27 Mayısta ölümsüzleşti...
27 Mayıs 2001 günü Mersindeki evinde şehit düşen Uğur Türkmen hakkında
yoldaşlarının yaptığı açıklamada şu bilgiler yer alıyor: Uğur Türkmen yoldaşımız, 23 Nisan 1972'de Mersin-Tarsus Yenice
kasabasında doğdu. 6 kardeşin dördüncüsüydü. Türk-Alevidir. Mücadeleyle
1993'te üniversite yıllarında tanıştı. Burdur Meslek Yüksek Okulu İnşaat
bölümü öğrencisiyken devrimci gençliğin mücadelesi ve örgütlenmesi içinde
yeralmaya başladı. Bu düzen değişmeliydi. Ve o, daha çok şey yapmalıydı
bunun için. Okulu 1996 sonlarında bırakarak Mersin'de Kurtuluş gazetesinde
çalışmaya başladı ve 1998'e kadar da temsilcilik görevini yürüttü. Her
gün daha fazla devrimcileşti, kendini, yaşam tarzını yeniledi, çünkü her
gün biraz daha fazla bütünleştiği Cephe, onun için Devrim mücadelesinde
insanlıktan yana olan herkesi kapsayan ve gittikçe büyüyen yeni bir kültür
yaratan bir aileydi... dönemde pek çok kez polisin tehdit ve baskılarına
maruz kaldı. İşkencelerden geçirildi. 1996 Temmuz'unda Ali Tarık Koçoğlu'nun
anmasında, daha sonra aynı yılın 14 Aralık'ında Ankara'da KESK mitinginde
gözaltına alındı. 1998 28 Nisan'ında tutuklandı ve 3 yıl 9 ay ceza
aldı. Bir süre Mersin, Kürkçüler, Antep özel tip hapishanelerinde kaldı.
En son Ceyhan hapishanesinde'ydi. F tiplerinin ve ona bağlı olarak da
ölüm oruçlarının gündeme gelmesiyle, ölüm orucu direnişçisi olmak için
tereddütsüz gönüllü oldu. Ceyhan hapishanesi ölüm orucu direnişçilerinin
2. Ekibinde yeraldı. 19 Aralık sabahı da Ceyhan'daydı. O vahşi katliam
saldırısına karşı, yoldaşlarıyla birlikte direndi ve Sincan hapishanesine
götürüldü. Sincan'da direnişini hücrelere, işkencelere rağmen sürdürdü.
5 Ocak 2001'de tahliye oldu. Çıkınca ölüm orucuna devam etti. İçeriyle
dışarıyı, eyleminde birleştirdi. Ölüm orucu direnişlerinde bir ilkin
yaratıcısı oldu. Her şey netti beyninde. Şehitlik konusunda, ölüm
orucu konusunda çbir tereddütüm yok. Zafer şehitlerimizle gelecek. Bu
yolda ben de ilerliyorum. Şehitliği onurla, gururla karşılayacağım. Ölüm
orucu şehidimiz Halil Önder'in dediği gibi canım halkıma ve vatanıma feda
olsun... diyordu son yazdığı mektuplardan birinde. (Devrimci Halk Kurtuluş Cephesinin açıklamasından...)
Ölüm Orucu şehidi Uğur Türkmen kitlesel bir törenle uğurlandı... Uğur Türkmen Ölümsüzdür!
204 gündür sürdürdüğü direnişinde çeşitli sendika, siyasi parti ve kitle
örgütleri tarafından sık sık ziyaret edilen Uğur Türkmen, çevresinde sevilen
sayılan bir devrimciydi. Kız kardeşi Yeliz Türkmen de Ölüm Orucu Direnişinde
zorla müdahele edilerek sakat bırakılmış devrimci bir tutsaktır. Şu anda
Ankara Numune Hastanesinde tutulmaktadır. Mersin'deki evinden alınan Uğur Türkmen ambulansa konularak araçlarla
konvoy oluşturularak ikamet ettiği Yenice beldesine götürüldü. Adana'dan gelenlerle beraber bin kişiyi aşan kitle, mezarlığa doğru yürüyüşe
geçti. TAYAD'lı ailelerin açmış oldukları "Kahramanlar ölmez halk
yenilmez" pankartıyla yüründü. Yürüyüş esnasında "Uğur Türkmen ölümsüzdür!", "Bedel ödedik
bedel ödeteceğiz!", "Devrim şehitleri ölümsüzdür!", "Yaşasın
Ölüm Orucu direnişimiz!", "Hücreleri parçala tutsaklara sahip
çık!", "Devrimci tutsaklar onurumuzdur!" sloganları atıldı.
Vasiyeti üzerine DHKC bayrağına sarılarak sonsuzluğa uğurlandı. Devrim şehitleri ölümsüzdür! SY Kızıl Bayrak/Adana
Ölüm Orucu Direnişi ile dayanışmadan
Çeşitli sendika ve kitle örgütlerinin oluşturduğu Diyaloğa Davet
grubunun temsilcileri 28 Mayıs Pazartesi günü İHD Genel Merkezinde
basın açıklaması gerçekleştirdi. Ölüm Orucunda çözüm bulmak için hazırlanan
etkinlik programı açıklandı. Basın metnini okuyan İHD Genel Başkanı Hüsnü
Öndül, grubun İstanbul-Ankara yürüyüşünün ardından diyalog sürecinde ısrarlı
olduğunu belirterek, ölümlerin durdurulması için bir etkinlik programı
hazırladıklarınıbelirtti. Öndül, etkinliklerin 9 Hazirana kadar
yapılacakların programlandığını ve sonuç alınıncaya kadar da sürdüreceklerini
söyledi. Bayan tutuklu ve hükümlülere mektup Kayıp yakınlarının da aralarında bulunduğu kadınlar, Galatasaray Postanesinden,
cezaevindeki kadın tutuklu ve hükümlülere mektup gönderdiler. 26 Mayıs
Cumartesi günü saat 13.00te postaneye 20. kez ve Endişeliyiz!,
Öfkeliyiz!, Yeni ölümler istemiyoruz! yazılı siyah
dövizlerle gidildi. Ellerinde Ölüm Orucuna devam eden ve yaşamlarını yitiren
kadın tutuklu ve hükümlülerle, tutuklu yakınlarının fotoğraflarını taşıyan
eylemciler, gönderilen mektubun okunmasının ardında alkışlarla dağıldılar. Uğur Türkmen için sessiz oturma eylemi Ölüm Orucunu dışarda sürdüren Uğur Türkmen eyleminin 204. gününde Mersinde
şehit oldu. Konuya ilişkin İstanbul İHD Şubesi tarafından 28 Mayıs Pazartesi
günü saat 18.00de Şube önünde 5 dakikalık sessiz oturma eylemi yapıldı.
Oturma eyleminden önce İHD adına konuşma yapan Ümit Efe, yetkililerin
Ölüm Oruçlarına kayıtsız kaldığını belirterek, tutukluların taleplerinin
biran önce kabul edilerek tecritin kaldırılıp Ölüm Oruçlarının bitirilmesi
gerektiğini vurguladı. Oturma eyleminin ardından kitle İçerde dışarda hücreleri parçala!,
Yeni ölümler istemiyoruz! sloganları attı. Alkışlar ve zılgıtlarla
eylem sona erdi. Kayıplar haftasında yine barikat! 17- 31 Mayıs Uluslararası Kayıplar Haftası ve Cumartesi Eylemlerinin
6. yıldönümü dolayısıyla Galatasaray Lisesi önüne karanfil bırakmak isteyen
kayıp yakınları, polis barikatıyla karşılaştı. Bunun üzerine İHDden
Nimet Tanrıkulu neden Galatasaray Lisesi önünde olduklarını anlatan kısa
bir konuşma yaptı. Ardından kayıp yakınları, ellerindeki karanfilleri,
polis barikatının üzerinden atarak eylemlerini sona erdirdiler.
|
|||||