası budur. TKİP yıllardır kendini bu misyona hazırlıyor; olayların akışı içinde kendi devrimci rolünü etkili ve başarılı bir biçimde oynayabilmek için çok yönlü olarak hazırlanıyor. İdeolojisi, programı, politikaları, devrimci temellere dayalı örgütsel varlığı, kısa sürede oluşturmayı başardığı mücadele değerleri ve kültürü- tüm bunlar bunun ifadesidir, TKİP’nin yerine getireceği tarihsel önderlik misyonunun güvencesidir.

TKİP yeni ve genç bir partidir. Fakat o daha şimdiden Türkiye sol hareketi içinde tümüyle farklı, kendine özgü bir yer tuttuğunu kanıtlamıştır. İşçi sınıfının ve emekçilerin devrimci davasını, özgürlük, devrim ve sosyalizm davasını temsil eden tek parti olduğunu pratikte göstermiştir. Sol hareketimizin geçmiş deneyimini ve birikimini eleştirel temellerde özümseyen ve aşan, geçmişi aşma başarısı göstererek böylece geleceği kucaklama olanağı kazanan bir partidir TKİP. Bundan dolayıdır ki hemen tüm geleneksel sol gruplar bir iç zayıflama, çürüme ve çözülme yaşarken o dinamik gelişmesini sürdürmekte, günden güne güç, etki ve itibar kazanmaktadır.

Böyle bir partiye omuz vermek, onu her alanda ve çok yönlü olarak desteklemek, başta işçiler olmak üzere tüm emekçilerin görevidir. Bu onların kendi öz kurtuluş davalarını desteklemeleri demektir.

İşçiler, emekçi kardeşler!

Partimiz TKİP 2003 yılının bağış kampanyasını 15 Aralık 2002 tarihinden itibaren başlatmış bulunmaktadır. Kampanyamız iki ay boyunca sürecek, 15 Şubat 2003 tarihinde sona erecektir. TKİP tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizi, ilerici ve devrimci dostlarımızı bu kampanyaya katılmaya, en etkin şekilde omuz vermeye çağırıyor.

Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm!

Türkiye Komünist İşçi Partisi
15 Aralık 2002



Hüseyingazi İşçi Kültür Evi açılıyor!..

Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
cahil,
hakim
ve çocukturlar
ve kahreden
ve yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.

Nazım Hikmet

Onların destanını yazma mücadelesi yeni mevziler kazanarak ilerliyor. Hüseyingazi İşçi Kültür Evi açılıyor.

Hergün etimizde ve beynimizde duyumsayarak yaşadığımız bu ücretli kölelik düzeni, bize sadece yokluğu ve sefaleti değil, yozluğu ve cehaleti de dayatıyor. Bizler, patronların kâr hırsı için bütün gün çalışıp bir lokma ekmeği zor bulan emekçiler, birbirimizden koparılıyor, birbirimize düşman ediliyoruz. Vaktimizi kahvehanelere, meyhanelere, bilardo salonlarına sıkışarak geçiriyoruz, televizyon ekranlarında bizlerin emeğini sömürerek yaşayan burjuvaların şaklabanlıklarını seyretmek zorunda bırakılıyoruz... Bunların hepsi sömürü üzerine kurulu, kokuşmuş düzenleri yıkılmasın diyedir.

Hergün emeğiyle dünyayı yeniden yaratan bizler biliyoruz ki; biraraya geldiğimizde, birlik olduğumuzda gerçekten güç olacağız, bize dayatılan yozluğu ve cehaleti kendi olanaklarımızı seferber ederek kıracağız, çünkü özgür ve sömürüsüz bir dünyayı yaratacak olan böyle bir dünyanın gerçek sahibi bizleriz...

İşçiler, emekçiler;

Yaşadığımız sorunları paylaşmak, sınıf dayanışmasını yükseltmek için biraraya gelmeliyiz. Hüseyingazi İşçi Kültür Evi, çalışma yaşamının ve işçi sınıfının güncel, tarihsel sorunlarının tartışılacağı bir yer olacaktır.

İşsizler;

İşsizlik bizim için sadece açlık anlamına gelmiyor aynı zamanda manevi bir yıpranma ve çürüme de yaşıyoruz. Kültür ve sanat üretimi içinde bu yıpranmayı bir parça aşabiliriz. Hüsyingazi İşçi Kültür Evi, işsizliğin bu yoğun manevi ve zihinsel etkisinin kırılmasına yardımcı olacaktır.

Gençler;

Bizden çalınan eğitim olanaklarını bugün için kendimiz yaratmak zorunda kalıyoruz. Hüseyingazi İşçi Kültür Evi, hem okul derslerine yardımcı olacak, hem de müzik, tiyatro, halkoyunları gibi alanlarda açacağı kurslarla sosyal-kültürel gelişimimize katkı yapacak.

Emekçi kadınlar;

Yaşadığımız çifte baskı ve sömürünün yanı sıra eve hapsediliyoruz. Hüseyingazi İşçi Kültür Evi üretimlerimizi paylaşacağımız, sorunlarımıza çözüm bulacağımız bir kurum olacaktır.

Aydınlar;

Kültür ve sanat alanındaki üretimlerimizi bunlardan yoksun bırakılan emekçi semtlerine götürmeliyiz. Hüseyingazi İşçi Kültür Evi, bizlere bu olanağı sunacaktır.

İşte bu amaçlarla kurulan İşçi Kültür Evleri burjuvazinin yoz, bireyci, yabancılaştırıcı kültürüne karşı işçi sınıfı kültürünün kolektif bir biçimde yaratılması için mücadele ediyor.

Hüseyingazi İşçi Kültür Evi bu mücadeleye bir meşale yakarak katılıyor.

Hüseyingazi’nin emekçi halkını ve tüm dostları açılış şenliğimize bekliyoruz...

En bilgin aynalara
en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
çok söz edildi onlara dair
ve onlar için:
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur,
denildi.

Nazım Hikmet

Açılış Şenliği
Tarih : 15 Kasım 2002
Saat : 14:00
Adres: Ekin Mah. Gevaş Cad. No: 4 Hüseyingazi (Eski yolağzı)

Program:
Ozan Kenan Şahbudak
Ozan Hüsnü İyidoğan
Şair Mehmet Özer
Grup YÖN
Mamak İşçi Kültür Evi Tiyatro Topluluğu