Kızıl Bayrak'tan Merhaba Bu hafta arka kapağımızı Nazım Hikmete ayırdık. 15 Ocak Nazımın doğum günü ve bu yıl 100. yılı olması nedeniyle resmi çevrelerce bir kampanya başlatılmış bulunuyor. Nazım Yılı adını verdikleri kampanya çerçevesinde büyük şairin oyunlarını sahnelemekten şiirlerini yayınlamaya kadar bir dizi etkinlikle güya Nazımı tanıtıyorlar. Kuşkusuz düzen cephesinden bu tanıtımın amacı Nazımın ehlileştirilmesidir. Örneğin, Tempo dergisi herkese Nazımın dev posteri armağan ettiğini müjdelerken, Komünizm öldü, aşklar yaşıyor başlığı altında Nazım ve kadınlarını yazı konusu yapmış. Bir bakıma magazinleştirmiş. Nazımın özünü, Nazımı Nazım yapan özelliği, akılları sıra öldürmüşler. Ancak biz biliyoruz ki, Nazımı Nazım yapan, bizim yapan ve ölümünden sonra da yaşatan özü, komünistliği yani, ölmek ne kelime, daha bir canlı dikilmektedir karşılarında. Küreselleşme karşıtı gösterilerde, Arjantindeki halk ayaklanmasında, Filistinli çocukların sapanlarında... Nazımın, doğumunun 100. yılında ve ölümünden yıllar sonra, halen düzen cephesinde korku saçmaya devam etmesinin nedeni; şiirlerinde en güçlü betimlemesini bulan komünizm idealinin, her gün, her yerde, her vesileyle karşılarına dikilmesidir. Bu nedenle, düzen cephesinde yürütülen Nazım anmalarını biraz da mezarlık yolunda ıslık çalmaya benzetmek mümkün. Gene de söz konusu kampanyayı küçümsememek gerekiyor. Ellerindeki güç ve imkanlar gözönüne alınacak olursa, kitleleri etkileme/yanıltma olanaklarının genişliği tahmin edilebilir. Oysa komünist şair Nazım işçi sınıfının ve devrimin malıdır ve öyle de kalacaktır. Dolayısıyla resmi güçlerce ehlileştirilmesine, yeni nesil gençliğe komünist kimliğinden arındırılmış bir şekilde tanıtılmasına izin verilmemelidir. Bu ise ağırlıklı olarak devrimci basın ve devrimci kültür-sanat kurumlarının etkinlik alanına girmektedir. Demek ki basınımızda ve kültür merkezlerinde, düzenin Nazımı ehlileştirme kampanyasına karşı, Nazımı işçilere gerçek kimliğiyle tanıtma ve maletme, devrimci şiirini kullanarak emekçilerin devrimci bilincini ve heyecanını uyarma karşı kampanyası yürütmemiz gerekmektedir. Bu doğrultuda, gerek yayına yönelik gerekse devrimci kültür merkezlerindeki etkinliklere yönelik öneri ve ürünlerinizi bekliyoruz. |
|||||