6 Temmuz'02
Sayı: 26 (66)


  Kızıl Bayrak'tan
  Yıkım ve yağma programına karşı mücadelede birleşelim!..
  Niyet mektubu ve kamuda tasfiye
  İş kanunu tasarısıyla kıdem hakkı da gaspediliyor...
  İMF artık siyasete de müdahaleye başladı
  Sivas'ın ışığı sönmeyecek!
  Sivas'ın katili sermaye devleti!
  BİR-KAR'dan direnişçi İSDEMİR işçilerine...
  İSDEMİR direnişi ve sınıfa karşı sorumluluklar
  İnsanca yaşamaya yetecek vergiden muaf asgari ücret!
  İşçi ve emekçi eylemlerinden...
  Kamu emekçilerinin 12 yıllık fiili-meşru mücadelesi 2 saate sığdırıldı
  "Bilim Kurulu"nun esnek üretim gerekçeleri ve gerçekler
  Düzenin sol kulvarında yeni bir oyuncu
   "Solcu aydın" geçinen holding kalemşörlerinin AB feveranları
   İsrail siyonizmi Filistin'de kalıcı işgal peşinde
   Bir kültürel etkinlik deneyimi...
   Venezüela’da yeni faşist darbe hazırlığı
   Emperyalistlerden "umut yolculuğuna” duvar
   Emperyalist G8 zirvesi..
   “Güneydoğu Müsteşarlığı” ile OHAL’e devam!...
   Cezaevleri Sempozyumu...
   Küreselleşmenin sonu mu?
   Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Bir kültürel etkinlik deneyimi...

“Ağlama salkım söğüt” oyunu

21 Haziran’da, Almanya’nın Bielefeld kentinde “Başka bir dünya mümkün!” adlı kültürel etkinliğimizi gerçekleştirdik. Katılım 150 kişi civarındaydı. Sergilediğimiz “Ağlama salkım söğüt” isimli oyun büyük beğeniyle karşılandı. Bielefeld’li gençler olarak böylesi bir etkinliği ilk kez yapıyoruz. Bizi bu etkinliğe taşıyan süreci kısaca anlatmak istiyoruz.

Uzun bir süredir genç insanlar olarak kendimizi ifade edeceğimiz bir ortam yaratmanın özlemini duyuyor, çabasını harcıyorduk. Zira iki kültür arasında ezilen gençler olarak, oldukça ağır bir fatura ödemek zorunda olan insanlardık. Bizler kimliksizliğin ve kişiliksizliğin bir biçim haline geldiği bir dönem ve ortamda yaşıyoruz. Buna karşı bir alternatif yaratmazsak eğer, onun bir parçası olacağımızı da biliyoruz. Bizi hiçe sayan bu düzen karşısında biz de varız diyebilmek zorunda hissettik kendimizi. Bu alternatifi yaratmak için çaba sarfetmek bizim yapabileceğimiz en anlamlı davranış olacaktı.

Başlangıçta şiirler okuyan bir grubu oluşturmakla yola çıktık. Uzun bir süre kendi kendimize şiirler seçtik, okumaya çalıştık vs. En önemlisi de birlikte üretmenin gereği olarak birlikte tartıştık, birlikte karar verdik, kısaca bir kollektif oluşturduk. Bizim için bu işin yalnızca bir yanıydı.

İşin asıl önemli yanı; kendi ülkelerinden uzaktaki bu işçi ve emekçilerin duyarlılıklarını artırmak ve mücadele isteklerini harlamaktı. Bu nedenle seçtiğimiz şiirlerimiz olsun, türkülerimiz olsun hep mücadeleyi ve bizim hayatımızı anlatıyordu. Çalışmamızın son bir aylık döneminde, Tiyatro sanatçısı Erdoğan Egemenoğlu’ndan yardım istedik. Bu talebimizi olumlu karşıladı ve Egemenoğlu bizimle birlikte bir haftalık bir çalışma yaptı. Onun katkılarıyla birlikte bizim çalışmamız şiirden öteye tiyatral bir boyut kazandı. Nazım Hikmet’in şiirlerinin de yer aldığı 15 şiir, türkü ve marştan oluşan ve baştan sona kurgulu bir tiyatro oyunu olan “Ağlama salkım söğüt” oyunu böyle ortaya çıktı.

Oyunu sahneleyen kolektif, ikisi teknik ekiple olmak üzere 19 kişiden oluşuyordu. Oyunumuzun en önemli özelliklerinden biri, bunun hemen hemen hepimiz için bir ilk sahne deneyimi olmasıydı. Gerek çalışmalardaki istikrarımız ve ısrarımız gerekse de sahnedeki uyumumuz, Erdoğan Egemenoğlu’nun katkılarıyla birleşince, verdiğimiz emeğimize uygun bir oyun sergilemeyi başarabildik.

Oyunumuzun en can alıcı yanı grubumuzda yer alan çocuklardı. Onlar bu oyunda baştan sona yer alıyorlardı. Bütün bir çalışma boyunca çocuk oyuncuların gösterdiği istikrar, ısrar ve çaba dikkate değerdi. Onların heyecanları ve motivasyonları bizleri de etkiliyordu. Onların heyecanları sadece kendi rollerine değil, bütün bir oyuna karşı idi. Bu dikkatleri herkesi oldukça şaşırtı. Nerdeyse bütün şiirleri ezberlemişlerdi. Oyunla ilgili her tartışmada onlar da vardı. Bu çalışmamızın başından sonuna yaşadıklarımızla çok ilgi çekici deneyimler edindik.

Oyunun sonunda oyuncu kollektifi olarak sahnedeydik, izleyicilere ön hazırlığımız hakkında bilgi verdik ve oyuna ilişkin görüşlerini dinlemek istediğimizi bildirdik. Söz alanlar oyundan çok etkilendiklerini samimi duygularla dile getirdiler. Doğru halkayı kavradığımıza tanık olduk. Amacı açık olan ve hedefine kilitlenmiş bir emek karşılıksız kalmıyordu.

BİR-KAR’lı gençler/Bielefeld