Kürt halkının isyan çığlığı Newroz bu yıl da yüzbinlerin katılımına sahne oldu. Ülkenin dört bir yanında alanlara çıkan yüzbinlerce insan Newroz ateşlerini yakarak katliamcılığa, inkara ve baskılara karşı öfkelerini alanlara taşıdı. Hewler ve Kamışlı katliamlarına karşı öfke ve direnme ruhunun önplana çıktığı bu yılki Newroz kutlamaları, bir yıl öncesine nazaran hem daha kitleseldi, hem de mücadele ruhu ve kararlılığı çok daha yüksek bir düzeydeydi. Sermaye devletinin Newrozu Nevruzlaştırma çabaları bir kez daha boşa çıkarılırken, Kürt halkı ulusal hak ve taleplerinde ne denli ısrarlı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Bu bakımdan denilebilir ki, sermaye devletinin Kürt halkının özgürlük mücadelesini ezmek ve mezara gömmek için kurduğu hayallerin karşılığı yoktur. Newroz alanları bunun kanıtı olmuştr. Sorunun kapsamı ve Kürt halkının ulusal hak ve taleplerine olan bağlılığı Newroz alanlarında bir kez daha kendisini apaçık biçimde göstermiştir.
Aynı amaca hizmet eden tasfiyeci-teslimiyetçilerin de uzun vadede başarı şansının olmadığı görülmektedir. Çünkü, alanlara taşan mücadele ruhu ve isteği temelde onların liberal-teslimiyetçi platformlarıyla tezat oluşturmaktadır. Kürt halkı geri döndürülemeyecek biçimde bir yolu katetmiş bulunmaktadır. Ancak bulunulan noktadan daha ileriye gidebilmek, Newrozun isyan ateşini emperyalizme, işbirlikçi sömürgeci rejimlere yayabilmekle mümkün olacaktır. Newroz bu bakımdan, düzenleyicilerin niyet ve konumlarından bağımsız olarak, Kürt halkının bu yöndeki özlemlerini yansıtmaktadır.
Bu yılın Newrozunun bir yıl öncesine göre daha mücadeleci bir ruh taşımasına en önemli etken Kürt halkının maruz kaldığı son katliamlar olmuştur. Bu bakımdan Newroz kutlamaları gerçek bir yanıt niteliğindedir. Kürt halkını sömürgeci baskı ve zulüm altında tutan bölgenin gerici rejimlerine karşı sadece Türkiyede de değil Suriyede, Irakta ve İranda Newroz ateşleri yakılmış, Newroza bölgesel bir direniş ruhu egemen olmuştur. Öfkenin hedefinde bölgenin sömürgeci rejimleri yanında, onlar kadar belirgin olmasa da ABD emperyalizmi de vardır. Özellikle ülkemizde yapılan gösterilerde liberal-teslimiyetçi düzenleyiciler bile ABDyi protesto eden bir tavır takınmak durumunda kalmışlardır. Onların bu tavırları, Kürt halkı içerisindeki ABD karşıtı duyguların bir ürünüdür.
Bu yılın Newroz gösterilerinin bir kez daha ortaya koyduğu diğer bir olgu ise, katılımcı kitle içerisinde özellikle Kürt gençliği ve kadınlarının belirgin ağırlığıdır. Kürt gençliği, öfke ve mücadele kararlılığıyla öne çıkarken, hareketin başını tutanların bu öfke ve mücadele azmini kontrol etmekte zorlandıkları görülmektedir. Geçmişte özellikle yoksul Kürt gençliğinin mücadeleci ruhu 15 yıllık kan ve can bedeli mücadelenin ana dayanağını oluşturmuştu. Newroz herşeye karşın Kürt gençliğinin bu mücadele azim ve kararlılığını koruduğuna yalın bir gösterge olmuştur. Vanda yapılan gösterilerde taşınan Genç başladık, genç bitireceğiz! pankartı bu bakımdan dikkat çekicidir. Diğer taraftan tasfiyeci-teslimiyetçilerin de özel birdayanak noktası olarak gördükleri Kürt kadınları da geçmiş mücadele değerlerine bağlılıklarını bir kez daha Newroz alanlarında göstermişlerdir.
Bu mücadele kararlılığının bugün belirgin biçimde tasfiyeci-teslimiyetçilere bağlılıkla tamamlanıyor olması bu gerçeği karartmamaktadır. Newroz alanlarında Kürt halkının Öcalana bağlılığını özel bir tarzda ifade etmesine karşın durum böyledir. Çünkü bu durum bugüne ilişkin bir veridir, gelecekte sınıf mücadelesinin seyri bu mücadele birikiminin devrimci bir kanalda kendisini ifade etmesini pekala sağlayacaktır. Bu açıdan Newrozun devrimci ruhu ve değerleri büyük bir kazanım olarak orta yerde durmaktadır.
Bunun böyle olacağına dair en önemli işaretler yine Newrozun sunduğu tablodan hareketle görülebilir. Teslimiyetçi platformun en önemli silahlarından biri devrimci örgüt ve mücadele yöntemlerinin reddi ve gereksizliğini ilan etmek ile buna temel oluşturacak biçimde kişiliksizleştirme siyaseti olmuştur. Sermaye iktidarı da kendi cephesinden, ez ve çöz formülasyonuna bağlı olarak, vereceklerini mücadelenin bir kazanımı olarak değil de kendilerinin bir lütfu olarak belleklere kazıma çabasındadır. Oysa Newroz göstermiştir ki, sermaye iktidarının ve teslimiyetçilerin hedefi bugün büyük ölçüde sonuçsuz kalmıştır. Kürt halkı sermaye iktidarının kırıntı olarak önüne attıklarını mücadelenin başarısı ve kazanımı olarak görmektedir. Newrozdaki coşkulu yüzbinler bunun en güzelyanıtıdır.
2004 Newozu Kürt halkının devrimci birikim ve potansiyellerine ayna tutarken, devrimci önderlik ihtiyacına da ışık tutmuştur. Bu yanıyla Newrozu Kürt halkının güçlü bir mücadele çağırısı olarak anlamak, sınıf mücadelesini geliştirme görevlerimize daha sıkı biçimde sarılmak durumundayız.