Kızıl
Bayrak'tan
Sözde,
işçi ve işveren temsicilerini bir araya getirecek ve sorunlara çözüm arayacak
olan 5 Eylül toplantısı nihayet yapıldı. Açıklanan sonuçlara bakıldığında
ise toplantıya işçi temsilcilerinin katıldığına dair hiç bir belirti görülmemektedir.
Bir TÜSİAD toplantısından da aynı kararlar çıkabilirdi. Hatta pek çok
TÜSİAD toplantısı, göz boyama amacıyla da olsa, hükümet kararlarını eleştirmekte,
"demokratik açılımlar" yapmakta patronlar kulübünün çok daha rahat ve
atak davrandığını göstermiştir. 5 Eylül toplantısından çıkan sonuçların
özeti ise hükümetin uygulamalarını eleştirmek şöyle dursun, TL'ye itibar
adı altında hükümete itibar kazandırma, sermayeye kaynak aktarma kampanyasıdır.
Demek ki işçi konfederasyonları üstlendikleri bu yeni misyonla ihanet
boyutlarını da aşmış bulunuyorlar. Toplantı bitiminde B.Meral'in yaptığı
açıklamada kullandığı ifadeler, artık bu sermaye uşaklarının, demagoji
amacıyla da olsa işçiden yana tek bir söylem sarfetmemeye özen gösterdiklerini
ortaya koyuyor. Yeni misyonları, sınıf bilincinin körletilmesinde ve sınıfın
"artan oranlı" soygununda sermaye sınıfına ve düzenine sonsuz hizmettir.
Amerikancı
hükümete ve DB'den ithal ekonomi şefine, TL'nin itibarı konusunda tek
bir eleştiri yöneltemeyenlerin açtığı veya katıldığı bir "TL'ye itibar"
kampanyası olsa olsa TL'yi yerlerde süründürmeye devam eden siyasi iktidara
itibar kazandırmaya hizmet edebilir. Oysa, uyguladıkları İMF-TÜSİAD yıkım
programlarıyla ulusal paranın, ulusal onurun zerresini bırakmayan, emperyalizmin
ne denli onursuz uşakları olduklarını döne döne kanıtlayan hükümet mensuplarına
itibar kazandırmanın artık hiç bir yol ve aracı kalmamıştır. Zaten bu
sermaye uşaklarının da bu onursuzluk yolundan dönme gibi bir niyetleri
de bulunmamaktadır.
Toplantı
sonuçları içinde pratik sonuçlar alınabilecek tek karar sermayeye destek
fonudur. İhanet çetesinin sermayeye bu yeni soygun sözünü verdikleri günlerde,
ödenmeyen ücretleri için eylem yapan tersane işçileri azgın bir devlet
terörüyle dağıtılıyor, onlarca işçi gözaltına alınıyordu.
Sendikaların
en tepesinde kotarılan bu işbirliği ve ihanete son vermek, artık her yolu
ve aracı meşrulaştıran bir zorunluluk durumundadır. Bu yollar bulunmalı
ve bu çeteler dağıtılmalıdır.
|