Armutluya ve Alibeyköye operasyon! 19 Aralık operasyonunun ikincisi, İstanbulun göbeğinde, Armutlu halkının, basının gözleri önünde 5 Kasım günü gerçekleşti. Kürdistanda eğitim görmüş eli kanlı özel timler, itfaiye araçları, panzerler ve 3 bin polis eşliğinde gerçekleştirdikleri operasyon sonucu, 1i ölüm orucu direnişçisi olmak üzere 4 kişi katlettiler, 10 kişiyi yaraladı ve onlarcasını gözaltına aldılar. Basına yansıyan görüntüler ve operasyonu yaşayan tanıkların anlatımları da bunun planlı, vahşi bir katliam olduğunu göstermektedir. Savunmasız insanların üzerine ateş açılmış, kapalı yerde kullanılması yasak olan bombalar kullanılmış, hedef gözetilmiş, ev ateşe verilmiştir. Tüm bunlar, hayat kurtarmaya değil, katletmeye geldiklerini açıkça göstermektedir. 5 Kasım günü, Armutludaki evlerden birine müdahale edilmemiş; böyle bir kanlı operasyon ve yapılan açıklamalar sonrasında, bu eve yönelik ikinci bir operasyon beklenir hale gelmişti. Nitekim 13 Kasım günü sabahın erken saatlerinde Armutluya yönelik yeni bir saldırı gündeme getirildi. Yine özel timler, iş makineleri, çevik kuvvet, panzerler, itfaiye araçları tüm mahalleyi abluka altına aldılar. Mahallede devrimcilerin kurduğu barikatlara saldırının ardından direniş evine müdahale edildi. 4ü Ölüm Orucu direnişçisi olmak üzere 10 kişi hastaneye kaldırıldı. Sabah saatlerinde Armutludaki direnişçi ve refakatçıların Şişli Etfal Hastanesine kaldırılmalarının ardından beklenildiği gibi, Alibeyköy direniş evinde abluka sıkılaştırıldı. Öğlen saatlerinde buraya da müdahale edildi. 7si Ölüm Orucu direnişçisi olmak üzere 10 kişi de Alibeyköy direniş evinden gözaltına alınarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesine kaldırıldı. Burada da direnişçiler tedaviyi reddettiler. Armutlu ve Alibeyköyden alınan direnişçi ve refakatçılar Emniyet Müdürlüğüne oradan da ertesi gün DGMne çıkarıldılar. Alibeyköy direniş evinden alınanlardan Aydın Hanbayat, Cemal Keser, Murat Şahin, Yeter Güzel, Orhan Gül ile; Armutlu direniş evinden Gamze Turan, Vedat Çelik, Selma Kubat tutuklanarak cezaevine gönderildi. Devlet, operasyonların ardından yalnızca direniş evlerine müdahale etmekle kalmadı, saldırı Armutlu mahalle halkına da yöneldi. Operasyonun ardından evler basılarak eylemci arandı. Mahalleye tüm gün boyunca giriş yasaklandı. Saldırıyı süreklileştirmek adına da mahallenin ortasına, hem de müdahale edilen direniş evlerinden birine karakol kuruldu. Yıllardan beri direnişçi geçmişiyle tanınan ve devrimcilere kucak açan Armutluda polis ablukası süreklileştirildi. Böylelikle devlet, Olağan üstü hali Armutluya taşımış oldu. Tüm gerçekleşen müdahalelerle zafer kazandıklarını zannedenler er geç yanıldıklarını anlayacaklardır. Direniş, 1 yılı geride bırakarak, işkencelere, katliamlara, 80in üzerinde şehide, yüzlerce gaziye rağmen bu güne kadar geldi. Devrimciler, devrimci iradenin teslim alınamayacağını bir kez daha tüm dünyaya gösterdiler ve göstermeye de devam edecekler.
Armutlu katliamını protesto... 6 Kasım akşamı faşist devletin Küçükarmutluya yaptığı saldırıyı protesto etmek amacıyla SY Kızıl Bayrak, Atılım, Alınteri, İşçi Köylü ve Vatan okurlarının düzenlediği bir eylem gerçekleştirildi. Yaklaşık 80 kişinin katıldığı eylem, kitlenin sağlık ocağı önünden meşalelerle yürüyüşe geçmesiyle başladı. Yürüyüş sırasında, Yaşasın Armutlu direnişimiz!, Devrim şehitleri ölümsüzdür!, Katil devlet hesap verecek!, Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!, Yaşasın devrimci dayanışma! sloganları coşkuyla haykırıldı. Heykele gelindiğinde Vatan okurları kitleye burada kalınması yönünde çağrı yaptılar. Ancak bir uzlaşma sağlanamadığı için geri kalan kitle Özgürlük Meydanına doğru yürüyüşe geçti. Meydanda devrişehitleri anısına saygı duruşunda bulunuldu. Eylemde yapılan konuşmada; devletin yaptığı saldırının, emperyalist savaş, ağır yıkım paketleriyle devrimciler şahsında emekçilere de yapıldığı ve bu saldırılara karşı mücadele etmemiz gerektiği vurgulandı. Konuşmanın ardından tekrar yürüyüşe geçen kitle meydanın üst tarafındaki alanda lastikler yakarak halaya durdu. Eyleme sloganlar eşliğinde son verildi. İHD Ankara Şubesinin
oturma eylemi... İHD Ankara Şubesi, Armutlu katliamı sırasında Sincan F tipi cezaevinde kendisini yakan Muharrem Çetinkayanın şehit düşmesinin ardından 13 Kasımda İHD önünde bir oturma eylemi gerçekleştirdi. Daha kaç insan ölecek? Yaşam hakkına saygı! dövizinin bulunduğu eyleme 25 kişi katıldı. 15 dakikalık oturma eyleminin ardından İHD Ankara Şube Başkanı Av. Ender Büyükçulha; Bizler bu ülkede yaşamaktan utanç duyuyoruz. Bu ülkede insanlar ölüyor, Adalet Bakanına soruyoruz, daha kaç insan ölecek? Daha fazla insanın ölmesini istemiyor, yaşam hakkına saygı diyoruz. diyerek katliamı protesto etti. Eylem alkışlarla sona erdi. Kırşehirde
basın açıklaması... Armutlu katliamını protesto etmek amacıyla Kırşehir İHD tarafından bir basın açıklaması düzenlendi. 40 civarında katılımın olduğu basın açıklamasında Küçükarmutludaki şiddet kınanırken emperyalist savaşa da vurgu yapıldı. Ayrıca bu saldırıda şehit düşen Sultan Yıldızın Kırşehir İHD üyesi olduğu belirtildi.
İzmirden kısa kısa... 9 Kasım eylemi Beş koldan başlatılan Ankara yürüyüşünün son aşaması olan 9 Kasımda, İzmirde de KESK ve DİSK tarafından kitlesel bir basın açıklaması yapıldı. Konak Sümerbank önünde yapılan açıklamaya yaklaşık bin kişi katılırken, kamu sendikalarının dışında DİSK Genel-İş, DİSK Genel-İş 3 Nolu Şube, Türk-İş, TÜMTİS ve Petrol-İş sendikası da pankartlarıyla eylemde hazır bulundu. Türk-İş Ege Bölge Başkanı ile SES Şube Başkanının birer konuşma yaptıkları eyleme katılım azdı. Kitlenin coşkusu Ankarada Kızılaya çıkılmak istendiği anonsunun yapıldığı an arttı. Bu esnada Direne direne kazanacağız, Kahrolsun İMF kahrolsun emperyalizm, Her yer Kızılay, her yer Ankara sloganları atıldı. Hücre Karşıtı eylem Hücre Karşıtı Platform tarafından 10 Kasım Cumartesi günü Konak Sümerbank önünde Küçükarmutluda yapılan katliama ilişkin basın açıklaması yapıldı. Saygı duruşuyla başlayan eylemde Devrim şehitleri ölümsüzdür, Hücre ölümdür istemiyoruz, Armutlu faşizme mezar olacak, Faşizme karşı omuz omuza, Devrimci irade teslim alınamaz, Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz sloganları atıldı. 11 Kasım İHD Eylemi Son günlerde artan gözaltında, ev baskınlarında ölümlere ilişkin İHD İzmir Şubesi tarafından Konak Sümerbank önünde bir basın açıklaması yapıldı. 80 kişinin katıldığı eylemde basın metnini okuyan İHD İzmir Şube Başkanı Günseli Kaya; İstanbulda Yunus Güzel, Trabzonda Mehmet Karakuşun gözaltında öldüğünü, 17 Ekim günü Silvanda 3, 20 Ekimde Doğu Beyazıtta bir kişinin yapılan ev baskınlarında öldüklerini, son olarak Küçükarmutluda F tipi cezaevine karşı ÖO sürdüren insanlara yönelik yapılan saldırıda da 4 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Ardından bu gidişatın duddurulması talebinde bulundu. Eylemde, Yargılı-yargısız infazlara son!, F tipi ölümler istemiyoruz!, İçerde dışarda hücreleri parçala!, Yaşasın halkların kardeşliği! sloganları atıldı. SY Kızıl Bayrak/İzmir
Trakya Üniversitesinde baskı ve terör... Baskılar bizi yıldıramaz! Trakya Üniversitesinde 14ünde gerçekleşecek olan eylemden bir gün önce yemekhanede bildiri dağıtan arkadaşlarımız sivil faşistlerin saldırısına uğradı. Saldırıyı püskürten arkadaşlar okullarına dönerken bu kez de özel güvenlik biriminin coplu saldırısına uğradılar ve bir süre çatışma yaşandı. Özel güvenlik birimi daha sonra kantin kapısını tutarak öğrencilerin kamera ile görüntülerini almaya çalıştı. Bunun üzerine tekrar bir gerginlik yaşandı. Bu tutum karşısında özel güvenlik birimleri kameralarını kapatmak zorunda kaldılar. Tam bu sırada bir arkadaşımızın okula gelirken üç kişi tarafından zorla bir arabaya bindirilip kaçırıldığını öğrendik. Bizler saldırıya uğrayan arkadaşlarımızla ve olaya tepki duyan arkadaşlarımızı da yanımıza alarak, Savcılığa suç duyurusunda bulunduk ve basın açıklaması ile olayı teşhir ettik. Daha sonra da can güvenliğimiz olmadığından dolayı kaçırılan arkadaşımız gelene kadar okulu terketmeyeceğimizi söyledik ve Eğitim Fakültesi kantininde beklemeye başladık. Daha sonra kaçırılan arkadaşımızın bırakıldığını öğrendik. Ertesi gün eylemde buluşmak üzere dağıldık. Bu saldırılar üniversitemizde bir suskunluğu değil bütünleşmeyi sağladı. Ertesi gün YÖK protestosu eyleminde sloganlarımızı daha gür attık, tüm coşkumuzla eylemimizi gerçekleştirdik. Ekim Gençliği/Trakya Üniversitesi |
|||||