21 Temmuz 2006 Sayı: 2006/28 (28)
  Kızıl Bayrak'tan
   Emperyalist haydutların yüz yıldır süren talan savaşı bölge halklarını yıkımdan yıkıma sürüklüyor
  İşgalci İsrail ordusu taş üstünde taş bırakmıyor
  İşgalci İsrail ordusu bir kez daha Lübnan topraklarına girdi
  Emperyalizmin Ortadoğu seferini durdurmak için devrimci mücadeleyi yükseltelim!
  İMF uşağı hükümet emre itaat için hazırolda bekliyor
"Sağlıkta tasarruf" ölüm demektir!
Kapitalist hayata karşı koyuştan teslimiyete, teslimiyetten nereye? - IV / Yüksel Akkaya
  Seçim tartışmaları ve liberal tutarsızlık / Orta sayfa
  KESK eylemlerinden...
  Sendikalaşma mücadelesi üzerine bir Enorcon işçisiyle konuştuk
  G-8 şefleri siyonist vahşete
kalkan oldu.
  Emperyalist saldırganlık bir kez daha Küba halkının iradesine çarpacak!
  İngiltere'de parayı veren “Lord” oluyor...
  Irak’ta kitlesel eylem hazırlığı
  İsrail saldırısı ve hedefleri / SOSYALİST-ŞOREŞGER
  İsrail'in Lübnan ötesi
Ortadoğu tehdidi / Abu Şehmuz Demir
  4-6 Ağustos’ta Mamak 3. Kültür Sanat Festivali’nde
buluşalım!.
  Eylem ve etkinliklerden
  Basından
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Yeni bir kültür yaratmak için adım adım ilerliyoruz!

Bugün gençlik en çok emekçi semtlerinde geleceksizlik ve işsizlikle karşı karşıya kalmaktadır. Yine bu bölgeler sistem tarafından yozlaştırılmaktadır. Bulunduğumuz Sefaköy bölgesini de yozlaşma, yabancılaşma, uyuşturucu ve çeteleşme sarmış durumda.

Bizler de kapitalizmin yoz kültürüne karşı alternatifini yaratmak için yola çıktık. Semtte gençliğin çoğu apolitik. Apolitizmi kırmak, yozlaşma sorununa karşı mücadeleyi gençliğin gündemine sokabilmek, uyuşturulmuş beyinleri uyandırmak, çeteleşmenin sisteme hizmet olduğunu gösterebilmek hedefiyle çalışmamızı başlattık.

Kampanyamızın şiarı “Yeni dünyayı yaratan yeni insanların adımları”. Yeni bir kültür yeni bir yaşam tarzını birlikte düşünmek, tartışıp üretebilmek, sistemin dayattığı yozluğun dışında bir yaşam kurmanın mümkün olduğunu gösterebilmek için ilerliyoruz. Kampanyamızın ilk hedefi semtte varolan sorunların teşhirini yapabilmek. Bunun için kampanya şiarımızı “Bireyselleşmeye, yabancılaşmaya, yozlaşmaya, çeteleşmeye, uyuşturucuya karşı bir adım!” şeklinde belirledik. Kampanyamızı ve semtin tablosunu anlatan bir broşür çıkardık. Hafta sonu çevremizde kampanyayı beraber yürütebileceğimiz arkadaşlarımızla süreci tartışarak birlikte örmek için toplantı gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki günlerde deanket ve etkinliklerle kampanyamızı devam ettireceğiz.

Gençlik komisyonunun ilk adımı

Kampanyanın ilk haftasında çıkardığımız broşürleri dağıttık. Mahallede gençliğin yoğun olarak bulunduğu yerlere yaklaşık 2500 broşür dağıttık. Broşürleri dağıtırken uyuşturucunun mahallemizde ne kadar yaygın olduğunu gördük. Birçoğu bu sorundan rahatsız olduğunu ama çözüm için bir şey göremediklerini ifade ettiler. Broşür dağıtımın ardından birçok insan İşçi Kültür Evi'n geldi.

Geçen hafta mahallemizde gençliğin yoğun olarak bulunduğu parkta bir etkinlik yaptık. Broşürlerimizi dağıtırken megafonla çağrı yaptık. Ardından türkü söylemeye başladık. İnsanların dikkatini çekmeyi başarmıştık. Müzik dinletisinden sonra bir konuşma yaptık. Neden orada olduğumuzu, ne yapmaya çalıştığımızı anlatan bir konuşmaydı bu. Müzik dinletisinden ve konuşmadan sonra orada bulunan insanlarla sohbet ettik. Bundan sonra parkta düzenli olarak etkinlik yapma kararı aldık.

Sefaköy İşçi Kültürevi Gençlik Komisyonu

---------------------------------------------------------------------------------------

Gençlik çalışmasına yeni bir soluk!

Bugün gençliğe dayatılan apolitikleşme, yozlaşma, geleceksizlik ve işsizlik çemberini kırmak için gençliğe bütün yaşam alanlarından müdahale edilmelidir. Düzenin çok yönlü saldırılarına karşı çok yönlü bir mücadele hattı belirlenmelidir. Bir yandan paralı eğitim anlamına gelen neoliberal saldırılara karşı mücadele yürütülürken, diğer yandan burjuvazinin yoz kültürüne karşı kültür-sanat çalışmaları başlatılmalıdır. Kültür ve sanat çalışmaları düzene karşı mücadeleyi ilerletmede önemli bir ayaktır. Dayatılan bencil, rekabetçi, yalnızlaştırılmış gençliğe alternatif olarak paylaşımcı, dayanışmacı, kolektif bir çalışma ve üretim tarzıyla yeni kültür taşınmalıdır.

Yaz döneminde bölge çalışmaları gençlik cephesinden de kurgulanabilmelidir. Emekçi semtlerde yaşayan gençler, sınıfsal zemin olarak her ne kadar heterojen olsa da, bölge üzerinden düşünüldüğünde yaşanan sorunlarda ortaklaşmaktadırlar. Düzen semt gençliğini kendisi için büyük bir tehdit olarak görmektedir. Bunun için türlü kirli yöntemle gençliği teslim almaya çalışmaktadır. Emekçi semtlere yönelik yoğun saldırı politikaları göz önüne alınarak politikalar geliştirilmelidir.

Medyanın ballandırarak anlattığı ünlülerin yaşamlarına veya renkli eğlence-gece hayatlarına özendirilen gençlik, zengin olma hayalleriyle donatılmaktadır. Dönüp kendi yaşamına baktığında, gördüğü çelişki sonucunda düşlerini kurduğu yaşama ulaşabilmek için her yolu mübah görmektedir. Çetecilik, gasp, hırsızlık, uyuşturucu, fuhuş kolay para kazanmanın yolu olarak görülmektedir. Emekçi mahallelerinde yozlaşma arttıkça yabancılaşma da artmaktadır.

‘80 darbesiyle tohumları atılan gençlik tipi bugün baskın kimliktir. Mücadeleden uzak, pasif, sinmiş gençlik kitleleri kurtuluşu bireysel çözümlerde görmektedir. Bireyselleştirilmiş gençlik kitlelerine toplumsal bakışı ve duyarlılığı yeniden kazandırmak gerekmektedir. Bunun için de bir yandan düzenin teşhiri güçlü ve çeşitil araçlarla yapılmalı, diğer yandan gençlik kitlelerinin kendileriyle yüzleşmesi sağlanmalıdır. Bunun için de gençliğe paylaşımı ve üretimi yaşayabileceği alternatif alanlar yaratılmalıdır.

Semt gençliğine baktığımızda, büyük bir çoğunluğu daha lise yıllarından itibaren yaz dönemini atölyelerde çalışarak geçirmektedir. Kayıt ücretleri yüksek olduğundan eğitimi yarıda bırakıp çalışmaya başlayanların sayısı hayli fazladır. Eğitime devam edebilenlerin çoğu da meslek liselerine veya meslek yüksek okullarına gitmektedir. Ve toplamını kesen yoğun sömürü, işsizlik, geleceksiz gözönüne alındığında bu kitleler proleterleşmektedir. Bugün semtlerde başlatılacak bu yönlü çalışmalar sınıf mücadelesinin önemli bir ayağını oluşturmaktadır.

Semtlerde başlatılan gençlik çalışmaları, öğrenci gençliği ve işçi gençliği kendisine hedef almalıdır. Yabancılaşma, yozlaşma, uyuşturucu, çeteleşme, yalnızlaşma, bencillik, rekabet vb. yaygınlaşmaktadır. İşçi Kültür Evleri'nin hedeflerine baktığımızda, işçi ve emekçilerin yaşam alanlarında yeni bir dünyanın yeni kültürünü yaratarak insanın dönüşümünü hedeflemektedir. Bu nedenle buralar ortak paylaşım alanlarıdır. Ve sanatı birlikte üretebilmenin olanaklarını yaratmaktadır. Gençlik üzerinden başlayacak çalışma da sistemin teşhirini aşmalı, kurumlar üretim alanlarına çevrilmelidir. Bu çürümüş düzenin alternatifini İKE'leri işlevli olarak kullanarak gösterebiliriz. Bu noktada gençliği İKE'lerin atölye çalışmalarına yönlendirebiliriz. Semtte yaşanan sorunlar ve bunların emekçilerin yaşamlarına yansıması ortak sorundur. Bu nedenle ortak gündemler üzerinden etkinlikler düzenlenebilir.

Sefaköy İşçi Kültür Evi Gençlik Komisyonu

---------------------------------------------------------------------------------------

Bizi sömürenler Ortadoğu'daki işgalcilerle de işbirliği yapıyorlar

Siyonist İsrail'in Filistin'de yeni katliamlara başlamasının ardından Küçükçekmece İşçi Platformu olarak çıkarttığımız bildiriyle Doğu Sanayi Sitesi'ne seslendik. İşçi arkadaşlarımızı Ortadoğu'daki işgal ve katliamların son bulması için sesimizi yükseltmeye, üretimden gelen gücümüzle emperyalist savaşa hayır demeye çağırdık.

Doğu Sanayi Sitesi'nde cuma namazından çıkan işçilere bildirilerimizi dağıtmaya başladık. Bu sırada sitenin özel güvenliği dağıtamayacağımızı söyleyerek müdahale etmeye başladı. Bizlerin “Arkadaşlar, Ortadoğu'da işgaller sürüyor! İsrail Filistin'de katliamlarına devam etmekte! Bizler, işçiler-emekçiler Ortadoğu halklarının direnişini destekleyelim. Emperyalist savaşlara karşı işyerlerimizde iş yavaşlatalım, iş bırakma eylemleri yapalım” şeklinde ajitasyon konuşması yapmaya başlayınca işçiler bildirileri almaya yöneldiler. Bir işçi güvenlikçinin yanına gidip “Doğru söylüyorlar, doğru şeyler yazmışlar, engel olmayın” dedi. Bunun üzerine güvenlik “Doğru olabilir, tamam dağıtsınlar da o zaman bağırmasınlar” diyerek geri çekildi. Ajitasyon konuşmaları eşliğinde bildirilerimizi dağıtmaya devam ettik.

Sanayi işçileri Filistin ve Lübnan'da yaşanan katliama tepkiliydi. Bizler, Küçükçekmece bölgesinden işçiler olarak, Ortadoğu'da yaşanan emperyalist işgallerin son bulması, yeni işgallerin yaşanmaması için üretimden gelen gücümüzü göstermeliyiz. Şunu iyi bilmeliyiz ki, bizleri fabrikalarda sömüren, sosyal haklarımızı elimizden alan, her gün biraz daha sefalete sürükleyen patronlar bu savaş ve işgallerin destekçileridir.

Küçükçekmece İşçi Platformu

---------------------------------------------------------------------------------------

Sefaköy'de kadın sağlığı semineri

Sefaköy İşçi Kültür Evi olarak 17 Temmuz günü ‘'Kadın Sağlığı Semineri'' gerçekleştirdik.

Semineri mahalleye duyurmak ve halkı davet etmek için el ilanı hazırladık. Cumartesi ve pazar günleri dağıttık. Bu sayede insanlarla sohbet etme ve birebir ilişki kurma imkanı sağladık.

17 Temmuz günü gerçekleşen seminere katılım az olsa da katılanların semineri dikkatle dinlemesi ve sorular sorması seminere canlılık kattı.

Seminer geniş bir konuyu kapsadığından dolayı bir sunumla başlamadı. Semineri sunan doktor katılımcıların merak ettikleri konuları sormalarını istedi. Seminer bu sorular çerçevesinde şekillendi.

İnsanlar ayrılırken bu gibi çalışmalardan çok memnun olduklarını ve sürekli olmasını talep ettiler. Korkarak gelen bayanların bir daha geleceklerini söylemeleri ise, mahalle halkının kurumu tanıması bakımından önemliydi.

Sefaköy İşçi Kültür Evi

----------------------------------------------------------------------------------------

Devrimci/sosyalist basın susturulamaz!

Son dönemde devrimci ve sosyalist basına yönelik saldırılar, İşçi Köylü gazetesi Kartal büro temsilciliğine 7 ve 15 Temmuz tarihlerinde kimliği belirsiz kişilerin girerek fotoğraf makineleri ve büroda bulunan eşyaları almasıyla devam etti. Yeni Terörle Mücadele Yasası'nın yaşama geçirilmesinin arifesinde devrimci, sosyalist basını susturmayı, yıldırmayı amaçlayan bu uygulamalar Kartal'daki devrimci ve sosyalist basın ve kurum temsilcilikleri tarafından 18 Temmuz günü saat 17:00'de Kartal Meydanı'nda yapılan ortak basın açıklamasıyla protesto edildi.

İşçi Köylü, Kızıl Bayrak, İşçi Gazetesi, Odak, Proleter Devrimci Duruş ve Atılım Kartal temsilciliklerinin örgütlediği eylem “Devrimci/sosyalist basın susturulamaz!” pankartının açılmasıyla başladı. Eylemde okunan basın metninde, bu saldırıların devrimci, sosyalist basını sindirmeyi amaçladığı, sadece devrimci ve sosyalist basına yönelik olmadığı, tüm ilerici, demokrat, devrimci ve emekten yana kesimlere olduğu vurgulandı. Kürt halkının özgürlük mücadelesini boğmak için kirli yöntemlere başvuran sömürü düzeninin katliamcı yüzünün teşhir edildiği metinde, Terörle Mücadele Yasası'nın hayata geçirildiği bu dönemde devrimci, sosyalist basına yönelik faşist saldırıların yeni yasanın bir provası olduğu vurgulandı.

Açıklamada ABD emperyalizmi ve İsrail siyonizminin kanlı katliamlarla özünde ezilen halkların devrimci mücadelesini boğmayı, sindirmeyi amaçladığı belirtildi. Devrimci, sosyalist basının tüm baskı ve engellemelere rağmen emekçi halka gerçekleri ulaştırmadaki kararlılığından hiçbir zaman vazgeçmeyeceği, baskıların devrimci, sosyalist basını engelleyemeyeceği vurgulandı.

Eylemde sıklıkla “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Terörle Mücadele Yasası iptal edilsin!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Devrimci/sosyalist basın susturulamaz!”, “Filistin'de intifada, Irak'ta direniş kazanacak!” sloganları atıldı.

Basın açıklamasına Barikat ve Yürüyüş dergileri, DİSK/Genel-İş Sendikası 3 No'lu Bölge Başkanı Veysel Demir ve DİSK/ Emekli-Sen Kartal Şubesi de destek verdi.

Kızıl Bayrak/Kartal

----------------------------------------------------------------------------------------

Samandağ Evvel Temmuz Festivali gerçekleşti

Geleneksel olarak her yıl Temmuz ayının 14'üne denk getirilen Samandağ Evvel Temmuz Festivali bu yılda 12-15 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti. Komünistler olarak festival süresi boyunca insanlara politikalarımızı ulaştırabilmek için yoğun bir çaba sarfettik.

Grup Yorum'un konser verdiği festivalin ilk günü Kızıl Bayrak, Ekim Gençliği ve Liselilerin Sesi standımızı açtık. Konser alanında ve standımızın başında ajitasyon konuşmaları eşliğinde satış yaptık.

İkinci gün Ferhat Tunç'un konser verdiği festivalde yine stand başında ve konser alanında yayınımızın satışına devam ettik. Ferhat Tunç'un attırdığı “Savaşa hayır!” sloganının 10 bin kişi tarafından hep bir ağızdan atılması anlamlıydı.

Üçüncü gün de Hilmi Yarayıcı'nın konser verdiği festivalde faaliyetlerimize yoğun bir şekilde devam ettik.

Ali Asker'in konser verdiği festivalin son günü yayın satışımızın yanısıra konser alanında “Sivas katliamını unutmadık, unutturmayacağız! / BDSP” imzalı pankartımızla yerimizi aldık. İnsanlardan pankartımıza yönelik olumlu tepkiler aldık.

Dört gün süren festival boyunca insanlardan yoğun ilgi gördük ve olumlu tepkiler aldık. Birebir ilişkilerin yanısıra alanda tanışıp da gazete satışına çıkardığımız insanlar oldu. Komünistler olarak festivale devrimci müdahelede bulunduk.

Kızıl Bayrak/Antakya

---------------------------------------------------------------------------------------

Sakarya Üniversitesi: “Faşizme geçit vermeyeceğiz!”

Sakarya Üniversitesi öğrencileri olarak geçtiğimiz haftalarda yaşanan faşist saldırılarla ilgili olarak 12 Temmuz günü bir basın açıklaması gerçekleştirdik.

Açıklamada şunlar söylendi “… 10 gün önce evlerine giderken gerici-faşist grup tarafından coplarla saldırıya uğrayan ve daha 4 gün önce de devlet yurdunda kalmakta olan bir arkadaşımız gece 01:30 civarında odasından zorla alınarak birbuçuk saat boyunca işkenceye maruz kalmıştır. Yapılan bu saldırılardan sonra suç duyurusunda bulunmak isteyen arkadaşlarımıza yönelik fiili ve sözlü olarak saldırılar yapılmıştır. Olaylar üzerine rektörlük ile görüşmemizde ise, saldırıya uğrayan arkadaşlarımıza burs teklifiyle sus payı önerilmiş ve bu saldırıların üstü kapatılmaya çalışılmıştır. Biz devrimci, demokrat ve yurtsever öğrenciler olarak tüm yasal başvurularımızı yaptık ve bundan sonra olacak saldırılardan Sakarya Üniversitesi Yönetimi, ülkü ocakları ve MHP sorumludur…”

İHD ve SDP'nin destek verdiği eylemde “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek!” sloganları atıldı.

Sakarya/Ekim Gençliği

-------------------------------------------------------------------------------------

Gülsuyu'nda açık hava sineması

2 Temmuz anma etkinliklerini oldukça yoğun bir şekilde geride bırakan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Maltepe Şubesi faaliyetlerini sürdürüyor.

Yaz döneminin mahallede yaratmış olduğu rehavet havasını dağıtmak amacıyla önüne kapsamlı bir kampanya koyduklarını söyleyen dernek yönetim kurulu üyeleri, bundan sonra mahallenin farklı yerlerinde çeşitli etkinlikler yapmaya devam edeceklerini belirttiler.

Gülsuyu Gülensu Mahalesi'nde son dönemlerde kültürel yozlaşmanın artması ve mahalle halkının bundan rahatsızlık duyması üzerine PSA Maltepe Şubesi faaliyetlerini Tepe bölgesine götürdü. Gülsuyu son durakta açık hava film gösterimleri yapmaya başladı.

14 Temmuz Cuma günü ilk olarak Babam ve Oğlum filminin gösterildiği etkinliğe mahalle halkının ilgisi yoğun oldu. 250'yi aşkın kişi son durakta kurulmuş sinema perdesinden hep birlikte film izlemenin keyfini yaşadı. Gençlerin yanısıra ailelerin de ilgi gösterdiği filmin ardından çok güzel tepkiler aldıklarını söyleyen şube yöneticileri; bundan sonra tiyatro, müzik ve şiir dinletileri, belgesel gösterimleri gibi çeşitli araçlarla bu bölgede etkinliklerini zenginleştireceklerini belirttiler.

21 Haziran Cumartesi akşamı Güneşe Yolculuk filminin gösterimin yapılacağının duyurulması ile etkinlik son buldu.

Maltepe/BDSP

-----------------------------------------------------------------------------------------

TAYAD etkinliği...

50 gündür dönüşümlü olarak Buca Forves girişinde açlık grevi eylemini sürdüren TAYAD'lı Aileler tarafından 12 Temmuz Çarşamba günü bir etkinlik düzenlendi. Saat 20:00'de açlık grevinin yapıldığı yerde gerçekleştirilen etkinlik saygı duruşuyla başladı. Ardından TAYAD'lı Ailelere gelen mesajlar okundu. Daha sonra F tipi cezaevlerinde sürmekte olan tecridi protesto etmek için 50 gündür burada olduklarını ifade eden TAYAD'lılar kendilerine yönelik saldırıları anlattılar. Tecrit sürdüğü sürece eylemlerine devam edeceklerini belirttiler. Kısa bir oyunun ardından şiirler okundu.

Kızıl Bayrak/İzmir