9 Şubat 2007 Sayı: 2007/05(05)

  Kızıl Bayrak'tan
   Tırmanan bölgesel gerici savaş karşısında güncel devrimci görevler
  “Derin devlet” tartışmaları neye hizmet ediyor?
  DİSK ve 2007!
  Merkez Bankası Başkanı uyardı, Türk-İş ağalarına peşreve çıkmak şart oldu!..
Birleşik Metal-İş ve “ulusal çıkarlar”
Kadınlara yönelik etkinlikler ve 8 Mart çalışmalarından...
Ücretsiz, nitelikli kreş istiyoruz!
 Hrant’ın katili sermaye devleti!
  Güçlü politik ve örgütsel bir hazırlıkla 8 Mart’ı ve baharı kazanmaya!
  Dünyadan...
  Emperyalistler Ortadoğu’dan defolsun!
  Eğitim-Sen Program Kurultayı üzerine notlar...
  Sermayenin kasasında “bilim insanlığı”
  İstanbul’da Devrim Okulu tartışmaları
  Bertold Brecht (10 Şubat 1898- 14 Ağustos 1956): Proleter sanatın çalışkan işçisi... - A Aras
  Dünyanın bütün dillerini konuşuyoruz!
  Bir cinayet ve ortaya çıkardığı gerçekler -
M. Can Yüce
  Günlük Kızıl Bayrak sitesi Ocak ayı rakamları:
  Basından...
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

İstanbul’da Devrim Okulu tartışmaları

Esenyurt...

Esenyurt Devrim Okulu 2 Şubat günü yeni dönem çalışmamız üzerine tartışmayla sonlandırıldı. Yeni dönemde liseli gençliği bekleyen sorunların tanımlandığı, mücadele dinamiklerinin belirlenmeye çalışıldığı verimli bir tartışma gerçekleştirdik. Devrim Okulu’nun daha önceki günlerinde detaylı bir şekilde tartıştığımız eğitimin sorunları üzerinden yürüteceğimiz mücadele ve omuzlarımızdaki sorumluluklar üzerine konuştuk. İkinci dönem çalışmasına ilişkin ilk belirlemeleri yaptıktan sonra tartışmamıza son verdik.

Esenyurt İLGP


Sefaköy...

Sefaköy Devrim Okulu’nun ikinci günü 2 Şubat’ta başarıyla gerçekleştirildi. İkinci gün “Eğitim nereye?” başlığı altında bir tartışma yürüttük. Eğitim sisteminde ve hayatın diğer alanlarında yansımasını bulan sorunlar tartışıldı. Özellikle eğitim alanında yaşanan dönüşüm okullarımızda, dershanelerimizde karşımıza çıkan örnekleriyle ayrıntılandırıldı. Düzenin gençliği kültürel alanda da kuşatmaya çalıştığı vurgulandı.

Tartışmanın ardından katılan arkadaşlarla devrimci mücadelenin gerekliliği ve mücadelenin genel dinamikleri üzerine sohbet gerçekleştirdik.

3 Şubat günü üçüncüsünü düzenlediğimiz tartışma platformu ile Devrim Okulu’nu sonlandırdık. Son günkü tartışmanın konu başlığını “Yeni dönem çalışması” olarak belirledik. İLGP’nin ikinci dönemde yürüteceği çalışmanın politik-pratik hedeflerini konuştuk. Tartışmalar oldukça verimli geçti. Tartışmaya katılan arkadaşlar yeni dönemde katkı sunacaklarını dile getirdiler.

Sefaköy İLGP


Gaziosmanpaşa...

2. gün tartışmaları 31 Ocak tarihinde “Eğitim nereye?” başlığıyla gerçekleştirildi. Bir önceki günün kısa bir bilgilendirmesinin ardından o günün konusuna geçildi. Tartışma “eğitim” kelimesinin anlamı ve bize neyi çağrıştırdığının anlatımı ile başladı. Eğitim alanında yaşadığımız sorunlar, nasıl bir eğitim aldığımız ve “aldığımız eğitime gerçek anlamda bir eğitim diyebilir miyiz?” sorusu tartışmaya açıldı, birlikte yanıtlar arandı.

İlk tartışmanın ardından arkadaşlarımız okullarında yaşadıkları sorunları anlattılar. Bu sorunların temel nedenleri ile çözüm yolları üzerinde duruldu. Sorunların sadece eğitim alanında değil, yaşadığımız her alanda karşımıza çıktığı ve temelinde bir sistem sorunu olduğu vurgulandı.

3. gün ise tartışmaları “Yeni dönem liseli gençlik mücadelesi” başlığı altında sürdü. İlk olarak İLGP’nin yeni dönem çalışmaları anlatıldı ve okullarda kitle çalışmasının nasıl yapılması gerektiği üzerine tartışıldı.

Üç gün süren Devrim Okulları süresince oldukça canlı tartışmalar yaşandı. Tartışmaların oldukça verimli geçmesi ve tartışılan konuların birçok farklı konuya ilgi uyandırması sonucunda “Kapitalizm” başlıklı bir tartışma daha yapılmasına karar verildi ve bunun için yeni bir gün belirlendi.

Gaziosmanpaşa/İLGP


Anadolu Yakası...

Anadolu Yakası’nda 3 Şubat günü yapılan son oturumla tüm devrim okulları sona erdi. Yeni dönem ve ÖSS başlıkları üzerinden şekillenen tartışmalar oldukça güçlü geçti. 2. dönem yürütülecek çalışmaya dair anlamlı tartışmalar yapıldı. Birçok dostumuzun söz aldığı ve yorum yaptığı tartışma ikinci dönem çalışmasına dair hedeflerin belirlenmesi ile bitti. Devrim okulunda liseli dostlarımızın yan yana gelmesi ve sorunlarımızı tartışması ikinci dönem için umut verici oldu.

İLGP/Anadolu Yakası


Berlin’de göç toplantısı

G-8’in göç politikasına karşı Berlin’de, Ağustos 2006’dan bu yana, konusu G-8 ve göç olan bir birlik oluşturuldu. Bu alanda örgütlenmek için yeterli neden var:

- G-8’lerin politikası yeni sömürge ülkelerde inanılmaz felaketlere yol açıyor. Bu politikanın sonuçları: Ekolojik felaketler, savaşlar, sürgünler, mültecilik ve göçmenlik.

- İşçi göçmenler: İnsanlar, yaşadıkları ülkeler yıkıma uğratıldıkları için başka bir ülkede yaşama mücadelesi vermek zorunda kalıyor.

- Uluslararası göçü engelleme yöntemi, kaçış yolları ve olanakları üzerine korkunç sonuçlar doğuruyor. Bu politika sonucu örülen duvarlar bugüne kadar binlerce insanın yaşamına maloldu.

- Avrupa’ya ulaşmayı başaran mültecilerin karşı karşıya kaldıkları yaşam gerçeği: Yapısal, kurumsal ve gündelik ırkçılık. Sosyal haklardan ve çalışma hakkından yoksunluk. Yaşamlarına damgasını vuran, sürekli olarak geldikleri ülkede kalıp kalmama belirsizliği. İltica hakkını almış mültecilerin bile hukuki güvencesi yok, çünkü her an bu hakları ellerinden geri alınabilir.

Benzeri noktalardan hareket eden birlik, 2 Şubat tarihinde Berlin’de, konusu Avrupa’nın etrafına örülen duvar politikasının sonuçları olarak değerlendirilebilecek uluslararası göç yöntemi başlığı altında bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya konuşmacı olarak K. Koop, Pro Asyl Avrupa bölümü uzmanı davet edildi. Konuşmacı sunumunda yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği topluluğunun sınır dışı etme ve Avrupa sınırlarını daha iyi koruyarak kimseyi sınırdan geçirmeme politikası üzerine geniş bir bilgi aktarımı yaptı. G-8’lerin bu politikasına karşı ortak bir mücadelenin güçlendirilip büyütülmesi için çağrıda bulundu.

Ardından etkinliği düzenleyen ARI Berlin, BİR-KAR, ADHF, AGİF, Proleter Devrimci Duruş adına yapılan konuşmada G-8’lerin politikasına karşı mücadelenin çerçevesi çizildi. Somut olarak neler yapılabileceği üzerine önerilerde bulunuldu. Sonrasında devam eden tartışma bölümüyle toplantı bitirildi.

Yaklaşık 70 kişinin katıldığı etkinlik 2.5 saat sürdü.

Bir-Kar/Berlin


Gözaltılar protesto edildi...

BEKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Orman ile EKD üyesi Duriye Sezgin’in gözaltına alınması üzerine 1 Şubat günü protesto eylemleri gerçekleştirildi.


Agos önünde protesto...

Partizan, EHP, SDP, Odak, Halkevleri, ESP, Tekstil-Sen, EKD, Dayanışma Gazetesi tarafından Agos Gazetesi önünde ortak bir basın açıklaması düzenlendi. Eylemde sık sık “Gözaltına alınanlar serbest bırakılsın!” ve “Toplumla mücadele yasası iptal edilsin!” sloganları atıldı. (Kızıl Bayrak/İstanbul)


İHD’de basın açıklaması...

İHD’de Yeşim Sönmez tarafından okunan basın açıklamasının ardından Atılım Gazetesi Yazı işleri Müdürü Ahmet Yaman, Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu sözcüsü Necati Abay, geçtiğimiz günlerde tahliye olan İşçi Köylü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Memik Horuz, İHD İstanbul eski Şube Başkanı Eren Keskin ve KESK Dönem Sözcüsü Dursun Yıldız konuştu. (Kızıl Bayrak/İstanbul)


Bursa: “Baskılar bizi yıldıramaz!”

Gözaltıları protesto etmek için AVP Tiyatrosu önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Devrimci kurumların da destek verdiği eylemde “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”, “Hacı Orman-Duriye Sezgin serbest bırakılsın!” sloganları atıldı. (Kızıl Bayrak/Bursa)


İzmir: “Yaşasın devrimci dayanışma!”

İHD, ESP, HÖC, BDSP, DHP, SDP, Partizan, KÖZ, Kaldıraç, Alınteri, EHP, İCİ, Halkevleri, Kurtuluş Partisi bileşenleri tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında “Hacı Orman serbest bırakılsın! Baskılar bizi yıldıramaz!” pankartı açıldı. Eylemde “Hacı Orman serbest bırakılsın!”, “Baskılar, gözaltılar bizi yıldıramaz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganları atıldı. (Kızıl Bayrak/İzmir)


Hacı Orman yalnız değildir!

31 Ocak Çarşamba günü Kadıköy’de zorla araçtan indirilerek gözaltına alınan BEKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Orman serbest bırakıldıktan sonra hakkında tekrar yakalama kararı çıkarıldı. 7 Şubat günü Kadıköy’de bulunan BEKSAV binasında konu ile ilgili basın toplantısı düzenledi.

İlk olarak BEKSAV çalışanı Zuhal Yıldırım bir açıklama yaparak, tekrar yakalama kararı çıkarılması nedeniyle Hacı Orman’ın toplantıya katılamayacağını söyledi. Daha sonra Necati Abay söz alarak, Hacı Orman’ın hayatından kaygı duyduğunu, eğer başına bir iş gelirse sorumlusunun İstanbul Emniyet Müdürlüğü olacağını söyledi. Ardından Hacı Orman’ın hazırladığı, gözaltı boyunca yaşadığı süreci anlatan basın açıklaması metni okundu.

Basın açıklamasından sonra avukat Keleş Öztürk söz alarak; Hacı Orman’ın örgüt ile açık alan arasındaki bağı sağladığı iddiasıyla gözaltına alındığını, üzerinde kitap taslağı ve aydınlarla yaptığı görüşmelerden sonra aldığı notlar olduğunu, Hacı Orman’ın savcılık tarafından serbest bırakılmasının ardından Beşiktaş Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında yeniden yakalama emri çıkarıldığını söyledi.

Daha sonra eşi Songül Özbakır konuştu. Aylardır evlerinin izlendiğini, hırsızlık süsü verilerek evlerine girildiğini ve talan edildiğini dile getirdi. Tekrar konuşan Necati Abay ise, Hacı Orman’ın ciddi bir risk altında olduğunu, can güvenliğinden endişe duyduklarını bir kez daha vurguladı.

Daha sonra Kartal EKD, FHDD, ESP, Limter-İş ve Tekstil-Sen adına konuşmalar yapıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Emekçinin Gündemi’ni emekçilere ulaştırdık

Bölgemizde farklı sektörlerde konumlanmış yüzlerce büyük, orta, küçük ölçekli fabrika var. Fabrikalarla semtin içiçe geçmiş bir yapısı da mevcut. Bu nedenle tüm alana seslenen bir materyal çıkarma ihtiyacı doğdu. Bu materyalle hem fabrikalara doğrudan seslenmek, hem emekçi semtlerinde kullanabilmek amacıyla yerel bir yayın çıkardık.

Emekçinin Gündemi adlı bültenimizi bölgedeki fabrika ve atölyelere ulaştırmaya başladık. Geçmiş dönemlerde uyguladığımız genel bir dağıtımın yerine satış yöntemini tercih ettik. İlk başta böyle bir yöntemi ilk defa deneme kaygısı oluşsa da satış deneyimlerimiz bu kaygıyı yersiz çıkardı. İşçiler tarafından ilgi ile karşılanan yayınımız rahat ve sade dizaynından ötürü çok beğenildi. Bültenimizi oldukça geniş bir alanda kullanacağız.

Emekçinin Gündemi çalışanları


İşçi Kültür Evleri’nden çağrı

İşçi Kültür Evleri, yeni bir dünya, yeni bir kültür hedefiyle uzun bir süredir mücadele etmektedir. İşçi Kültür Evleri büyük bir özveri, emek ve bedelle güçlenerek yoluna devam etmektedir. Yozlaşmanın her geçen gün boyutlandığı, bireyselliğin, bencilliğin, yabancılaşmanın insanlığı sosyal yıkıma götürdüğü bir dönemde İşçi Kültür Evleri, tüm bu sorunların kaynağı olan sömürücü sisteme karşı kültür-sanat alanından verilen bir yanıttır. İşçi Kültür Evleri tüm devrimci enerjisini ve yaratıcılığını sınıfın içinde bulmaktadır. Sınıf mücadelesinden beslenmekte ve mücadeleyi bu zeminde büyütmektedir. Bundan dolayı geçmişin tüm ilerici devrimci kültür mirasının yarınki kuşaklara taşınması sorumluluğunu, görevlerinin bir parçası olarak görmektedir. Diğer yandan yeni bir kültür yaratma misyonuyla da hareket etmektedir. Bu misyonla müzikten şiire, tiyatrodan resme kadar sanatın tüm alanlarında bu iddiayla çalışmaktadır.

Şu ana kadar ürettiklerimiz, devrimci yazar ve şairlerin ürettiklerini kendimizce yorumlamakla sınırlı kaldı. Üretkenliğimizin ve yaratıcılığımızın sonuçlarını eskiye oranla daha çok almaya başladığımız son süreçte kendimize ait bilgi ve birikimlerimizi yeterince yansıtamadığımızı düşünüyoruz.

Çalışmasını sınıfa yönelik sürdüren İşçi Kültür Evleri olarak, sınıfın devrimci kültürünü yaratmak ve geleceğin devrimci kuşaklarına geliştirebilecekleri anlamlı bir miras bırakmak amacıyla tüm yoldaşlarımızı ve dostlarımızı üretimlerini (yazı, oyun, şiir, beste, karikatür, senaryo, resim vb.), bilgi ve birikimlerini bizlerle paylaşmaya çağırıyoruz.

İşçi Kültür Evleri


“Tecride karşı mücadele sürüyor!”

İzmir’de tecrit karşıtı eylem...

3 Şubat günü İzmir Cezaevi İnisiyatifi tarafından düzenlenen basın açıklamasında F tipi hapishanelerde tecrit işkencesinin sürdüğü, baskı ve yasakların devam ettiği dile getirildi. “Tecrit işkencedir ve insanlığın ortak değerlerine, özgür yarınlara dair özlemlerine açık bir saldırıdır. Bu saldırıya karşı gelin hep birlikte sesimizi yükseltelim” denildi. Protesto amacıyla eylemciler eylemlerine bir süre çıplak ayakla devam ettiler. Eylemde “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!”, “İçerde, dışarda hücreleri parçala!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganları atıldı. (Kızıl Bayrak/İzmir)


Adana’da tecrit karşıtı eylem...

Tecrite Karşı Adana Platformu bileşenleri 3 Şubat Cumartesi günü saat 12:30’da İnönü Parkı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Direniş kazandı - Tecride karşı mücadele sürüyor” pankartı ve ölüm orucu direnişinde şehit düşenlerin resimlerinin taşındığı eylemde “Tecriti kaldırın!”, “Tecrite karşı mücadelemiz sürecek!”, “Tecrite son!” sloganları atıldı. (Kızıl Bayrak/Adana)