14 Aralık '02
Sayı: 48 (88)


  Kızıl Bayrak'tan
  Pazarlık masasındaki Türkiye
  AB'ye uyum için "demokratikleşme" üzerine sahte söylemler ve gerçekler
  T. Erdoğan'ın ABD ziyareti
  Kopenhag Zirvesi ve Kıbrıs sorunu
  AKP'nin vaadleri ve icraatları
  İMF heyeti gözden geçirme görüşmeleri için Türkiye'de...
  Savaş hazırlıkları tamamlanıyor
  1 Aralık eylemlerinden...
  Etkin bir kitle çalışmasının önemi
  Sermayenin topyekûn saldırısına karşı direnişe geçelim!
  Seçimler sonrası yeni dönem
  19 Aralık katliamının 3. yıldönümü...
  9. ÖO Ekibi'nin açıklaması...
  Esenyurt İşçi Bülteni'nin Aralık sayısından...
  Ankara Öncü İşçi-Emekçi Platformu Bülteni'nin Aralık sayısından...
  Emperyalist savaş hazırlığının gölgesinde Filistin'de siyonist katliamlar
  Emperyalist savaş ve Kürdistan
  Sınıfı, Parti'yi ve Devrimi destekleyelim!
  Ford'un kirli savaştaki rolü
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti...

Türkiye’yi savaş arabasına
bağlamanın son halkası

Amerikan emperyalizmi savaşa yönelik hazırlıklarını sürdürüyor. Bölgede İsrail’in tam desteğine sahip olan ABD emperyalizmi için savaş arabasına Türkiye’yi bağlamak özel bir önem taşıyor. Bir miktar yeşil dolarla satın alınacak Türk devletinin işçi ve emekçi çocuklarını savaşa sürmekten geri durmayacağını bilen ABD artık “küçük pürüzleri” gidermek için son görüşmeleri yapıyor.

ABD emperyalizminin önce Abdullah Gül sonra Tayyip Erdoğan’ı Washington’a çağırmasının nedeninin Türk devletinin öne sürdüğü “küçük pürüzler”in giderilmesi olduğu ABD medyasında da yer aldı. ABD’nin en yüksek tirajlı gazetelerinden biri olan New York Times’ta yer alan bir haberde şunlar söyleniyor:

“Bush Türk liderine Irak’a karşı askeri harekata destek verilmesi konusunda baskı yapacak. Irak’a saldırının askeri planlamasına ilişkin ayrıntılar ele alınacak. Saldırıya katılma karşılığında Türkiye’ye dolar yardımı yapılacağı, AB ve Kıbrıs konusunda destek verileceği, Türkiye’nin savaşa katılmasının savaş sürecini kısaltacağı yönündeki perspektifler Bush tarafından dile getirilecek. İslami kökenli bir partinin başkanına yapılan davet Bush yönetiminin Saddam Hüseyin’i iş başından uzaklaştırmak amacıyla girişeceği askeri müdahaleyle ilgili, tüm taşları yerine koyma konusundaki kararlılığını sergiliyor.”

Bu cümleler ABD’nin Gül’le başlayıp Genelkurmay Başkanı’yla devam eden ve Recep Tayyip Erdoğan görüşmesiyle de tamamlanacak olan görüşme trafiğinin anlamını ve amacını ortaya koyma bakımından son derece çarpıcı.

Amerikan yönetimi Abdullah Gül ve Erdoğan’a duyduğu güven ortaya koymaktan da kaçınmıyor. Irak’a müdahalede ABD’nin yanında kayıtsız şartsız yer alarak güveni perçinleme isteğine fazlasıyla sahip olan Erdoğan’ın AKP’si, “küçük pürüzlerin” giderildiği koşullarda ABD emperyalizminin savaş politikasının ortağı olacak. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’la yaptığı görüşme sonrasında memnuniyetini açıkça ortaya koydu ve “Bush-Erdoğan görüşmesinde ufak pürüzlerin giderileceğinden eminim. Türkiye’den açılacak 2. cephe savaşı kısaltır” dedi.

Dünyada ve Türkiye’de savaş
karşıtlığı büyüyor

Dünya halklarının ABD emperyalizminin saldırganlığına yönelik tepkisi son gelişmelerle birlikte daha da büyüyor, yayılıyor. Dünya halklarının ABD emperyalizminin savaş politikasına yönelik duyduğu öfkeyi yapılan araştırmalar ortaya koyuyor. Amerika Araştırma Kurumu’nun (PEW) 44 ülkede, 38 bin kişi ile yüz yüze yaptığı araştırmanın sonuçları ABD emperyalizminin savaş politikasına karşı dünya halklarının rededen tutumunu ortaya koyması açısından çarpıcıdır. Dünyada ABD emperyalizmine olumlu bakanların oranı sadece %18. Türkiye’de ABD’ye olumlu bakanların oranı ise %16 olarak saptanmış. Araştırmaya katılanların %85’i Irak’a yönelik savaşın nedeninin petrol olduğunu beyan etmiş. Türkiye’de ise bu oran %88 olarak tespit edilmiş. Irak’a yönelik savaşın haksız bir savaş olacağını beyan edenlerin oranı %86 iken Türkiye’de ise %90. Kısacası dünya ve Türkiye halkları savaş istemiyor.

“Emperyalist savaşa karşı savaş”
bayrağını yükseltelim!

İşçi sınıfı ve emekçiler Irak halkının emperyalist savaş cenderesinde her geçen gün daha fazla sıkıştırıldığı şu günlerde bu savaşa ilgisiz kalma lüksüne sahip değildirler. Zira savaş işçi sınıfı ve emekçileri doğrudan ilgilendiren, sofrasındaki ekmeğinin küçülmesine, sefaletin kör kuyusundaki yaşamının daha da zorlaşmasına, emek verdiği evladını yitirmesine neden olacak bir süreçtir.

Savaş emperyalist yıkım politikalarının şiddet araçlarıyla sürdürülmesidir. Irak savaşını kazanması durumunda ABD emperyalizmi büyük petrol yataklarına konacak ve bölgede tam egemenlik kuracaktır. Irak halkının ve Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin payına düşecek olan ise açlık, sefalet, yıkım ve ölüm olacaktır.

Başta sınıf devrimcileri olmak üzere toplumun tüm devrimci, ilerici potansiyelinin savaş karşıtı tutumda ortaklaşması, seferber olması, savaş karşıtı tepkiyi örgütlemesi son derece yakıcı bir görevdir. İçinden geçtiğimiz dönemde sınıfın ilgisinin emperyalist savaş tehlikesine çekilmesi, mücadele taleplerinin emperyalist savaşa karşı mücadeleye bağlanarak ele alınması, duyarlılığının arttırılması, oluşan duyarlılık üzerine oturan örgütlülüklerin yaratılması çok da zor değildir. Emperyalist savaşa karşı mücadele platformlarının oluşturulması, emperyalist savaşa hayır komitelerinin damgasını vuracağı mücadele programının yerellerde ve genelde yaşama geçirilmesi sorumluluğu önümüzde durmaktadır.

Gün emperyalizm için verilecek tek evladımız, dökülecek bir avuç kanımız olmadığını haykırma günüdür. Irak halkına yalnız olmadığını göstermek için dayanışma ve mücadele gücümüzü ortaya koyma günüdür.

H. Ş. Can