ARSIVANA SAYFA
 
24 Mart '01
SYKB SAYI: 01
İçindekiler
Kızıl Bayrak'tan
Yükselme eğilimindeki kitle hareketinin imkanları ve sorunları
Ölümüne direnişin ilk şehidi: Cengiz Soydaş
Bedeller daha da ağırlaşmadan...
Direnişimiz ve dönemin sınıflar mücadelesi
'Yeni ölümler istemiyoruz!'
Sermayenin azgınlaşan saldırıları ve Emek Platformu
Sermayenin azgınlaşan saldırıları ve Emek Platformu’nun “eylem takvimi”
Kocaeli mitingi: 5 bin kişilik işçi-emekçi eylemi
İTÜ’de herşeye rağmen yemek boykotu 4. haftasını doldurdu
Newroz’un gösterdikleri
Newroz ulusal uyanışın ve direnişin simgesidir!
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği
Düzenin krizi ve devrimci sınıf alternatifi
Kadın sorunu
Son gelişmeler ve İmralı çizgisi
Emperyalistler Balkanlar’da yeni bir savaşın önünü açıyor
PKK-DÇS’nin açıklaması: Cejna Newroz piroz be!
Daewoo’da sınıflar savaşı
Uluslararası hareket
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!
“Bu süreçten biz de, partimiz de alnı açık başı dik çıkacağız!..”
“Ulusal program aldatmaca”
Mücadele Postası


Bu sayının
PDF formatını download
etmek için tıklayın



 
 

Ölüm Orucu Direnişi’nin 150. gününde
İHD’nin Sultanahmet eylemi...

Polis saldırısına rağmen eylem

Ölüm Orucu Direnişi’nin 150. gününde İHD İstanbul Şubesi, tutsak yakınları ve hücre karşıtı güçler, direnişin ulaştığı kritik aşamayı kamuoyuna duyurmak ve toplumda varolan sessizliği kırmak amacıyla Sultanahmet Parkı’nda “sessiz-siyah eylem” adıyla basın açıklaması ve oturma eylemi kararı aldılar.

Polis, Sultanahmet Parkı’nı olağandışı bir şekilde kuşattı. Saat 13: 00’de parka gelen kitle, polis engeliyle karşılaştı. İHD yöneticileri ve polis arasında geçen kısa tartışmanın ardından, polis “izin vermeyeceğini” söylemesiyle birlikte, İHD adına konuşan İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, eylemi yapmakta kararlı olduklarını vurguladı. Kitlenin oturmasını isteyerek, basına sözlü açıklamalarda bulundu.

Bunun üzerine polis, oturmaya başlayan kitleyi çembere alarak, yaka paça gözaltına almaya başladı. Kolkola kenetlenen kitle, “Yılgınlık yok, direniş var!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Baskılar bizi yıldıramaz1”, “Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!” sloganlarını haykırdı.

Çemberin içine alınanlar zorla otobüslere bindirildikleri esnada, parkın yakınına sonradan gelenler “Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!” sloganlarıyla gözaltına alınmaları protesto etti. Polis, bu kitleye de saldırdı ve sokak aralarında kovalamacalar yaşandı.

Gözaltına alınan 67 kişi güvenlik şubeye götürüldü. İHD İstanbul Şube’nin kararlı tutumunu kırmak ve avukutlara gözdağı vermek amacıyla, gözaltına alınan 8 avukat İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın “emriyle” serbest bırakılmadı. Toplam 67 kişi ertesi gün gece geç saatlerde hakime verdikleri ifadenin ardından serbest bırakıldılar.

SY Kızıl Bayrak/İstanbul



İHD İstanbul Şubesi önünde oturma eylemi

Ölüm Orucu Direnişi’nin 154. gününde İHD İstanbul Şubesi önünde oturma eylemi düzenlendi. 100’e yakın insanın katıldığı oturma eyleminde, İHD İstanbul Şube Başkanı kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında insan hakları savunucularının F tipine karşı mücadelesi süreceğini belirten Şube Başkanı; Ölüm Orucu’nun devam ettiğine, bu arada Cengiz Soydaş’ın hayatını kaybettiğine işaret ederek, daha çok ölümün yaşanmaması için görüşmelerin acilen başlatılmasını istedi. Daha sonra kitle alkışlarla dağıldı.

SY Kızıl Bayrak/İstanbul



“Yeni ölümler istemiyoruz!”

Cezaevlerinde devrimci tutsakların başlatmış oldukları Ölüm Orucu’nun 149. gününde, tutsak ailelerinin Galatasaray Lisesi önünde yaptığı basın açıklamasına devlet müdahale ederek 5 kişiyi gözaltına almıştır. F tipi cezaevlerinin kapatılması, yaşam koşullarının iyileştirilmesi talepleriyle sürdürülen ÖO eyleminde artık çocuklarımız ölüm sınırına gelmiştir. Birçoğu şu an aile görüşlerine dahi çıkamayacak durumdadır. Adalet Bakanı ise ÖO’nu çözmek için hiçbir girişimde bulunmamaktadır.

Daha önce Ankara’da ailelerimizi tutuklayan devlet, terörünü İstanbul’da da sürdürmektedir. ÖO’nun 149. günündeki (17 Mart 2001) Cumartesi eyleminden gözaltına aldığı 5 TUYAB’lı aileyi tutuklamıştır. Tutuklanan aileler Yıldız Yılmaz, Gülnaz Türkmen, Semiha Kırkoç, Selma Kaan, Emoş Erenler’dır.

Bu tutuklamayı kınıyoruz ve ailelerimizin bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz.

Diğer yandan bugün Sultanahmet’te yapılan basın açıklamasına ise devlet yine aynı tavrı göstererek saldırmış ve birçok kişiyi gözaltına almıştır.

Devletin aileler ve çocuklarımız üzerindeki terörüne son vermesini ve bir an önce tutsaklarla görüşmeleri başlatmasını istiyoruz.

Yeni ölümler istemiyoruz!
Devrimci tutsakların talepleri kabul edilsin!

TUYAB (Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Birliği)
18 Mart 2001



Siegen Tutsaklarla Dayanışma Komitesi’nin paneli

Almanya’nın Siegen şehrinde 11 Mart 2001 Pazar günü devrimci tutsaklarla dayanışma amacıyla bir panel düzenlendi. Siegen Tutsaklarla Dayanışma Komitesi olarak düzenlediğimiz panele Kızıl Bayrak ve Devrimci Demokrasi gazetelerinden birer temsilci davet edildi.

Temsilciler tarafından Türkiye cezaevlerindeki durum ayrıntılı olarak işlendi. Panelde, yaklaşık 20 yıldır cezaevlerinde uygulanan baskı ve işkence ortaya konuldu. Bunun nedenleri ve toplumda uyandırdığı etki üzerine ortaya konulanlar, katılımcı Alman ve Türkiyeliler tarafından ilgiyle dinlendi. Panelde, katılımcılardan devrimci tutsaklarla ve Türkiye’deki mücadeleyle dayanışmaları da talep edildi.

Küçük bir şehir olan Siegen’de yaklaşık 10 yıldan beri siyasi amaçlı düzenlenen ilk panele beklediğimizden fazla Alman ve Türkiyeli’nin katılması oldukça sevindiricidir. Panel hem panelistler, hem de dinleyiciler tarafından oldukça aydınlatıcı bulundu ve olumlu karşılandı.

Panel öncesinde ve panel sırasında toplanılan 600 DM devrimci tutsaklara iletilmek amacıyla dergi temsilcilerine teslim edildi.

Devrimci selamlarımızla...

Siegen Tutsaklarla Dayanışma Komitesi


İzmir’deki hücre karşıtı eyleme 250 kişi katıldı...

“Susmayacağız!..”

İzmir Hücre Karşıtı Platformu’nun her Cumartesi düzenlediği eylem bu hafta (17 Mart 2001) panzerlerden yükselen siren sesleriyle boğulmaya çalışıldı. Okunan basın metninin dahi yoğun siren seslerinden dolayı duyulmadığı eylemde, polisin bu provokatif tutumu tam tersi bir etki yaratarak kitlenin öfkesini arttırdı. Eylem terörize olmak yerine, kitle daha da kenetlenerek eylemi devam ettirdi.

Yaklaşık 250 kişinin katıldığı eylemde sendikacı-yazar Hacay Yılmaz tarafından basın metni okundu. Açıklamada, “Bugün içeride ve dışarıda yaşamın bütününü hücreleştirmeye çalışanlar, muhalifleri susturmaya çalışanlar yanılıyorlar. Bizler, basın susturulmak istense dahi, tüm bu yaşananları kamuoyu bilgisine sunmaya devam edeceğiz. Cezaevlerinde yaşananlara gözlerimizi kapatmayacağız. Susmayacağız.” denildi.
Saygı duruşuyla başlayan eylemde; “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Şehit namırın!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!” vb. sloganları atıldı.

S.Y.Kızıl Bayrak/İzmir