23 Kasım 2007 Sayı: SYKB 2007/01(45)

  Kızıl Bayrak'tan
   Faşist–şovenist cendereyi parçalamak için!
  DTP’ye kapatma davası...
İnkar ve imha politikasına zorunlu
Amerikan tadilatı!
2. Tersane İşçileri Kurultayı’na hazırlanıyoruz...
Telekom greviyle sınıf dayanışması büyüyor!
İşçi ve emekçi hareketinden...
  Kızıl Bayrak’a yeniden toplatma ve yayın yasağı!
  Sermayenin “Mesleki Eğitim Planları”nın
geçmişi, bugünü ve yarını
  20. Yılında Komünist Hareket...
  Emperyalist/siyonist güçlerin yeni bir seremonisi: “Annapolis Konferansı”
  Savaş kundakçıları gerici Pakistan rejimini
dizayn ediyor!.
  Dünyadan...
  İran ve yaptırımlar
Abu Şehmuz Demir
  Mirabeller’den Haticeler’e özgürlük
mücadelesi sürüyor!
  Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinliklerinden...
  Ekim Gençliği’nin “Yalanlarınızı da alın gidin!” kampanyası sürüyor…
  Kürdistan cephesinde durum... - M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

Sermaye devletinin mahkemeleri bir kez daha hukuk terörünü harekete geçirerek gazetemiz hakkında ikinci kez toplatma ve yayın durdurma kararı vermiş bulunuyor.

Gazetemizin 16 Kasım 2007 tarihli sayısına bu kez İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından el koyma ve 2 hafta yayın durdurma cezası verildi.

Öyle anlaşılıyor ki gazetemize yönelik bu saldırılar devam edecek. Önümüzdeki günlerde saldırının ilerici ve devrimci basına karşı daha geniş bir ölçükte uygulanacağından ise kuşku duymamak gerekiyor. Bugün için yaşanan hukuk terörünün sadece bizi hedeflemediği ortadadır. Kürt basının sürekli olarak bu saldırılarla yüzyüze kalması da, bunu gösteriyor. “Sınırsız söz, basın, gösteri ve toplantı özgürlüğü” talebinin ilerici ve devrimci tüm güçler tarafından ortak bir zeminde yükseltilmesi, devrimci mevzilerin saldırılara karşı birlikte savunulması ve korunmasını yakıcı bir görev olarak önümüze koyuyor.

Saldırılar sadece devrimci yayınların toplanması ve yasaklanması ile de sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda ilerici ve devrimci tüm güçlere karşı sistematik bir gözaltı ve tutuklama törürü de uygulanıyor. Devrimci ve muhalif tüm güçlerin sesi-soluğu kesilmek isteniyor. Açık ki, bu saldırıları püskürtmenin yolu saldırılar karşı ortak bir devrimci duruşun sergilenmesini zorunlu kılıyor. Böyle bir sürecin örgütlenmesi ise çalışanlarımıza ve okurlarımıza yeni görev ve sorumluluklar yüklüyor.

Gazetemize yöneltilen saldırılara karşı ilerici güçlerin dayanışma ve desteğini alabilmek, mevcut tepkileri geliştirip güçlendirebilmek azami bir çabanın gösterilmesini zorunlu kılıyor. İşçi sınıfının, devrimin ve sosyalizmin sesini gür bir biçimde yükseltmenin başka bir yolu yoktur.

* * *

Tersane işçileri adım adım güçlenen bir çalışma ile 2. Tersane İşçileri Kurultayı’na hazırlanıyorlar. Son günlerde tersane havzasında yaşanan yeni iş cinayetleri, tersane işçilerinin sınıf birliğinin sağlanabilmesini ve saldırılara karşı eylemli gücünün harekete geçirilmesini yakıcı bir ihtiyaç haline getiriyor. Nitekim 9 Aralık 2007 tarihinde toplanacak olan tersane işçileri kurultayının temel gündem başlıklarından birini de, bu gündemler oluşturuyor. Tersane İşçileri Birliği, iş cinayetlerine karşı çeşitli araçları kullanarak başlatığı kampanya ile birlikte bu gündemi tüm tersane işçilerinin gündemi haline getirilebilir. Böylece tersane işçileri yeni bir döneme adım attıkları bugünlerde önemli ve anlamlı kazanımlarla bir süreci geride bırakabilirler. Bu kazanımların sınıfın ortak kazanımlarına dönüştürülmesinin zeminini güçlendirebilirler.

Sınıf devrimcileri, sınıf bölüklerinin bulunduğu farklı bölgeleri ve havzaları birer mücadele mevzisine çevirebilmenin ve “sınıfa karşı sınıf” çizgisini hayata geçiribilmenin yeni, ileri ve yaratıcı pratiklerini ortaya koyabilmeli, bunun yüklediği bir bilinç ve sorumlulukla güne yüklenmeli ve geleceği kazanabilmelidirler.