9 Haziran'01
Sayı: 12


  Kızıl Bayrak'tan
  Onbir yıllık mücadelenin kritik safhası
  Kazanmak için 4 Mart'lardan daha da ileriye!
  KESK eylemlerinden
  Direniş bayrağı Aymasan işçisinin elinde
  Sınıf hareketinden
  Ölüm Orucu Direnişi'ne karşı devletin yeni taktiği
  Ölüm Orucu Direnişi 233. gününde sürüyor!
  Gençlik hareketi
  Kriz ve devrimci sınıf çizgisi/7
  Tarımda yıkım ve sonuçları
  15-16 Haziran, sol hareket ve işçi hareketi
  Hatice Yürekli anısına Ekim Gençliği Kampı
   Uluslararası hareket
  İşçi-emekçi kadını devrimci mücadeleye kazanmanın sorunları
  "Sana söz can yoldaşım zafer bizim olacak"
  Geleceğimize sahip çıkalım!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hatice Yürekli Anısına Ekim Gençliği Kampı...

Gençliğin devrimci inisiyatifinin başarılı bir örneği


İsviçre’de 1-4 Haziran’da Hatice Yürekli anısına düzenlenen 6. Ekim Gençliği kampına şimdiye kadarki kamplarımızın deneyimleri ışığında hazırlandık. Kampımıza Ölüm Orucu direnişçisi ve Partimizin ilk kadın şehidi Hatice Yürekli ismini verdik. “Hatice Yürekli anısına Ekim Gençliği Kampı” şiarı altında hazırlıklarımıza başladık. Önce bir çağrı bülteni hazırlanıp İsviçre’nin ve Avrupa’nın çeşitli bölgelerine dağıtıldı.

Kamp programının pratik hazırlıklarına aylar öncesi başlandı. Seminer konularına ilişkin dosyalar hazırlandı, okunacak şiirler, politik bir içerik ve amaçla hazırlanan bilgi yarışması, çeşitli konulara ilişkin yazılar ve direnişçilerin mektupları önceden hazırlanıp dosyalandı. Kültürel etkinliklerimizin (tiyatro) hazırlığı için görev alan arkadaşlarla birkaç kez bir araya geldik, çalışmaları ve hazırlıkları değerlendiren toplantılar yaptık. Özcesi kampımızı ciddiye aldık ve buna uygun bir çaba içerisinde olduk. Kampımızın ismi, yaşadığımız Ölüm Orucu Direnişi süreci bu ciddiyeti göstermemizi ayrıca zorunlu kılıyordu.

Program

Kampımızın programını şu başlıklar altında hazırladık:

Seminerler
1. Ölüm Orucu Direnişi
2. Globalizm ve sosyal sonuçları
3. Türkiye sol hareketinin kısa tarihi
4. Devrimci gençlik hareketi

Kültürel faaliyetler

Tiyatro, skeç, dia, film, bilgi yarışması, müzik, şiir ve sportif faaliyetler (futbol, basketbol, kır gezisi vs.).

Öncekilerden farklı olarak bu kampımızın bütün bir programını ve organizasyonunu biz Ekim Gençliği olarak üstlendik. İnisiyatif tümüyle biz gençliğe aitti ve günlük kamp programımızı başarıyla örgütledik. Programımızın tümünü uyguladık, fakat zaman darlığı nedeniyle “Devrimci gençlik hareketi” bölümünü işleyemedik. Havanın yağışlı olması nedeniyle planladığımız kır gezisini de gerçekleştiremedik.

Salonumuzu programımızın içeriğine uygun bir görsellikle düzenledik. Kamp salonumuza 19-22 Aralık katliamında ve ölüm orucunda şehit düşen devrimcilerin isimlerinin yazılı olduğu iki ayrı pankart asıldı. Salonu ayrıca Partimizin çeşitli konulara ilişkin olarak çıkardığı afişlerle, yanısıra Habip, Ümit ve Hatice Yürekli yoldaşların resimleriyle donattık. Marks, Engels, Lenin’in posterlerinin yanısıra Che Guevara ile Yılmaz Güney’in resimleri de salonumuzu süslüyordu. Sahneyi boydan boy “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” ibareli Ekim Gençliği imzalı pankart kaplıyordu.

Kampımıza kısa bir açılış konuşmasıyla başladık. Konuşmada programımızın gidişatı hakkında bilgi verildi ve kampın amacına değinildi. Sonra katliamda ve ölüm orucunda şehit düşen devrimciler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla birlikte Nazım Hikmetin “Zafere Dair” şiiri okundu. Daha sonra Paris Gençlik Korosu Enternasyonal’i söyledi.

Ardından tanışma bölümüne geçildi ve her genç arkadaş kendini kısaca tanıttı.

Seminerler

Seminerler her zamankinden farklı bir biçimde düzenlendi. Önden konuya ilişkin dosyalar hazırlanmıştı. Bu dosyaları kamp yerinde oluşturduğumuz çalışma gruplarına dağıttık. Gruplar kendi aralarında konuya ilişkin tartışmalar yürüttüler ve her grup sözcüsü konuyu sundu. Bu sözcülerin dışında grubun diğer üyeleri de söz alarak konuya ilişkin düşüncelerini ortaya koydu. Bunların ardından bir yoldaşın hem tartışmaları toparlayan, hem de soruları yanıtlayan bir konuşmasıyla, sözkonusu seminer konusu tamamlanmış oluyordu. Bu yöntemin çok yararlı olduğunu ve birçok gencin tartışmalara aktif bir biçimde katılmasını sağladığını gördük.

İlk seminer konusu Ölüm Orucu Direnişiydi ve anlatılan yöntem çerçevesi içinde verildi. Seminerin ardından direnişçi yoldaşlarımızın mektupları okundu. Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden Ekim Gençliği mesajları geldi. Üniversiteli yoldaşlarımızın mesajları okunduğunda büyük bir duygu yoğunlaşması ve heyecan yaşadık, mesajları coşkuyla karşıladık. Bizler de bunun karşılığı olarak cezaevlerinde bulunan tüm ölüm orucundaki yoldaşlarımıza ve siper yoldaşlarımıza mesajlar yazıp göndermeye başladık.

İkinci bir seminerde Türkiye sol hareketinin genel bir değerlendirmesi yapıldı. Mustafa Suphi’den günümüze kadar Türkiye sol hareketindeki önemli dönemler anlatıldı. Özellikle ‘71 devrimci hareketi ve komünist hareketin ortaya çıkışı sunuldu. Bu sunuş gençler tarafından ilgiyle karşılandı. Bu süreçle ilgili sorular soruldu ve bu vesileyle tartışmalar daha da işlevli hale geldi. Ardından Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın idam sehpasına yürürken ailelerine yazdıkları son mektupları okundu, bu birçok genci duygulandırdı.

“Globalizm ve sosyal sonuçları” konulu üçüncü seminerde kapitalist sistemin gerçekliğine ışık tutan çarpıcı veriler ortaya konuldu. Zenginlerle yoksullar arasındaki adaletsiz gelir dağılımının ürkütücü dengesizliği ortaya konuldu. Kapitalizmin ne kadar çürüdüğü, yozlaştığı, bize hiçbir gelecek vaad etmediği bir kez daha ortaya konuldu. Buna karşı mücadele etmek gerektiği vurgulandı. Bu konu da büyük bir ilgiyle karşılandı.

Ardından sınıf ve kitle hareketinden kesitleri kapsayan, gençlik hareketinin ve zindan direnişinin özetini de sunan bir dia gösterimi yapıldı ve beğeniyle izlendi.

Sosyal faaliyetler

Kültürel faaliyetler çerçevesinde bilgi yarışması düzenlendi. Bu yarışma oldukça başarılı geçti. Katılımcılarda büyük bir heyecan yarattı. Başarılı gruplara kitaplar, Hatice, Habip ve Ümit yoldaşların posterleri verildi.

İki ayrı tiyatro gösterisi sunuldu. İlkinde cezaevlerinde yaşananlar, ikincisindeyse köyden şehire ve şehirden Avrupa’ya göç eden bir işçi ailesi canlandırıldı. Bu tiyatroda kapitalist sistemin hiçbir yerde bizlere gelecek vaadetmediği ve buna karşı mücadele edilmesi gerektiği mesajı verildi.
Kampımızın son gecesi için büyük bir şenlik düzenlendi. Çocuklar şiir okuyup, şarkı söylediler. Bu “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizmdir!” şiarının güzel bir örneği oldu. Ölüm orucunda olan bir çok yoldaşın yazmış olduğu şiirler okundu. Gençlik korosu müzik dinletisiyle ortamı coşturdu.

Şarkı ve şiir yarışmasından sonra halaylar çekilerek gecemiz başarılı biçimde sona erdirildi.
Ayrıca kampımızda çeşitli sportif faaliyetler de gerçekleştirildi.

Sonuç yerine

65 kişinin katıldığı dört günlük kampımız düzeniyle, disipliniyle, programı ve coşkusuyla başarıyla sonuçlandı. Bu yılki kampımız her yönüyle öncekileri aşan bir kamp oldu. Politik bir düzey yakaladık. Biz genç yoldaşlarda belirgin bir ilerlemenin kaydedildiği somut olarak görüldü. Son gün yapılan değerlendirmeler bunu ayrıca doğruladı. Herkes kampımızdan çok etkilendiğini dile getirdi üç veya dört ayda bir yapılması önerildi. Bundan sonra bölgelerimizde gençlik çalışmasında yoğunlaşacağız ve daha güçlü kamplar örgütleme çabası içinde olacağız.
Bu kampta aldığımız güç ve çıkardığımız sonuçlardan ve deneyimlerden hareketle, İsviçre’de Ekim Gençliği olarak Avrupa’daki Ekim Gençliği’ne çağrıda bulunmak istiyoruz. Çağrımız her genç yoldaşın partimize, şehitlerimize, işçi sınıfı ve emekçilerin davasına karşı görev ve sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi yönündedir. Deneylerimizde de gördüğümüz gibi gençlik mücadeleye açıktır ve onları parti saflarına kazanmanın olanakları ve araçları çoktur. Gençlik kampları etkili araçlardan biridir. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Ekim Gençliği bu araçları kullanabilmelidir. Gazetemizde başka ülkelerdeki genç yoldaşlarımızın düzenledikleri kamp haberlerini okumak istiyoruz. Avrupa’da gençlik kitlesi içinde genişleme Ekim Gençliği’nin ve Partimizin göstereceği çabaya baglıdır. Bu çabanın gereklerini yerine getirme sorumluluğuyla yüz yüzeyiz. Her yoldaş bu bilinçle hareket ederek üzerine düşen görevi yapmakla yükümlü olmalıdır. Her genç komünistin buna uygun davranacağına ve yurtdışı parti örgütünün de bu konuda üzerine düşeni yapacağına inancımızı dile getiriyoruz.

Tüm genç komünistler görev başına!

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!
Kahrolsun kapitalizm, yasasın sosyalizm!
Yasasın proleterya enternasyonalizmi!

Ekim Gençliği/İsviçre