Tarihi işgaller, keyfi tutuklamalar, sistematik işkenceler ve toplu katliamlarla özdeşleşen siyonist İsrail devleti, bir kez daha kendisine yakışanı yaptı. İşgalci ve barbar İsrail ordusu, 38 yıllık işgalin ardından, 10 ay önce sözde boşalttığı Gazze’yi yeniden işgal etti. İsrail savaş uçakları, Gazze ve çevresini günlerdir havadan, karadan ve denizden bomba yağdırıyorlar.
Siyonist barbarlar saldırıya gerekçe olarak, “Gazze’de tutulduğu iddia edilen bir İsraillinin kurtarılması’’nı göstermektedirler.
İsrail savaş uçaklarının hedef gözeterek attığı bu bombaların sonucunda, yaklaşık 1.5 milyon Filistinli’nin yaşadığı Gazze şeridinde tüm su şebekesi ve ana trafo da dahil tüm elektrik şebekesi tahrip edilmiştir. Gazze karanlık altındadır ve halk susuzluk nedeniyle salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Dahası var. Bu saldırı ile Batı Şeria’daki bakanlar, milletvekilleri ve yerel yöneticiler hedef alınmış olup, toplam 60 kişi tutuklanmıştır. Tutuklananların arasında, Filistin Parlemento Başkanı Aziz Duveyk ile Parlemento Sekreteri Mahmut El Ravayi de vardır.
Tüm bunlar, İsrail devletinin saldırısının kirli amaç ve hedefleri konusunda tam bir açıklık sağlamakta ve ileri sürdüğü gerekçenin aşağılık bir yalandan ibaret olduğunu kanıtlamaktadır.
Filistin halkının iradesini tanımamak, hiçbir hükümetini muhatap almamak, her türlü kanlı ve kirli yola başvurarak işlevsiz hale getirmek, ve nihayet Filistin halkına kayıtsız koşulsuz bir teslimiyete razı etmek... Aşağılık siyonist İsrail devleti, bugün bir kez daha bunu yapmaktadır.

Çeşitli uluslardan işçiler, emekçiler!
İsrail devletinin bugünkü saldırısı, Filistin halkına dönük siyonist vahşetin yeni bir örneğidir. Her zaman olduğu gibi bu saldırı da, başta ABD olmak üzere emperyalistlerin himayesinde gerçekleştirilmiştir. Ve tümüyle haksız ve onur kırıcı bir saldırıdır.
Kendi yaşadığı topraklarda özgürce yaşamak, kendi geleceği hakkında karar verme hakkına sahip olmak ve İsrail halkı da dahil, Ortadoğu’nun tüm halkları ile kardeşçe ve barışçıl ilişkiler geliştirmek, Filistin halkının özlemi ve istemi budur. Tüm bunlar onun en doğal ve meşru hakkıdır. Filistin halkının yıllardır bu haklar için emperyalizme ve onun himaye ettiği İsrail devletine karşı sürdürdüğü mücadele de haklı ve meşru bir mücadeledir.
İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu olarak, kardeş Filistin halkının tümüyle haklı ve meşru talepleri için sürdürdüğü mücadeleyi tam destekliyor, tüm uluslardan işçileri, emekçileri, ilerici ve devrimcileri, mazlum Filistin halkına dönük siyonist vahşete karşı eylemli biçimde dayanışmaya çağırıyoruz.
İsrail ordusu derhal Filistin’i terketsin!
Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı tanınsın!
Tüm emperyalistler Ortadoğo’dan defolsun!
Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!

BİR-KAR
İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu