Uşak Ecevit efendi Bushun huzuruna çıkıyor... Ziyaretin ana ekseni, Ecevitin ABD ziyaretine sayılı günler kala, ziyaretin içeriği ve olası sonuçları şimdiden netleşmeye başladı. Ecevitin ABD ziyaretinin bir pazarlıktan ibaret olduğu biliniyor. Bu pazarlığın ne üzerinden yapılacağı ise bugün artık kimse için bir sır değildir. Görüşmenin ana içeriği Irak ve Türk devletinin gelecekteki bir Irak savaşında nasıl bir rol alacağıdır. Bundan dolayı bu ziyaret ABDnin Irak planlarına somut biçim vermenin adımı olarak gerçekleştirilmektedir. Bu, ABDnin ziyarete yüklediği anlam ve beklentileri açıklamaktadır. Ziyaret ABDnin Irak planının parçası Uluslararası planda bugünün öncelikli gündemi ABDnin Iraka olası saldırısıdır. Bugün hiç kimse ABDnin Iraka saldırmayacağını ileri sürememektedir. Çünkü saldırı kararı verilmiş, artık hazırlıkları yapılmaktadır. Emperyalist savaşın kiminle, nasıl ve ne şekilde yürütüleceği planlanmaktadır. ABD, tıpkı Afganistana dönük gerçekleştirilen yıkım savaşında olduğu gibi, Iraka karşı da kendisinin komutasında bir savaş koalisyonu oluşturmak istemektedir. ABDnin 11 Eylül sonrasında tüm emperyalist ve gerici rejimlerin önüne koyduğu ya benim yanımdasınızdır, ya da karşımda ikilemi Irak konusunda da geçerlilidir. Afganistanda bu ikilem bir iki istisna dışında ABDnin lehine sonuç vermişti. Ancak Irak konusunda durum bambaşkadır. Çünkü, Irak, gerek ülke ve gerekse bulunduğu bölge açısından emperyalist çıkar çatışmalarının yoğunlaştığı bir hedef durumdadır. Emperyalistlerin çıkarları Irak konusunda farklılaşmakta, bir çatışma biçimine dönüşmektedir. ABD komutasında bir Irak savaşının bölgedeki dengeleri yeniden kurması, ABD lehine güçlendirmesi kaçınılmazdır. Bundan dolayıdır ki, emeryalist koalisyonun diğer bileşenleri Irak konusunda farklı bir tutum geliştirebilmektedir. Çünkü Iraka karşı ABDnin yanında yeralmak, kendi çıkarlarından ABD lehine vazgeçmek, onun hegemonyasına boyun eğmek anlamına gelmektedir. Bu tutumun sınırlarını önümüzdeki günlerde göreceğiz. ABDnin Irak seferinin birkaç ay sonra başlayacağı burjuva medya üzerinden ifade edilmektedir. Buna göre hazırlanan savaş planı, ABDnin bölgedeki birkaç stratejik ortağına dayanarak Irakın işini bitirmesi şeklindedir. İşte Ecevitin ABD ziyaretine ABD cephesinden yüklenen anlam tümüyle bu savaş hazırlıkları çerçevesindedir. Türk sermaye devletinin savaşa katılımınının hangi düzeyde olacağı, savaş senaryolarında nasıl bir rol üstleneceği bu ziyarette netleştirilecektir. Pazarlık gücünü artırma manevrası Türk sermaye devleti uşak konumu gereği ziyaretin gündemini belirleme güç ve iradesinden yoksun olduğu gibi, bugünden tüm çabası savaşta oynanacak role karşılık kopartabileceği tavizlere yöneliktir. Bundan dolayıdır ki, olası bir Irak operasyonuna tümüyle karşı çıkmak yerine, kendi çıkarlarına ters düşecek olası bazı gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı dillendirerek, pazarlık gücünü artırmaya çalışmaktadır. Ziyaretin öngünlerinde sermaye devletinin en yetkili organları yer yer bu yönlü çıkışlar yaptılar, hatta bunu yaparken zaman zaman efendi-uşak ilişkisinin sınırlarını dahi zorladılar. Genelkurmay Başkanı yaptığı açıklamada, ABDnin Iraka müdahalesinin on yıllık eskimiş gerekçelere bağlanamayacağını söyledi. Böylece sermaye devletinin kararlılığı en yetkili organ tarafından ABDye dolaylı olarak iletilmiş oluyordu. Ardından Ecevit bu açıklamaya tümüyle katıldığını açıkladı. TÜSİAD da bunu yineledi. Bu kadarı ABD çıkarlarına ters bir düzleme geçmek anlamına geliyordu. Sermaye devleti böylece sadece savaşın bir Kürt devletinin kurulmasına yolaçma tehlikesine değil, bizzat savaşın kendisine karşı çıkıyordu. Bu açıktan stratejik ortaklık ya da doğru bir ifadeyle uşaklık hadlerini aşmak demekti. Bu nedenle burjuva basında açıktan ifade edildiği üzere, ABD, resmi kanallardan sınırın aşıldığına ilişkin ikazlarda bulundu. Elbette bu resmi ikazlarla da yetinilmedi. Amerikancı medya, Iraka dönük saldırıya karşı gelmenin mümkün olmadığı, bunun Saddam yandaşlığı anlamına geldiği şeklinde bir kampanyaya başladı. Bu açıktan, ya ABDnin yanındasın, ya da karşısındasın demekti. Mesaj muhataplarınca anlaşıldı: Pazarlık gücü artırılmaya çalışılırken sınırlar aşılmıştı. Sınırların gerisine dönüldü. ABDnin Irak seferinde aktif rol İktisadi krizin derinleştirdiği kölelik ilişkileri sermaye devletini ABDnin elinde bir oyuncağa dönüştürmüşken, bizzat Irak saldırısının yarattığı siyasal açmazlar ise bu durumu katmerleştiren ve ona yeni boyutlar ekleyen bir rol oynamaktadır. Söz konusu olan, sermaye devletinin olası bir Irak saldırısının doğurması muhtemel Kürt devletine ilişkin çekincelerinin ortaya çıkardığı bir açmazdır. Bu açmaz (belki tek başına değil) sermaye devletinin ABDnin Irak seferinde daha aktif ve hatta vurucu güç olarak yeralması sonucunu doğuracaktır. Öyle ki, sermaye devleti ya savaşın vurucu gücü olma misyonunu yerel Kürt aşiretlerine bırakacak (bu ABD emperyalizminin tam denetiminde kukla bir Kürt devletinin yolunu açabilecektir) ya da doğrudan bu savaşın aktif gücü olarak konumlanacaktır. Halihazırda yaşanan bazı gelişmeler sermaye evletinin ikinci yolu seçtiğini göstermektedir: Geçen hafta ABD Irak muhalefetine dönük desteğini askıya aldı. Bunun hemen ardından ise Türk ordu birlikleri Kuzey Iraka sevk edildi. Tüm bu göstergeler ışığında denilebilir ki, ABD ile Amerikancı iktidar arasındaki Irak pazarlığı ne bugünden başlatılabilir, ne de ziyaretle sınırlandırılabilir. Saflar netleşmiş, kapalı kapılar ardında süren pazarlıkların sonuçları belirginleşmiş, Iraka karşı bir yıkıcı emperyalist savaş ufukta görünmüştür. Bugünkü haliyle ABDnin gerici Irak seferinin birinci dereceden suçortağı olma payesi Türk sermaye devletine biçilmiştir. Bu açıktan ABD lejyonu olmak demektir. Ecevitin Amerika ziyareti bu durumda Bushun huzurunda sadık bir lejyonerin kutsanma merasiminden başka bir şey olmayacaktır. |
|||||