8 Temmuz 2006 Sayı: 2006/26
  Kızıl Bayrak'tan
   Kurultay çalışmasının hedefleri ve başarı ölçütleri
  Köhne düzeninizi yeni “terör” yasanız da kurtaramayacak!
  Yeni TMY CHP’nin tam desteğiyle çıktı
  Demokratik hak ve özgürlükler mücadelesini yükseltelim!
  Tersane İşçileri Birliği’nden işçi cinayetini protesto eylemi
  Sivas katliamını unutmayacağız, utturmayacağız!
2 Temmuz eylemlerinden...
DİSK Genel-İş Sendikası 1 No’lu Şube Sekreteri Kemal İkisivri...
Sendikal ihaneti aşmanın yolu
Ludist hareketten ‘’mevzuatiçi’’ sendikacılığa: Y. Akkaya
Reformist solda “Zeytin Dalı” heyecanı
  Gençlik kampında buluşalım!
  Siyonistlerden Filistin halkına toplu cezalandırma...
  Savaş kundakçıları terörist İsrail devletinin kalkanı
  ABD emperyalizmi Nepal halkının iradesini kırmaya çalışıyor
  General Motors işçileri Portekiz’deki sınıf kardeşleriyle dayanışma içinde
  Şakirpaşa İşçi Kültür Evi’nde 2 Temmuz etkinliği...
  TUYAB Ulucanlar’daki kadın tutsaklara saldırıyı protesto etti...
  Mamak’ta 2 Temmuz mitingine çağrı yürüyüşü...
  Partizan ile sınıfın mücadele ve örgütlenmesinin önündeki engeller üzerine konuştuk...
  Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için...
  Ortadoğu’da çirkin pazarlıklar dönüyor
  Filistin, Afganistan, Irak... Sırada İran var...
  Bir-Kar: Filistin halkıyla dayanışmaya!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Gelecek, özgürlük ve sosyalizm için…

Gençlik kampında buluşalım!

Ülkenin dört bir yanından üniversiteli ve liseli gençlik, 21–28 Ağustos tarihleri arasında gençlik kampında buluşacak; gelecek, özgürlük ve sosyalizm özlemlerini haykıracaklar.
Gençlik kolektif üretim, paylaşım ve tartışma olanaklarından yoksun bulunmaktadır. Bu yoksunluk gelecek ve özgürlük özlemimizi gün geçtikçe karartan sermaye sınıfının saldırılarının da asıl nedenini oluşturmaktadır. Gençlik kampı gençliğin kolektif üretim ve tartışmaları için bir kürsü olacaktır.
Geniş gençlik yığınlarının sürüklendiği apolizme karşı politik bir çıkış oluşturmak açık ki bugün geleceği ilmek ilmek örmeye çalışan devrimci gençlik güçleri tarafından çözülecek bir sorundur. Gençlik kampı, birleşik devrimci bir gençlik mücadelesinin sorun ve olanaklarının tartışılacağı bir alan olacaktır.
Bugün geniş gençlik yığınlarının politikaya ilgisizliği kadar önemli olan bir diğer sorun ise sol, ilerici ve devrimci güçlerin teoriye olan uzaklığıdır. Teorik güçlü bir arka plandan beslenmeyen her çaba sonuçsuz ve zayıf kalmaya muhtaç olacaktır. Bugün Marksizm hiç olmadığı kadar günceldir. Ve geniş gençlik kesimleri ve tabii ki devrimci gençlik güçleri tarafından incelenmek ve mücadelenin, yaşamın her adımında bir kılavuz haline getirilmek zorundadır. Gençlik kampı marksist teorinin ışığında bir tartışma platformu olacaktır.

Yabancılaşmaya ve yozlaşmaya karşı
kolektif bir yaşam için buluşuyoruz!

Yabancılaşma ve yozlaşma kapitalizmin zorunlu bir sonucudur. Hele ki bugün insanlığa savaş, açlık ve ölüm dışında hiçbir şey verme olanağı kalmamış olan kapitalizm bunlara muhtaçtır. Kapitalizmin geleceği yoktur. Bu sistem korku imparatorluğu dışında bir şey değildir.
Kapitalizmin insanlık adına nasıl bir gelecek vaat ettiği sadece son 20 yılın tablosuna bakıldığında açık bir biçimde görülmektedir. Kitlesel katliamlar ve halklar arasında düşmanlıklar dünya çapında yaygınlaşmıştır. Emperyalist savaş ve işgallerde onbinlerce insan ölmüştür. Daha fazla kar uğruna girişilen bu savaşlarda binlerce insan ölmeye devam etmektedir. “Küreselleşen” kapitalizmin sömürü çarkları içerisinde açlık, yoksulluk ve ölümler küresel bir karakter kazanmıştır. Yalan, ikiyüzlülük ve yozlaşma insanlığın “yükselen değerleri” haline getirilmiştir. Emek harcamadan başkalarının emeği üzerinde kurulan asalak yaşamlar birer idol olarak insanlara sunulmaktadır. Bu ölüm ve meta düzeninde insanlık adına, insanın oluşumundan bugüne kadar taşıdığı en yüce değerler adına bir şey bulmak olanaksız hale gelmiştir.
Ömrünü çoktan doldurmuş ve yıkılmayı bekleyen bu sistem tüm insanlık adına aşılmak zorundadır. Ve devrim bugün tüm insanlık için güncel bir ihtiyaçtır. Devrimin yıkıcı müdahaleleri özgür bir dünyanın kuruluşunun müjdecisi olacaktır.
Yaşanılan çürüme ve yokluğun karşısında işçi sınıfı ve tüm ezilen yığınların safında yer almak, bir bütün olarak bu sistemin oluşturduğu değerlere başkaldırmayı gerektirir. Bugün kapitalizmin karşısında yer almak onun değerlerine karşı mücadele etmek devrimci olmayı, devrimci bir yaşam kurmayı zorunlu kılmaktadır. Devrimcilik dışında kapitalizmin bizler için reva gördüğü çürümenin dışına çıkabilme şansı bulunmamaktadır. Bu açıdan bugün devrimci olmak sadece insanlığın kurtuluşu için mücadele etmek için değil, insan olarak kalmak için de zorunludur.
Devrimci bir yaşam bizleri birbirine yabancılaşmış bireyler haline getirmeye çalışan kapitalizme karşı kolektif yaşamın ve paylaşım örülmesi ile mümkün olabilir. Yabancılaşma ve yozlaşma burjuvazinin ve sisteminin temel değerleri ise, kardeşlik ve özgürlük gibi insanlığın binlerce yıllık ülküsünü geleceğe taşımak, emeğin safında sosyalizm mücadelesinin ertelenemez bir sorumluluğudur.
Gençlik kampı çürüyen düzene karşı gençliğin alternatif paylaşım ve üretim alanı olacaktır. Bir hafta gibi kısa bir süre boyunca yabancılaşmanın ve yozlaşmanın karşısında kolektif bir yaşam, devrimci bir üretim ve paylaşım oluşturmayı hedefleyeceğiz. İnsanlıktan uzaklaşmanın bir erdem sayıldığı kapitalist sistemin karşısında kolektif yaşamın, dostluğun, paylaşımın, üretimin en güzel örneklerini ortaya koymaya çalışacağız.

Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için buluşuyoruz!

Gelecek ve özgürlük gençliğin iki büyük özlemidir. Kapitalist düzen bu özlemlerimizi zor ve baskı ile yok etmeye çabalamaktadır. Geleceği olmayan, insanlığa tek bir umut dahi veremeyen bir sistem için baskı ve terör tek yaşam şansıdır.
Eğitim alanında bugün tam bir karanlık ve gericilik egemendir. Bu saldırıların arka planına baktığımızda gençliğe dönük açık bir korku ve güvensizlik görünmektedir. Gençlik sorununu çözmek bir yana günden güne derinleştiren bir sistemin, bu korku ve güvensizliği tümüyle haklı temellere dayanmaktadır. Gelecek gençliktir ve kapitalizm geleceksizlik dışında bir şey üretememektedir.
Bugünün gençliğin önemli bir kısmının adını duyduğu zaman korktuğu politika yaşamın kendisidir. Yaşam her adımında bizleri taraf olmaya zorlamaktadır. Ne kadar dışında kalmaya çalışılırsa çalışılsın bu taraflaşma içerisinde saf tutmak kaçınılmaz olmaktadır. Dünyanın dört bir yanındaki savaşlar birilerinin suskunluğundan besleniyor ise, hergün yüzbinlerce çocuğun açlık ve yoksulluk nedeni ile ölümü karşısında susmak yeni ölümleri haber veriyorsa, tarafsız bir suskunluk olanaklı değildir. Dünyanın dört bir yanında insanlar daha fazla kâr uğruna savaşlarda öldürülüyorlarsa, suskun olmak yeni savaşların ortağı olmaktır.
Öyleyse asıl soru politikanın neresinde durulduğu olmalıdır. Ya kapitalizmin karanlığı ya da özgürlük ve gelecek! Ya kapitalist barbarlık, ya da sosyalizm! Bugün ikilemin dışında bir yaşam kurma olanağı bulunmamaktadır.
Bizleri bekleyen karanlık geleceği yırtmak; özgürlük için, özgür bir dünya kuruluncaya kadar mücadele etmeyi gerektirir. Bugün geniş gençlik kesimlerinin sırtındaki kamburu atması; gelecek, özgürlük ve sosyalizm mücadelesindeki yerini alması, gençliğe güven verecek bir politik müdahale ve önderlikle gerçekleşebilir ancak.
Gençlik kampı birleşik ve devrimci bir gençlik mücadelesinin sorun ve olanaklarının tartışılacağı bir kürsü olacaktır. Hareketin biriken sorunları gençlik mücadelesi içerisindeki tüm bileşenleri tartışmaya ve sorunun çözümüne katkı sunmaya zorlamaktadır. Politik mücadelenin daha güçlü bir temele kavuşabilmesi politik tartışma ve üretimin kolektif bir biçimde hayata geçirilebilmesi ile olanaklı olacaktır. Gençlik içerisinde proletarya sosyalizmin bayrağını daha güçlü dalgalandırabilmek için gençlik kampı anlamlı bir olanak olacaktır. Yaz dönemi boyunca yapılacak olan tartışmalarda ve arkasından gerçekleştirilecek olan gençlik kampında gençlik hareketi ve sorunu bir bütün olarak tartışılacaktır.

Sosyalizm için buluşuyoruz!

İnsanlığın kurtuluşu sosyalizmdir. Yüzyıllardır tekrarlanan bu veciz söz bugünün dünyasında hiç olmadığı kadar güncel bir hale geldi. Sosyalizm kapitalizmin karanlığına karşı tek gerçek alternatif olarak insanlığın umudu olmayı sürdürmektedir.
Sovyetler Birliği ve Doğu Bloğu yıkıldığında atılan zafer çığlıklarının, sosyalizmin öldüğü ve kapitalizmin alternatifsizliğini kanıtladığı vaazlarının dyanaksızlığını aradan geçen süreç tüm açıklığı ile göstermiş bulunuyor. Savaşlar, açlık, yoksulluk, sefalet, yozlaşma… Gerçekler devrimci bir biçimde kendini her geçen gün ortaya koyuyor. Ve bu gerçekler bu “alternatifsiz” sistemin altedilmesi zorunluluğunu her geçen gün bir kez daha yüzümüze vuruyor.
Sosyalizm için mücadele etmek, yaşamın her alanında değişmek ve değiştirmeye çalışmak demektir. Tarihin öznesi olan insan bu yapma ve yıkma diyalektiği içerisinde ancak kendi varlığını ve elbette geleceğini oluşturabilir. Geleceği yaratma mücadelesinde eşsiz bir teorik bütünlüğe ve devrimci bir yönteme sahip olan bizler bu büyük olanağı ne kadar özümsemeye çalışıyoruz? Bir takım istisnaları dışta tutarsak, bugün genel olarak devrimci gençliğin teoriye olan ilgisi son derece zayıftır. Geçmişten devralınan bu olumsuz miras bugüne derinleşerek taşınmıştır.
Lenin’in “Devrimci teori olmadan devrimci pratik olmaz” sözü hedefsiz dar pratiklerin ve mücadelenin sonuçsuzluğunu yıllar öncesinden özlü bir biçimde ortaya koymuştur. Marksizm bizim ideolojik temelimizdir. Toplumun gerçeklerine bu gözle bakmalı, bu gözle yorumlamalı ve hedeflerimizi de bu dünya görüşünün ortaya koyduğu esaslar üzerinden saptamalıyız. Devrimci bir gençlik mücadelesi devrimci teoriden yoksun bir biçimde gelişme olanağı bulamaz. Özellikle bugünün daralan gençlik mücadelesi içerisinde devrimci teorinin kılavuzluğu hiç olmadığı kadar güncel bir ihtiyaçtır.
Marksist-leninist ideolojinin birinci el kaynakları devrimci ilerici gençlik güçleri tarafından ya incelenmemekte ya da zor olduğu düşünüldüğü için ikinci-üçüncü el karikatür kitaplar okunmaktadır. Bugün ise durum çok daha vahimdir. Artık bu “popüler” ürünler üzerinden de olsa Marksizm’i öğrenme çabasından söz etmek pek mümkün değildir. Devrimci teori solun geniş kesimleri için anlamını ve önemini çoktan yitirmiştir. Devrimci teoriye bu ilgisizlik devrimci gençlik mücadelesinin genel zayıflığının da nedenlerinden biridir.
Gençlik kampı ve önceleyen süreçte örgütlenecek olan kolektif eğitim çalışmaları ve tartışma platformları (İstanbul ve Ankara’da bu tartışma platformları Komünist Tartışmalar adıyla yürütülecektir) devrimci teoriye dönük ilgiyi arttırmanın bir aracı olacaktır. Gençliğin sosyalist düşünceyle daha güçlü temellerde buluşabilmesi için Marksist teorinin yol göstericiliğinde dünyanın, ülkenin ve gençliğin sorunları, önceleyen çalışmalar ve gençlik kampında tartışılacaktır.

Gençlik kampında buluşalım!

“İnsan tarihin öznesidir, değişir ve değiştirir.” İnsan doğal yaşamın edilgen bir eklentisi değil etken bir parçasıdır. Bu ise sürekli bir değişimi anlatır. Yaşamın tüm alanlarında bu değişim ve dönüşüme açık olmak, değiştirme çabasının da asıl yanını oluşturmaktadır. Geleceği oluşturma iddiası çok yönlü bir dönüşüm çabasını da zorunlu kılmaktadır. Gençlik kampı ve önceleyen süreç değiştirmek için değişmeye çalışacağımız bir süreç olacaktır.
Gençlik kampı gençliğin ve mücadelenin sorunlarının tartışıldığı bir tartışma platformu olacaktır. Birleşik ve devrimci gençlik mücadelesi hedefiyle sınıflarda, amfilerde, koridorlarda ve meydanlarda geleceği ve özgürlüğü haykıran herkes gençlik kampındaki yerini almalıdır.
Gençlik kampı sosyalist bir dünya özleminin haykırılacağı ve bu mücadelenin sorunlarının tartışılacağı bir zemin olacaktır. Barbarlığın karşısında geleceğin ve özgürlüğün tarafında olanlar gençlik kampındaki yerini almalıdır.

Gelecek, özgürlük ve sosyalizm için gençlik kampında buluşalım!

Gelecek, Özgürlük ve Sosyalizm için
Gençlik Kampı Örgütleme Komitesi

 

Gelecek, özgürlük ve sosyalizm için gençlik kampı seminer ve tartışma başlıkları…

a) Seminer başlıkları:
1. Ekim Devrimi’nin tarihsel ve güncel anlamı
2. Emperyalizm, Ortadoğu ve emperyalist savaş
3. Dünyada sol hareket ve toplumsal mücadeleler
4. Kürt ulusal sorunu ve güncel anlamı
5. Türkiye devriminin karakteri: Demokratik devrim tezi ve sosyalist devrim teorisi
6. Devrimci gençlik hareketi tarihi
7. Ticari eğitim, neo-liberal politikalar ve üniversiteler
8. Devrimci kimlik ve devrimci yaşam

b) Tartışma başlıkları:
1. Gençlik hareketinin sorunları ve yeni dönem gençlik mücadelesi
2. Gençlik örgütlenmesi sorunu ve mesleki örgütlenmeler
3. Devrimci kültür ve sanat
4. Devrimci yayın faaliyeti ve öğrenci gazeteleri