Öncü işçiler sermayenin saldırılarına karşı güçlerini birleştiriyorlar... Ankara Öncü İşçi Platformu kuruldu! Riskli ülke olmanın gerektirdiği Ankarada çeşitli sektörlerde çalışan öncü işçiler, sermayenin
saldırılarına karşı sınıfın öncü unsurlarının yaşadığı dağınıklığa son
vermek ve birleşik mücadeleyi örgütlemek için biraraya geldiler. Ön
hazırlıkları yaklaşık bir ayı bulan girişim bugün kendisini işçi ve
emekçi kitlelere deklare etme aşamasına gelmiş bulunuyor. Yaratılan
ön birikim, işçi ve emekçilere alternatif politik çizginin güçlü bir
çalışma ile taşınması için değerlendiriliyor. Sınırlı sayıda öncü işçinin katıldığı toplantılarla başlayan çalışma
giderek daha fazla sayıda işçiyi bünyesine katarak ve iç kurumlarını
yaratarak genişliyor. Şu an platform kendi içerisinde bir yürütme kurulu
seçerek daha organize ve hızlı bir şekilde çalışmasının zeminini oluşturmuş
bulunuyor. Platform, 14 Nisan mitinginde sendikalar içerisinde tek pankart ile
kortej oluşturarak katılmayı planlamıştı. Ayrıca alanda dağıtmak üzere,
platformun hedef ve çizgisini ortaya koyan ve işçi-emekçileri birleşik
mücadeleye çağıran bir bildiri hazırlamıştı. Ancak devletin ve sendika
ağalarının bilinen oyunları nedeniyle 14 Nisan mitingi boşa çıkarılınca,
bu planlama da boşa çıktı. Platform bu gelişmeler üzerine, devletin
ve sendika ağalarının oyunlarının 1 Mayısı da boşa çıkartmaya
dönük olduğunu tespit ederek, tüm çalışmalarının odağına 1 Mayısı
koydu. İşçi ve emekçilerin 14 Nisan mitinginin iptal edilmesine dönük
tepkilerini de gözönüne alarak, şimdiden tabandan bir çalışma yapılması
kararını aldı. Bu doğrultuda işçi ve emekçi kitlelere yönelik hazırlanacak
bir bildirinin dağıtılması, yaısıra devrimci ve ilerici emekçilerle
bu çalışmanın ortaklaştırılması için girişimlerde bulunulması planlandı. Ankara Öncü İşçi Platformu, Ankarada sınıf ve emekçiler cephesinde
yaşanan dağınıklığa son vermek amacıyla başlatılmış bir girişim. Tüm
ileri ve öncü işçi ve emekçilerin bu platforma omuz vermeleri ve güçlerini
birleştirmeleri büyük bir önem taşıyor. Bu sınıfa karşı sorumluluğun
gereğidir.
Ankara Öncü İşçi Platformunun
dağıttığı bildiri... Krizin faturasını kapitalistler ödesin! İşçi-emekçi arkadaşlar; Şu günlerde yaşanan kriz biz emekçilere tam bir sosyal ve ekonomik
yıkımı getiriyor. Bir yandan adan zye bütün ürünlere yapılan
ve %60ı aşan zamlar, diğer yandan "hedeflenen enflasyon"
oranında ya da bugünlerde iyice dillendirilen "0" zam dayatması
sonucu kuşa dönen ücretler; bir yandan yasaklanan sokak eylemleri, bir
yandan F tipi hücrelerden sıra sıra çıkan tabutlar... Ve daha da uzatabileceğimiz
bir dizi saldırı. Bu yıkım bizleredir! Sermaye sınıfı, tamamıyla kendi eseri olan yapısal krizin faturasını
bizlere kesmiş durumda. Kendisi ise, krizin doğurduğu imkanlardan yararlanarak
yeni vurgunlar yapma peşinde. Bu sınıf krizden çıkmanın tek yolu olarak
allayıp pulladığı özelleştirme saldırısına hız verdi. Kriz bahane edilerek
birçok işyerinde sendikasız-sigortasız işçi çalıştırma yaygınlaştırılıyor,
işçiler kapı önüne konuluyor, ücretleri verilmiyor, sosyal hakları gaspediliyor.
Ulusal program adıyla sunulan bu saldırılarla, büyük bedellerle kazandığımız
haklarımız ya tümüyle elimizden alınıyor, ya da kuşa çevriliyor. Ama artık ne sıkacak kemer kaldı, ne de kısacak fazladan harcamalarımız.
Cebimizdeki para krizle birlikte pula döndü, açlık sınırının bile altına
düştük. Tüm bunlara rağmen bizlerden fedakarlık isteniyor. Bizden istenen
düpedüz sermayenin evcil köleleri olmamızdır. Köleliğe boyun eğmeyeceğiz! Artık yeter! Bu yıkıma dur demenin vakti geldi de geçiyor. Ya bizden
istenen köleliğe razı olacağız, ya da sermayenin saldırılarına karşı
işçi-emekçi barikatını öreceğiz. Şimdiye kadar defalarca alanlara çıkıp taleplerimizi haykırdık. Ancak
sendikalarımıza çöreklenmiş hain bürokratların hak alıcı eylemlerden
uzak duruşu, bizlerinse bu ihanete karşı koyacak örgütlülükten yoksun
oluşumuz hepimizi buraya kadar getirdi. Geldiğimiz noktada bu saldırıları
püskürtmenin tek yolu taban örgütlülüğümüzü yaratmak ve genel grev-genel
direniş hedefine yürümekten geçer. Örgütsüzlüğün bedellerini ödüyoruz. Yıkım programına karşı Emek Platformu
tarafından alınan 14 Nisan eylem kararı, devletin çeşitli oyunlarıyla
ve sendika ağalarının bu oyunları fırsat bilmesiyle iptal edildi. Örgütsüz
ve tepkisiz kalırsak 1 Mayısta da alanlar bize kapatılacak. Böylelikle
yıkım programına karşı suskunluğu bizlere kabul ettirecekler. Buna izin
vermeyelim. Hem 14 Nisandaki ihanetin hesabını sormak ve hem de
1 Mayısın boşa düşürülmesini engellemek için şimdiden harekete
geçelim, sendika ağaları üzerinde basınç oluşturalım. Öncü İşçi Platformuna güç ver! Bizler, çeşitli sektörlerden işçi ve emekçiler olarak, tüm sınıf kardeşlerimizi
bu bilinçle oluşturduğumuz Öncü İşçi Platformuna güç vermeye,
temel taleplerimiz etrafında birleşerek genel grev-genel direnişi örgütlemeye
çağırıyoruz. Taleplerimiz Öncü İşçi Platformu |
|||||