16 Mart '02
Sayı: 10 (50)


  Kızıl Bayrak'tan
  İşgal, katliam ve terör politikasına karşı ölümüne direniş sürüyor!
  Halkların katili Cheney Türkiye'den defol!
  Sahte tartışmalar değil birleşik-militan mücadele!
  Büyüyen öfke ve çözüm arayışı
  Sendikal ihanete karşı tabanın örgütlü sesini yükseltelim!
  "Salonlarda değil, alanlarda mücadele etmek istiyoruz!"
  Türkiye'de 8 Mart eylemleri...
  "Anadilde eğitim hakkı"na tutuklama!..
  8 Mart ve burjuva toplumunda kadın hakları
  Hücresinden sıyrılan kadın...
  Emekçi kadını sınıf mücadelesi saflarına kazanacağız!...
  Yurtdışında 8 Mart etkinlikleri...
  Susurluk ordu ve devlettir!
  Direniş tüm saldırılara rağmen kararlılıkla devam ediyor
  Bültenlerimizden...
  Filistin direnişinin öğrettikleri...
  Kürt halkının dostlarına!..
  Fırtınayla gelenler
  Sınıfı örgütlemede her türlü araç ve yöntemi kullanmalıyız!
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Mücadelenin, iradenin ve devrimin insanı: Ostrovski...

Fırtınayla gelenler!..

“Bir yazar hayattan, mücadeleden uzak durmaz. Yalnızca en ön saflarda yürüyen, mücadelenin ateşiyle tutuşan, her yenilgide kalbi kanayan, her zaferde halkımızla birlikte mutlu olan birisi, ancak o gerçekçi ve heyecanlandırıcı bir kitap yazabilir.”

Bir yazarı ve yazarın görevlerini böyle tanımlıyor, “Ve Çeliğe Su Verildi”nin Pavel’i “Fırtınayla Gelenler”in Vassilek’i, Nikolay Ostrovski...

32 yıllık yaşamında 12 yaşında bir işçi, 15 yaşında Genç Komünistler Birliği üyesi bir militan. 20 yaşında parti üyesi, cepheden cepheye koşan bir savaşçı. 23 yaşından sonra ise ağır yaşamın, zor savaş koşullarının getirdiği hastalıklara yedi yıl yatağa bağımlı bir yaşam. Fiziksel olarak bir insanın kaybedebileceği herşeyi kaybetmiş olan Ostrovski’den geriye kalan en önemli şey tükenmek bilmez gençlik ateşi, partisine ve sınıfına hangi şekilde olursa olsun yararlı olmak için duyduğu büyük istektir.

Ostrovski ağır hastalığından sonra bir süre gençlik örgütlerinde çalıştı. 1924 yılında, gençliğin duygularını alevlendirmek için bir roman yazmaya karar verdi. Ve “Ve Çeliğe Su Verildi” isimli kitabı doğdu. Kitap 1932-1934 yılları arasında yayımlandı. Ostrovski bu kitabında kendi yaşamını ve dönemindeki olayları anlatmıştı. Kitabın büyük bir ilgi görmesi Ostrovski’ye moral ve güven verdi. Yazarın ikinci kitabı “Fırtınayla Gelenler” ise bitmemiş bir roman. Kitabın birinci cildi yayınlandıktan kısa bir süre sonra Ostrovski yaşama veda etti. Yazar kitabın ikinci cildi için bir taslak hazırlamış, gelişecek olayları kişilerin yaşamını tasarlamıştı ama ne yazık ki hayata geçiremedi. Bu hazırlığı Fırtınayla Gelenler’in arka kısmına sonradan eklendi.

“Fırtınayla Gelenler”, 1918-1919 yıllarında Ukrayna’da geçen tarihsel bir roman. Kitap yazarın duru anlatımıyla, konunun çekiciliğiyle okuyucuyu 1919’lara işgal altındaki bir kasabaya götürüyor. Kasabadaki işçilerin, köylülerin mücadelesini, bu bir avuç insanın direnişi karşısında gerileyen sömürücü sınıfların durumlarını ve bu mücadelede sınıfın politikalarını ve ilkelerini açıklıyor. İşgal altındaki yerlerde küçük partizan grupların örgütlenmesini, filizlenmeye başlayan Kızıl Ordu’yu, köylülerin köy asilleriyle savaşımını ve tüm bu mücadele sürecinde Ostrovski için çok önemli olan gençliği, genç işçilerin savaştaki durumunu ve görevlerini başarılı bir biçimde veriyor.

Ostrovski, gençliği şöyle tanımlıyor:

“Ülkemizin genç insanları, onları ön saflardaki savaşçılar olarak teknik başarı ve kültürün zirvelerine tırmanan inşaatçılar olarak, çevik, neşeli doymak bilmez bir şekilde bilgiye susamış, komünist değerler tarafından yönetilen, kendilerini fedakarca sosyalizm davasına adayan ateşçiler olarak kavrıyoruz.”

Tüm yaşamını partiye, işçi sınıfına adayan bu yaşamı incelediğimizde fiziksel olarak herşeyini kaybetmiş bir insanın mücadele ve iradesinin nasıl sınırsız olduğunu görüyoruz. Tüm bu zor şartlara rağmen böylesi bir yaşam ateşini yüreğinde böylesine kuvvetli taşımasının sırrı, Ostrovski’nin de her zaman ifade ettiği gibi, gururla, onurla taşıdığı kalbinin üstündeki Lenin rozetinde saklı.

Yoğun ve kısa yaşamından geriye kalan ve klasikleşen kitapları yazarın aynı zamanda kendi yaşamı. “Ve Çeliğe Su Verildi”, “Fırtınayla Gelenler”, yazarın mektup ve makelelerinden derlenmiş olan “Selam Yaşam Ateşi” adlı eserleri bıraktı bizlere. En önemlisi de, bu onurlu yaşamı ve tarihsel romanlarını okuyarak büyüyen, gelişen genç işçiler, genç komünistler ordusunu...

Y. Çelik