7 Haziranda
ülke çapında KESK eylemleri...
Barikatı aştık sıra yasada!
Kızılayda dişediş çatışma!.. Sahte sendika yasasının genel kurulda görüşülmeye başlaması üzerine KESK'e
bağlı sendikalar saat 12:30 da Eğitim-Sen 1 Nolu Şube önünde toplanmaya
başladılar. Ziya Gökalp caddesi trafiğe kapatıldı. Temsilciler meclise
gittiği sırada 2 bin kişilik kitle sloganlarla beklemeye başladı. Saat 18:00e doğru temsilcilerin sonuç almaksızın dönmesi üzerine
Kızılaya girme kararı alındı. Birbirine kenetlenerek barikata yüklenen
emekçilere polis gaz bombaları ve coplarla saldırdı. Polisin saldırısı
sonrasında ara sokaklara dağılan emekçiler Sakarya Caddesinde tekrar
toplandılar. Burada kitleye bir kez daha saldıran polis birçok kişiyi
gözaltına alırken, onlarca emekçi de hastanelere kaldırıldı. Akşam toplanan
emekçiler cuma günü için eylem kararı alarak, bu yasanın çıkmasına izin
vermeyeceklerini vurguladılar. Akşama kadar eylem... Kamu emekçileri İstanbulda Kadıköy Belediye binası önünde toplandılar.
Daha sonra ise Söğütlüçeşme Caddesi'nden Kadıköy İskele Meydanı'na yürüyüşe
geçtiler. Sahte sendika yasasına karşı sloganların haykırıldığı yürüyüş,
Kadıköy İskele Meydanında oturma eylemine dönüştürüldü. Eylemde "Yaşasın demokrasi mücadelemiz!", "Yasakçı yasa
geri çekilsin!", "Yaşasın grev, yaşasın toplu sözleşme!"
yazılı dövizler taşındı. Sahte sendika yasasına hayır!, Barikatı
aştık sıra yasada!, Yılgınlık yok direniş var!, İçerde
dışarda hücreleri parçala!, İMF tipi yaşama hayır! gibi
sloganlar atıldı. Oturma eylemi sırasında kamu emekçilerine hitaben konuşan KESK eski Genel
Başkanı Siyami Erdem, KESK'i büyük bir mücadeleyle yarattıklarını belirtti
ve yine böyle bir mücadeleyle koruyacaklarını ifade etti. Bu arada bir açıklama yapan Enerji-Yapı Yol Sen İstanbul Şube Başkanı
Erhan Karaçay;sözkonusu yasa tasarısının TBMM'de görüşülmeye başlandığını
anlattı ve görüşme bitene kadar, diğer illerdeki eylemcilerle koordineli
hareket ederek, oturma eylemini sürdüreceklerini, görüşmenin ardından
eylemi sona erdireceklerini söyledi. Akşam saatlerine kadar süren oturma eyleminde, saldırı haberleri büyük
bir öfke ve mücadele kararlılığı taşıyan sloganlarla karşılandı. Kararlı, coşkulu ve militan!.. Sahte sendika yasasının mecliste görüşüldüğü gün iş bırakma eylemi yapılacağı
söylenmesine rağmen bu alana kitlesel olarak yansımadı. 1500e yakın
kamu emekçisinin saat 12:00de başlattığı eylem, Ankaradan
gelen saldırı haberiyle militan bir tarza büründü. Coşku da buna paralel
olarak arttı. Kızılay Meydanındaki saldırı ve gözaltı haberinin ardından emekçiler,
Konakın en işlek caddesinden yolu keserek, Çankayadaki DSP
binasına doğru sloganlarla yürümeye başladılar. 1500e yakın emekçi
davalarına sahip çıktıklarını, haykırdıkları sloganlar ve kararlı duruşlarıyla
ifade ettiler. Kamu emekçilerinin tereddütsüz tutumu sonucu panzerlerden
ve çevik kuvvet polislerinden oluşan barikat kaldırıldı. 8 saat süren eylem Çankayadaki DSP il binasının olduğu caddede,
KESK dönem sözcüsü Alim Murathan tarafından meclisteki görüşmenin 12 Hazirana
ertelendiği haberiyle bitirildi. Sınıf hareketinin durgun olduğu bugünkü koşullarda, İzmirde yapılan
eylemler de genellikle durgun bir havada geçiyordu. Oysa bugünkü eylem
emekçilerin hafızasına tüm zayıflıklarına rağmen kararlı ve militan bir
ruh taşıdı. Eylemin ilk saatlerde, Sümerbank işçileri desteğe gelen bir süre sonra
kendi direniş mevzilerine gittiler. Eylem boyunca atılan sloganlardan bazıları şunlardı: Direne direne
kazanacağız!, Yaşasın sınıf dayanışması!, Zafer
direnen emekçinin olacak!, Kurtuluş yok tek başına, ya hepberaber
ya hiçbirimiz!, Yılgınlık yok direniş var!, Faşizme
karşı omuz omuza!, Çetelere kıyak, emekçiye dayak, bu abluka
dağıtılacak!, Barikat kalkacak, başka yolu yok!, Barikatı
aştık sıra yasada!. En radikal sloganlarsa polis barikatında, yürüyüş
esnasında ve saldırı haberleri geldiği sırada atıldı. "Yaşasın grevli toplu sözleşmeli sendika mücadelemiz!" Saat 11:00e Uğur Mumcu Meydanında toplanan kamu emekçileri
sloganlar atarak halay çektiler. Daha sonra dönem sözcüsü basın açıklamasını
okudu. Açıklamada özetle; "Toplusözleşme ve grev hakkımızı yasaklayan,
örgütlenmemizi daraltmayı hedefleyen yasaklarla dolu bu yasayı asla kabul
etmeyeceğiz. Toplusözleşme ve grev hakkı içeren özgürlükçü, demokratik,
katılımcı bir yasa için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."
denildi. Bugün yapılan eylemin Kızılay'daki eylemi desteklemek amacıyla
yapıldığı, sonuna kadar devam edileceği de sözcü tarafından ifade edildi.
Eylemde SES Şube Başkanı Ali Dinigüzel de KESKin mücadele tarihini
özetleyen bir konuşma yaptı. Eylemde atılan sloganlar: "Direne direne kazanacağız!", "Hükümet
yasanı al başına çal!", "Derviş evine Ecevit huzurevine!",
"Yaşasın grevli toplusözleşmeli sendika mücadelemiz!". Adana'nın
kavurucu sıcağı karşısında bazen gölgeye çekilmek zorunda kalan kamu emekçileri
eylemi coşkulu bir şekilde bitirdiler. Eylem boyunca kararlılık ve öfke Bursa'da öğle saatlerinde toplanan yaklaşık 500 kamu emekçisi, sloganlar
atarak, Orhangazi Parkına kadar yürüdü. Burada oturma eylemi başlatan
kamu emekçilerine hitap eden KESK Bursa Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü
Çetin Erdolu, tasarıyla temel sendikal hakların yasaklandığını, askeri
işyerlerindeki sivil memurların örgütlenmesinin engellendiğini ifade ederek,
yasa geri çekilene kadar eylemlerin süreceğini bir kez daha duyurdu. Eylem boyunca kararlılığı ve öfkeyi ifade eden sloganlar büyük bir coşkuyla
atıldı. Eyleme 700 coşkulu emekçi katıldı Antalya'daki eyleme yaklaşık olarak 700 civarında emekçi katıldı. İş
bırakma eylemi daha çok viziteye çıkma biçiminde gerçekleşti. Eylem, Eğitim-Sen
önünden Cumhuriyet Meydanına kadar yapılan bir yürüyüşle başladı.
Yürüyüş sırasında Güllük Caddesi bir süre trafiğe kapatıldı. Polis saldırısı ve sendika yöneticilerine gözaltı Kamu emekçileri Mersinde, tasarıyı protesto etmek amacıyla öğle
saatlerine doğru Çankaya Mahallesindeki Eğitim-Sen binası önünde
toplanmaya başladılar. Daha sonra basın açıklaması yapmak üzere SSK Bölge
Müdürlüğü'ne doğru yürümek isteyen emekçilere, polis cop kullanarak saldırdı. Saldırıyla dağıtılan kamu emekçileri arkasından sendika binası önünde
oturma eylemine başladı. Polis burada da zor kollandı. Saldırılar sonucunda
birçok kamu emekçisi yaralandı. Polis, KESK Dönem Sözcüsü Ferbağ Fırat,
Sağlık Emekçileri Sendikası Mersin Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt ve Eğitim-Sen
Mersin Şubesi Başkanı Ayşe Eren'in de aralarında bulunduğu 10 kişiyi gözaltına
aldı. Sahte sendika yasasına hayır! Düzce Anıtpark'ta biraraya gelen 100 kadar kamu emekçisi, sahte yasayı
protesto ettiler. Eylemde Sahte sendika yasasına hayır!, Barikatı
aştık sıra yasada! sloganları en çok atılan sloganlardı. Düzce Eğitim-Sen
Şube Başkanı Fethi Sönmez yaptığı açıklamada; "11 yıldır sürdürdüğümüz
sendikal mücadelemizde bugün önemli bir noktaya geldik. Yıllardır tüm
ısrarlarımıza rağmen Kamu Emekçileri Sendikaları Yasasını çıkarmayan iktidar
şimdi sahte bir sendika yasası çıkarmaya çalışıyor" dedi. Ferman hükümetinse, alanlar bizimdir." Kamu emekçileri İzmitte Defterdarlık ve Saraybahçe Belediyesi önünde
toplanarak, İstiklal, Fethiye ve Alemdar caddelerini yürüyerek geçtikten
sonra Cumhuriyet Parkı önünde toplandılar. Burada konuşma yapan dönem
sözcüsü ve Tüm Sosyal-Sen Şube Başkanı Aziz Özcan, "Yeni tasarıyla,
toplusözleşme ve grev hakkımızı engellemek istiyorlar" dedi. Arkasından
konuşmasını Ferman hükümetinse, alanlar ve meydanlar bizimdir."
diyerek bitirdi. Konuşma sırasında ve sonrasında çeşitli sloganlar atan kamu emekçileri
kararlılıklarını ortaya koydular.
Kamu emekçilerinin 6 Haziran İstanbul
eylemi: Yasakçı yasayı püskürteceğiz!
Unkapanında bulunan KESK Genel Merkezi önünde saat 18: 00e
toplanan kamu emekçileri Saraçhane Parkına doğru yürüyüşe geçtiler.
Polis pankart, döviz ve soganlarla harekete geçen kitlenin önünde barikat
oluşturarak yürümelerini engellemeye çalıştı. Bunun üzerine Baskılar
bizi yıldıramaz! vb., sloganlar atan emekçiler, engelleme girişimini
protesto ettiler. Görüşmeler sonucunda mutabakat sağlanarak barikat kaldırıldı.
Kitle Saraçhane Parkına kadar sloganlarla yürüdü. Burada KESK Genel Sekreteri Sevil Erol bir basın metni okudu. Metinde;
yasakçı yasalara boyun eğmeyeceklerini, ülkenin dört bir yanında eylemler
gerçekleştirerek toplusözleşmeli, grevli, özgürlükçü demokratik
bir yasa talebini yükselteceklerini belirtti. Daha sonra eylemci
kamu emekçileri sloganlarla dağıldı. Eylemde Zafer direnen emekçinin olacak!, Toplusözleşme
hakkımız grev silahımız!, Yasakçı yasayı püskürteceğiz!,
İçerde, dışarda hücreleri parçala!, İMF tipi-hücre tipi
yaşam istemiyoruz! sloganları atıldı. Kızıl Bayrak/İstanbul
Antalya KESK eylemleri... Kızılay direnişinin yarattığı olumlu
hava,
1 Haziran Cuma günü kamu emekçileri Antalyada da viziteye çıktılar.
Defterdarlık önünde toplanan kitleye alkış ve sloganlarla yürüyerek gelen
Eğitim-Sen korteji katıldı. Böylelikle 150 kişilik bir kitle oluştu. Burada
atılan sloganlar bir polisin dağıtırız tehditlerine rağmen
-ve daha da gür bir şekilde- sürdü. Ardından basın açıklamasına geçildi.
Zaman zaman sloganlarla kesilen basın açıklaması, bir gün sonra Cumhuriyet
Meydanında yapılacak oturma eylemine çağrıyla son buldu. Ertesi gün oturma eylemine gelen kitle 50 civarında idi. Atılan sloganlar
ve alkışlardan sonra basın açıklamasına geçildi. Okunan metin devlet güdümlü
sendikaya geçit verilmeyeceği çerçevesinde oldu. O ana kadar eylemleri
kendi isteği doğrultusunda sürükleyen alt kademe sendika yönetimi, bu
kez KESK Genel Merkezinin aldığı karar gereği eylemlerin geçici
bir süre için ertelendiğini duyurdu. Buna gerekçe olarak da meclisin
şu an RTÜK yasasıyla meşgul olması gösterildi. Her iki eylemde de emekçiler Sahte sendika yasasına hayır!,
Barikatı aştık sıra yasada!, Direne direne kazanacağız!,
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!, yanısıra
Derviş evine Ecevit huzuruevine!, Ne İMF ne Derviş,
genel grev/genel direniş! sloganlarını attılar. Eylemler, Biz
çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz? şiarıyla bitirildi. Burada şunu önemle belirtmek istiyoruz. Kitle hareketini devrimci bir
çizgide ilerletebilmek, buna uygun kanallar açmak ve ortaya konulacak
inisiyatifle olanaklıdır. Yoksa mücadelenin yarattığı tüm birikimler reformist-icazetçi
çizginin temsilcileri tarafından ürkek kararlar ve tutumlarla boşa çıkarılacaktır. Yeni 4 Martlar için ileri! Antalyadan Kızıl Bayrak okurları
Öğretim Elemanları Sendikasının
basın açıklaması eylemi... Parasız eğitim talebimizi sürdürmeye
kararlıyız
Basın açıklamasında ÖES Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu; hükümetin izlediği
İMF ve Dünya Bankası politikalarının ülkeyi krizden krize sürüklediğini
ve bağımsızlığımızın ayaklar altına alındığını vurguladı. Kamu üniversitelerinin
öteki Türkiyenin öteki üniversitelerine dönüştüğünü,
araştırma imkanlarının ortadan kaldırıldığını ifade etti. Ayrıca rektörlerin
öğrenci harçlarının yükseltilmesi suretiyle öğretim elemanlarının yaşam
şartlarının düzeltilmesi taleplerini doğru bulmadıklarını, parasız eğitim
talebini savunmaya devam edeceklerini belirtti. 1- Şimdiye kadar öğretim elemanlarının sorunlarına pek duyarlılık göstermeyen
rektörlerin dahi üniversite personelinin maddi yaşam koşullarının iyileştirilmesi
talebiyle ortaya çıkması, durumun vahimiyetinin açık kanıtıdır. Ama bu
ülkede emeğiyle geçinenlerin hak taleplerine kulak vermeyen, yalnız kendisi
için ayaklanan bir üniversite, hem toplumdan yeterli desteği
görmeyecek, hem de sorunun kaynakları doğru saptanamayacaktır. 2- Bizler uzun yılların çabasıyla kamu kaynaklarını kullanarak yetiştik.
Şartlar ne olursa olsun kamu üniversitelerini terk etmemeye kararlıyız.
Talebimiz devletten, sermayeden, dinden bağımsız, özgür akademisyen kimliğimizi
koruyarak mesleğimizi yürütmektir. 3- Bunun için emeğimizin karşılığı olan hak ettiğimiz ücreti alma çabasındayız.
ÖES olarak KESKin şemsiyesi altında grevli, toplusözleşmeli sendika
mücadelesi veriyoruz. Ancak bu amaca ulaşınca, hiç kimseye minnet duymadan
hakkımız olan insanca bir yaşam düzeyine kavuşacağımıza inanıyoruz. 4- Ülkemizde yirmi yılı aşkın süredir uygulanan neo-liberal politikalar,
bu politikaları dayatan İMF ve DB ile ülkeyi yönetemeyen hükümetler, gerek
yaşadığımız ekonomik krizlerin, gerekse öğretim elemanlarının gittikçe
bozulan yaşam koşullarının baş sorumlusudur. Bu nedenle sendikamızın tüm
üyeleri gelecek ders yılından başlayarak derslerinin ilk on dakikasını
bu politikaları teşhire ayıracak, eylemimizin dozu koşullara göre gittikçe
artırılacaktır. 5- Üyelerimizin de katkısıyla hazırlanan Emek Programının anlatılabilmesi,
geliştirilebilmesi için yaz aylarında da çabalarımızı sürdüreceğiz. İktisatçı
meslektaşlarımız iktisat politikalarını, ziraatçılar tarım, veterinerler
hayvancılık, eğitim bilimciler eğitim politikaları, tıpçılar sağlık politikaları,
kısacası tüm meslektaşlarımız kendi alanlarıyla ilgili teşhir faaliyetine
ağırlık vereceklerdir. 6- Rektörlerin öğrenci harçlarının 650 dolara çıkartılarak öğretim elemanlarının
yaşam şartlarının düzeltilmesi talebini çok yanlış buluyoruz. Biz parasız
eğitim talebimizi sürdürmeye kararlıyız, öğrencilerimizin cebine saldırarak
yapılacak düzenlemelere şiddetle karşı çıkacağımızı, öğrencilerimizle
birlikte tepki koyacağımızı açıkça ilan ediyoruz. 7- Yüzde on paralı öğrenci kontenjanını da, hem Anayasanın eşitlik
ilkesine aykırı olacağı hem de kamu üniversitelerinin ticarethane haline
getirilmesinin son adımını teşkil edeceği için kabul edilemez buluyoruz.
8- Üniversitenin saygınlığına gölge düşüren, kendisiyle aynı düşünmeyen
öğretim üyelerine sıfatı rektör bile olsa en ağır iftira ve suçlamaları
yöneltmekten çekinmeyen YÖK Başkanı Kemal Gürüz sözcülüğünde yapılan bir
hak arama mücadelesinin inandırıcılığı azalmaktadır. Kemal Gürüz hemen
istifa etmeli, kendi yönetiminde tarihinin en kötü dönemini yaşayan üniversitelerden
elini çekmelidir. 9- Ekonomide fonların tasfiyesi bütçe ve mali disiplini bozulan uygulamalar
olduğu için yerindedir. Üniversite araştırma fonları özellikle fen bilimlerindeki
arkadaşlarımızın çalışmalarını sürdürebilmeleri için hayati önemdedir.
Bu araştırmaların üniversite genel bütçesi içerisinden sürdürülebilmesi,
kaynaklardan yararlanabilmenin objektif koşullara bağlanması gereklidir.
|
|||||