Türk-İşin İzmir toplantısında 3 bini aşkın işçi haykırdı:
Genel grev-genel direniş! Türk-İşin, sınıfın yoğunlaşan tepkilerini biraz olsun dizginlemek ve işçiler üzerindeki denetimini sürdürebilmek için başlattığı salon toplantıları sürüyor. Son toplantı 10 Martta İzmir-Alsancak Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda önce şube yöneticileri kısa birer konuşma yaptılar. İşçi ve emekçilere yönelik saldırıların son dönemde yoğunlaştığını, başta tensikatlar olmak üzere İMF paketindeki diğer saldırıların hayata geçirilmeye çalışıldığını, toplantının da bu amaçla düzenlendiğini belirttiler. 3 bini aşkın işçinin pankart ve dövizlerle katıldığı toplantıda en çok Genel grev-genel direniş sloganı atıldı. Özellikle yol işçilerinin katılımı yoğundu. Özelleştirme saldırısı ile yüzyüze olan Tekel ve Telekom işçileri de, gerek pankart ve dövizleri, gerek sloganları ile salona apayrı bir canlılık kattılar. TÜMTİS ve Hava-İşe bağlı işçiler de pankartlarıyla toplantıya katıldılar. Coşkulu sloganlarıyla salona canlılık kattılar. Türk-İş uyuma, kurda kuşa yem olma!, Genel grev-genel direniş!, İş ekmek yoksa barış da yok!, İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!, Kahrolsun sendika ağaları!, Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! en sık atılan sloganlardı. Türk-Metale bağlı işçiler, sendika bürokrasisinin etkisinde kaldıkları için, Türk-İş ve Bayram Meral lehinde slogan attılar. Yol işçileri de benzer bir durumda oldukları için kürsüden sendika bürokratlarının attırdığı sloganlara katıldılar. Fakat Türk-İş uyuma, kurda kuşa yem olma!, Direne direne kazanacağız!, İMF defol, bağımsız Türkiye! vb. sloganlara da coşkulu bir şekilde katıldılar. Bayram Meral kürsüye geldiğinde ıslıklar ve yuhlamalarla karşılaştı. Protestolar üzerine Meral bir süre konuşmasını yapamadı. Kürsüden Direne direne kazanacağız!, İşçi memur el ele, genel greve!, Genel grev genel direniş! sloganları tekrar edilerek, kitlenin tepkisi bir ölçüde yatıştırıldı. Bayram Meral konuşmasında şunları söyledi: Evet Türk-İş uyuma kurda kuşa yem olma diyorsunuz, haklısınız, şimdiye kadar birçok eksiğimiz oldu. Burada toplanmamız, eksikliklerimizi gidermek ve taleplerimizi kabul ettirmek için. Eğer taleplerimiz kabul edilmezse yarından tezi yok Kızılay meydanında olacağız. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Fakat bazı kışkırtıcıları, bölücüleri görüyorum. Onlar bizlerin yoluna taş koymaya çalışıyorlar. Fakat başaramayacaklar. Bugün Tiğemde, Tekelde binlerce işçinin sokağa atılması sözkonusu. Diğer taraftan KİTlere bağlı işletmeler kapatılmak istenmektedir. Bu şu anlama gelmektedir. Binlerce insanımızın ekmeğinin elinden alınması demektir. İzin vermeyeceğiz. Burada toplanmamızın amacı sendikacı arkadaşlarla durum değerlendirmesi yapıp güçlü bir şekilde Ankarada taleplerimizi hüküete iletmek ve kabul ettirmektir. Bayram Meralin konuşması sık sık kesilerek, Suskun Türk-İş istemiyoruz!, Zafer direnen emekçinin olacak!, Ankara Ankara duy sesimizi, bu gelen emekçinin ayak sesleri! sloganları atıldı. Hemen hemen tüm kitle bu sloganlara katıldı. Daha sonra kürsüye gelen Türk-İş Genel Sekreterinin yaptığı konuşmayla Türk-İşin salon toplantılarının İzmir ayağı tamamlanmış oldu. Davullu zurnalı halaylar çekilirken, salon tamamen boşaldı. İşçiler bir kez daha tepki ve öfkelerini boşaltamadan evlerinin yolunu tuttular. Her ne kadar sendika bürokratlarına karşı tepki ve güvensizlik olsa da, bu sınıfın mücadeleden uzak durması anlamına gelmiyor. İşçiler sendikal barikatı aşarak tepkilerini eyleme dönüştürmek istiyorlar. SY Kızıl Bayrak/İzmir
Türk-İş bölge toplantısında Telekom işçisiyle konuştuk... Emekçi insanın gerçek yeri alanlardır - Toplantı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bana göre olumlu bir hava değil bu. Her zamanki olumsuzluk yaşanıyor. Düzenin ayak oyunlarına benziyor. İşçi hareketi bu şekilde kısıtlanmamalıydı. Bunlar bu havaya uygun olarak, kendi istekleri doğrultusunda işçi ve emekçileri bu dar çerçeveye koydular. Emekçi insanın gerçek yeri alanlardır. Özelleştirme adı altında birçok saldırı yapıldı. Sümerbankı, Tekeli biliyorsunuz. Bundan on yıl önce Sümerbankın özelleştirilmesine karşı olmayan şube başkanları bugün özelleştirmeye hayır diye slogan atıyorlar. Yani çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. Bana göre buradaki işçiler de biraz olumsuz bir hava içerisindeler. İşçiler ikiye bölünmüş durumdalar. Sadece Yol-İş sendikası bu durumdan çok memnun gibi görünüyor ya da hareket ettiriliyor. Bu olaydan rahatsız olan kitle ise geride bırakılıyor. Düzenin bir oyunu bu. - Bayram Meralin Ankaraya gideceğiz, isteklerimiz kabul edilmezse orada eylem yapacağız demesi... Zaten B. Meral her süreçte Ankarada. Eylemin Ankarası, İzmiri olmaz. Eylem eylemdir. Karar aldığın zaman eylemi koyarsın. Kazanıncaya kadar da savaşırsın. Örneğin bundan bir-iki hafta önce Korede özelleştirmede geri adım atıldı. Türkiyede ise tam tersi bir süreç yaşanıyor. Devlet ve sendikalar bir dayanışma içinde çalıştıkları için, B. Meral insanları kandırma, zaman kazanma amacındadır. Gerçekte bu savaş mücadeleyle olur, kavgayla olur. Ankaraya gidip plan yapmakla, zaman kazanmakla kavga verilemeyeceği açık. Şu anda devlet zorunlu emeklilikle ilgili birçok çalışma yapıyor. Artı, şu anda yıpranma tazminatlarının %50 oranında düşürülmesi için çalışma yapılıyor. Meral bunla ilgili hiçbir açıklama yapmıyor. Örneğin 30 gün çalışıp 30 milyon alınıyorsa, işçi ya da memurun alacağı ücretin yarıya kadar düşürülmesinin hesabı yapılıyor. Fakat bundan hiç kimsenin haberi yok. Bayram Meral bununla ilgili hiçbir konuşma yapmıyor, bu konuda hiçbir bilgi vermiyor. SY Kızıl Bayrak/İzmir
Kayseride KESK eylemleri... Eşit işe eşit ücret... Kayseri Eğitim-Sen Şubesi 1 Nisan günü üyeleriyle birlikte Kayseri Adliyesinde suç duyurusunda bulundu. Müracaat savcılığına yapılan suç duyurusunda, yoğun ekonomik bunalım geçiren, yoksulluğun had safhasında bulunan ülkemizde kimileri 160 milyon sefalet ücreti ile geçinmeye çalışırken, 750-800 milyon gibi maaş alanlar arasında nasıl eşitlik olur düşününcesiyle Başbakan ve Bakanlar Kurulunu davet ediyoruz denildi. Adliye binasında yapılmak istenen basın açıklamasına ise, kamu düzenini bozdukları gerekçesiyle Kayseri Emniyeti tarafından izin verilmedi. Açıklama Eğitim-Sen binasında gerçekleştirildi. Eyleme çoğunluğunu emekli eğitimcilerin oluşturduğu yaklaşık 50 kişi katıldı. Doğum izni talebi... Geçtiğimiz hafta içinde KESK Şubeler Platformu, Ayrımcılığa Karşı Eşitlik İçin Örgütlenme Kampanyası çerçevesinde Mimar Sinan Parkında yaklaşık 50 kişinin katılımıyla bir basın açıklaması düzenledi. Yapılan açıklamada, Çalışma koşulları, hamilelik dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir. Hamile kadınların gece işlerinde çalışmaları yasaklanmalıdır. Kadınların yaşamını doğrudan ilgilendiren yasa tasarılarında görüşlerimizin alınarak gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz denildi. Basın açıklamasını okuyan BES Şube Başkanı Dursun Şimşek eylemden sonra gözaltına alındı, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. SY Kızıl Bayrak/Kayseri |
|||||