özelleştirme saldırısına karşı direniş Sümer Holding AŞye bağlı olan İzmir Basma İşletmesi, Türkiyenin
en köklü ve eski işletmelerinden biri olma özelliğine sahip. Yıllardır
özelleştirilmesi gündemde olan Sümerbanka yaklaşık 1986 yılından
beri işçi alınmamakta. Türk-İşe bağlı TEKSİF Sendikasında
örgütlü olan Sümerbank işçilerinin sayısı bu uygulamayla birlikte bugüne
kadar sürekli azaldı. Bir zamanlar 3 binin üzerinde işçinin çalıştığı
fabrikada bugün işçi sayısı yalnızca 625tir. Özelleştirme saldırısının pervasızlaştığı en kârlı işletmelerin özelleştirildiği-özelleştirilmeye
çalışıldığı (Telekom, İsdemir, Erdemir, Emlakbank vb.) bugünlerde Sümerbankın
da özelleştirilmesine de hız verildi. Fabrikalarının özelleştirileceğini,
üretimin durdurulup kendilerinin süresiz izne çıkarılacağını haber alan
işçiler, iki haftayı aşkın bir süredir yaptıkları çeşitli eylemlerle
tepkilerini dile getirmekteler. İlk başlarda öğlen paydosları ve iş
çıkışlarında basın açıklamaları ve oturma eylemi başlatan işçiler, yaklaşık
bir haftadır eylemlerini fabrikayı terketmeme direnişi olarak sürdürüyorlar. Yıllardır işçi alımının olmamasından kaynaklı olarak, fabrikada çalışan
işçilerin yaş ortalaması oldukça yüksek. İşçilerin bir kısmının emeklilik
yaşı dolmuşken, büyük bölümünün ise emekliliklerine birkaç yıl var.
İşten atıldıkları durumda bu yaştan sonra başka bir işe girmelerinin
oldukça zor olması işçileri mücadeleye zorlayan başka bir etkendir. İşletme, Ekonomi Üniversitesi kurulacağı gerekçesiyle, İzmir Ticaret
Odasına peşkeş çekilmeye çalışılıyor. Bunun yanısıra işçiler burasının
SİT alanına girdiğini, buraya üniversite inşaa edilemeyeceğini, imar
durumunda ise buranın ticaret merkezi olacağını ifade ediyorlar. Öte
yandan, üniversite kurulsa bile (ki bu özel bir üniversite olacak),
buralarda kendi çocuklarının değil binlerce dolar karşılığında yalnızca
zengin çocuklarının okuyabileceğini söylüyorlar. İşletme genel müdürü, doldurulması için dağıttığı formla, işçilerin
önüne üç seçenek koymakta ve herkesin bunlardan birini tercih etmesini
istemekte. Seçeneklerden birincisi, emeklilik yaşı dolanların emekli
olabileceği, ikincisi çıkışını isteyenlerin tazminatlarıyla birlikte
ayrılabileceği, üçüncüsü ise isteyenlerin diğer illerdeki (Nazilli,
Antalya gibi) işletmelerde çalışabileceği şeklindedir. Böylelikle işçileri
kendi içlerinde bölüp özelleştirme saldırısının hızlandırılması hedeflenmektedir. Üretimin durdurulup, işçilerin süresiz izne ayrılması üzerine artan
eylemlilikler, yaklaşık bir haftadır fabrikayı terketmeme eylemi biçiminde
sürmekte. İşçiler günlerdir aileleriyle birlikte fabrikayı terketmemekte,
fabrika bahçesinde yatıp kalkmaktalar. Direnişin bu boyutlara ulaşması İzmirde belli bir ilgi toplamakta.
Sendikalardan DKÖlere, üniversite öğrencilerine kadar birçok kesim
sürekli destek ziyaretleri gerçekleştirmekteler. Ayrıca fabrikanın ana
yol üzerinde bulunması, ses düzeninin iyi olması, yoldan geçenlerin
büyük ilgisini toplamakta. Günde yüzlerce araç, özellikle işçi servisleri
ilgi göstererek, kornalarla ya da el sallayarak, direnişi selamlamaktalar. Direnişin diğer fabrikalara yayılması, işçi-emekçilerin gündemine sokulması
ve sınıf dayanışmasının örülebilmesi yakıcı bir görev olarak durmaktadır
önümüzde.
Direnişteki Sümerbank işçileriyle
konuştuk: Kazanana kadar buradayız!
1. işçi: Gördüğünüz gibi biz burada 625 işçi ekmeğimizin peşindeyiz.
İşlerimiz durdurulmuş durumda. Genel müdürlüğün hepimizi ücretli izne
ayırması sonucunda üretim durduruldu. Şu anda bizler ücretli izindeyiz,
fakat fabrikamızı terketmeyeceğiz. Bu bizim kesin kararımız. Burası
İTOya hibe edilmeye, peşkeş çekilmeye çalışılıyor. Sümer Holding
devletin, milletin malıdır. Ama malesef burası Ekonomi Üniversitesi
adı altında peşkeş çekiliyor. Buraya ekonomi üniversitesi değil de gökdelenler
dikilecek. Burası imar durumunda ticaret merkezi olacak. Sesimizi heryere
duyurcağız ve mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Gelen desteklerden
son derece mutlu oluyoruz. Bizi daha çok güçlendiriyor. 2. işçi: Burada çalışan 625 işçi Cuma gününden itibaren ücretli
izne ayrılıyor. Ayın 5ine kadar süre tanındı. İsteyenleri göndereceğim
diyor, genel müdür. Ne kadar doğru söylüyor bilemiyorum. Emeklisi dolanı
emekli yapacak. Biz de burada direniyoruz, çıkmak istemiyoruz. 3 gündür
buradayız. Ailelerimizle birlikte burada kalıyoruz. Burada yatıp kalkıyoruz. 3. işçi: Bu süreç seneler önce başlamıştı. Planlanarak bu seviyeye
kadar getirildi. Biz bunu aslında geç farkettik. En azından diğer fabrikamız
kapatılırken destek vermemiz gerekiyordu. Ama geç kalmış sayılmayız.
Yine de direneceğiz. Diğer fabrikalarımızdan da destek geliyor. Bugün
Nazilli Sümerbanktan arkadaşlarımız geldi. Geçen hafta İstanbul
Sümerbanktan geldiler. Bölge bölge hepsi gelmeye başladılar. 4. işçi: 86dan beri buraya işçi alınmıyor. Burası
özelleştirme kapsamına alındı. O günden bugüne fabrikadaki işçi sayısı
emeklisiyle vs. azala azala bugünlere kadar geldi. İşçi alımı o zamandan
beri yok. Şimdi genel müdürlük üretimimizi durdurdu. Şu an fabrikamızda
iş yok. Herkes ücretli izne çıkartıldı. - Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz? 2. işçi: Bundan sonrası için gece-gündüz burada bekleyip eylemimize
devam edeceğiz. Sivil toplum örgütlerinden ve her yerden destek bekliyoruz. 3. işçi: Bundan sonra isteklerimizi alana kadar eylemlerimiz
devam edilecek. Burayı kesinlikle terketmeyeceğiz. 4. işçi: Bizler fabrikamızı terketmeyeceğiz. Gece-gündüz burada
nöbet tutuyoruz. Fabrikamızı onlara bırakmayacağız. - Ne zamandır burada çalışıyorsunuz? 1. işçi: Buraya en son giren işçilerden biri benim. 1985 yılının
11. ayında işe başladım. Yaklaşık 15-16 yıldır buradayım. Bizden sonra
işçi alımı durduruldu. Biz burada 3 bin kişiydik. Şu anda 625 kişi kaldık.
Burası 3 bin kişiyken de kâr getiriyordu. - Genel müdürlük size herhangi bir açıklama yaptı mı, bir teklif
getirdi mi? 1. işçi: Ayın 25inde bize form verdiler. Bu formlar doldurulacak.
Buna göre isteyen emekli olabilecek, isteyen tazminatını alıp çıkış
yapabiecek, isteyen de diğer illerdeki Sümerbanklarda çalıştırılacak.
Bunların amaçları nedir? Biz kazanana kadar buradayız. SY Kızıl Bayrak/İzmir
Harb-İşten eylem ve Sümerbank
işçilerine destek
Ayrıca devam etmekte olan Sümerbank işçilerinin direnişine destek çağrısı
yapıldı. Toplu halde Sümerbank işçilerinin bulunduğu İzmir Basma Sanayiye
doğru sloganlarla yola çıkıldı. Fabrika önünde bir açıklama yapan Ahmet
Kalfa, Harb-İş üyesi işçileri direnişe maddi destekte bulunmaya çağırdı.
Sümerbank fabrika önünde, Sümerbank işçisi yalnız değildir!,
Yılgınlık yok direniş var!, Yaşasın sınıf dayanışması!,
Direne direne kazanacağız!, Sümerbank işçisi direnişin
simgesi!, İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız! vb sloganları
atılarak direniş selamlandı. Sümerbank işçilerinin fabrikayı terketmeme direnişiyle dayanışma ve
kitlesel destek ziyaretleri devam ediyor. Tek Gıda-İşte örgütlü
olan ve özelleştirme kapmasındaki Tekel işçileri, Tümtis üyesi işçiler
ve İzmir Özelleştirme Karşıtı Platformu da kitlesel ziyaretlerde bulundular. SY Kızıl Bayrak/İzmir
Direnişçi Sümerbank işçileriyle
dayanışmayı yükseltelim: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber
ya hiçbirimiz!
İşte krizin yaşamımızdaki ilk yansımaları; - Tüpe, şekere, ekmeğe, benzine, kısaca iğneden ipliğe herşeye defalarca
zam yapıldı... Biz sessiz kaldıkça, sustukça, emeğimize sahip çıkmadıkça, bu faturanın
çok daha ağır olacağı açıktır. Zaten sustuğumuz için bu hallere gelmedik
mi? Ve bu dünyada, bu zulüm Evet, kabahatın çoğu sende, bende, onda, hepimizde... Bugünün, yarının ve geleceğin karartılıyorsa bu, senin sessizliğin
sayesindedir. Peki çocuklarımıza bir gelecek bırakamamanın hesabını
nasıl vereceğiz? Nasıl vereceğiz, burjuvazinin çocukları özel okullara
gidip, kuştüyü yataklarda yatarken, işçi-emekçi çocuklarının yağlı,
kirli tezgahlara hapsolmasının hesabını! Açlığa, yoksulluğa, sefalete artık yeter demenin zamanı geldi de geçiyor.
Sesimizi çıkarmak için sıranın bize gelmesini beklemeyelim, reddedelim. İşte, Sümerbank işçileri tüm bunlar için direniyorlar. Özel Ekonomi
Üniversitesi yapılması adı altında, Sümerbank özelleştirilmeye çalışılıyor.
Süresiz izne çıkarılan işçiler günlerdir aileleriyle birlikte kadınlı-çocuklu,
yaşlı-genç fabrikayı terketmeme eylemi yapıyorlar. Özelleştirmeye, işsizliğe,
yoksulluğa hayır diyorlar. İşçilerin birliği sermayeyi yenecek diyorlar.
Geleceğimizi kazanma mücadelemizde ilk adımı atabilmek için iyi bir
fırsat olan bu direnişe sahip çıkalım, mücadelemizi ortaklaştıralım.
Onurlu mücadelelerinde Sümerbank işçilerini yalnız bırakmayalım. Birliğe,
beraberliğe, dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu
bu günlerde Sümerbank işçileriyle sınıf dayanışmasını örelim. Susma sustukça sıra sana gelecek!
Sınıftan kısa kısa...
Ekonomik program çerçevesinde kapatılması tasarlanan Emlak Bankası
çalışanları, genel müdürlük önünde bu kararı protesto etti. Eylem sırasında
sık sık Emlak Bankası kapatılamaz!, Bankamı istiyorum!
sloganları atıldı. Konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi,
Bu ülkeyi bu hale getirenler bedel ödemiyor. Bedeli çalışanlara
ödetiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. 10 bin çalışanı, aileleri ile 40
bin kişiyi ilgilendiren bir karar bir günde alınamaz dedi. Üç Yıldız işçileri gözaltına alındı Bursada sendikalaştıkları için işten atılan Üç Yıldız işçileri
direniş yerinde jandarma tarafından gözaltına alındılar. 120 işçi ve
Petrol-İş Şube Başkanı Nuri Han, 22 saatlik gözaltı sonrasında savcılıktan
serbest bırakıldı. Gözaltına alınan direnişçilere destek için gelen
Türk-İş, DİSK ve KESKe bağlı sendika şube başkanları ve yöneticilerinden
oluşan kitle tarafından, Üç Yıldız işçisi yalnız değildir!,
Yaşasın sınıf dayanışması!, Direne direne kazanacağız!
sloganları atıldı. Petrol-İş Şube Başkanı yaptığı açıklama, Jandarma
tarafından gözaltına alınmamız bizim anayasal hakkımız olan sendikal
hakkımızı kullanmak isteyişimizi engelleyemeyecektir. Biz haklıyız,
haklılığımızı sonuna kadar savunacağız. Bunda da kararlıyız dedi. İzmir Sümerbank direnişine destek eylemi İzmir Basma Sanayii işçilerine destek amacıyla, Sümerbank Bakırköy
Fabrikası işçileri, 24 Mayıs günü Özgürlük Meydanında bir eylem
gerçekleştirdiler. Sık sık Hükümet istifa, Derviş Amerikaya!,
Bu ülke, bu halk satılık değil!, Geliyor, geliyor
genel grev geliyor!, Susma sustukça sıra sana gelecek!
sloganları atıldı. İşçiler, fabrika önünden Bakırköy Özgürlük Meydanına yürüdüler.
Zaman zaman Satılmış Türk-İş istemiyoruz!, Kahrolsun
sendika ağaları! sloganlarıyla kamu kesimi toplusözleşme görüşmelerindeki
Türk-İşin tutumunu protesto ettiler. TEKSİF Sendikası Bakırköy Şube Başkanı yaptığı konuşmada, İMFnin
uşaklığını yapan siyasilere, yetkisindeki kuruluşları siyasi yandaşlarına
peşkeş çeken bakanlara, köşklerinde yağdanlık yaparak 10 binlerce dolar
kazanan medya baronlarına, emeğimize ve ekmeğimize uzanan her türlü
yaptırıma karşı sonuna kadar direneceğiz dedi. Konuşmaların ardından işçiler, bordrolarını Başbakanlık ve diğer bakanlıklara
faksladılar. Ankara Tüm Yargı-Sen: Mücadele sürecek! Tüm Yargı-Sen üyeleri 23 Mayıs 2001 tarihinde Ankara Adliyesi önünde
basın açıklaması yaptılar. Eylemde Sahte sendika yasasına hayır!,
Ceza infaz kurumu sendikasız olur mu?, Baskılar, sürgünler
bizi yıldıramaz! sloganları atıldı. Yargı-Sen Ankara Şube Başkanı yaptığı açıklamada, sendikalarının meclis
eliyle kapatılmaya çalışıldığı belirtildi. KESKin Cumartesi günü
Ankarada yapacağı büyük mitinge çağrı yaparak, sahte sendika yasası
geri püskürtülünceye kadar mücadelenin süreceğini belirtti. |
|||||