Bu devrim kaçkınlarına Yeni Şafak gazetesinde 24 Nisan 2001 tarihinde
yayınlanan Ahmet Taşgetiren imzalı yazıyı hatırlatma gereği duyuyorum:
... Adalet Bakanı hala, Devlet kendisine meydan okuyanlarla
pazarlık yapmaz. diyor. Bu bir meydan okuma. Ama etkili olduğu
gibi son derece şüpheli bir meydan okuma. Bu meydan okuma bizatihi kendi
içinde ciddi bir zaaf taşıyor ve Adalet Bakanının yüzüne çökmüş olan
çaresizliğe baktığınızda bu meydan okumanın anlamsızlığını görüyorsunuz.
Bir yandan meydan okuyor sayın bakan, bir yandan ölüm oruçlarının sona
erdirilmesi için adeta yalvarıyor. Yalvarmak zorunda kalıyorsunuz. Çünkü
karşısında meydan okumaya cevap verecek fiili bir güç yok. Karşınızdaki
güç ölümü peşinen seçince sizin gücünüz anlamsızlaşıyor... 12 Eylül yenilgisinin pelteleştirdiği bu devrim kaçkınları, direnişten
saygıyla sözetmek zorunda kalan islamcı yazarlar kadar bile olamıyorlar.
Bunu anlıyoruz; zira onlar devrimi ve devrimci mücadele değerlerini
terketmenin, mücadele kaçkınlığının ağır psikolojik yükünü taşıyorlar.
Kinlerinin ve saldırganlıklarının gerisinde temelde bu var. Can Yücelin bir şiiriyle sözümü noktalamak istiyorum, bu düzen
yalakalarının durumuna pek oturuyor: T. Yıldız
Küçük sanayi siteleri ve yaz çalışması
Bu alandaki çalışmanın başlıca zorlukları sendikal haklardan yoksunluk,
aile geçindirme gibi bir sorumluluğu olmayan genç işçilerin çalışması,
sınırlı sayıda işçinin imkansızlıklar içinde sendikal mücadele yürütmesidir.
Küçük ölçekli sanayi sitelerinde çalışma kol gücüne dayalı olduğundan,
patronlar genç işçileri tercih ediyorlar. Bu alanda geniş bir gençlik
kitlesi bulunuyor. Ortaçağ kalıntısı çıraklık sömürüsünün vahşi boyutlara
varması genç işçilerde patrona düşmanlığı güçlendiriyor. Yaz tatilinin başlamasıyla beraber öğrenci gençlik yoğunlukla genç
işçilerin çalıştığı küçük ölçekli sanayi sitelerine yönelip, öğrenci
ve işçi gençlik kitlesini birleştiren bir çalışmayı hedefleyebilmelidir.
Çalışma, ortak sorunlar üzerinden yazılı-sözlü propaganda, dernek kurma
çalışmaları vb. üzerinden yürütülmelidir. Örneğin eğitimin paralı hale
getirilmesi hem işçi gençliğin hem öğrenci gençliğin ortak bir sorunudur.
İşçi gençlik maddi durumları el vermediği için çalışırken, öğrenci gençlik
zar zor okuyabiliyor. Öğrenci gençliğin yaz dönemi çalışması, konumundan
kaynaklı sınıfa yabancılığını kırma, disiplinli yaşam tarzı kazanmayı
da hedeflemelidir. Bir genç komünist/İstanbul
Esenyurt İşçievinde Nazım Hikmet
anması..
Anmaya Nazım Hikmetin Türkiye İşçi Sınıfına Selam
şiirinin okunmasıyla başlandı. Daha sonra komünist şairin yaşamını,
partili kimliğini, mücadelesini ve mücadele sonucunda karşılaştığı baskıları
içeren bir konuşma yapıldı. Yapılan bu konuşmanın ardından müzik gurubunun
seslendirdiği türküler ve okunan şiirlerle anma sona erdi. Kızıl Bayrak/Esenyurt
Tan yeri ağardı bak şafak söktü O. Dağlı |
|||||