Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Aralık-Ocak '02
SAYI: 50
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  Üniversiteler işletme, rektörler patron!
  Üniversitelerde rektör diktası pekiştiriliyor
  Soruşturma terörüne karşı birleşik mücadele cephesini örelim!
  "Üniversiteler hegemonik ilişkilerin bir perdeleme aracı olarak kullanılmaktadır"
  Soruşturma terörüne karşı nasıl bir mücadele?.
  Vahşi katliam, destansı devrimci direniş!
  Mücadeleyi yükseltelim, direnişi örgütleyelim!
  Devletin katliam geleneğinin yeni bir halkası.
  Burjuvazinin etkin silahı: Medya.
  Bir parça yeni bir dünya....
  Devrimci bir gençlik hareketi için!..
  Ailelerimizle ilişkilerimiz nasıl olmalıdır?
  Paralı eğitime, hücrelere ve emperyalist savaşa hayır!
  Mücadele ederek geleceğimize sahip çıkalım!
  Etkin bir ön hazırlık çalışmasına dayalı anlamlı katılım
  ALGP çalışması genişleyerek sürüyor
  Gün emperyalizme karşı mücadele bayrağını yükseltme günüdür!
  YTÜ'de sistemli faaliyetlerimizden...
  Yurt-Kur tasfiye ediliyor!
  quot;Uluslararası Durum Üzerine Değerlendirmeler"
  Gerici bir burjuva ideolojisi olarak post-modernizm
  "Paris Düşerken"
  Bu yasa geçmeyecek!
  Okur mektupları



 
  19 Aralık katliamının yıldönümünde savaşa, yıkıma, geleceksizliğe karşı:

Mücadeleyi yükseltelim, direnişi örgütleyelim!

Sistemin devrimci hareketi ezmeye, kitleleri öncüsüz bırakmaya her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğu günlerdeyiz. Sermaye iktidarı, emperyalist efendileri tarafından belirlenen ekonomik, sosyal, siyasal saldırılarını hayata geçirebilmek, içinde debelendiği krizlerini aşabilmek, emperyalistlerle bağlarını daha da perçinlemek için daha da fazla ihtiyaç duyuyor yolunu düzlemeye. İşçi sınıfı ve emekçilerin öfkesinin örgütlü bir şekilde sokağa dökülmesinden ölesiye korkuyor. Bunu önleyecek çareyi öncüleri yoketmekte, katletmekte, hücrelere atmakta buluyor. Böylece kitlelere gözdağı vermeye çalışıyor.

Onun bugünkü parolası şudur: Daha fazla terör, daha fazla katliam!..

ABD emperyalizminin, diğer emperyalistleri de yanına alarak "terörizme karşı mücadele" adı altında devrimcilere, ilericilere, dünya halklarına karşı ilan ettiği, ilk elden Afgan halkını vurduğu, şimdi de hedefe Irak'ın çakıldığı savaşsa, Türk devletinin katletme cürretini iyice artırmaktadır. 11 Eylül saldırısını kendi katliamlarını (Ulucanlar, 19 Aralık, Kürt halkına karşı girişilen kirli savaş...vb.) onaylatmanın bir vesilesi olarak değerlendirmeye çalışan sermaye devleti, "terörizme karşı mücadele"de sınırsız desteğini ABD’den eksik etmemiştir.

19 Aralık katliamı yaklaşırken sermaye iktidarı katliamlarına yeni halkalar ekliyor. Terörünü her geçen gün daha da tırmandırıyor. Bundan birkaç hafta önce Küçükarmutlu’ya azgınca saldırarak 4 devrimciyi katletmiştir. Gözaltında kayıpları, daha açıktan, burjuva basına bile mizah malzemesi olabilecek pervasızlıkta gerçekleştirmektedir. Sosyalist basın bürolarını, yasal partileri basmakta, onlarca devrimci, ilericiyi gözaltına almaktadır. Estirdiği yoğun terör dalgasına hukuk terörünü de ekleyerek, Ölüm Orucu direnişine destek sunulmasını engelleyebilmek için ağır hapis cezalarını gündeme getirmektedir. Üniversitelerde soruşturma terörüyle devrimci, demokrat ve ilerici öğrencileri okuldan uzaklaştırmakta, öğrenci gençliğin öncülerini biçmektedir.

19 Aralık katliamının yıldönümünü, işçilere ve emekçi kitlelere kapitalist sistemin katliamcı yüzünü teşhir etmenin; dünya ölçeğinde sistemin, özelde ise Türkiye kapitalizminin yükselttiği terör dalgasını kırabilmenin bir olanağı olarak değerlendirmek durumundayız.

19 Aralık katliamının yıldönümünü, içerde yaşanan destansı direnişi dışarıya taşıyabilmenin, sermayenin saldırılarına karşı bir direniş cephesi örebilmenin, yaşanan krizin ve savaşın faturasının kapitalistlere ödetmenin, işçi sınıfı ve emekçilere direniş yolunun gösterebilmenin bir olanağı olabilmelidir bizler için.

19 Aralık katliamının yıldönümü, sermayenin geleceksizlikten başka bir şey vaadetmediği gençliğe çıkış yolunu gösterebilmenin, emperyalistlerle bizlerin kanı ve canı üzerinden yapılan kirli pazarlıkları bozabilmenin, paralı eğitim saldırısına karşı koyabilmenin, işsizler ordusuna her geçen gün bir yığın genci katarak onları bunalımın eşiğine getiren sisteme dur diyebilmenin bir olanağı olarak değerlendirilmelidir.

19 Aralık katliamının yıldönümü, katliam sonrasından bugüne direnişe sunulan cılız desteğin artık nihayet güçlendirilmesinin, şu anda salt tutsakların direnişiyle sürdürülen hücre karşıtı mücadelenin tekrar toparlanması ve yükseltilmesinin bir olanağı olarak değerlendirilmelidir.