sahibinin sesi medyanın Filistin düşmanlığı Öldü mü, öldürüldü mü, yoksa sağ mı iddiaları bir yana, El Fetih Devrim Konseyi ve Kara Eylül olarak da bilinen Ebu Nidal örgütü lideri ve aynı lakapla anılan Filistinli Sabri El Banna hakkındaki haberler, Türk basınında, tam da Amerikancı-İsrailci kimliğe yaraşır biçimde verildi. Neve Şalom celladı, azılı terörist, 70lerin Ladini gibi adlandırmaların yer aldığı ölüm haberlerinde, Nidal ve örgütünün geçmiş eylemleri de sayılıp dökülüyordu. Bannanın ılımlı bulduğu için 1974te yolunu ayırdığı FKÖ ve lideri Arafat için, henüz açıktan terörizm yakıştırmasına cesaret edemese de, Türk basınının Filistin direnişini terörizm olarak görmek ve göstermek istemesi gayet anlaşılır bir durum. İçerde Kürt ulusal mücadelesini ve devrimci-sosyalist hareketi yıllardır terörizm ortak başlığı altında karalamaya çalışanların, dünyada da benzeri örgütlenme ve eylemleri aynı kefeye koyacağı açıktır. Öyle olmasaydı bile, 11 Eylülden itibaren Amerikan uşaklığının gereklerini yerine getirmek için sahibinin sesini yükseltmesi, yani her türden direniş odağına, her türden emperyalizm ve Amerikan karşıtlığına terörizm etiketi yapıştırması gerekecekti. Filistinli Nidalin geçmişine ilişkin bilinmeyenler veya çeşitli istihbarat örgütleri tarafından kullanıldığı iddiaları, Amerikancı Türk medyasının yaydığı pis kokuları hafifletmemektedir. Çünkü Nidal üzerinden karalanmaya çalışılan asıl Filistin direnişidir. Nidal ve örgütünün kimi eylemleri kıstas alınarak bir direniş tümüyle terörizm paydası altında toplanmaya çalışılmaktadır. Anlaşıldığı kadarıyla kolaylık olsun diye de kaynak olarak İsrail basını kullanılıyor. Oysa bugün Ortadoğuda terörün tek adresi var; İsrail. Gerek kendi silahlı güçleriyle Filistin halkı üzerinde uyguladığı azgın terör, gerekse de yine bu terörü nedeniyle zorladığı/teşvik ettiği kimi Filistinli örgütlerin yöneldiği bireysel şiddet eylemleri doğrudan İsrailin sorumluluğunda. Ancak, gerek İsraile desteği gerekse de bizzat kendi saldırıları ile Ortadoğudan kanı eksik etmeyen asıl büyük terörist, her zaman ve halen Amerikadır. Amerikanın Ortadoğuda ve tüm dünyada terörizme karşı mücadele adı altında yürüttüğü terörist faaliyetlere, çok yakında bir yenisini daha ekleyeceği biliniyor. Iraka saldırı olarak neredeyse bütün dünyada bugünden kabul görmüş olan bu Amerikan faaliyeti terörizm olarak adlandırılmıyor aa. Amerikancı basın bunu Amerikanca yazıyor. Yani, terörizme karşı demokratik rejimin savunulması yalanı şeklinde. |
|||||