Kritik işkollarında 150 bin işçi grevde...
Öğrencilerin aktif destek verdiği grev yeni katılımlarla büyüyor... Güney Korede görkemli işçi eylemi Güney Kore işçi sınıfı görkemli bir eylemle yeniden sahnede. Ülkenin demiryolu, enerji ve gaz sektörlerinde örgütlü olan işçi sendikaları, toplu sözleşme görüşmelerinin 24 Şubat akşamında anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine grev kararı almışlar ve üyelerine greve katılmaları için çağrı yapmışlardı. Uygulanan İMF programının derhal durdurulması ve 5 günlük çalışma haftası talepleriyle başlatılan greve katılım çok büyük oldu. Yaklaşık 150 bin işçi üretimi durdurdu, bunlardan önemli bir bölümü alanlara çıkarak eylemler yapmaya başladılar. Özellikle başkent Seulde grev nedeniyle hayatın durma noktasına geldiği belirtildi. Bunun üzerine hükümet grevi yasadışı, katılan işçileri vatan haini ilan etti ve 40a yakın sendikacı hakkında tutuklama kararı çıkarttı. Grevi örgütleyen sendikacılar ise, asıl vatan haininin İMF politikalarından vazgeçmeyen, ülkeyi emperyalizmin yağmasına sınırsızca açan hükümet olduğunu söylediler. Hükümetin tehditleri karşısında sadece Kore Gaz Kurumunda örgütlü sendika geri adım attı. Hükümetle yapılan görüşmelerin ardından sendika grevden çekildiğini açıkladı. Ancak diğer sendikalar eyleme devam ediyorlar. Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu (KCTU) grevin daha da genişleyeceğini, grevdeki kamu işçilerinin yanısıra 150 bine yakın özel sektör işçisinin de 26 Şubattan itibaren eylemlere katılacağını açıkladı. Gerçekten de 26 Şubatta eylem daha da genişledi. Başka fabrikaların yanısıra onbinlerce kişinin çalıştığı Hyundai tekeline bağlı fabrikalardaki işçiler de greve katıldılar. Eylem, bir genel grev boyutunu aldı. Sendikacılar tapınakta, işçiler üniversitelerde İşçilere geri adım attırmayı başaramayan hükümet bu kez eylemi şiddet yoluyla bastırmaya çalışıyor. Bu nedenle hakkında tutuklama kararı çıkartılan 37 sendikacı polisin eline geçmemek için kutsal sayılan ve polisin girmesinin yasak olduğu bir tapınağa (Myondong Katedrali) sığındılar. Grevi buradan yönetiyorlar. Eylemci işçiler ise hem polisin saldırılarından korunmak, hem de eylemin toplumsal tabanını genişletmek için üniversite kampüslerine girdiler ve kendilerini destekleyen öğrencilerle birleştiler. Şu anda Güney Korenin bir çok üniversitesinde eylemci işçilerle öğrenciler üniversite kampüsleri içinde eylemi birlikte yürütüyorlar. Gelen bilgilere göre sadece Seul Ulusal Üniversitesinde 10 bine yakın işçi var. Tahmin edilebileceği gibi eylemlerin sürdüğü üniversite kamp&uum;sleri onbinlerce polis ve asker tarafından abluka altına alınmış durumda. Hükümet daha da pervasızlaşabilir Güney Kore hükümeti işçilerin büyük eylemini kırmak için elinden geleni yapıyor. Ancak toplumun çok önemli bir kısmı grevci işçileri destekliyor. İMFye kölece bağımlılık ve yolsuzluk skandalları nedeniyle toplum gözünde itibarı neredeyse sıfırlanan hükümetin tek çaresi baskı ve terörü daha da boyutlandırmak olabilir. KCTUdan dayanışma çağrısı Grevi örgütleyen Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu (KCTU) hükümetin bu niyetini görerek bütün dünya işçilerine dönük bir çağrı yaptı. Açıklamada hükümetin grevi ezmek amacıyla işçilere ve sendikacılara karşı daha fazla şiddet kullanma yoluna gidebileceği, sendikacıların bulunduğu katedrale ve işçilerin eylemlerini sürdürdüğü üniversite kampüslerine saldırabileceği uyarısında bulundu ve bunun engellenmesi için uluslararası dayanışmanın yükseltilmesi çağrısı yaptı. Sendikanın açıklamasında ayrıca, hükümet şiddete başvurduğu takdirde Güney Koredeki tüm işçilere genel grev çağrısı yapılacağı da belirtildi. Güney Kore işçisi öğretiyor İMF politikalarının tavizsizce uygulandığı, bunu güvencelemek için en sıradan demokratik hakların bile ayaklar altında çiğnendiği Güney Korede işçi sınıfı önemli bir mücadele veriyor. Her şey bir yana Güney Koreli işçiler devrimci bir sınıf önderliğinin bulunmadığı koşullarda dahi emperyalist sömürü ve yıkım politikalarına karşı bir çok şeyin yapılabileceğini pratikleriyle gösteriyorlar. Hiç şüphe yok ki Güney Kore işçisi bu zorlu pratik içinde devrimci öncüsünü yaratmayı da başaracaktır. Emperyalist kapitalist sistemin kabusu asıl o zaman gerçek olmaya başlayacaktır.
Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesinin Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesinin 6. Olağan Genel Kurulu 17 Şubatta Petkim Kültür Merkezinde yapıldı. 5 binin üzerinde üyesi bulunan Petrol-İş Sendikasının Genel Kurul salonunda İMF değil emek programı!, Birlik, mücadele, dayanışma!, İş güvencesi hemen şimdi yasallaşsın!, Özelleştirmeye hayır! pankartları dikkat çekiyordu. Kurula 250 delegeden 240ı katıldı. Petrol-İş Genel Merkez yöneticilerinin de katıldığı kurulda açılış konuşmasını Aliağa Şube Başkanı İskender Büyükçolak yaptı. Büyükçolak konuşmasına yeniden aday olmayacağını söyleyerek başladı. İMF politikalarına ve küreselleşmeye değinerek; İMFnin parlamentoya kadar uzanan baskısının Türkiyenin sömürge haline getirildiğinin kanıtı olduğunu söyledi. Küreselleşmeye karşı mücadelenin giderek yaygınlaştığını, işçi sınıfının da bu mücadelede yerini alması gerektiğini belirtti. Son olarak geçmiş sürece de değinen şube başkanı, zor bir süreç yaşandığını, yapılan ve yapılmayan herşeyin arkasında olduklarını söyledi. Diğer sendika temsilcilerinin konuşmalarının ardından söz alan Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, ülkemizde sermaye sınıfının tek çatı altında örgütlü olduğunu, işçi sınıfının ise gün geçtikçe kan kaybettiğini, giderek örgütsüzleştiğini vurguladı. Bugün ülkemizde 5 milyon sigortalı, 5.5 milyon kayıt dışı işçi bulunduğunu, sendikalı işçi sayısının ise sadece 750 bin olduğunu söyleyen Öztaşkın, işçi sınıfının tek çatı altında örgütlenmesinin önemini vurguladı. Son süreçte hız verilen özelleştirmelere de değinerek, POAŞdan sonra Petkimin özelleştirilmesinin gündeme alındığını, ama Petkimin kolay kolay özelleştirilemeyeceğini söyledi. Aliağa Şube Mali Sekreteri Abdullah Bilgiç ile Petkim Baştemsilcisi İbrahim Doğangül tarafından hazırlanan iki ayrı liste çıkarıldı. 136 oy alan İbrahim Doğangülün listesi yönetime geldi. Son anda seçime katılan sağcıların listesi ise 31 oy aldı. Petrol-İş Sendikasının Türkiye genelinde en çok üyeye sahip olan Aliağa Şubesinin 6. Olağan Genel Kuruluna ilgi azdı. Kurul genelde kişisel sataşmalar ve kişilerin kendini aklama çabaları ile geçti. İşçi sınıfının sorunları ve bu sorunların çözüm önerilerini içeren sınırlı konuşmalar yapılmakla birlikte, sendikanın örgütlü bulunduğu işyerlerinde yoğunlaşan özelleştirme saldırılarının tartışılmadığı kongre oldukça sönük geçti. SY Kızıl Bayrak/İzmir |
|||||