2 Haziran'01
Sayı: 11


  Kızıl Bayrak'tan
  Kamu emekçilerinin Ankara çıkarması
  Barikatlar aşıldı, Kızılay zaptedildi!
  Kamu emekçileri direnişlerini sürdürüyorlar...
  İhanet sözleşmesini alanlarda yırtalım!
  İzmir Sümerbank direnişi devam ediyor!
  F tipi ölümün belgesi
  Ölüm Orucu direnişçisi Uğur Türkmen 27 Mayıs'ta ölümsüzleşti...
  Direniş kazanacak!
  Kriz ve devrimci sınıf çizgisi/6
  Ölüm Orucu'ndaki tutsaklardan bazılarının sağlık durumu
  Ölüm Orucu Direnişi'yle dayanışma eylemleri...
  Tarım, hububat ve emperyalizm
  Kıbrıs'ta MGK patentli kirli ve kanlı operasyon!
  Uluslararası hareket
  Devrim kaçkınlarının devrimcilere bitmeyen kini
  Sinan Cemgil, Kadir Manga, Alparslan Özdoğan ve Hüseyin Cevahir'in anıları önünde saygıyla eğiliyoruz...
  Proletaryanın büyük devrimci şairi: Nazım Hikmet
  Hücre karşıtı mücadele
  Mücadele Postası


Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
KESK’in 31 Mayıs günkü eylemlerinden...

Kamu emekçileri direnişlerini sürdürüyorlar...


İzmir:

Sümerbank işçilerinden eyleme destek

31 Mayıs’ta Sümerbank önünde toplanan kamu emekçileri, buradan kortej oluşturarak sloganlarla Konak Meydanı’na yürüdüler.

En önde KESK pankartı açılırken, hemen arkasında direnişteki Sümerbank işçileri, “Sümerbank İTO’ya peşkeş çekilemez” pankartı ve dövizleriyle yürüyordu. Eylemde Eğitim-Sen imzalı “Grevsiz toplusözleşmesiz, sendika yasasına geçit yok” imzalı pankart da taşındı.

Konak Meydanı’nda biraraya gelen yaklaşık 1000 kamu emekçisine hitaben KESK dönem sözcüsü Alim Murathan bir konuşma yaptı.

Alim Murathan tarafından KESK adına yapılan açıklamanın dışında Sümerbank işçilerini temsilen bir işçi de kürsüden hazırlamış oldukları açıklamayı okudu.

Bir gün sonra 18:00’de yapılacak eylemin çağrısıyla bitirilen eylemde; “Ne İMF ne Derviş genel grev-genel direniş!”, “İşçi-memur elele genel greve!”, “Kurtuluş yok tekbaşına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Sümerbank işçisi, yalnız değildir!” vb. sloganları atıldı.

Ankara:

“Ferman devletin, Kızılay bizimdir!”

Ankara’da 31 Mayıs’tan itibaren her gün saat 12.30’da Ankara’nın belirlenen sokaklarında basın açıklaması ve oturma eylemi yapılıyor.

31 Mayıs’ta Kızılay Eğitim-Sen 1 No’lu Şube’nin önünde yaklaşık 250 kadar emekçinin katılımıyla bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında, “Sahte sendika yasasına hayır!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Ferman devletin, Kızılay bizimdir!” sloganları atıldı.

Okunan açıklamada eylemlerin artırılacağı ifade edilerek, sahte sendika yasasına karşı yapılacak eylem takvimi açıklandı. Basın açıklamasından sonra 15 dakikalık oturma eylemi yapılarak slogan ve alkışlarla eylem sona erdi.

Adana:

“Her yer Kızılay, her yer Ankara!”

Adana’da da 31 Mayıs günü vizite eylemi gerçekleştirilerek alanlara çıkıldı.

Kamu emekçileri saat 12.30'da İnönü Parkı'nda toplandılar. Yoğun bir polis önleminin alındığı parkta, KESK yöneticileri ile polis arasında bir tartışma yaşandı. İnönü Parkı’nda basın açıklamasına polis izin vermedi. Bunun üzerine KESK yönetici ve üyeleri Eğitim-Sen binasına kadar sloganlarla yürüdü.

Eylemde şu sloganlar atıldı: “Sahte sendika yasasına hayır!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, "Baskılar bizi yıldıramaz!", "Her yer Kızılay, her yer Ankara!", "Toplusözleşme hakkımız grev silahımız!", "Genel grev, genel direniş!”.

Eylem KESK dönem sözcüsü BES Şube Başkanı Yaşar Durmuş'un okuduğu açıklamanın ardından sona erdi.




Ankara Öncü İşçi Platformu
çalışmalarına aralıksız devam ediyor...


1 Mayıs sonrasında çalışmalarımız aralıksız devam etti

1 Mayıs sonrasında ilk olarak sendikalara dağıtılmak üzere kendimizi tanıtıcı bir metin hazırladık. Bu metni birçok işçi ve kamu emekçisi sendikasına ulaştırdık. Birçok sendikadan olumlu tepkiler alındı. Belli ilişkilerin de yaratılmasını kolaylaştıran bu dağıtımın ardından bir gezi düzenlemeyi kararlaştırdık. "Krizin faturasına karşı işçilerin birliği" çerçevesinde hazırladığımız davetiyelerin dağıtımının ardından 20 Mayıs tarihinde geziyi gerçekleştirdik.

Gezi’de işçilerin ve emekçilerin sorunları tartışıldı. Ağırlıklı olarak krizin faturasının ve bu noktadan hareketle de Öncü İşçi Platformu’nun işlevine dair konuşmalar yapıldı. Ardından bir işçi arkadaşımızın güzel şiirlerini dinledik.

Yaşanan birçok aksaklığa rağmen genel olarak gezimiz, işçilerin üzerinde olumlu bir etki bıraktı denebilir. Bizim de önemli deneyimler kazanmamıza vesile oldu. Katılım beklentilerimizin altında kaldı. Fakat davetiyelerin dağıtımı konusunda daha fazla çabayla, pekala çok daha iyi bir katılım gerçekleştirebilirdik.

KESK'in 26 Mayıs eylemine katılım

26 Mayıs öncesinde, eylemde dağıtılmak üzere sahte sendika yasasına ilişkin bir bildiri hazırladık. Tüm platform bileşenleriyle görüşerek onları eyleme çağırdık. Eylemdeki konumlanmamız konusunda ise Orkam-Sen Sendikası’yla görüştük ve birlikte yürüme kararı aldık.

26 Mayıs günü Ankara'nın her yeri polis kuşatması altında idi. Hipodrom da bu kuşatmadan nasibini almıştı. Hipodrom toplanma yerine gelen bir platform çalışanımız da burada gözaltına alındı.

Kızılay'da yaşanan yüzlerce gözaltıya karşın, sonunda Zafer Çarşısı önünde toplanan kitleyle buluştuk ve burada; "Grevli, toplusözleşmeli sendika hakkı!" , "Krizin faturasını kapitalistler ödesin!" ve “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!" pankartlarını açtık. Coşkulu bir biçimde sloganlarımızı haykırdık.

Bu sırada alan için hazırladığımız bildirileri dağıttık. Bildirilerimize ilgi fazlasıyla olumluydu. Dağıtım sırasında ve kortejimize gelen birçok emekçi ile konuşma şansını elde ettik. Kortejimize gelen bazı emekçiler kim olduğumuzu ve bizi tanımak istediklerini belirttiler. Bazı emekçiler de, platforma katılmak üzere yapılacak toplantımızın yer ve saatini istediler.

Buradaki kitle yaklaşık 1500 kişi kadardı. Gözaltına alınmayan kamu emekçileri, siyasi partiler, devrimci gruplardan oluşan kitle burada diğer illerden gelenleri bekledi.

Diğer illerden gelen emekçiler bulunduğumuz alana doğru geldiklerinde onları coşku ile karşıladık. Bir süre sonra Eğitim-Sen kortejinde yerimizi alarak Kızılay’a çıktık.

Eylemin sonuna dek yağmura ve soğuk havaya rağmen sloganlarımızla ve alandaki duruşumuzla emekçilerle dayanışmayı yükselttiğimizi düşünüyoruz. Toplanma yerinin ve Kızılay'ın abluka altında olmasından kaynaklı başlarda doğal bir dağınıklık yaşasak da çabuk toparlanarak amaca uygun olarak konumlandık.

Platformumuz düzenli toplantılarla ve önüne sürekli olarak yeni hedefler koyarak ilerliyor. Çalışmalarımız belli bir genişlemeyi yaşarken, biz de daha fazla fabrika ve işyerine yönelecegiz. Temel bir hedefimiz olan işyeri komitelerini oluşturma çabası içinde olacağız.

Öncü İşçi Platformu çalışanları




Yasakçı sahte sendika yasasını çöpe atmak için,
haydi mücadeleye!


(...)
SAHTE SENDİKA YASASINA KARŞI,
GREV ve TOPLU SÖZLEŞMELİ,
ULUSLARARASI NORMLARA UYGUN DEMOKRATİK BİR SENDİKA YASASI İÇİN DEMOKRATİK MÜCADELE ve DİRENME HAKKIMIZI KULLANIYORUZ.

* 31 Mayıs 2001 Perşembe günü yasanın görüşüldüğü saatlerde hizmet üretmiyor, alanlarda buluşuyoruz. İzmir de Konak'ta buluşacağız.
* 1 Haziran Cuma günü tüm illerde olduğu gibi İzmir KONAK’ta da oturma eylemi ve basın açıklaması yapacağız.
* 2-3 Haziran Cumartesi ve Pazar günleri oturma eylemi ve kitlesel alan faaliyetlerine devam edeceğiz.
* 4 Haziran Pazartesi günü eylemimizi etkinleştirerek, oturma eylemi ve alan faaliyetlerini sürdüreceğiz.
* 5 Haziran Salı günü HİZMET ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANARAK alanlara çıkacağız.

YASAKÇI SAHTE SENDİKA YASASINI ÇÖPE ATMAK İÇİN, HAYDİ MÜCADELEYE!

SES İzmir Şubesi