Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Nisan 2002
Sayı: 52
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  1 Mayıs'ta mücadele alanlarına!
  Emperyalizm ve siyonizm yenilecek Filistin kazancak!
  1 Mayıs kızıldır kızıl kalacak!
  Filistin halkıyla dayanışmayı yükseltelim!
  İşgal ve katliam Filistin halkını teslim alamaz!
  Selam olsun Filistin halkının onurlu direnişine!
  "Dahav'ın öbür yüzü Filistin..."
  Güncel sonuçlar, yakıcılaşan sorumluluklar
  Rektörlere değil, emekçilere kaynak!
  Yerel çalışma-merkezi eylemlilik ilişkisi üzerine
  Yeni YÖK tasarısı ve Eğitim-Sen
  Kampanya çalışması ve yeni dönem görevlerimiz
  GATS ve eğitim alanında saldırı
  YTÜ'de faşist saldırı!.
  Üniversitelerimiz özelleştiriliyor!
  Anlamlı çalışmaya sorumsuzlardan barikat
  Kapitalist eğitim ve çarpıtılmış kavramlar
  Boykotun gösterdikleri
  Yeni YÖK yasa tasarısında değişen bir şey yok!
  Sınıfsız, sömürüsüz ve savaşsız bir dünya için!..
  Mevcut birikime yaslanarak geleceği kazanmalıyız
  Bu abluka dağıtılacak!
  Bir öykü: "Çığlık"
  Özgürlük hapishanesi
  Okur mektupları



 
 
8. Ekim Gençliği İsviçre Kampı hakkında

Merhaba sevgili dostlar...

Ekim Gençliği’nin “Sömürüsüz, sınıfsız, savaşsız bir dünya!” şiarıyla düzenlemiş olduğu 8. Gençlik Kampı’na ben de katıldım. Sizlere kampla ilgili görüşlerimi aktarmak istiyorum. Ben kampa 4. kez katılıyorum. Hemen hemen aynı sorun yaşanıyor. Bu konuda iki eleştirim var.

Birincisi, semineri veren yoldaş konuyu uzun uzadıya anlattı. Orada 10-12 yaş grubu gençler de var. Bunların hiçbir şey anlamadıklarına eminim. Öbür gençlerin çoğu için de öyle. Bir gencin açık tartışma bölümünde söyledikleri bu açıdan önemli: Siz bizlere temelden değil de tepeden öğretmeye çalışıyorsunuz, anlattıklarınızın çoğunu ya anlayamıyoruz, ya da eksik Türkçemizle çok zor anlıyoruz.

Bu eleştiriyi gözetmek ve bu gençleri gruplar halinde eğitmek yine yetişkin ve deneyimli yoldaşlara düşüyor. Gençler periyodik olarak eğitim çalışması istiyorlar. Her bölgede kendi kendilerini eğitmek, ayda bir de tüm bölgeler bir araya gelip bir genel değerlendirme yapmak; bu çok acil bir ihtiyaç. Tabii yol göstermek onlara yardımcı olmak yoldaşlara düşüyor.

İkincisi, tüm sorunlar Türkiye ve savaşlara bağlayarak anlatılıyor. Oysa buranın sorunları da anlatılarak konular biribirine bağlansa daha verimli olur bence. Çünkü gençler burada yaşıyorlar, buranın kültürünü, dilini öğreniyorlar. Türkiye’de olan olaylar onları pek ilgilendirmiyor. En azından onlara öyle geliyor.

Buranın sorunlarını onlara anlatmak önemli. Bana kalırsa buradaki sorunları anlatıp onlara kavratmadan Türkiye ve dünyayı anlatmak pek mümkün değil. Bir dahaki sefere bunlara dikkat edilirse kampın daha verimli olacağını sanıyorum. Hepinizi devrimci duygularla selamlarım.

İsviçre’den Leyla



Gel

Şafak ağır ağır sökerken
kan kırmızı perdesini
usul usul
mağrur bir yelpaze gibi
açarken gel.
Kent, uyuşuk bir sükunet
rahat bir hava içinde olmadan
Yüreğine kızıl gülü
ektiğim günkü gibi
Ümit Ümit Parti Parti gel.
Gözlerin tuzlu yaşlarla
buğulanmadan
Bulutlar arasından sıyrılan
coşkun bir güneş gibi
Kehribar renkli zamanlarda
Ümit gözlü o mağrur
kahramanların
türkülerini söyleyerek gel.
Hazin bakışlarını değil
İsyan yüklü, şimşek gözlü
şahan bakışlarını dik yüreğime.
Güneş puslar içinde,
nemli bir buğu içinde batmadan
Esrarengiz güz göğünün
gümişi rengine karışmadan
Kocamış dünyanın
esneyen bir ağzı andıran
kapı aralığından
Kızıl Bayrakları kuşan
ve gir kavgaya
Dağların ardından
karanlığı yaran sarı yıldızım ol.
Ve meydanlarda dalgalandırdığım
bayraklaşan orak-çekicimle bütünleş.

H. Yıldız/Antakya



Heyecan ve coşkuyu yaşad?m...

Ekim Gençliği ile yeni tan?şan bir gencim. İsviçre'de yeni bir kamp düzenlediğini öğrendiğimde heyecanland?m. Çünkü hayat?mda ilk defa böyle bir kampa kat?lacakt?m. Orada beni nelerin beklediğini bilmediğimden ve başka baz? meraklar?mdan dolay? heycan?m daha da art?yordu.

Kamp günü gelip çatt?, akşam sabaha kadar heyecan?mdan yatamad?m. Sabah kampa doğru yola ç?kt?k. Sanki bu sabah başka bir sabahtı. Ağaçlar daha yeşil, kuşlar daha canl?, güneş daha bir s?cakt?. Kamp yerine ulaşt?ğ?m?zda hafif bir rüzgar esiyordu, doğan?n güzeliğiyle gözlerim kamaşt?. Kendi kendime bu kamp çok güzel geçecek dedim.
Aç?l?ş konuşmas?n?n ard?ndan, Enternasyonal Marş? eşliğinde devrim şehitleri an?s?na sayg? duruşu yap?ld? ve kamp?m?z başlam?ş oldu. Kamp?n kültürel programı zengindi ve çok güzeldi. Bütün gençler kendilerini ifade etme imkan? buldular. Ben de tiyatroda yer ald?m, K?z?l Bayrak'tan seçilmiş öyküler okudum. Şark?lar söylendi, halaylar çekildi, oyunlar sergilendi vb. K?sacas? çok güzel şeyler yap?ld? ve hepsine de gençlerin katılımı sözkonusuydu.

Kampta daha fazla seminerler verilecek diye düşünüyordum. Ama düşündüğüm gibi olmad? ve ben bunu bir eksiklik olarak gördüm. Ben çok şey öğrenmek istiyor ve bunun için de s?kça seminerlerin verilmesini arzuluyordum. Fakat sonraki süreçte ve değerlendirme toplant?s?nda bunun neden böyle yap?lmad?ğ?n? anlad?m. Arkadaşlar bilerek bu tercihi yapmışlar ve bu bence de isabetli oldu. Kaldı ki oynanan tiyatroda, okunan şiirlerde ve gazeteden seçilmiş makalelerde de zaten devrimci politika anlat?l?yordu.

Çok say?da gencin bir araya gelmesi ve dört gün boyunca her şeyi ortakça paylaşmalar? harikayd?. Büyük bir kaynaşma ve çok s?cak, candan ilişkiler yaşand?. Gerçekten de "başka bir dünya"yla ve çok güzel dostluklarla tan?şt?m.

Gelecek kamp? heycanla bekliyor ve örgütlenmesi için üzerime düşeni yapacağım? şimdiden bildiriyorum. Ayr?ca bölgemde gençlik çal?şmas?n?n aday? olarak kendimi görüyorum. Daha başar?l? kamplar yapacağ?m?za inan?yorum.

İsviçre/Basel'den