Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Nisan 2002
Sayı: 52
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  1 Mayıs'ta mücadele alanlarına!
  Emperyalizm ve siyonizm yenilecek Filistin kazancak!
  1 Mayıs kızıldır kızıl kalacak!
  Filistin halkıyla dayanışmayı yükseltelim!
  İşgal ve katliam Filistin halkını teslim alamaz!
  Selam olsun Filistin halkının onurlu direnişine!
  "Dahav'ın öbür yüzü Filistin..."
  Güncel sonuçlar, yakıcılaşan sorumluluklar
  Rektörlere değil, emekçilere kaynak!
  Yerel çalışma-merkezi eylemlilik ilişkisi üzerine
  Yeni YÖK tasarısı ve Eğitim-Sen
  Kampanya çalışması ve yeni dönem görevlerimiz
  GATS ve eğitim alanında saldırı
  YTÜ'de faşist saldırı!.
  Üniversitelerimiz özelleştiriliyor!
  Anlamlı çalışmaya sorumsuzlardan barikat
  Kapitalist eğitim ve çarpıtılmış kavramlar
  Boykotun gösterdikleri
  Yeni YÖK yasa tasarısında değişen bir şey yok!
  Sınıfsız, sömürüsüz ve savaşsız bir dünya için!..
  Mevcut birikime yaslanarak geleceği kazanmalıyız
  Bu abluka dağıtılacak!
  Bir öykü: "Çığlık"
  Özgürlük hapishanesi
  Okur mektupları



 
  Dün Hitler Almanya’sı bugün Şaron İsrail’i...

“Dahav'ın öbür yüzü Filistin...”

H. Ezgi

II. emperyalist savaşta, 6 milyon Yahudi, Alman faşizmi tarafından katledildi. 6 milyon insanın içinde kadın, erkek, yaşlı ve çocuklar vardı. Yahudi soykırımı, emperyalizmin tarihine kanlı bir sayfa olarak yazılırken, insan eti için yakılan fırınların korkunçluğu ise insanların hafızalarından bir türlü silinemedi. Bir yasa dönüştü; şiir oldu, şarkı oldu, roman oldu ve ağıtlaştı:

“deri, kemik, saç, tırnak
sevgi, nefret, umut, özlem, düş, gerçek
yani nesi varsa insanoğlunun
çığlık çığlığa yanması tutuşarak
yani yanıp kül olması çığlığın
birdenbire seni andım Yahudi”

Bu ağıtlar şimdi başka bir halkın dilinde. Çünkü emperyalizm bugün Yahudilere başka bir rol biçmiş durumda. Kurban artık Filistin halkı katleden ise emperyalizmin güdümündeki İsrail. İsrail ordusu kadın-erkek-çocuk ayrımı yapmadan Filistin halkını katlediyor. Ancak kendi topraklarında mülteci durumuna düşen Filistinliler, emperyalizmin kendilerine biçtiği bu “kurban” rolünü hiçbir zaman kabul etmemiş, bu oyuna boyun eğmemişlerdir. Onlar için direnmek yaşamanın tek koşuludur.

Yıllardan beri Filistin direnişini kırmayı başaramayan emperyalizm, bugün bu direnişi bitirmek için olanca gücüyle saldırıyor Filistinlilere. Yakıyor, yıkıyor, katlediyor. Emperyalizmin kanlı kitabına en az Yahudi soykırımı kadar vahşet dolu sayfalar, hemen yanı başımızdaki topraklarda, kardeş bir ulusun kanıyla yazılıyor. Ancak Filistin herşeye rağmen direniyor.

Filistin’in çocukları, tüm dünya halklarına adeta ders verdiler, veriyorlar. Onlar İntifada’nın simgeleri haline geldiler. Auschwitz'de, Dahav’da fırınlarda yakılan Yahudi çocukları ile yaşıttılar, ama onlar başlarını önlerine eğip beklemediler, emperyalizmin getirdiği kanlı ölümü. En ölümcül silahları; taşlarıyla kafa tuttular İsrail tanklarına. Bu direnişçi çocuklar ilk hedefi oldular İsrail siyonizminin. Pek çoğu oyun çağında olmasına rağmen ölümle tanıştıklarında bir kez olsun oyun oynayamamışlardı.

Bu onurlu çocuklar bize emperyalizme karşı alınacak tutumu gösteriyorlar. Özellikle de ABD, yakın zamanda gerçekleştirilmek istenen Irak’a saldırıda Türkiye'nin rolünü garantiye almış durumdayken. Bu savaş planları bizlerin kanları üzerine yapılıyor. Emperyalizm kanlı kitabına yeni sayfalar eklemek istiyor. Ama o kitabın son sayfasını yazacak olanlar emperyalistler olmayacaklardır. Dünyaya mutlak barışı getirecek olan o son sayfayı, tüm dünyanın işçi ve emekçi sınıfları emperyalizmi yeryüzünden alaşağı ettiklerinde yazacaklar.

Emperyalizm varlığını korudukça emperyalist savaşlar da sürecek; kendine yeni katiller ve kurbanlar bulmaya devam edecektir. Tıpkı dün Dahav'da Yahudileri katleden Naziler, bugünse Filistinlileri katleden siyonistler gibi. Siyonistler Yahudilere soykırım uygulayan Nazileri aratmamaktadır.

Hasan Hüseyin’in dediği gibi, Dahav’ın öbür yüzü Filistin’dir:

"Sen bir nazi kurbanıydın
Yahudi
fırınlanmış çığlıktın
sardı acın dünyamızı yıllarca
kara bir duman gibi
acı çektim seninle
Yahudi
başkaldırdım senin için
tükürdüm suratlarına nazi kasaplarının
savundum seni
savundum insan yüzünün güzelliğini
savundum insan sesinin güzelliğini
savundum insan yüzlü dünyamızın güzelliğini
insan sesli dünyamızın güzelliğini
savundum sende beni
Yahudi
bende dünyamızın güzel geleceğini

şimdi artık hepsi boş
bir Filistin celladısın şimdi sen
Yahudi
bir azgın emperyalizmin
kanlı elisin
savunamam seni artık
Yahudi
sevemem seni artık
çirkinsin sen
kötüsün sen
pissin sen
sırtlana dişlettiğin etini
güvercinden kopartmak isteyensin!
Dahav'ın öbür yüzü Filistin..."