|
Hücre tipi üniversiteye hayır!
YÖKe karşı mücadeleye!
6 Kasımda sokağa, eyleme!
Öğrenci arkadaş!
YÖK, 12 Eylül faşizminin üniversiteler üzerindeki postalıdır. 12 Eylül, sermayenin çarklarını döndürmek için toplumsal muhalefeti ezmeye dönük bir balyoz harekatıdır. 12 Eylülle beraber tüm toplumsal muhalefet örgütlenmeleri dağıtılmış, baskılar, işkenceler, katliamlar olağan hale getirilmiştir. Üniversitelerden yüzlerce öğrenci kapı dışarı edilmiş, yüzlercesi tutuklanmış, işkencelerden geçirilmiş ve katledilmişlerdir. 12 Eylül toplumsal yaşamın her alanında kurumsallaştırılmıştır. YÖK de bu kurumsallaşmanın üniversiteler ayağıdır. Üniversitelerde baskı ve terörün süreklileştirilmesi, üniversitelerin kışlalaştırılmasıdır. Üniversiteler bugün bir kışladan farksızdır. Asker kafalı YÖK memurları önlerinde itaat eden, askeri bir disipline boyun eğen bir gençlik yaratmaya çalışmaktadır. Bunun için polis copunu eksik etmiyorlar. ÖGBler ve sivil faşist uşak takımının baskı ve terörü üniversitelerde kol geziyor.
YÖK, parası olmayanın okuyamamasıdır. Üniversite öğrencilerinden alınan har(a)çlar tam bir soyguna dönüşmüş durumdadır. Çok daha düşük oranlarda alınmaya başlanılan har(a)çlar yıllar geçtikçe gitgide yükseltilerek artık asgari ücretli bir işçinin maaşının üzerine çıkmıştır. Üstelik bu har(a)çların yükseltilebileceği üst sınır YÖK Kanununa göre bu yılki fiyatlarla milyarları bulmaktadır. Biz DUR! demezsek har(a)ç miktarlarının bu sınıra doğru yolculuğu devam edecektir. Ödeyemeyecek duruma geldiğimizde yine YÖKün emriyle kapı dışı edileceğiz. (Öğrenci katkısını ödemeyenlerin kayıtları yapılmaz ve yenilenmez, YÖK Kanunu, madde-46) Ayrıca üniversiteler parça parça özelleştirilerek sermayeye peşkeş çekilmekte, verilen hizmetler (yemekhane, yurt, mediko-sosyal, öğrenci bürosu hizmetleri vb.) birer soygun kapısına dönüştürülmektedir.
YÖK, kişiliğinin yokedilmesidir. Üniversiteler, bireyin kendi kişiliğini özgürce oluşturması ve kendini üretebilmesi için olanakları yaratmakla ve sorgulayan, eleştiren, üreten beyinler yetiştirmekle yükümlüdür. Eğitim, kişinin özgürleşmesi süreci olarak işlemelidir. Ancak YÖKün böyle bir derdi yoktur. YÖK için yüksek öğretimin amacı kapitalizmin sömürü çarklarının devam ettirilmesi ve bunun için Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getiren (madde-4, a fıkrasının 4. bendi) öğrenciler yetiştirmektir. Sorgulamaktan korkan, yalnızca itaat etmeyi öğrenmiş kişiliklerdir amaçları. Bunun için dayatılan ezberci eğitim sistemi, ödev, vize, final terörüyle beslenerek bizi ders çalışmaktan nefes alamaz, sorunlarımızla ilgilenemez hale getirmektedir. Bunun sonucunda kendi kişiliğimizi özgürce geliştirmemiz engellenmektedir.
YÖK, hücre tipi üniversitedir. Düzen için üniversite gençliğini teslim almanın bir ayağı da üniversitelerin hücreleştirilmesidir. Sınavlara çan eğrisi modelinin uygulanması sonucu aynı sırayı paylaştığımız arkadaşlarımızdan yalıtılıyor ve onun rakibi haline getiriliyoruz. Böylece yalnızlaşarak devletin tüm hak gasplarına ve saldırılarına karşı korumasız ve güçsüz hale geliyoruz. Nazi Almanyasını mumla aratan faşist disiplin yönetmelikleri yaşadığımız geleceksizlik kaygısını, bizi teslim alınmış bir kişiliğe mahkum eden hücrelere dönüştürüyor.
YÖK, sesinin kısılması, kollarının bağlanmasıdır. Sömürü çarklarıyla nefes alan, işçinin-emekçinin kanıyla beslenen kapitalizmin vahşetini, çürümüşlüğünü görüp de ona karşı çıktığımızda, hatta sadece gaspedilen haklarımızı geri istediğimizde terörist olarak niteleniriz, sorunlarımıza birlikte çözüm bulmak için kurduğumuz örgütlülüklerimiz yasaklanır. Bize herhangi bir ifade özgürlüğü tanınmaz, anayasal bir hak olan basın açıklamalarımız sermaye devletinin kolluk güçleri tarafından vahşi bir terörle bastırılır.
Öğrenci arkadaş!
YÖKe karşı yükseltilecek mücadele, 12 Eylül rejimine karşı yükseltilecek bir mücadeledir.
YÖKe karşı yükseltilecek mücadele, hücre tipi üniversiteye karşı mücadeledir.
YÖKe karşı yükseltilecek mücadele, sermayeyi üniversitelerden kovma mücadelesidir.
YÖKe karşı yükseltilecek mücadele, bilimsel, parasız, anadilde, eşit eğitim mücadelesidir.
YÖKe karşı yükseltilecek mücadele, polis copunun gölgesinde olmayan, özerk-demokratik üniversite mücadelesidir.
YÖKe karşı yükseltilecek mücadele, özgürlük mücadelesidir.
Tam da bu nedenle;
6 Kasımda alanlara!
ODTÜden emperyalizme geçit yok!
Gençliğin anti-emperyalist mücadelesinde sembolleşmiş ODTÜde de Amerikan emperyalizmine meydan okundu. Amerikan emperyalizmi ile İsrail siyonizminin Filistin halkına karşı giriştiği katliamı protesto eden ODTÜlü öğrenciler, Filistin halkının yanında olduklarını açıkladılar. Öğrenciler kafeteryadan Fizik Bölümünün önüne yürüyerek, burada ABD bayrağı yaktılar.
BÜde ABD emperyalizmine karşı eylem
25 Ekim Çarşamba günü Boğaziçi Üniversitesinde ABD destekli İsrail saldırıları protesto edildi. Güney Kampüsünde biraraya gelen BÜ öğrencileri pankart açarak yürüdüler ve ABD bayrağı yaktılar. Filistin halkına özgürlük!, Katil İsrail Filistinden defol!, Yaşasın halkların kardeşliği!, Kahrolsun ABD emperyalizmi! sloganlarını atan öğrenciler, okudukları basın açıklamasının ardından dağıldılar.
Avcılar Öğrenci Yurdunda mücadeleye devam
İstanbul Üniversitesine bağlı Avcılar Öğrenci Yurdunda kalan 374 öğrenci yaz döneminde bir daha alınmamak üzere yurttan atılmış, geri kalanlar içinse yurt ücretleri %150 oranında artırılmış, ağır bir disiplin yönetmeliği yurtta barınabilmenin koşulu olarak dayatılmıştı. Buna karşı öğrencilerin başlattıkları eylemlere bir yenisi daha eklendi.
24 Ekim Salı akşamı saat 21:00de yurtta eylem gerçekleştiren öğrenciler, yurt kapısından dışarı doğru yürüyüşe geçtiler. Kapıda polis barikatıyla karşılaşan öğrenciler barikata yüklendiler, fakat aşamadılar. Bunun üzerine öğrenciler yurt bahçesine doğru, Zamlara hayır!, Yurttan atılan arkadaşlarımız geri alınsın! dövizleriyle yürüyüşe geçtiler. Barınma hakkımız engellenemez!, YÖKe hayır! sloganlarını da atan öğrenciler, burada yaptıkları açıklamada sorunların YÖKten kaynaklandığını, YÖK politikalarının uygulayıcısı olan rektör Alemdaroğlu ile yurt müdürü Şekerkayanın üniversitede bilimi metalaştırma ve kışla tipi yurtlarla yaşam alanlarını hücreleştirme görevini yürüttüklerini belirttiler.
MSÜde tek tipleştirme saldırısına protesto
Mimar Sinan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencileri sakal yasağını protesto etmek için ilginç bir protesto eylemi gerçekleştirdiler.
19 Ekim Perşembe günü okula ilkokul önlükleriyle ve Daha dün annemizin kollarında yaşarken, şimdi sakalsız olduk, amfileri doldurduk şarkısıyla girdiler. Yakalarına Sakal bu, uzuyooo kokartlarını takan öğrenciler, yemekhaneye giderek, Beyinlerimize yaptığı saldırıdan sonuç alamayan YÖK, kılımıza, tüyümüze kastediyor şeklinde bir açıklama yaptılar. Yemekhanedeki diğer öğrencilerin de katılımıyla yürüyüşe geçen öğrenciler fakülte kapısında da açıklama yaptılar. Yapılan açıklamada; sakal bırakma özgürlüğü bile olmayan bir üniversitede bilimden bahsedilemeyeceği, bununla tek tip öğrenci yaratılmaya çalışıldığı, kendi bedenine bile sahip olamayan bir insanın düşünce üretebilmesinin sözkonusu olmadığı, bu yasak yüzünden pek çok öğrencinin okuldan atıldığı belirtildi. Öğrenciler Sakal var mı YÖK, bıyık var mı YÖK, bilim var mı YÖK, Çetelere kıyak, öğrenciye dayak, bu abluka dağıtılacak!, Eğitim hakkımız engellenemez! sloganlarını attılar.
Ege Üniversitesinde yeni bir Serkan Eroğlu girişimi
Ege Üniversitesi öğrencisi Serkan Eroğlunun kaçırılarak öldürülmesinden 3 yıl sonra, aynı üniversitede polis tarafından yeni bir kaçırma girişiminde bulunuldu. Ege Üniversitesi Emel Akın MYO öğrencisi Serkan Tüfenk, 23 Ekim günü sivil polislerce kaçırılmaya çalışıldı.
Bunun üzerine öğrenciler kampüs içinde bir basın açıklaması yaptılar. İzmir Üniversiteleri Öğrencileri Koordinasyonu ve EÜDERli öğrenciler tarafından yapılan basın açıklamasında; Ve yine iş başındalar; 23 Ekim 2000 Pazartesi günü sivil polislerce kaçırmaya kalkıştılar. Biz bunların kim olduğunu, ne yapmak istediklerini iyi biliyoruz. 3 yıl önce de kaçırdıkları Serkan Eroğlunun başına gelenlerden tüm kamuoyunun haberi var... denildi, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı.
Eylemde; YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!, Katil polis üniversiteden defol!, Çetelere kıyak, öğrenciye dayak, bu abluka dağıtılacak! sloganları atıldı.
|