28 Eylül 2007 Sayı: 2007/38(38)

  Kızıl Bayrak'tan
   Egemenler içerde ve dışarda saldırı hazırlığında…
  Anayasa tartışmaları üzerine...
"Yeni dönem" ve emekçileri bekleyen seçim!
Ulucanlar katliamı ve direnişi anıldı...
Novamed grevi ve öğrettikleri - Yüksel Akkaya
TİS süreçleri “elde”kini korumakla sınırlı geçti...
  İşçi-emekçi hareketinden...
  “Yalanlarınızı da alın gidin!” başlıklı kampanya çalışmamız ile onbinlerce gencin mücadele
soluğu olacağız...
  Seçimler ve yeni dönem / 5 22 Temmuz seçimleri ve Kürt hareketi
  Kapitalizmde öldürmek “para eder!”
  ABD’de onbin kişi ırkçılığa karşı yürüdü
  Birmanya halkı cuntaya karşı sokaklarda...
  Dünyadan...
  Ortadoğu’dan...
  Şoven-faşist kudurganlık siyah göçmenleri de hedefliyor…
  Ortadoğu’da havalar toz duman
Abu Şehmuz Demir
  Ulusal sorun üzerine notlar/1 - Volkan Yaraşır
  Anayasa tartışmaları…
M. Can. Yüce
  Burjuvazinin hizmetinde politik bir
sanat etkinliği!
  Gericiliğe ve ırkçılığa karşı gerçeğin safında yürüyen yazar:
Emile Zola
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ulucanlar katliamı ve direnişi anıldı...

“Devrimci irade teslim alınamaz!”

Ankara: “Ulucanlar şehitleri ölümsüzdür!”

8 yıl önce sermaye devletinin kanlı bir operasyonla 10 devrimciyi katletmesi, 26 Eylül günü Ulucanlar Cezaevi önünde yapılan basın açıklaması ile protesto edildi, katledilen devrimciler anıldı. Anmayı Alınteri, BDSP, DHP, ESP, HÖC, Kaldıraç ve Partizan örgütledi.

Saat 12.00’de Ziraat Bankası Hamamönü Şubesi önünde toplanan kitle cezaevine doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca “Ulucanlar şehitleri ölümsüzdür!”, “Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “İçerde, dışarda hücreleri parçala!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganlarının yanı sıra yitirdiğimiz 10 devrimcinin adları okunarak “Yaşıyor!” denildi.

Cezaevi kapısı önüne gelindiğinde Ulucanlar’da şehit düşen 10 devrimci şahsında tüm devrim ve sosyalizm şehitleri anısına saygı duruşu yapıldı. Bu esnada şehitlerimizin adı okundu. Ardından yapılan açıklamada, Ulucanlar katliamının F tipi hapishane politikasının ilk adımı olduğu vurgulandı. Devletin toplumun öncüleri olan devrimcileri katletme geleneğinden bahsedildi. Kapatılan Ulucanlar Cezaevi’nde “şenlik” adıyla bir dizi etkinliğin yer aldığı projenin ilerici kurumlarca düzenlenmesi ve desteklenmesinin düşündürücü olduğu vurgulandı. Son olarak zulüm ve katliamlar oldukça direnişin de varolacağı belirtildi ve düzenin devrimci mücadeleyi bitiremeyeceği ifade edildi.

Ardından Çağdaş Hukukçular Derneği adına bir açıklama yapıldı. Tutsak yakınlarından Mehmet Yılmaz yaşadıklarını anlatan kısa bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından devrimci marşlar söylendi, cezaevinin kapısına karanfiller bırakıldı. Karşıyaka Mezarlığı’na gidilmek üzere yola çıkıldı.

Karşıyaka Mezarlığı’na gelindiğinde tekrar kortejler oluşturularak yürüyüşe geçildi. İsmet Kavaklıoğlu, Mahir Emsalsiz ve Önder Gençaslan’ın mezarları başında saygı duruşu yapıldı ve 10 devrimcinin özgeçmişleri okundu. Tutsak yakını Zeynep Yayla kısa bir konuşma yaptı. Bir arkadaşımız “Ölü mü denir On’lara” isimli şiiri okudu. İsmet Kavaklıoğlu ile cezaevinde yatmış bir yakını onun devrimci kişiliğinden bahsetti. Söylenen marşlarla anma sona erdi.

Kızıl Bayrak/Ankara

Ankara: “Direniş geleneği sürecek!”

Ankara BDSP, gerçekleştirdiği etkinlikle, Ulucanlar katliamını lanetledi ve devrimci direniş geleneğini selamladı. 23 Eylül günü gerçekleştirilen etkinlikte Habip ve Ümit yoldaşların partinin özü-özeti oldukları vurgulandı, bugün sınıfın devrimci partisinin neferi olmanın güncel anlamı ve önemi dile getirildi.

Anma On’lar şahsında tüm devrim ve sosyalizm şehitleri anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu esnasında On’ların isimleri tek tek okundu, kitle tarafından “yaşıyor” haykırışlarıyla selamlandı, “Yaşasın Ulucanlar direnişimiz!” sloganı atıldı.

Ardından Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın kısa özgeçmişleri okundu. Devrimci siper yoldaşlığı ve devrimci iradenin baş eğmezliğinin sembolü olan Ulucanlar’da ölümsüzleşen 10 yiğit devrimci selamlandı.

Etkinlikte Habip Gül’ün Ulucanlar katliamı öncesi Parti’ye yazdığı mektup, 13 Ocak ‘98 tarihli DGM savunması, 10 Ocak ‘93’te İzmir Kemalpaşa Cezaevi’nden tasfiyecilerin bildirisine yanıt verdiği yazı okundu. Ardından Ümit Altıntaş’ın TKİP Kuruluş Kongresi’nde yaptığı kapanış konuşmasının bir bölümü ile “Başka bir ülke bulamazsın” yazısı okundu.

Ardından sermaye düzeninin cezaevlerine yönelik saldırı politikalarının ele alındığı bir konuşma yapıldı. Mamak İşçi Kültür Evleri şiir topluluğu Ulucanlar katliamını anlatan sinevizyon gösterimi eşliğinde ‘Zafere on yıldız’ şiirini okudu. Partili kimlik üzerine yapılan sunumda Habip ve Ümit yoldaşların devrimci kimlikleri anlatıldı. Ardından devrimci marşlardan oluşan bir müzik dinletisi sunuldu. Anma Enternasyonal marşı ile sona erdi.

Anmanın yapıldığı salona ‘Ulucanlar şehitleri ölümsüzdür, unutmadık, unutturmayacağız!’ şiarlı ve On’ların resimlerinin bulunduğu bir pankart asıldı. Anmaya 50 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Ankara


Tuzluçayır’da direniş selamlandı

26 Eylül akşamı komünistler olarak Ulucanlar’ın direniş ruhunu ve devrimci iradenin baş eğmezliğini Tuzluçayır’daki işçi ve emekçilere taşıdığımız bir eylem gerçekleştirdik.

Eylemde en önde Habip ve Ümit yoldaşların resimlerinin bulunduğu “Parti ve devrim davasında yaşıyorlar!” pankartı ile arkasında BDSP imzalı “Kızıldere, Ulucanlar, 19 Aralık... Yaşasın devrimci siper yoldaşlığı!” şiarlı pankartı taşıdık. Coşkulu sloganlarımız ve kızıl bayraklarımızla yürüşüyümüze başladık. Eylem boyunca Tuzluçayırlı emekçileri hesap sormaya çağıran, direnişi anlatan konuşmalar yaptık.

Disiplini ve coşkusuyla eylem Tuzluçayır emekçileri tarafından ilgiyle karşılandı. Kortejlerin oluşturulmasıyla başlayan yürüyüş Tuzluçayır yol ağzında devam ederek mahalle içerisinde sona erdirildi. Eylemde sıklıkla Habip, Ümit ve Hatice yoldaşların ve uğruna tereddütsüzce ölünecek davanın selamlandığı sloganlar atıldı. Ayrıca “Yaşasın Ulucanlar direnişimiz!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Yeni Ekimler için ileri!”, “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!”, “Marx, Engels, Lenin! Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları atıldı.

Ankara’dan komünistler


Adana: “Yaşasın Ulucanlar direnişimiz!”

Ulucanlar katliamı ve direnişi Adana’da çeşitli eylem ve etkinliklerle anıldı. 24 Eylül Pazartesi günü Adana’nın yerel kanallarından biri olan Radyo Dünya’da Ulucanlar katliamını anlatan bir program yapıldı. Programa Adana Barosu avukatlarından Sevil Arıcı, SES Adana Şube Başkanı Mehmet Antmen ve o dönemde farklı bir cezaevinde bulunan bir tutsak katıldı. Programda cezaevi katliamı çeşitli yönleriyle ele alındı.

25 Eylül Salı günü Şakirpaşa’da katliamı protesto etmek ve Ulucanlar katliamında şehit düşenleri anmak için bir eylem gerçekleştirildi. Saat 17:00’de Şakirpaşa Pasaj durağında biraraya gelen devrimci kurumlar yolun bir kısmını araç trafiğine kapatarak Ova Mahallesi Muhtarlığı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdiler. Eylemde “Ulucanlar katliamını unutmadık! Hesabını soracağız!” pankartı açıldı. “Hücreler yıkılsın tutsaklara özgürlük!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Yaşasın Ulucanlar direnişimiz!”, “Katil devlet hesap verecek!” sloganları öfkeyle haykırıldı.

Basın açıklamasında Türkiye’de gerçekleştirilen cezaevi katliamları ve direniş tarihine vurgu yapıldı. 12 Eylül askeri faşist darbesinden bugüne cezaevlerindeki baskı, terör ve katliamlar dile getirildi. Ulucanlar katliamının boyutları ifade edildi. Ulucanlar katliamının aynı zamanda devrimci tutsakların direnme geleneğini, teslim olmaktansa ölümü seçmeyi, yiğitliği, onuru ve devrimci siper yoldaşlığını bir kez daha gösterdiği vurgulandı.

26 Eylül günü de İnönü Parkı’nda biraraya gelen kitle, “Ulucanlar katliamını unutmadık! Hesabını soracağız!” pankartını açarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Katliamcı devletten hesap sorma çağrısının yapıldığı eylemde “Hücreler yıkılsın tutsaklara özgürlük!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “ON’lara sözümüz devrim yeminimizdir!“, “Katil devlet hesap verecek!” sloganları öfkeyle haykırıldı.

Eylemleri Alınteri, BDSP, ÇHKM, DHP, ESP ve Mücadele Birliği örgütledi.

Kızıl Bayrak/Adana


Çiğli: “Ulucanlar’ı unutmadık!”

İşçi Kültür Sanat Evi, katliamın 8. yılında 23 Eylül Pazar günü saat 18.00’de bir anma etkinliği gerçekleştirdi. Etkinlik Ulucanlar’da şehit düşen 10 yiğit devrimci şahsında tüm devrim şehitleri için saygı duruşuyla başladı. Ardından cezaevi katliamlarını, hücre saldırısını, devrimci direniş geleneğini anlatan konuşmalar yapıldı.

Ulucanlar katliamını anlatan sinevizyon gösteriminin ardından Yürek İşçileri Şiir Grubu “Zafere On Yıldız” ve “Asıl mahpusluk esareti dışarıda yaşamaktır” şiirlerini okudu. KAVEL müzik grubunun söylediği türkü ve marşlarla etkinlik sona erdi.

Etkinlik 30 Eylül Pazar günü Habip Gül’ün mezarı başında yapılacak anmaya çağrı ile son buldu. Etkinliğe yaklaşık 50 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir


Sefaköy: “Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz!”

Ulucanlar katliamının 8. yılında Habip Gül ve Ümit Altıntaş şahsında 10 yiğit devrimciyi anmak ve dönemin gerçeklerine ışık tutmak amacıyla bir panel gerçekleştirdik.

23 Eylül günü gerçekleşen etkinlik tüm devrim şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı. Panelde ilk olarak ölüm orucu direnişçisi Muharrem Kurşun bir konuşma yaptı. 12 Eylül sonrası devletin katliamcı politikasının bir parçası olarak zindanlardaki tabloyu anlatan ve devrimci muhalefete yönelik saldırılardan bahseden Kurşun, cezaevlerindeki uygulamalara değindi. Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın direnişçi kimliklerinin aktarıldığı konuşma, operasyonlarda yaşamını yitiren devrimcilerin, devlet tarafından vahşice katledildiğinin vurgusuyla sona erdi.

Ardından bir yoldaşımız direnişin anlamını, saldırının devrimciler şahsında tüm işçi ve emekçilere yönelik olduğunu ve susturulmak istenenin tüm ilerici ve devrimci güçler, toplumsal muhalefet olduğunu vurgulandı. Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın devrimci yaşamlarının anlatıldığı konuşmada, yaşamının 24 saatini devrim davasına adayan bu iki yoldaşımızın partinin “düşünen ve savaşan neferleri” olduğu vurgulandı.

45 kişinin katıldığı panel, bugün devrimci iddiası olan her bir yoldaşın, Habip ve Ümit yoldaşların yaşamlarını ve davaya tereddütsüzce bağlılıklarını örnek alması gerektiği çağrısıyla sona erdi.

Sefaköy BDSP


GOP: “Ölümü yenenleri kimse yenemez!”

Gaziosmanpaşa BDSP, 23 Eylül günü gerçekleştirdiği bir etkinlikle Ulucanlar şehitlerini andı. Etkinlik Ulucanlar şehitleri şahsında tüm devrim şehitleri anısına gerçekleştirilen saygı duruşu ile başladı. Ardından açılış konuşması yapıldı. Konuşmada faşist sermaye devletinin cezaevleri politikası anlatıldı ve devletin 12 Eylül askeri faşist darbesi ile birlikte cezaevlerini rehabilitasyon merkezleri haline getirmeyi hedeflediği vurgulandı. Bu politikaların uygulanması amacıyla kanlı katliamlar gerçekleştirdiği ifade edildi. Devrimcilerin tek kişilik hücrelere sokularak teslim alınmaya ve iradelerinin kırılmaya çalışıldığı vurgulandı. Ulucanlar katliamının da devrimci tutsakları teslim almaya yönelik olduğu ve bu saldırı ile F tipi hücre saldırısının startının verildiği ifade edildi.

Ardından “Ölümü yenenleri kimse yenemez!” adlı sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.

Anmada Ulucanlar şehitlerinin öz geçmişleri okundu. Son olarak kapanış konuşması yapıldı. Konuşmada Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın sınıfın komünist partisinin “düşünen ve savaşan militanları” ve zor dönem devrimcileri oldukları dile getirildi.

Kızıl Bayrak/GOP


Ümraniye: “Devrimciler ölmez!”

Ümraniye BDSP, 23 Eylül günü Ulucanlar direnişi ile ilgili bir anma etkinliği gerçekleştirdi. Etkinlik salonu Ulucanlar katliamı ve direnişini anlatan çeşitli şiarlarla donatılmıştı. Ulucanlar şehitlerinin resimlerinin bulunduğu panonun önüne kırmızı karanfiller bırakıldı, mumlar yakıldı.

Etkinlik saygı duruşu ile başladı. Ardından BDSP tarafından hazırlanan “Ölümü yenenleri kimse yenemez!” isimli sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.

Ümraniye BDSP adına yapılan konuşmada, sermaye devletinin bu katliama niçin ihtiyaç duyduğu, devrimci tutsakların sergilediği destansı direniş ve Ulucanlar’ın komünistler için taşıdığı önem üzerinde duruldu. Ulucanlar’da ölümsüzleşen Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın “düşünen ve savaşan militanlar” olarak komünistlerin süreçlerinde taşıdığı özel önem vurgulandı. Konuşma yoldaşların uğruna tereddütsüzce öldükleri davayı sahiplenme ve sermaye düzeninden gerçekleşen katliamların hesabını sorma çağrısı ile sona erdi.

Etkinlikte Ulucanlar direnişinin ardından yazılan “Zafere on yıldız” şiiri seslendirildi.

OSİM-DER adına yapılan konuşmada Ulucanlar’da ölümsüzleşen ON’ların işçi sınıfının öncüsü olduğu vurgulandı. ON’ların mücadelesine daha ilerden sahip çıkma çağrısı yapıldı.

Serbest kürsü bölümünde söz alan işçiler, Ulucanlar direnişine ilişkin duygu ve düşüncelerini ifade ettiler. Komünist bir işçi yaptığı konuşmada, bir işçi olarak mücadelede yerini alan ve ölümü en önde göğüsleyen Habip Gül’ün kendisi için özel öneminin altını çizdi.

Etkinlik genç bir komünist tarafından seslendirilen türkü ve marşlarla devam etti.

Kızıl Bayrak/Ümraniye


Gülsuyu: “Katil devlet hesap verecek!”

Ulucanlar katliamını lanetlemek, direnişi selamlamak amacıyla 26 Eylül günü Gülsuyu’nda ortak bir basın açıklaması ve yürüyüş düzenlendi.

BDSP, HÖC, Partizan ve PDD’nin örgütlediği eyleme DHP, HKM, Köz, DPM Devrimci Komünistler de destek verdi. Yürüyüş saat 20.00’de Gülsuyu Dinler Sokak girişinde başladı.

“Ulucanlar katliamını unutmadık, unutturmayacağız!” pankartı açan kitle Heykel’e kadar “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Katliamların hesabını soracağız!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganları ile yürüdü. Heykel’de Ulucanlar şehitleri şahsında tüm devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından ortak basın metni okundu.

Basın açıklamasının ardından “Gündoğdu”, “Bize ölüm yok” ve “Özgür tutsak” marşları söylendi. “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganı ile son bulan eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı.

Gülsuyu/BDSP


Bursa: “Katliamları unutmadık!”

Buca, Diyarbakır ve Ulucanlar cezaevlerinde yaşanan katliamları protesto etmek ve devrimci tutsakların direnişini selamlamak için 26 Eylül akşamı Heykel-AVP Tiyatro önünde devrimci güçler tarafından bir eylem gerçekleştirildi. “Buca, Diyarbakır, Ulucanlar cezaevi katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız!” pankartının açıldığı eylemi BDSP, ESP, Partizan ve DHP örgütledi. Eyleme SDP, İHD ve Tunceliler Derneği de destek verdi.

Açıklamada Ulucanlar’da simgelenen baş eğmezliğin ve siper yoldaşlığının önemi vurgulandı. Cezaevlerinde süren hak gaspları ve saldırılara karşı devrimci tutsaklarla dayanışma ve mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı. “Yaşasın Ulucanlar direnişimiz!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!”, “Devrimci irade teslim alınamaz!” sloganlarının atıldığı eyleme 30 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Bursa


İstanbul’da Ulucanlar anması 30 Eylül’de!..

Ulucanlar katliamının 8. yıldönümünde, Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Birliği’nin (TUYAB) çağrısıyla Ümit Altıntaş’ın mezarı başında bir anma etkinliği geçekleştirilecek. Anmada Ulucanlar katliamı bir kez daha lanetlenecek ve katliamcılardan hesap sorma çağrısı yapılacak.

TUYAB, katliamın 8. yıldönümü olan 26 Eylül 2007 tarihinde İHD İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirdiği basın açıklaması ile 30 Eylül’de gerçekleştirilecek mezar anması ve yürüyüşe çağrı yaptı.

TUYAB adına Birsen Gülünay tarafından yapılan basın açıklamasında, 10 devrimci tutsağın katledildiği operasyonda tutsakların yarattığı direniş ruhuna vurgu yapıldı.

Açıklamanın sonunda 30 Eylül günü saat 13.00’ te Karacaahmet Mezarlığı’nda gerçekleştirilecek anma etkinliğine çağrı yapıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul

Cezaevlerinde şiddet ve keyfiyet!

Son aylarda cezaevlerinden hemen her gün tecrit koşullarının ağırlaştığı haberleri geliyor. Bu hafta Sincan F Tipi, Kırıklar F Tipi ve kısa süre önce açılan Kırıkkale F Tipi’nden gelen haberler, devrimci tutsakların tecrit koşulları ile beraber sistematik şiddete maruz kaldıklarını gösteriyor.

Kırıklar Cezaevi’nde iki devrimci tutsak, yanlarındaki hücreye konan ve intihar edeceğini haykıran bir tutsağa yardım etmeye çalıştıkları için bir ay etkinliklerden men edildiler. Yan hücrelerinde kalan tutsağın intihar edeceğini haykırması üzerine onunla iletişim kuran iki tutsak, durumdan gardiyanları haberdar ederek intiharı önlemeye gayret ettiler. Ancak intihar edeceğini söyleyen tutsağa yazdıkları not gardiyanlarca bulundu. Bir insanın hayatını kurtarmaya çalıştıkları için cezalandırıldılar!

Sincan Cezaevi’nde 50 kadar adli tutuklu ve hükümlü gecenin geç saatlerinde yeni açılan Kırıkkale F Tipi Cezaevi’ne nakil gerekçesi ile hücrelerinden çıkarıldılar. Adli tutsakların zorunlu nakle gösterdikleri tepki sert müdahalelerle engellenmeye çalışıldı. Yine Sincan’dan 30’a yakın PKK tutsağı da Kırıkkale F Tipi’ne zorla nakledildi. Bunun üzerine devrimci tutsaklar slogan atarak nakledilen tutuklu ve hükümlülere sahip çıktılar. Devrimci tutsakların slogan atma eylemine yanıt robocop gardiyanlar tarafından verildi. Özel eğitimli gardiyanlar geç bir saatte devrimcilerin kaldığı bir kısım hücreye operasyon yaptılar.

Sincan F Tipi Cezaevi’nde baskı ve şiddetin dozu her geçen gün artıyor. Kırıkkale F Tipi’nin açılması ile beraber bu baskı ve şiddete psikolojik işkence eklenmiş durumda. Zira cezaevi idaresi nakil konusunda kimseye bilgi vermiyor. Sincan’da yatan devrimci tutsaklar her an Kırıkkale’ye nakledilebileceklerini söylüyorlar.

Sincan F Tipi’nden Kırıkkale Cezaevi’ne götürülen tutsaklar burada gardiyanlar tarafından işkenceden geçirildiler. Gardiyanlar PKK’li tutsakları hedef alarak hakaretler ve tehditler savurdular. PKK’li tutsakların avukatlarının yaptığı açıklamaya göre, birçok tutsak aldığı darbeler sonucu yaralanmış ve tedavi olanağından da yoksun bırakılmıştır.

Kırıkkale F Tipi ise, tecriti hem dışarısı hem de içerisi için boyutlandıracak bir biçimde inşa edilmiş. Cezaevine toplu taşıma araçları ile ulaşmak imkansız. Görüşe gelenler taksi tutmak zorunda.

Bu bir haftalık döküm gösteriyor ki, cezaevlerinde irade savaşı kesintisiz sürmektedir. Sermaye düzeni her fırsatta devrimci tutsaklara saldırmakta, onlar da bu saldırıları cepheden karşılama mücadelesi vermektedir. Hücrelerin duvarlarını parçalamanın yolu, sınıf mücadelesini yükseltmekten geçmektedir!

 

İzmir’de cezaevi katliamları lanetlendi!

21 Eylül ‘95’de Buca, 24 Eylül ‘96’da Diyarbakır ve 26 Eylül ‘99’da Ulucanlar hapishanelerinde gerçekleştirilen katliamlar 21 Eylül günü İzmir’de yapılan bir eylemle protesto edildi.

Saat 12.30’da Buca Cezaevi önünde biraraya gelen devrimci demokrat kurumlar basın açıklaması gerçekleştirdi. BDSP, EHP, ESP, HKM, Kaldıraç, Köz, Partizan ve İHD İzmir Şubesi tarafından ortak örgütlenen eylem, katliamlarda yitirilen devrim şehitleri için saygı duruşu ile başladı. Basın açıklamasında şunlar söylendi:

“Sınıfsız, sömürüsüz, eşitlikçi bir dünya özleyen bizlerin özlem ve düşüncelerimiz F tipi, L tipi, D tipi, E tipi hapishanelere hapsetmek isteyenlere yanıtımız daima özgürlük, türkülerimiz, halaylarımız ve şehit olan yoldaşlarımızdan devir aldığımız onurlu mirasımız olacaktır. Onlar devrimci iradenin her koşulda nasıl yaşatıldığının en somut örnekleridir.”

Eylemde “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Devrimci irade teslim alınmaz!”, “İçerde, dışarda hücreleri parçala!” sloganları atıldı. Yaklaşık 30 kişinin katıldığı eylem, katledilen tutsaklar anısına karanfillerin atılması ile son buldu.

Kızıl Bayrak/İzmir


TUYAB: “Tecrit işkencesi sürüyor!”

Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Birliği (TUYAB) 24 Eylül günü Taksim Tramvay Durağı’nda, son günlerde F tipi hapishanelerde yaşanan keyfi ve dayatmacı uygulamalara karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde; “Hapishanelerdeki insanlık dışı uygulamalara son!” pankartı açıldı.

TUYAB adına yapılan basın açıklamasında, devrimci tutsaklara yönelik saldırıların genel bir saldırı konseptinin parçası olduğu söylendi. Daha önce yasayla düzenlenen üç arkadaş görüşçü hakkının yeni çıkarılan yönetmelikle gaspedildiği, tutsakların kiminle görüşeceğine artık kolluk kuvvetlerinin karar verdiği vurgulandı. Tutsak ailelerine de çeşitli engellerin getirildiği söylendi.

Açıklamada, 15 Eylül günü Sincan F Tipi’nde bulunan 28’i PKK hükümlüsü 70 kişinin sevkedildikleri Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’nde gardiyanlar tarafından uğradığı saldırılara ve kaba dayak işkencesine değinildi. Sincan F Tipi Hapishanesi’nde 50 adli hükümlünün kaba dayakla sevkedilirken kendilerine sloganlarla destek veren Cengiz Kahraman ve Kenan Öztürk isimli devrimci tutsaklara gardiyanların ve robocopların azgınca saldırdığı ifade edildi.

“Tecrit kaldırılsın, talepler kabul edilsin!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Sürgünlere hayır, tutsaklara özgürlük!” “Cezalar bizi yıldıramaz!” sloganlarının atıldığı eylemde “Tecrit işkencesine son!”, “Disiplin cezaları kalksın!”, “Sincan’da sürgün işkencesine son!”, “Disiplin kurulları oluşturulsun!” yazılı dövizler taşındı.

Kızıl Bayrak/İstanbul