06 Ekim '01
Sayı: 29


  Kızıl Bayrak'tan
  Savaşa karşı mücadele

  Emperyalizme karşı mücadeleyi yükseltelim!

  Emperyalist saldırganlığa karşı öfke büyüyor...

  Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!

  Emperyalizmin hizmetinde daha aktif bir rola arayışı
  Emperyalizme karşı mücadelede geçmişin devrimci deneyimleri...
  Deri işkolunda çalışma ve meslek hastalıkları
  Tekel'de mevsimlik kadın işçiler eylemde

  Savaş, anti-emperyalist mücadele ve Parti Programı

  Gençlik hareketi
  Habip gül yoldaş şahsında ON'lar anıldı...
  Ölüm Orucu Direnişi 352. gününde sürüyor...
  Sahte umutlar, boş çırpınışlar

  Ortak açıklama: Emperyalist savaşa hayır!

  Belçika'da kitlesel işçi yürüyüşü
  Che; uluslararası devrime adanmış bir yaşam
  Açıklamalardan...
  Mücadele Postasi

 Tüm yazılar

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

İş güvenliği ve sağlıklı çalışma ortamı üzerine...

Deri işkolunda çalışma koşulları
ve meslek hastalıkları

Kimyasal terimi, doğal ya da sentetik kimyasal elementler, bileşikler ve karışımlar anlamına gelir. Kimyasallarda üretilen ürünler günlük yaşamın her alanında kullanılmaktadır. Bugün kimyasal madde içermeyen ürün yok denecek kadar azdır. Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) verilerine göre, günümüzde bilinen kimyasal madde sayısı yaklaşık 8 milyonu geçmekte ve her yıl 400 milyon ton civarında kimyasal madde üretilmektedir. Bunun anlamı şudur: Yaklaşık 6 milyar insanın yaşadığı dünyada, kişi başına üretilen kimyasal madde yaklaşık 67 bin kg'dır. Her yıl 5 bin ile 10 bin arasında yeni kimyasal madde geliştirilmektedir.

Bu rakamlar kimyasallarla kuşatılmış olduğumuzu gösteriyor. Buna rağmen, bu kimyasalların çoğunluğunun etkileri konusunda kesinleşmiş bilgiler çok yetersiz. Kimyasalların insan yaşamına etkileri konusunda İLO ilk kez 1980 yılında, uluslararası sözleşme olarak, 170 sayılı Kimyasallar Sözleşmesi'ni kabul etmiştir. Türkiye de bu sözleşmeyi kabul etmekle birlikte, kimyasal maddelerin kullanıldığı çalışmalar hakkında işçi sağlığı ve işgüvenliği kuralları belirlenmemiştir. Yürürlükte olan işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzükleri ve zararlı kimyasal madde ve ürünlerin kontrolü yönetmeliği, gerekli önlemleri almaktan son derece uzaktır.

Türkiye'de kimyasal maddelerin üretiminde, stoklanmasında, taşınmasında yüzbinlerce işçi çalışmaktadır. Ve her yıl yüzlerce işçi kimyasal kullanımı nedeniyle mesleki hastalıklara yakalanmaktadır. Yoğun sömürü çarklarının döndüğü deri işkolunda, kapitalizm vahşi yüzünü tüm çıplaklığı ile sergiliyor. Sefalet ücretleriyle, çalışma saatlerinin uzunluğuyla, ağır, yoğun ve sağlıksız çalışma koşullarıyla, deri işkolunda çalışan işçiler daha katmerli bir sömürü ile karşı karşıya kalıyor. Yapılacak işlerin riskli, ağır ve zor olmasına karşın işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri hiç alınmamaktadır. Çoğu işyerinde olduğu gibi deri fabrikalarında da koruyucu tedbirler uygulanmamaktadır. Temini oldukça kolay ve masrafı az olan eldiven, maske, çalışma ortamına uygun giysiler kullanılmamaktadır. Kimyasal maddelerin etkisini azaltabilecek beslenme diyeti uygulanmamakta, işçinin sağlığı riske atılmaktadır.

İş kazası riski yüksek olan deri işkolunda, kimyasal maddelerin yol açtığı refleks ve bilinç bozuklukları ile uzun çalışma saatlerinin getirdiği yorgunluk gibi etkenler, iş kazası riskini daha da artırmaktadır.

Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü'ne göre, deri işkolunda görülen meslek hastalıkları 5 grupta toplanıyor:

1- Kimyasal maddelerle oluşan meslek hastalıkları,
2- Mesleki cilt hastalıkları,
3- Prömokonsyozlar ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları,
4- Mesleki bulaşıcı hastalıklar,
5- Fiziki etkenlere bağlı olan mesleki hastalıklar.

İşyerinde kimyasal kullanımı, işçiyi kimyasal maddeye maruz bırakan her türlü çalışma etkinliği anlamına gelir. Kimyasal maddelerle içiçe çalışan deri işçileri de kimyasal maddelerin etkisi ile bazı hastalıklara yakalanıyorlar. Arsenik, krom ve bileşikleri, civa, kükürtdioksit, nitrik asit, nitroz gazları, sülfirik asit, alkoller, ketonlar, organik eterler, asitler, aromatik bileşikler, astest dışındaki silikat tozları hastalığa neden olan kimyasal maddelerdir.

Deride çalışan işçilerin bu kimyasal maddeler nedeniyle karşılaşabilecekleri hastalıklar şunlardır: Sindirim sistemi bozuklukları, kusma, mide krampları, koleriform diore, gastrit, mide ülseri, kabızlık, mesare tümörleri, böbrek rahatsızlıkları, karaciğer ve böbrek hastalıkları, periferik dolaşım sistemi bozuklukları, anemi, karaciğer kanseri, polirevritler, burun lezyonları, koku ve tad duyusunun azalması veya kaybı, bilinç bozukluğu, refleks bozukluğu, kas krampları, felç, baş ağrısı, gözde yanık, görme kaybı, lokal deri lezyonları, deri kanseri, deride ülser, el-saç ve ciltte sarı renk, allerji, diş çürümesi, saç dökülmesi, tırnak kırılması vb...

Mesleki cilt hastalıkları; ekzama, akne ve dermatozdur.

Mesleki solunum sistemi hastalıkları; kronik bronşit, sağ kalp yetmezliği, anfizem, üst solunum yolu hastalıkları ve çeşitli akciğer rahatsızlıklarıdır.
Mesleki bulaşıcı hastalıkları, hayvanlardan insanlara geçen; brusella, tetonoz, şarbon, kuduz, virol hepatik, verem, şap, çeşitli hummalar, samonella, enfeksiyonla vb.'dir

Ayakkabı sanayiinde derilerin düzeltilmesinde vibrasyon kullanılması sonucu titreşimden kaynaklı kemik-eklem zararları ve nörotik bozukluklar; ayakkabıcılıkta sürekli lokal baskı sonucu sinir felçleri; kimyasal maddelerin yol açtığı refleks ve bilinç bozuklukları görülmektedir.

Çalışma ortamının sağlık standartlarına uygun havalandırılmaması, hava ölçümlerinin yapılmaması, verilen yemeklerin ve içme sularının sağlıksız olması, çalışılan ve yemek yenilen yerin, tuvalet ve duşların temiz tutulmaması, meslek hastalıklarının etkilerini artırmaktadır. İşyerinde sağlık personeli ve sağlık malzemeleri bulundurulmadığı için işçilerin sorunları katbekat artmaktadır.

Kimyasalların üretimi, kullanımı, taşınması, depolanması, atıkların atılması ve işlenmesi gibi işlerde, işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini koruyacak önlemlerin işveren tarafından alınması gerekmektedir. Kimyasal maddelerin kullanılması nedeniyle doğan riskler saptanmak ve gerekli tedbirler alınmak zorundadır.

Òİş güvenliğine ve sağlıklı çalışma ortamına ilişkin teknik ve sıhhi düzenleme ve önlemler. Bunun işyeri temsilciler kurulu ve sendikalar tarafından sürekli denetimi, işçi temsilcilerinin yönetiminde teknik ve sağlık uzmanlardan oluşan iş müfettişliği.Ó

TKİP Programı'nın ÒEmeğin KorunmasıÓ bölümünde formüle edilen bu madde, iş güvenliği ve sağlıklı çalışma ortamına, meslek hastalıkları ve iş kazalarına karşı mücadelede yükseltilmesi gereken talep olarak karşımızda durmaktadır.

Kapitalizmin ağır ve vahşi sömürü çarkları işçilerin yoğun emek sömürüsü ve alınterinin gaspı üzerinde dönmektedir. Bu çarka dur demenin yolu kapitalist sömürü düzenine karşı mücadeleden geçmektedir.

 


 

Deri işkolunda mesleki hastalıklar, işçi sağlığı ve iş güvenliği üzerine direnişteki Aymasan işçileri ile konuştuk...

İşçi sağlığına ilişkin hiçbir önlem alınmıyor

Deri işkolunda kullanılan kimyasal maddeler ve yolaçtığı mesleki hastalıklar nelerdir?

1. işçi: Bizimki ayakkabı fabrikası olduğu için biz hazır deri kullanıyoruz. Bu yüzden sadece ayakkabı yapımında kullandığımız kimyasal maddelerin bazılarını sayabilirim. Dunlop (yapıştırıcı) universal, sülüsyon, cilalar, kolik, temizleme suyu. Bunun yanında poliüretan bölümünde kullanılan hammaddeler de var. Bu maddeler kokuları ile zehirleme yapar, insanı bağımlı hale getirir. Kullanılan hammaddelerin hepsi cildi tahriş ederek ekzama hastalığına yol açar. Benim ellerimde ekzama oluştu.

2. işçi: Ben poliüretan bölümünde çalışıyorum. Burada kullandığımız sprey boya kansere ve akciğer yetmezliğine yol açıyor. Ayakkabının hammaddesi tam bir hastalık etkeni.

3. işçi: Ben Tuzla'daki deri fabrikasından örnek vereceğim. Örneğin derinin temizlendiği bir yer olan alt bölümde kullanılan zırnık maddesi akciğer kanserine ve romatizmal hastalıklara neden oluyor. Zırnık maddesi insanların tüylerini döküyor. Ekzama yapıyor. Buharda deri düzeltirken sıcak ve soğuk hava akımı veriliyor. Bu da neme neden oluyor. Bu nedenle bronşite, solunum sistemi hastalıklarına yakalanıyoruz. Bali gibi kimyasal maddeler bağımlılık yapıyor.

Kimyasal bir ortamda çalışıyorsunuz. İşveren bunu için ne tür önlemler aldı? Meslek hastalıklarına karşı koruyucu tedbirler var mı?

1. işçi: Eldiven geliyor ama dayanmıyor, bir günde yıpranıyor. Maske kullanmamız lazım ama kullanılmıyor. İnsanları sağır edecek düzeyde makina sesine karşı kulaklık kullanmamız lazım, verilmiyor. Havalandırmamız var, ama açık tutulmuyor. Anlayacağınız hiçbir önlem yok.

2. işçi: Poliüretan bölümünde havalandırma yapıldı. Ancak ya açılmıyor ya da tıkandığı için hep bozuk oluyor. Yalnızca boyacılarda eldiven var. Eldiven çabuk yıprandığı için yenisi zor alınıyor. Havalandırmanın filtresi boyanın tozuyla çabuk doluyor, bu kez onu temizlerken, tüm tozlar bizim ağzımıza, gözümüze doluyor.

İşyerinde hava ölçümleri, beslenme uzmanları tarafından yemeklerin denetimi, içme suyunun analizi, tuvalet vb. yerlerin sağlığa uygun olup olmadığı konularında neler yapılıyor?

1. işçi: Hiçbir ölçüm yapılmıyor. Yalnızca sağlıkçılar gelip havaya bakıp gidiyorlar. Hava ölçümü yapmıyor, yemekleri denetlemiyor, tuvalet vb. yerleri kontrol etmiyorlar.

2. işçi: Hiç ölçüm yapılmadı. Denetime geldiklerinde de dolaşıp gidiyorlar.

3. işçi: Ölçüm yapılmadı. Bizim sağlığımızı düşünen mi var sanki!
İşyerinde sağlık personeli var mı?

4. işçi: İşyeri doktorumuz var. Sabah 09:30-12:00 arası bulunuyor. Özel bir rahatsızlığımız olduğunda sevk ediyordu. Genel sağlık taleplerimizi karşılamıyor, üstün körü bakıyordu.

2. işçi: Doktor var. Poliüretanda çalışan işçilerin sağlık taramasından geçirilmesini istiyorduk. Ancak bu talebimiz karşılanmadı. Sağlığımız için ayran istiyorduk, ısrarımız üzerine son zamanlarda almaya başlamıştık.

İşyerinizde işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin ne gibi önlemler var? Sizin talepleriniz neler?

1. işçi: Eldiven dışında hiçbir önlem yok. Koruyucu malzemelerin verilmesini istiyorum. Maske, eldiven, özel giysi, kulaklık gibi. Ayrıca ambulans da bulunsa iyi olur. Yangın merdiveni de olmalı bence.
2. işçi: Hiçbir önlem alınmıyor. 2-3 ayda bir sağlık taramasından geçirilmemizi, havalandırma olmasını, maske vb. araçların verilmesini istiyorum.

4. işçi: Zamanımızın çoğu üretim yerinde geçiyor. En başta üretim yerinde havalandırmanın olması gerekiyor. Çalıştığımız yerin koşulları düzeltilmeli, sağlığımıza uygun hale getirilmeli, koruyucu malzemeler verilmeli.

SY Kızıl Bayrak/Kartal