İstanbul Avrupa yakasındakamu
emekçilerinin eylemi
Toplusözleşme hakkımız, grev silahımız! İstanbulda Aksaray metro önünde gerçekleşen eyleme yaklaşık 300
emekçi katıldı. Eylem saat 13:30da Metro önünde toplanılmasıyla
başladı. Bir saat süren eylemin ilk 15 dakikasında katılımın az olması
kitlenin moralini olumsuz yönde etkiledi. Bu olumsuzluk eyleme sloganlarla
katılan bir grubun gelmesiyle dağıldı. Kitle canlı bir şekilde slogan
atmaya başladı. Devletin yıllardır hayata geçirmeye çalıştığı sahte sendika saldırısı
bilinirken, KESK yönetiminin hazırlıksız yakalanması katılımın
azlığını açıklamıyordu, Kamu emekçileri hareketi cephesinden yaşanan
tüm olumsuzluklara rağmen eyleme katılanların coşkusu ve yükselttiği
genel grev-genel direniş talebi, bu saldırıyı faks çekme
türünden pasif eylemlerle püskürtmeye çalışan KESK bürokratlarına
anlamlı bir yanıt oldu. KESKe hakim icazetçi anlayışların tüm çabalarına rağmen tasfiye
edemedikleri devrimci kamu emekçileri ve ileri unsurlar eyleme katılanların
ağırlığını oluşturuyordu. Devletin devrimci tutsakları teslim almaya,
örgütsüzleştirmeye ve kimliksizleştirmeye çalıştığı bu süreçte sahte
sendika yasasını gündeme getirmesi bir tesadüf değildir. KESK bürokratlarının
aksine bu bağı doğru kurabilen kamu emekçilerinin İçerde, dışarda
hücreleri parçala! sloganını atması ve genelin de bu sloganı sahiplenmesi
oldukça anlamlıydı. Aynı şekilde direniş ağırlıklı sloganların sıkça
ve coşkuyla atılması kamu emekçilerinin kazanmak için yürütülmesi gereken
mücadele yolunu da göstermektedir. Eylemde sık sık atılan Zafer direnen emekçinin olacak!,
Her yer Kızılay, her yer direniş!, Direne direne kazanacağız!,
Yılgınlık yok direniş var!, Ne İMF ne Derviş, genel
grev genel direniş! sloganları 4 Martı yaratanların yeni
4 Martlar yaratmakta kararlı ve ısrarlı olduklarını gösterdi. Eylemde
ayrıca İMF uşağı hükümet istifa!, İMF tipi yaşama
hayır!, Yaşasın grev, yaşasın toplusözleşme!, İçerde,
dışarda hücreleri parçala!, Yaşasın direniş, yaşasın KESK!,
Rantiyeye değil emekçiye bütçe!, İMF tipi sendika
yasasına hayır!, Toplusözleşme hakkımız engellenemez!,
Yasakçı yasa geri çekilsin!, Toplusözleşme hakkımız,
grev silahımız!, Sahte sendika yasasına hayır!, Yasakçı
yasa geri çekilsin!#48;, Devlet güdümlü sendikaya hayır!
sloganları atıldı. Toplu görüşme değil toplusözleşme!, Örgütsüz
olmak köle olmaktır!, İMFye hayır!, Devlet
güdümlü sendikaya hayır!, Örgütlü güç yenilmez!, Sahte
sendika yasasına hayır! dövizleri taşındı. Eylemde okunan basın açıklamasında; Bu tasarıyla; kamu emekçilerinin
beşte birine sendika üyeliği yasaklanıyor. Bu tasarıyla; Tüm Yargı-Sen
ve Asim-Sen sendikalarımız kapatılıyor. Bu tasarıyla; ICFTU ve ETUC
üyeliğimiz yasaklanıyor. Bu tasarıyla; toplu sözleşme ve grev hakkımız
sümen altı ediliyor. Kısacası bu tasarıyla; sendikal haklar kısıtlanıyor,
engelleniyor, sözde sendikacılak güçlendirilmek isteniyor! ... Sesimizi
kısamaz, talebimizi yok sayamazlar! Bütün bu baskı ve haksızlıklara
karşı sessiz kalmayacağız! Sahte sendika yasasını kabul etmeyeceğiz!
Hükümet bu yasayı çıkarmakta ısrar ederse, üç yıl önce 4 Martta
başlattığımız demokratik direnişimizin benzerlerini göstermekten çekinmeyeceğiz!
Ankarayı onlara dar edeceğiz! denildi SY Kızıl Bayrak/İstanbul
İşçi ve emekçi
Lastik-İş Sendikası Genel Başkanı Vahdettin Karabay
Selüloz-İş eğitim salonunda düzenlediği basın toplantısında, lastik
fabrikalarında geçen yıl imzalanan toplusözleşme hükümlerinin patronlar
tarafından ihlal edildiğini ve bunun 4 bin civarında işçiyi mağdur ettiğini
belirtti. Karabay, ekonomik krizi bahane eden işveren, altına imza koyduğu
sözleşmeye uymak istemiyor ve gereğini yapmıyor dedi. Karabay sözlerine
devamla şunları söyledi: Enflasyonun, bu mali politikalarla aşağı
çekilmeyeceğini 2 yıldır söylüyoruz. Ancak, uyarılaramızı dikkate almıyorlar.
Sonra da, ekonomuk krizin faturasını işçiye, memura, emekliye, köylüye
ve dar gelirliye çıkartmaya devam ediyorlar. Yıllardan beri bu kesim
fedakarlık yapıyor, ama sonuç alınamıyor. Fedakarlıkların bir sonu olmalıdır.
Topluma ömür boyu kemer sık derseniz, kemerde sıkılacadelik
bulamazsınız. O zaman sosyal patlama olur. Çorumda sendikalaştıkları için işten atılan
fırın işçileri Çorumda DİSK/Gıda-İşe üye130 fırın
işçisi, sendika şubesinde 13 Mayıs günü bir basın toplantısı düzenledi.
DİSK/Gıda-İş Çorum temsilcisi Şahin Zorlu toplantıda, Çorumda
fırınlarda çalışan 200 işçiden 130nun Gıda-İşe üye oldukları
için işten çıkarıldığını, ayrıca patronların sendikaya bağlıysanız,
işe gelmeyin dediklerini belirtti. Zorlu, Mevcut yasal ve sosyal
hakların uygulanmasını istiyoruz dedi. SSK Okmeydanı Hastanesi hemşirelerinden eylem 16 Mayıs 2001 tarihinde İstanbul SSK Okmeydanı
Hastanesinde SES Şişli Şubesine üye hemşireler hastane bahçesinde
basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamada 12 Mayısı yalnız
Hemşireler günü olarak değil, sağlık çalışanlarının birlik, mücadele
ve örgütlenme günü olarak da kutladıklarını söylediler. Eylemde Toplusözleşme hakkımız, grev silahımız!,
Melek dediler, kutsal dediler, hakkımızı yediler!, Sahte
sendika yasasına hayır! sloganları atıldı. SES Şube Yönetim Kurulu
Üyesi Çimen Saçkesen basın açıklamasını okudu. Açıklamada; Hemşireler,
koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinde, sağlık ekibinin bir üyesi
olarak, sağlık bakımını üstlenen, koruyucu ve tedavi edici hizmetlerin
verildiği her ortamda bakım verici, eğitici, denetçi, yönetici ve araştırıcı
roller olması gereken bir meslek grubudur. denildi. Ayrıca; hemşirelerin
kendi mesleklerinin dışında çalıştırıldıkları, sağlık kurum ve kuruluşlarında
hemşire açığı olduğu, yoksulluk sınırının altında ücret aldıkları belirtilerek,
bu sorunların ancak birlikte mücadele ile çözüleceği vurgulandı. Malatya SES Şubesiden Hemşireler Günü
açıklaması Malatya SES Şubesi 12 Mayıs Hemşireler Günü nedeniyle
basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada Hemşireler Gününün
kutlamalar, eğlenceler ve övgülerle geçiştirildiği belirtilerek, böylelikle
sağlık çalışanlarının sorunları ve talepleri bilinçli bir şekilde gözardı
edildi dendi. Ayrıca hemşirelerin kendi mesleklerinin dışında da çalıştırıldığı
ve meslekleriyle ilgili söz hakkına sahip olmadığı belirtildi. Açıklamada
hemşirelerin yaşadığı sorunların diğer sağlık çalışanlarının sorunlarından
bağımsız olmadığı, tüm bu sorunların çözümünün örgütlü mücadeleyle aşılacağı
dile getirildi. Urba Tekstil işçilerinden iş bırakma eylemi Tuzlaya bağlı Orhanlı Beldesi Orta Mahallede
kurulu Urba Tekstil işçilerinin ücreti 2000 yılının Ağustos ayından
bu yana zamanında ödenmiyor. Üç aylık ücretlerinin ödenmesi üzerine
işçiler işbırakma eylemi gerçekleştirdiler. Hak gasplarının had safhaya
vardığını belirten işçiler, haklarını alana dek mücadele edeceklerini
belirttiler. Sakarya Otoparkında işçi kıyımı Ankarada Çevre, Eğitim, Sağlık ve Sosyal
Yardımlaşma Vakfı (ÇESAV)ın işlettiği Sakarya Otoparkında
işçi kıyımı yaşandı. Türk-İşe bağlı TÜMTİSe üye olduklarından
dolayı işten atılan işçiler, direnişlerini sonuna dek sürdüreceklerini
belirttiler. TÜMTİS Ankara Şube Sekreteri Abidin Kandeğer Otopark önünde
bir açıklama yaptı. İşten atılan 18 işçiden 15 işçi sendikalı. 8 işçinin
tazminatsız işten atıldığı belirtti. Harb-İş üyesi işçilerden eylem Türk-İşe bağlı Harb-İş Sendikası İstanbul
Şubesine bağlı yaklaşık 250 işçi, Harb-İş Kartal Temsilciliği
önünde eylem yaptı. İşçiler Türk-İş Başkanı Bayram Meral ve hükümeti
istifaya çağırdı.
Sahte sendika yasasına karşı Ankarada
eylem: "Toplusözleşme, grev hakkı ve insanca
yaşam!"
İzmir KESK eyleminde 4 Mart Direnişi
hatırlatıldı... Her yer Ankara, her yer Kızılay!
Sınıf hareketinden
Ümraniye Site yolunda kurulu olan Reha Tekstilde
çalışan 320 işçiden, 7si sendikal çalışma yürüttükleri gerekçesiyle
işçi atıldı. DİSK/Tekstil Sendikasının sendikal örgütlenme çalışması
yürüttüğü fabrikada, sendikal örgütlülüğü kırmak isteyen işverenin 14
Mayıs günü 7 işçiyi atması üzerine, diğer işçiler üretimi yavaşlatarak
direnişe geçti. İşçiler Alemdağ Caddesine kadar alkışlarla yürüdü.
15 Mayısta sabah iş başı yapmak üzere fabrikaya gelen işçiler
içeri alınmadılar. İşçilere tebligat verilerek iş akitlerinin feshedildiği
bildirildi. İşçiler, 16 Mayıs günü fabrika önünde yaptıkları
eylemde, Sendika hakkımız söke söke alırız!, Susma
sustukça sıra sana gelecek!, Direne direne kazanacağız!
sloganlarıyla kararlılıklarını belirttiler. Eyleme DİSK Genel Başkanı
Süleyman Çelebi ile Tekstil, Genel-İş, Birleşik Metal-İş ve OLEYİS sendikalarının
yöneticileri de katıldı. Süleyman Çelebi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına
Şubat ayında yetki tespitinin yapılması için başvuruda bulunduklarını
belirterek, işgüvencesi ve sendikal haklardan sözedenlerin üç aydır
kendilerine yetki kararını göndermediklerini söyledi. Türkiyede
sendikalı olmanın bedelinin sokağa itilmek olduğunu belirten Çelebi,
işyerinde başlatılan sendikal mücaleyi sonuna kadar götüreceklerini
belirtti. Çelebi ve diğer sendika yöneticileri daha sonra Reha Tekstil
patronu Mehmet Reha Demirdağ ile görüştü. Görüşme sonucu açıklama yapan
Çelebi, işten atılan 7 işçinin geri alındığını açıklandı. İzmir Sümerbank işçileri fabrikalarını terketmiyor! İzmirde Sümerbank işçileri, fabrika arazisinin,
ekonomi üniversitesi kurulması için İzmir Ticaret Odasına devrini
protesto etmek için işyerini terketmeme eylemine başladı. Mesai bitiminde yaklaşık 600 işçi fabrikalarından
ayrılmadı. TEKSİF İzmir Şube Başkanı Hacıbekir Yalçınkaya yaptığı konuşmada,
arazinin İzmir Ticaret Odasına devrinin, çalışanlar için işsizlik
anlamına geleceğini söyledi. İşçilerin bunu protesto etmek için işyerini
terketmediğini söyleyen Yalçınkaya, eylemin şimdilik süresiz olduğunu
belirtti. Ayrıca vardiya saati gelen işçilerin ise işbaşı yapacaklarını
söyledi. Mersin Liman işçisi iş bıraktı Mersin Limanında çalışan Liman-İşe
üye işçiler 15 Mayıs günü işbıraktı. Bir yıldır sosyal haklarını alamayan
işçiler, gece vardiyasının da kaldırılması talebiyle eyleme geçti. Sabah
saatlerinde liman içindeki yemekhanede toplanan 1300 kadar işçi, saat
11:30da yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında Kurda kuşa arıya,
maaş düştü yarıya!, İşçi memur elele genel greve!,
Direne direne kazanacağız! sloganları atıldı. Liman-İş Sendikası
Şube Başkanı Fevzi Aslan, Liman İşletme Müdürlüğü önünde yaptığı açıklamada;
Merkezi hükümeti ve hortumcularını arkasına alan Mersin Liman
Yönetimi, kurulduğundan bugüne kadar, üç vardiya halinde çalışan liman
işyerini, tasarruf tedbirleri bahanesi ile tek vardiyaya düşürmek istiyor.
Amaç bellidir; Mersn Limanını kötüleyerek, özelleştirmek istiyorlar
dedi. İşçiler ise talepler kabul edilene kadar eyleme devam edeceklerini
belirttiler. Polatlıdaki Dişli Fabrikası işçilerinden
eylem Türk Metal Sendikasının örgütlü olduğu Polatlıdaki
Dişli Fabrikası işçileri, maaşlarının yaklaşık yedi aydır ödenmemesinden
dolayı çeşitli eylemlilikler yaptı. 610 işçinin çalıştığı fabrikada
yapılan eylemliliklerin en sonuncusu, 11 Mayıs 2001 tarihinde gerçekleşti.
Fabrika patronu Emin Hattatın Ankara Filistin Sokaktaki
evinin önünde eylem yapmak üzere 6 otobüsle yola çıkan işçileri polis
Ankara girişinde geri çevirdi. |
|||||