Emperyalist igalciler yağmayla uğraşırken Irak halkı açlığın, işsizliğin ve pahalılığın pençesinde...
Amerikan özgürlüğü = Açlık!..
Irak halkı 12 yıl boyunca ambargo kıskacı altında yaşadı. Halkın %60ı petrol karşılığı gelen gıdaya bağımlı olarak yaşıyordu. Iraklı emekçiler sürekli bir yarı açlık durumundaydılar. Çocukları gıda ve ilaç yetersizliğinden kırılıyordu. Oysa Irakın BM denetiminde tutulan hesabında 13 milyar dolar bulunuyordu. Birleşmiş Milletler, Iraklı çocukları öldürme programını başarıyla tamamladı. Kanlı nöbet artı işgalci ABD-İngiliz emperyalistlerine devredilmiş bulunuyor.
Açlık ve pahalılık...
Emperyalist haydutlar Irakı yakıp yıkarak işgal etti, böylece güya halkını özgürleştirdi. İşgali savunan Bush ve savaş çetesi, Irakın bir demokrasi ve refah örneği olacağını yineleyip duruyor. Ancak Irak halkının yaşadığı kaos ortamı, iddiaların tamamen yalan ve demagojiden ibaret olduğunu gösteriyor. Altyapı sistemleri tahrip edilen kentlerde su, elektrik ve diğer ihtiyaçlar bile doğru dürüst karşılanamıyor. Eğitim ve sağlık hizmetleri önemli ölçüde işlevsiz durumda. İşsizlik hat safhada. Herşeye rağmen çalışanlar ise ücret alamıyor. Ülke zenginliklerini yağmalayan işgalci güçler -utanıp sıkılmadan- Iraklı memurlara 20 dolar aylık maaş vereceklerini açıkladılar. Amerikalılar halen bu komik rakamı bile ödemiyorlar. Maaş alamayan emekçiler işgalcilere karşı protesto eylemleri gerçekleştireek maaşlarının ödenmesini talep ediyorlar.
Yüksek oranlı işsizlik, ödenmeyen ücretler, çökertilen ülke ekonomisi sonucu Iraklı emekçiler açlığın pençesine terkedilmiş bulunuyor. Bu sorunlara ek olarak temel tüketim maddelerinin fiyatı kat kat artmış durumda. En çarpıcı artış tüp gaz fiyatlarında görüldü. İşgal öncesi 200 dinara (1 cent!) satılan tüp gaz bugün 15 dolara satılıyor. ABD emperyalizminin Iraktaki temsilcilerinin ise kamu emekçilerine aylık 20 dolar maaş belirlediklerini hatırlayalım.
Açlık belasını büyüten bir diğer önemli etken, Irak tarımının çöküş noktasına gelmesidir. BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) bile, 24 milyon Iraklının bu yaz aç kalabileceğini hazırladığı raporlarla kayıt altına alıyor. Emperyalist saldırı ve katliamları izlemekle yetinen BM, işgal sonrası da herhangi bir müdahalede bulunmadı. Ama hakkını yememek lazım, zira olabilecek felaketlerin çetelesini tutmak için çaba harcıyor. Nitekim FAO, Irakta tarımsal ürünler ve özellikle kümes hayvancılığının savaştan büyük zarar gördüğünü belirterek yaklaşan felakete dikkat çekiyor.
İşgalden önce köylülere tohum, gübre ve tarım ilacı dağıtan kamu binaları yağmalandı. Bunun sonucunda köylüler mevsimi olduğu halde ekim yapamıyor. Domates, soğan, patates, salatalık, karpuz, biber, fasulye ve kabak gibi sebzeler bu yıl ekilemedi. Çünkü tohum stokları ya imha edildi, ya da yağmalandı. Buğday, arpa, yulaf gibi mahsullerin hasadı da bu yıl yapılamıyor. Hayvancılık da ağır bir darbe yemiş bulunuyor. Kümes hayvancılığının durumu ise çok daha kötü. Şimdiden binlerce tavuk açlıktan ölmeye başladı vb.
Garnerın yerine yeni kirli savaş uzmanı
Irak halkını özgürleştirerek perişan eden emperyalist işgalciler, halkın bu sorunlarıyla hiçbir şekilde ilgilenmiyorlar. Onlar her yönüyle işbirlikçi çizgide davranacak, bölgede İsrail siyonizmi ile iyi geçinecek bir kukla yönetim kurma telaşındalar. Ancak bu alanda da fiyasko üzerine fiyasko yaşıyorlar. İlk atanan, kasap Şaronun yakın dostu, sömürge valisi Jay Garnerın pılısını pırtısını toplayarak 1-2 hafta içinde Irakı terketmesi bekleniyor. Yine Irakın orta kesimlerinde sivil yönetim koordinasyonundan sorumlu Barbara Bodine de ABDye döndü.
Emekli general Garner yerine atanan sivil diplomat Paul Bremerin sicili de en az selefi Garner kadar kanlı ve kirlidir. İşgaller, faşist darbeler, örtülü operasyonlarla dolu geçmişe sahip bir katil, Irak halkının başına getiriliyor. Latin Amerika ve Asya halklarının kanını döken bu tescilli katil, gerektiğinde aynı icraatları Bağdatta da yapmak için geldi. Çete başı Bush, büyük deneyimlere sahip diplomata güveninin tam olduğunu basına açıkladı. Bremerin siciline bakıldığında, övgü konusu edilen büyük deneyimlerin ne anlama geldiği daha iyi anlaşılır. Iraktaki gelişmeler, Bush ve savaş çetesine tam uşaklık edecek, siyonistlerle açıktan işbirliği yapacak bir yönetimi Bağdatta işbaşına getirilmesinin pek de kolay olmayacağını gösteriyor
Direniş işgalcileri gittikçe daha çok zorlayacak
Bu arada Basra kentindeki petrol rafinerilerinde çalışan işçiler, İngiliz işgalciler tarafından atanan eski Baas partisi üyesi yöneticileri kabul etmedi. Atamayı gösteri düzenleyerek protesto eden 300 işçi, serbest seçim talep ederek kendi yöneticilerini seçmek istediklerini dile getirdiler. Eyleme Serbest seçimler istiyoruz ve Başka bir Saddam istemiyoruz yazan pankartları ile katılan işçiler, işgalcilerin planlarını bozmaya başladılar. İngiliz işgal güçleri petrol üretimi aksamasın diye şimdilik ilişkileri germemeye çalışıyorlar.
Irak halkını özgürleştirdiklerini, İslam alemine demokrasi ihraç ettiklerini iddia eden emperyalistlerin tüm propagandaları yalan üzerine inşa edilmiş. İşgal sonrası Iraklı emekçilerin içine sürüklendikleri durum bunun somut göstergesidir. Sermaye basını eliyle ortalığa saçılan iğrenç yalanlar bu gerçeğin üstünü örtmez. İşbirlikçi bir yönetim kurmakta yaşadıkları zorlanma, işgalcilerin sevilen değil nefret edilen konumda olduklarını gösteriyor. Ezilen halkların güçlü ve zorba işgalcilere uzun süre katlanamayacağı ise tarihsel deneyimlerle sabittir.
Dünyadan kısa kısa...
Almanyada eğitim alanında saldırı
Berlindeki üç üniversitenin yaptığı ortak basın açıklamasına göre, Berlindeki Humboldt Üniversitesi yeni öğrenci almayacak. Özgür Üniversite ile Teknik Üniversitede ise bütün bölümler için giriş barajı uygulaması başlatılacak. Yanısıra üniversitelere eleman almalar durdurulacak. Bu uygulama yerel yönetimin yıllık % 20 oranındaki mali desteğini kesmesiyle birlikte devreye girecek. Humboldt Üniversitesi başkanı tarafından yapılan açıklamaya göre, üniversitelerdeki birçok bölüm kapatılmak zorunda kalacak ve eğitime başlayan öğrencilerin mezun olmaları garantilenemeyecek. Almanyada üniversitede okuyanların sayısının düşük olmasına rağmen üniversitelerde 20- 85 bin öğrenciyi ilgilendiren bölümler kapatılacak.
Amerikada işsizlik oranı artıyor
ABDde çalışanların sayısı Nisan ayında da önceki iki ayda olduğu gibi düşüşünü sürdürdü. İşsizlik oranı % 5.8den % 6ya yükseldi, böylelikle son dört ayın en yüksek düzeyine ulaştı. Geçtiğimiz hafta ABD çalışma bakanlığının yaptığı açıklamaya göre çiftçilik dışındaki sektörlerde çalışanların sayısında 48 bin kişilik bir düşüş gerçekleşti.
|