2 Haziran'01
Sayı: 11


  Kızıl Bayrak'tan
  Kamu emekçilerinin Ankara çıkarması
  Barikatlar aşıldı, Kızılay zaptedildi!
  Kamu emekçileri direnişlerini sürdürüyorlar...
  İhanet sözleşmesini alanlarda yırtalım!
  İzmir Sümerbank direnişi devam ediyor!
  F tipi ölümün belgesi
  Ölüm Orucu direnişçisi Uğur Türkmen 27 Mayıs'ta ölümsüzleşti...
  Direniş kazanacak!
  Kriz ve devrimci sınıf çizgisi/6
  Ölüm Orucu'ndaki tutsaklardan bazılarının sağlık durumu
  Ölüm Orucu Direnişi'yle dayanışma eylemleri...
  Tarım, hububat ve emperyalizm
  Kıbrıs'ta MGK patentli kirli ve kanlı operasyon!
  Uluslararası hareket
  Devrim kaçkınlarının devrimcilere bitmeyen kini
  Sinan Cemgil, Kadir Manga, Alparslan Özdoğan ve Hüseyin Cevahir'in anıları önünde saygıyla eğiliyoruz...
  Proletaryanın büyük devrimci şairi: Nazım Hikmet
  Hücre karşıtı mücadele
  Mücadele Postası


Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Ölüm Orucu direnişçisi Uğur Türkmen
27 Mayıs’ta ölümsüzleşti...


DHKP/C tutsağı Uğur Türkmen 19 Aralık katliamından önce Ceyhan Hapishanesi'nde 2. ölüm orucu ekibinde yer aldı. Katliam saldırısını yaşadı ve Sincan hücrelerine kondu. 5 Ocak 2001 tarihinde tahliye oldu. Ölüm Orucu Direnişi’ni dışarda sürdürdü.

27 Mayıs 2001 günü Mersin’deki evinde şehit düşen Uğur Türkmen hakkında yoldaşlarının yaptığı açıklamada şu bilgiler yer alıyor:

“Uğur Türkmen yoldaşımız, 23 Nisan 1972'de Mersin-Tarsus Yenice kasabasında doğdu. 6 kardeşin dördüncüsüydü. Türk-Alevidir. Mücadeleyle 1993'te üniversite yıllarında tanıştı. Burdur Meslek Yüksek Okulu İnşaat bölümü öğrencisiyken devrimci gençliğin mücadelesi ve örgütlenmesi içinde yeralmaya başladı. Bu düzen değişmeliydi. Ve o, daha çok şey yapmalıydı bunun için. Okulu 1996 sonlarında bırakarak Mersin'de Kurtuluş gazetesinde çalışmaya başladı ve 1998'e kadar da temsilcilik görevini yürüttü. Her gün daha fazla devrimcileşti, kendini, yaşam tarzını yeniledi, çünkü her gün biraz daha fazla bütünleştiği Cephe, onun için ‘Devrim mücadelesinde insanlıktan yana olan herkesi kapsayan ve gittikçe büyüyen yeni bir kültür yaratan bir aile’ydi... dönemde pek çok kez polisin tehdit ve baskılarına maruz kaldı. İşkencelerden geçirildi. 1996 Temmuz'unda Ali Tarık Koçoğlu'nun anmasında, daha sonra aynı yılın 14 Aralık'ında Ankara'da KESK mitinginde gözaltına alındı.

1998 28 Nisan'ında tutuklandı ve 3 yıl 9 ay ‘ceza’” aldı. Bir süre Mersin, Kürkçüler, Antep özel tip hapishanelerinde kaldı. En son Ceyhan hapishanesinde'ydi. F tiplerinin ve ona bağlı olarak da ölüm oruçlarının gündeme gelmesiyle, ölüm orucu direnişçisi olmak için tereddütsüz gönüllü oldu. Ceyhan hapishanesi ölüm orucu direnişçilerinin 2. Ekibinde yeraldı. 19 Aralık sabahı da Ceyhan'daydı. O vahşi katliam saldırısına karşı, yoldaşlarıyla birlikte direndi ve Sincan hapishanesine götürüldü. Sincan'da direnişini hücrelere, işkencelere rağmen sürdürdü. 5 Ocak 2001'de tahliye oldu. Çıkınca ölüm orucuna devam etti. İçeriyle dışarıyı, eyleminde birleştirdi. Ölüm orucu direnişlerinde bir ‘ilk’in yaratıcısı oldu. Her şey netti beyninde. ‘Şehitlik konusunda, ölüm orucu konusunda çbir tereddütüm yok. Zafer şehitlerimizle gelecek. Bu yolda ben de ilerliyorum. Şehitliği onurla, gururla karşılayacağım. Ölüm orucu şehidimiz Halil Önder'in dediği gibi canım halkıma ve vatanıma feda olsun...’ diyordu son yazdığı mektuplardan birinde.”

(Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi’nin açıklamasından...)




Ölüm Orucu şehidi Uğur Türkmen kitlesel bir törenle uğurlandı...

“Uğur Türkmen Ölümsüzdür!”


Ceyhan Cezaevi’nde başladığı Ölüm Orucu Direnişi’ni tahliye olduktan sonra Mersin'de evinde sürdüren Uğur Türkmen, 27 Mayıs akşamı saat 22.30'da şehit düştü.

204 gündür sürdürdüğü direnişinde çeşitli sendika, siyasi parti ve kitle örgütleri tarafından sık sık ziyaret edilen Uğur Türkmen, çevresinde sevilen sayılan bir devrimciydi. Kız kardeşi Yeliz Türkmen de Ölüm Orucu Direnişi’nde zorla müdahele edilerek sakat bırakılmış devrimci bir tutsaktır. Şu anda Ankara Numune Hastanesi’nde tutulmaktadır.

Mersin'deki evinden alınan Uğur Türkmen ambulansa konularak araçlarla konvoy oluşturularak ikamet ettiği Yenice beldesine götürüldü.

Adana'dan gelenlerle beraber bin kişiyi aşan kitle, mezarlığa doğru yürüyüşe geçti. TAYAD'lı ailelerin açmış oldukları "Kahramanlar ölmez halk yenilmez" pankartıyla yüründü.

Yürüyüş esnasında "Uğur Türkmen ölümsüzdür!", "Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!", "Devrim şehitleri ölümsüzdür!", "Yaşasın Ölüm Orucu direnişimiz!", "Hücreleri parçala tutsaklara sahip çık!", "Devrimci tutsaklar onurumuzdur!" sloganları atıldı. Vasiyeti üzerine DHKC bayrağına sarılarak sonsuzluğa uğurlandı.

Devrim şehitleri ölümsüzdür!
Devrimciler ölmez devrim davası yenilmez!

SY Kızıl Bayrak/Adana




Ölüm Orucu Direnişi ile dayanışmadan
kısa kısa...


Diyolağa Davet Grubu hücre karşıtı etkinliklere devam ediyor

Çeşitli sendika ve kitle örgütlerinin oluşturduğu ‘Diyaloğa Davet’ grubunun temsilcileri 28 Mayıs Pazartesi günü İHD Genel Merkezi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Ölüm Orucunda çözüm bulmak için hazırlanan etkinlik programı açıklandı. Basın metnini okuyan İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, grubun İstanbul-Ankara yürüyüşünün ardından diyalog sürecinde ısrarlı olduğunu belirterek, ölümlerin durdurulması için bir etkinlik programı hazırladıklarınıbelirtti. Öndül, etkinliklerin 9 Haziran’a kadar yapılacakların programlandığını ve sonuç alınıncaya kadar da sürdüreceklerini söyledi.

Bayan tutuklu ve hükümlülere mektup

Kayıp yakınlarının da aralarında bulunduğu kadınlar, Galatasaray Postane’sinden, cezaevindeki kadın tutuklu ve hükümlülere mektup gönderdiler. 26 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00’te postaneye 20. kez ve “Endişeliyiz!”, “Öfkeliyiz!”, “Yeni ölümler istemiyoruz!” yazılı siyah dövizlerle gidildi. Ellerinde Ölüm Orucuna devam eden ve yaşamlarını yitiren kadın tutuklu ve hükümlülerle, tutuklu yakınlarının fotoğraflarını taşıyan eylemciler, gönderilen mektubun okunmasının ardında alkışlarla dağıldılar.

Uğur Türkmen için sessiz oturma eylemi

Ölüm Orucunu dışarda sürdüren Uğur Türkmen eyleminin 204. gününde Mersin’de şehit oldu. Konuya ilişkin İstanbul İHD Şubesi tarafından 28 Mayıs Pazartesi günü saat 18.00’de Şube önünde 5 dakikalık sessiz oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminden önce İHD adına konuşma yapan Ümit Efe, yetkililerin Ölüm Oruçlarına kayıtsız kaldığını belirterek, tutukluların taleplerinin biran önce kabul edilerek tecritin kaldırılıp Ölüm Oruçlarının bitirilmesi gerektiğini vurguladı.

Oturma eyleminin ardından kitle “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Yeni ölümler istemiyoruz!” sloganları attı. Alkışlar ve zılgıtlarla eylem sona erdi.

Kayıplar haftasında yine barikat!

17- 31 Mayıs Uluslararası Kayıplar Haftası ve Cumartesi Eylemlerinin 6. yıldönümü dolayısıyla Galatasaray Lisesi önüne karanfil bırakmak isteyen kayıp yakınları, polis barikatıyla karşılaştı. Bunun üzerine İHD’den Nimet Tanrıkulu neden Galatasaray Lisesi önünde olduklarını anlatan kısa bir konuşma yaptı. Ardından kayıp yakınları, ellerindeki karanfilleri, polis barikatının üzerinden atarak eylemlerini sona erdirdiler.