Kızıl Bayrak'tan...
Yeni
RTÜK yasası büyük gürültüler arasında çıktı. Gerek burjva medya gerekse
de burjuvazinin kalbur tabakasının kulübü TÜSİADdan gelen itirazlara
rağmen yasanın çıkarılabilmesi garip görünse de bir mantığı var. Zaten
TÜSİAD yasa çıktıktan sonra internet suçlarını tanımlayan
maddeler üzerindeki itirazını belirtmiş oldu. Her zamanki gibi, Avrupalılaşma
ve demokratikleşme üzerine nasihatlerden ibaret bu itirazın göstermelik
olduğu ortada. Medyanın itirazı biraz para cezalarının ağırlaştırılmasıyla bağlantılı
olmakla birlikte, nasılsa yine başkalarından çıkarabilecekleri için çok
da ciddiye almış görünmüyorlar. Zaten yasanın ele aldığı diğer maddeler
ne bir yenilik taşıyor, ne de burjuva medyayı bağlıyor. Atatürk ilkeleri,
genel ahlak, Türk aile yapısı vd.ne aykırılık suçları diye
tanımlananların hem önceki yasada da yer alması hem de bizzat yasakoyucu
tarafından sistemli işlenen bir suç olması nedeniyle tümüyle göstermelik,
tümüyle kamuflaj işlevi taşıdığı açık. Atatürk ilkeleri denilen altı
ok, Atatürkçü iktidarlar tarafından kırıla kırıla her halde geriye
sadece milliyetçilik oku kaldı. Onu da tamir edip edip kullanıyorlar.
Sınıflı bir toplumda aile yapısının da ahlak kurallarının da genel olmadığı,
her sınıfta farklı şekillendiği egemenler tarafından da bilindiği halde
bu tür tanımlarda ısrar, egemenlerin ahlakının, aile yapısının vb. genel-bağlayıcı
kabul edildiğini ifade ediyorsa eğer, burjuva medya onun genelleşmesinde
en büyük pay sahibi olduğuna göre bu yasa gereği sürekli ödüllendirilmesi
gerekecek. Diğer bütün maddelerin, önceki yasada olduğu gibi yenisinde de devrimci
basını bir de ağırlaştırılan cezalarla dizginleme amacı taşıdığı açıktır.
Gerçi bu kadar hayalperest olmamaları gerekir. Hiç bir ceza ölümden daha
ağır olamayacağına ve bu ülkede devrimciler sürekli bir ölüm (en hunhar
katliamlarla hem de) tehdidi altında tutulduğuna göre, yasa, devrimci
basından ziyade ilerici-muhalif basının sesini kısma, solda ayrışmayı
derinleştirerek reformist solu tümüyle düzen sınırları içine hapsedip
ehlileştirme amacına hizmet edebilecektir. Bizce, güdülen asıl hedef budur. Devrimci basının (özelde gazetemizin) işçi sınıfı ve emekçileri uyarma
görevini dün olduğu gibi bugün ve yarın da yerine getirmekten vazgeçmeyeceği,
tereddüt etmeyeceği açıktır. Bu yasa saldırısına vereceğimiz yanıt, yayın
faaliyetlerimizi öncesinden daha sıkı, daha güçlü sürdürmek olacaktır.
İşçi ve emekçiler cephesinden de, devrimci basını daha üstten sahiplenmek
olmalıdır. Burjuvazinin, özelde burjuva medyanın işçi sınıfı ve emekçilerin
yaşamına, ahlaki değerlerine sistemli saldırıları ancak kendi iletişim
araçlarının yaygın kullanımıyla dizginlenebilecektir. Yayınını tüm ceza tehdit ve yaptırımlara, tüm yasal ve yasadışı saldırılara
karşı 7 yıldır aralıksız sürdüren gazetemizi, bundan böyle de işçi sınıfı
ve emekçilere hizmetinde hiç bir aksamaya izin vermeden sürdürme kararlılığında
olduğumuzu söylemeye bile gerek yok. Ancak hiç bir şey olmamış gibi de
davranmayacağız. Tüm çalışanlarımızın, tüm okurlarımızın bu aynı bilinçle
gazetemizin daha yaygın dağıtımı ve satışı için ellerinden geleni yapacaklarına
inanıyoruz.
|
|||||