İstanbul Anadolu yakasında liseli çalışması...
ALGP çalışması genişleyerek sürüyor
Zor dönem devrimciliğinin görev ve sorumluluklarının bilinciyle hareket eden biz genç komünistler çalışmalarımıza hız verdik. Öncelikle ALGPnin ilk bültenini ilişkimiz olan tüm okullarda dağıttık. Bülteni verdiğimiz insanlarla bülten ve ALGP (Anadolu Yakası Liseli Gençlik Platformu) çalışması hakkında tartıştık. ALGP çalışmasını ilişkimiz olmayan liselere de taşımaya çalıştık. Bülteni okuyan arkadaşlarımıza kendi liselerinde bulunan en yakıcı sorunu veya istedikleri herhangi bir konuyu bültenimize yazabileceklerini söyleyerek, sürekli katkı sağlamalarını istedik.
Sermayenin saldırılarına karşı Emek Platformunun 1 Aralık eylemi kararını düzenli olarak yaptığımız toplantımızın ana gündem maddesi seçtik. Devletin uygulamalarını teşhir eden ve 1 Aralıktaki eyleme çağrı yapan bir bildirinin bastırılmasını kararlaştırdık. Bildirilerimizi çalışmamız bulunan liselerde çıkış saatlerinde dağıttık. Bölgemizdeki tüm liselere dağıtmak istiyorduk, fakat gücümüz şu an sınırlı olduğu için ancak belirli liselere gidebildik.
Bildiri dağıtımımız birçok kişinin ilgisini çekti. Bu insanlarla dağıtım sırasında sohbet ettik. ALGPnin önemini ve anlamını, neden birlikte hareket etmemiz gerektiğini anlattık. Birkaç lisede insanlar duyarlı öğrenciler tarafından sıraya sokuldu, herkes düzenli bir şekilde bildirilerini aldı. Bildiri dağıtımı sırasında liseli arkadaşlarımızın bize olan ilgisi, sıraya girişleri, sohbet edişleri, bir kez daha liselilerin örgütlülüğe olan yakıcı ihtiyacını ortaya koydu.
1 Aralık çalışmalarımız çerçevesinde, yeni örgütlenmeye çalıştığımız bir lisede, 2002 bütçesini, bu bütçeyle liselilere yönelen saldırıyı, liselilerin neden alanlarda olması gerektiğini anlatan bir toplantı düzenledik. Toplantıya 35 kişi katıldı. Toplantıda 2002 bütçesi ile artık liselerden de üniversiteler gibi har(a)ç alımına başlanacağı, ilk yıl bunu cüzi bir miktarda tutsalar bile daha sonra bunun katmerleşerek artacağını vurguladık. Saldırının çok geniş bir kesimi kapsadığını, bir sürü hak gasplarını barındırdığını, üniversite har(a)çlarının rektörlerin insafına bırakıldığını, üniversitelerde burs ve kredilerin yavaş yavaş kaldırıldığını vb. anlattık. Katılımcılar genelde geçmiş dönemleri ve yaşanan kötü deneyimlerini anlattılar. Biz bu kötü deneyimlerin neden kaynaklandığıı izah ettik. Toplantı sonuna doğru birliğin ve birlikte hareket etmenin, herşeyden önemlisi yapılan işi sahiplenmenin önemini vurguladık. Son olarak ALGPyi, çalışmalarını anlattık. ALGPnin otobüs kaldıracağı yeri ve zamanı söyleyerek toplantıyı bitirdik.
Toplantı sonrasında insanlar yanımıza gelerek, moral ve motivasyon verdiğimizi, toplantıyı çok iyi organize ettiğimizi söylediler. Bazıları şimdiye kadar hiç böyle bir toplantı görmediklerini, çok olumlu bir atmosfer yarattığımızı söyleyip teşekkür ettiler. Bazı arkadaşlar, uzun süredir bu lisede böyle bir toplantı düşündüklerini, fakat gerçekleştiremediklerini, bizim dışardan bunu başardığımızı ve gelecek toplantılar için olumlu hava yarattığımız için onları mahçup ettiğimizi söylediler.
İçinden geçtiğimiz zor dönemde genç komünistler omuzlarındaki yükün farkındadırlar. Ancak şu an güç ve olanaklarımızın sınırlılığı geniş bir alana müdahaleyi engellemektedir. Fakat genç komünistler şunun da bilincindedir; herhangi bir lisede yaptığımız bir toplantı bile, insanların farklı bir yapıdan dahi olsa bize umut gözüyle bakmalarını sağlayabilmektedir. Daha yolun başındayken bu etkiyi yaratabilmek önemlidir.
Liseli arkadaşlarımızda umutsuzluk var. Onlara döne döne birlikte neler yapabileceğimizi, tek başına hiçbir şey olduğumuzu, asalakça sırtımızdan beslenenlerin birlikteliğimizden korktuğunu, bu asalak sürüsünün saltanatına ancak birlik olmamız sayesinde son verebileceğimizi anlatmamız gerekiyor.
ALGPli genç komünistlerin en yakıcı görevlerinden biri, çevremizde platformumuza sempatiyle bakan liseli arkadaşlarımızı ALGP çalışmalarına etkin olarak katmak, platformu sahiplendirmektir.
ALGPli liseli gençler olarak birleşik mücadele bilinciyle
1 Aralıkta işçi ve emekçilerle
eylem alanında buluştuk!
Paralı eğitime, hücrelere, emperyalist savaşa ve krizin faturasını ödemeye dur demek için liseli gençlik olarak 1 Aralıkta alanlardaydık. Birim çalışması yürüttüğümüz liselerde, dağıttığımız bildirilerimiz, afişlerimiz ve yaptığımız toplantılarla 1 Aralık eyleminin çağrısını yaptık. Sömürünün ve baskının kat be kat arttığı bu günlerde liseli gençliğin mücadelesinin işçi-emekçilerin mücadelesinden bağımsız olmadığı ve sermayenin saldırılarının birleşik militan bir mücadeleyle durdurulabileceği bakışıyla hareket ettik. Dersanelere ve kafelere eylem çağırılarımızı dağıttık. Savaşın ve krizin yıkıcı etkilerini derinden yaşayan gençliğin geneline hakim olan korkuyu kırmaya çalıştık.
Saldırıların kapsamını ve mücadelenin önemini vurgulayan 35 kişinin katıldığı toplantı yaptık. Ancak 1 Aralık mitingine, Paralı eğitime, hücrelere, emperyalist savaşa hayır!/Ankara Liseli Gençlik Platformu imzalı pankartımızla 10 kişilik bir katılım sağlayabildik. Ankara Öncü İşçi Platformunun arkasında yer aldık. Savaş ve paralı eğitime karşı mücadeleyi vurgulayan sloganlarımızı haykırdık.
Ön hazırlık çalışmasını istenilen yoğunlukta gerçekleştiremememiz devlet terörüyle birleşince katılımımız zayıf kaldı. Buna rağmen alanda coşkulu ve militan bir duruş sergiledik.
Liseli gençliğin sorunlarının çözümünün sermayeye karşı işçi-emekçilerle ortak mücadele vermekten geçtiği bilinciyle alanlarda olmaya devam edeceğiz. Gelecek ve özgürlük özlemimizi emperyalizme ve işbirlikçilerine teslim etmeyeceğiz. Amerikan askeri olmayacağız.
|