Ölüm Orucunda peşpeşe üç şehit...
Devrimciler ölmez, Ali Çamyar, Zeynel Karataş, Lale Çolak... Geçtiğimiz hafta içinde peşpeşe sonsuzluğa uğurladığımız Ölüm Orucu direnişçileri... Yaklaşık 15 aydır hücrelerdeki tecride, izolasyona, insanlık dışı uygulamalara karşın kararlılıkla süren direnişte bugüne kadar 85 devrimci yaşamını yitirdi, yüzlercesi sakat kaldı. Devrimci tutsakların kararlı, başeğmez direnişi karşısında devlet, tüm baskı, zor ve ideolojik aygıtlarını devreye soktu. Benzer saldırıları dışarıya uyguladı. Amaç, büyük bir irade ve karalılıkla süren bu görkemli direnişi tek başına bırakarak yalnızlaştırmaktı. Direnişin suskunluk fesadı ile kuşatıldığı, ölümlerin unutulduğu bir süreçte, bu üç yiğit devrimci peşpeşe ölümsüzleştiler. Ölümlerini, direnişe yeniden daha güçlü bir şekilde sahip çıkmanın çağrısına dönüştürdüler. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ali Çamyar: Örgütlü devrimciliğe üniversite öğrenci hareketinin ileri bir militanı olarak girdi. 93te Genç Komünarların paralı eğitime ve YÖK cezalarına karşı İzmir Bornovadan Ankaraya düzenledikleri öğrenci yürüyüşünün örgütleyicilerindendi. Eylemde gözaltına alındı, ağır işkenceden geçirildi. 96 1 Mayıs öncesinde TİKB İzmir il yöneticisi olarak İzmire geldi. Bir süre sonra gözaltına alındı. Ağır işkencelere rağmen kimliğini dahi kabul etmedi. Tutuklanarak Bergama Cezaevine konuldu. F tipi hücre cezaevine karşı mücadelenin ön saflarında yer aldı. 19 Aralık operasyonu sonrasında Ölüm Orucu gönüllüsü oldu. Eyleminin 103. gününde örgüt kararıyla eylemine 20 gün ara verdi, tekrar SAGa başladı. 22 Mayıs 2001de SAGın 35. gününde Ölüm Orucunun 2. ekibinde yer alarak eylemini sürdürdü. Buca Cezaevinde Ölüm Orucunu sürdürürken Kırıklar F tipi cezaevine sevk edildi. Eyleminin 125. gününde Yeşilyurt Devlet Hastanesi Mahkum Koğuşuna kaldırıldı. 2 Ocak 2002 tarihinde bilinci kapanınca defalarca zorla müdahale edilmek istendi. O büyük bir karar ve dirençle sürdürdüğü eyleminin 265. gününde ölümsüzleşti. Zeynel Karataş: Zeynel Karataş 1977 yılında Dersimde doğdu. TKP(ML)ye sempati duyarak, 90lı yılların başından itibaren bulunduğu yerellerde gücü oranında çalışmalara katıldı. Gelişen toplumsal eylemliliklerde ön saflarda yer aldı. 99 yılından itibaren örgütlü mücadele içinde yeraldı. Askeri alandaki yeteneklerinden dolayı, bu alanda görevler üstlendi. Çevik kuvvet otobüsü eyleminden dolayı yakalandı, 29 Aralık 2000 tarihinde Tekirdağ F Tipi Cezaevine gönderildi. Hapishaneye gönderilir gönderilmez aktif direnişe geçti. Ölüm orucu direnişinin 4. ekibinde yeraldı. Düşmana hiçbir taviz vermeden direnişini sürdürdü. Devletin zorla tedavi müdahalesini reddetti. 5 Ocak 2002de Tekirdağ F Tipi Cezaevinden Tekirdağ Devlet Hastanesine götürülürken şehit düştü Lale Çolak: 1975 yılında Sivasta doğdu. TİKB tutsağı Lale Çolak lise yıllarından itibaren mücadele içinde yerini aldı. Düşman tarafından vurularak kolundan sakatlandı ve kısa bir tutsaklığın ardından dışarı çıktı. 96da yine tutsak düşerek mücadelesini zindanda sürdürdü. 19 Aralık öncesi Ümraniye Cezaevinde kalan Lale Çolak, 19 Aralık katliamının ardından Kartal Cezaevine getirilmişti. Durumunun ciddileşmesi üzerine Bayrampaşa Hastanesine getirilen Lale, eyleminin 222. gününde, 21 Aralık 2001 günü ölüm sınırında tahliye edildi. Doktorların fiziksel olarak bitmiş dediği Lale bilincini tekrar kazandı. Ama vücudu hiçbir tedaviyi kabul etmedi. Lale Çolak, Ali Çamyar ve Zeynel Karataşın ardından Ölüm Orucu direnişinin 85. şehidi oldu. (Özgeşmişler yoldaşlarının anlatımlarından faydalanılarak hazırlanmıştır...) |
|||||