Seattleın izinde emperyalizme karşı yeni militan gösteriler!
Emperyalizmin küresel çaptaki sınırsız ve vahşi egemenliğine karşı, dünyanın hemen her yerinde eylemler yükseliyor. Emperyalistlerin, düzenin açmazlarına çıkış yolu bulabilmek için yaptığı her toplantı artık oldukça doğal bir biçimde protestolarla karşılanıyor. Seattle ile yükselen bu dalga Davos, Washington, Melbourne ve Pragtan sonra Montreal ve Seulden yükselen militan eylemliliklerle devam ediyor. Önceki gösterilerde olduğu gibi, Montreal ve Seulde yapılan gösterilerde de emperyalizm ve yıkım politikaları lanetlenirken, toplantıların yapıldığı salonlara dışarıdan yükselen öfkenin büyüttüğü korku hakimdi. Elbette ki, yapılan gösteri zincirinin yeni halkalarında da, sokaklarda gaz bombalı, atlı, köpekli ve coplu polis terörü vardı.
Montreal: Tek çözüm devrim!
25 Ekim günü Kanadanın Montreal kentinde toplanan G-20 zirvesine katılanlar Kanadalı öğrencilerin protestolarıyla karşılandılar. Kendilerini Hoşgeldiniz Komitesi olarak adlandıran öğrenciler, toplantının yapıldığı binanın önündeki protesto gösterilerinde G-20 serbest piyasa yoksulluğa çare olamaz! ve Tek çözüm devrim! pankartlarını taşıdılar. Ayrıca, taşınan pankartlardaki dolar sembolüyle Nazilerin gamalı haçını özdeşleştiren figürler dikkat çekiciydi. Tüm bu olgular, göstericilerin politik bilinci konusunda anlamlı göstergelerdir.
Emperyalist yağma ve soygun politikalarına karşı sloganlar atan öğrencilere Kanada polisi vahşice saldırırken, onlarca öğrenci, gaz bombaları eşliğinde coplarla dövülerek gözaltına alındılar.
Atlı polisler tarafından çembere alınarak korunan binada toplantı yapan G-20 üyesi ülkelerin temsilcilerinin gündemi; Global ekonominin genel durumu, küreselleşmenin dünya ekonomisine etkileri" ana başlığında toplanıyordu. Toplantıda ayrıca, emperyalist-kapitalist sistemi yapısal krizlere karşı daha dayanıklı hale getirmenin çareleri arandı. Bulunan çözümler ise; döviz kurları, dış borç yönetimi, krizler karşısında özel sektörün tutumu, finansal sektörde uluslararası standartlar" başlıkları altında özetlendi. Yani, böyle toplantıların tümünde olduğu gibi, düzeni krizlere karşı koruyacak bir sigorta sisteminin oluşturulması gündemin temel başlığıydı. Ancak, emperyalistlerin ve onların uşak takımının tüm bu çabaları beyhude. Onlar krizi atlatmanın tek yolunu, krizin faturasını dünya işçi ve emekçilerine ödetmek olarak görüyorlar. Sokaklarda büyüyen öfke ise yanıtını her geçen gün daha berrak bir biçimde veriyor: Tek çözüm devrim!
Seul: Emperyalistlerin doruğuna karşı halkın doruğu
Asya ülkeleri ve Avrupa Birliği ülkelerinin bir araya geldikleri Asya-Avrupa doruğu (ASEM) 19 Ekim tarihinde başladı. Toplantı bölge ülkelerinden gelenler tarafından protesto edildi. Polis, doruğun yapıldığı konferans merkezine göstericilerin yaklaşmasını engellerken, Seul sokakları, polisin saldırısı ve göstericilerin militan tutumlarıyla bir savaş alanına döndü.
Toplantının başladığı saatlerde yapılan bu gösteriyle beraber, dünya emekçi halklarına kan kusturan soyguncu takımının yaptığı doruğa karşı, dünya emekçi halklarının alternatifi olarak Halkın doruğu adıyla bir toplantı düzenlendi. Toplantıda yapılan konuşma ve yükseltilen şiarlarda emperyalist küreselleşme politikalarının emekçilere zarar verdiği vurgulandı.
Yapılan tüm eylem ve alternatif toplantılarda, Küreselleşmeye ve neo-liberalleşmeye muhalefet!, Küreselleşmeyi istemiyoruz! şeklinde sloganlar atılırken, protestoların hedefinde yine Dünya Bankası ve İMF bulunuyordu.
Öte yandan, ASEM doruğunda Güney Kore Devlet Başkanı Kim Dae-Jung, yaptığı açılış konuşmasında, ASEMin 3. toplantısının yeni binyılda istikrar, refah ve kalkınma getireceğini, böylelikle Asya-Avrupa işbirliğinde sağlam bir temel oluşturacağını ileri sürdü. Güney Kore Başkanı bu konuşmasıyla, emperyalistler ile onların hükmettiği ülkelerin uşak takımı arasındaki ilişkiyi açığa vurdu. Bu konuşma aynı zamanda ASEM toplantısının özünü de yeterince yansıtmaktadır: Emperyalistlere bölgede çok daha sağlam bir temel kazandırmak...
|