18 Ağustos 2006 Sayı: 2006/32 (32)
  Kızıl Bayrak'tan
   Halklar direnecek, emekçiler savaşarak özgürleşecek!
  Kanlı ve barbar saldırılarının karşılığını mutlaka alacaklar!
  İncirlik emperyalist-siyonist saldırganlığın saldırı üssü olarak kullanılıyor
  İşbirlikçi iktidarın Amerikan taşeronluğu ve Kürt sorunu
  Emperyalist-siyonist saldırganlığı protesto gösterilerinden
OSİM-DER Kadın İşçi Komisyonu'ndan Ortadoğu halklarıyla dayanışma çağrısı
Kamuda toplu görüşme süreci başladı
Eylem ve etkinliklerden
  Seçim Yasası tartışmaları; Kürt halkına "demokrasi" yok!
  Mamak 3. Kültür-Sanat Festivali Kültür Sempozyumu tepliğlerinden ; Kültür-Sanat Sorunları üzerine /Orta sayfa
  3. Mamak Kültür-Sanat Festivali'nden izlenimler..
  Festivale gelen mesajlardan
  Savaşı BM kararları değil, anti-emperyalist/ anti-siyonist direniş bitirecek!
  Toplumları "terör paranoyası" ile sersemletme seferberliği devam ediyor
  Suudi Arabistan kralının Türkiye ziyareti
  Dünyada savaş karşıtı gösterilerden
  Her savaş aynı zamanda bir devrim çağrısıdır / Yüksel Akkaya
  Aydınlardan ortak açıklama; "Lübnan'a asker gönderme!"
  Üniversitelerdeki soruşturma ve okuldan atma terörüne tepki
  Adana polisinden yargısız infaz; Katiller hesap verecek!
  Açık Gazete'de Richard Falk ile söyleşi ; "Bölge çok karanlık bir dönem yaşıyor"
  Yaşasın 15 Ağustos atılımımız!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Kamuda toplu görüşme süreci başladı...

Toplu görüşme oyununun bir parçası olmaktan vazgeçilmelidir!

Dört yıldır sürdürülen toplu görüşme oyununun bu yıl beşincisi 15-30 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. KESK bu yıl da toplu görüşme masasına, Memur-Sen ve Kamu-Sen ile birlikte oturdu. Son dört yıldır yaşananlar görüşme masasına oturmanın ne KESK'e ne de kamu emekçilerine bir faydası olmadığını göstermesine rağmen KESK bir kez daha görüşmelerin yolunu tuttu.

KESK, önceki yıllardan farklı olarak, büyük oranda üye kaybı yaşamış, kendine güvenini kaybetmiş, ne yapacağını kestiremez bir biçimde masada yerini aldı. KESK'e yol göstermesi için oluşturulmuş ve açıklanmış mücadele programına rağmen yaşanan budur. Elbette mücadelenin seyri düz bir çizgi izlemez, kimi zaman inişler ve çıkışlar yaşanır. Önemli olan bu tür durağan dönemlerde ortaya konulan mücadele programının uygulanması noktasında gösterilecek ısrardır. KESK yönetiminde olmayan da budur.

KESK'in talepleri

Toplu görüşme sürecini önceleyen günlerde KESK taleplerini kamuoyuna deklare etti. Buna göre 2006 yılında gerçekleştirilecek görüşme süreci toplu sözleşme şeklinde olmalıdır. Kamu emekçilerinin, ILO ve Anayasa'ya dayanarak, toplu sözleşme ve grev hakkı vardır, bu kullanılmalıdır. KESK'in öne sürdüğü bir diğer talep, Mayıs ayından itibaren yaşanan döviz ve faiz artışı göz önünde tutularak 2006 kayıplarının karşılanmasıdır. Aile yardımının 188 YTL, kira yardımının 294 YTL olarak belirlenmesi, ücretsiz ulaşım ve yemek yardımı, doğum izninin ücretli olması ve 24 haftaya çıkarılması, sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılması da talepler arasında yer almaktadır. 2007 yılı için öne sürülen en önemli talep, kuşkusuz, temel ücretin belirlenmesi konusudur. KESK'in talebi temel ücretin 1050 YTL olmasıdır.

Kamu emekçilerinin %80'inin yoksulluk sınırı olarak tanımlanan 1000 YTL'nin altında ücret aldığı gözönünde tutulduğunda, yoksulluk sınırının üstünde temel bir ücretin belirlenmesinin önemi açıktır. Ancak, bilinmesine rağmen unutulan konu, toplu görüşmelerin hükümetin tek taraflı yürüttüğü bir süreç olduğudur.

Görüşme sürecini hükümet tek taraflı belirliyor

Toplu görüşme masasının en önemli gündem maddesi, daha önceki yıllarda olduğu gibi, ücret artış oranıdır. Sendikalar peşi sıra öngördükleri artışları, dahası taban ücretlerini açıklarken hükümet bu yıl da görüşme masasını bekleme gereği hissetmeden maaş artış oranını açıkladı. Buna göre memurlara 2007 yılı için %12 oranında zam yapılacak. Ancak son yaşanan kriz, dövizdeki artış, yükselen enflasyon düşünüldüğünde bu oran memurların kayıplarını karşılamamaktadır. Kısacası, memurların 2006 yılında, enflasyon artışından dolayı kayıpları hükümet tarafından görmezlikten gelinmektedir.

Şu açıktır ki, devlet görüşmeleri göz boyama aracı olarak kullanmakta, mücadeleye ket vurmanın aracı olarak kullanmaktadır. Devlet açısında toplu görüşmeler kamu emekçileri hareketini dize getirme aracı olarak öngörülmüştü ve gelinen nokta bu amaca fazlasıyla ulaşıldığını göstermektedir.

KESK ne yapmalı?

KESK 2005 yılı toplu görüşmelerini mutabakat metnine şerh koyarak sonlandırmıştı. Konulan şerhin emekçiler açısından hiçbir anlamı olmamasına rağmen “şerh” KESK yönetimi tarafından bir yıl boyunca “onurlu” tutumun bir göstergesi olarak dillendirilmişti. Artık hiçbir anlamı olmayan bu uzlaşmacı ve icazetçi tutumdan vazgeçilmelidir. KESK, tüm eksikliklerine rağmen, önüne koyduğu mücadele programına uygun olarak kamu emekçilerini harekete geçirecek, mücadelenin öznesi haline getirecek taban inisiyatiflerini oluşturmalı, tüm enerjisini bunun için harcamalıdır. Yasaların sunduğu imkanların da ancak ve ancak fiili-meşru bir mücadele hattıyla uygulanmaya konulacağı artık görülmelidir. Bugüne kadar elde edilen kazanımlar ILO'ya ya da Anayasa dayanılarak kazanılmadı. İşçi ve emekçi hareketin mücadelesi sonucu kazanıldı.

KESK'in yapması gereken şey açıktır: Toplu görüşme oyununun parçası olmaktan vazgeçmeli, görüşme masasından çekilinmeli, fiili-meşru mücadele yolu yeniden tutulmalıdır.

------------------------------------------------------------------------------------

Ankara'da toplu görüşme öncesi gerginlik!

Kamu Emekçileri Sendikası KESK toplu görüşme sürecine basın açıklamasıyla başladı.

9:30 da Yeni Karamürsel Mağazası önünde biraraya gelen 250'ye yakın kamu emekçisi buradan görüşmelerin yapılacağı Devlet Planlama Teşkilatı'na kadar yürüdüler. Yürüyüş boyunca “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Toplu sözleşme hakkımız, grev silahımız!”, “Sadaka değil toplu sözleşme!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!”, Savaşa değil emekçiye bütçe!” sloganları atıldı.

KESK Genel Başkanı İ. Hakkı Tombul DPT binası karşısında bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada hükümetin masada ne söylerseniz söyleyin son söz bizimdir anlayışına sahip olduğu, bu anlayışın toplu görüşmenin de mantığı olduğu belirtildi. Tombul devamında, toplusözleşme haklarının ILO ve Anayasa tarafından da öngörüldüğünü belirtti. Bu yıl toplu görüşmelere geçen yılın muhasebesi yapıldıktan sonra başlayacaklarını, öncelikle 2006 yılının kayıplarının karşılanmasını isteyeceklerini, %2,5 ek zammın ise bunun için yeterli olmadığını sözlerine ekledi. Geçen yıl yapılan mutabakatın bizzat hükümet tarafından bozulduğunu söyleyen Tombul, KESK olarak biz böyle bir mutabakatı reddediyoruz,KESK yetkisini hükümetten değil, milyonlarca kamu emekçisinden almaktadır dedi.

KESK basın açıklaması yaparken Memur-Sen ve Kamu-Sen heyetleri de DPT'ye geldi. KESK'li kamu emekçileri tarafından “Devlet güdümlü sendikaya hayır!” sloganının atılması Kamu-Sen ile gerginlik yaşanmasına neden oldu. Kamu-Sen'liler karşılık olarak “Bölücü sendika istemiyoruz!”, “Kahrolsun PKK!” sloganları attı. Gerginliğin artması üzerine polis araya girdi. Bu arada sık sık “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganı atıldı. KESK heyeti 10:30'da alkışlarla toplu görüşme masasına uğurlandı.

Kızıl Bayrak/Ankara

--------------------------------------------------------------------------------------

KESK'ten İzmir'de toplu görüşme eylemi

Başlayan toplu görüşmeler nedeniyle KESK İzmir Şubeleri tarafından bir eylem gerçekleştirildi.

Görüşmelerin başladığı gün olan 15 Ağustos Pazartesi günü saat 12:30'da Konak YKM önünde bir araya gelen kamu emekçileri, buradan Büyükşehir Belediyesi önüne kadar yürüdüler. “Toplu görüşme değil, toplu sözleşme-KESK” pankartının taşındığı eylemde, “SS, GSS ve TMY iptal edilsin!”, “Parasız eğitim, parasız sağlık!”, “ABD Ortadoğu'dan defol! “ dövizleri taşındı.

Yaklaşık 100 kişinin katıldığı eylemde KESK adına yapılan açıklamada şunlar söylendi: “Hükümet somut önerilerle gelmez ve somut adımlar atmazsa, Konfederasyonumuz 2 milyon kamu emekçisinden aldığı güçle, demokratik ve meşru eylem ve etkinliklerle kamu emekçilerinin haklarına sahip çıkacaktır.”

Eylemde “Toplu sözleşme hakkımız, grev silahımız!”, “Katil ABD Ortadoğu'dan defol!”, “Sadaka değil toplu sözleşme!” vb. sloganlar atıldı. Tansaş işçilerinin yaşadığı saldırılara değinilerek dayanışma mesajı verildi.

Kızıl Bayrak/İzmir