ARSIVANA SAYFA
 
21 Ekim '00
SAYI: 39
İçindekiler
Kızıl Bayrak'tan
Teslim olmaktansa ölmeyi yeğleriz
Sefaletin koyulaştırılması nın resmi belgesi
Kamu çalışanları üretimden gelen güçlerini kullanmak zorundadır
Sınıf politikasından yoksunluk
POAŞ’ta toplu işten çıkarma sert tepti
Kazanmak için grev silahından başka yol yok!
“İş güvencesi” yasa taslağı ve sendikalar
Ordunun Kürdistan basın turu ve turdan yansıyanlar
Sezer’e rektörler muhtırası
SES Genel Kurulu’nda devrimci çıkış
Birleşik Metal-İş Kongresi
Gün ölümüne bir kararlılıkla harekete geçme günüdür!
Hücre saldırısı ve yeni zindan direnişi
Öleceğiz ama hücrelere girmeyeceğiz
“Her türlü bedeli ödemeye hazır ve kararlıyız!”
Hücre saldırısı ve devrimci sorumluluk
Ümraniye’de provokasyonlar ve saldırı hazırlığı
Habip ve Ümit’i andık
Emperyalist barış politikası Filistin halkının özgürlük tutkusunu yokedemedi
Barış süreci çifte standarttan ibaret
Kıbrıs’ta TC’nin yıkım programına karşı genel grev
Burjuva basından seçmeler
Bir kitap: “Benden selam söyle Anadolu’ya!”
25 yıl önceki Ulucanlar’da ki vahşetin öyküsü
Ulucanlar davasına çağrı
Mücadele Postası
 



 
 
İstanbul’da KESK eylemi...

“İnsanca yaşam için örgütlü mücadeleye!”


İMF’nin elinde oyuncak olan bütçeden kamu çalışanlarına %10’luk zam çıkınca, kamu çalışanları bir kez daha soluğu meydanlarda aldılar. Türkiye’nin dört bir tarafında 18 Ekim’de eylemler düzenleyerek, hiçbir şekilde bu sefalet ücretine razı olmayacaklarını haykırdılar.

Kamu çalışanları İstanbul’da da, %10’luk sefalet zammını protesto etmek ve haklarını aramak için Saraçhane Parkı’nda biraraya geldiler. KESK’e bağlı 500 civarındaki kamu çalışanı taşıdıkları dövizlerde “İnsanca yaşam için örgütlü mücadeleye”, “Sefalet ücretine teslim olmayacağız”, “Halktan emekçiden yana bütçe” ve sloganlarında “Genel grev genel direniş!”, “Kahrolsun İMF, bağımsız Türkiye!”, “Sefalet ücretine boyun eğmeyeceğiz!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Özelleştirmeye hayır!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!” vb. ile kararlılıklarını dile getirdiler.

Bazı işçi sendikalarının da temsili düzeyde destek verdiği eylemde bir konuşma yapan KESK Genel Başkanı Siyami Erdem; İMF’nin gözetiminde hazırlanan bütçenin sermayedarlardan başka kimseye yarar sağlamayacağı, bütün haklarını ellerinden almaya çalışan ve sefalet ücretlerini dayatan İMF ve hükümete karşı artık fedakarlık sırasının Sabancılarda Koçlarda olduğunu belirtti. Kamu emekçilerinin diğer kesimlerle birleşik bir mücadele içerisinde olacağını, bu haksız uygulamalara izin vermeyeceklerini söyledi.

Kızıl Bayrak/istanbul


Siyami Erdem’in eylemdeki konuşmasından...

“Gün hesap sorma zamanı!”


Hükümet 2001 bütçesini kapalı kapılar ardında İMF gözetiminde hazırlıyor. Bu bütçeyle kamu emekçilerine yine sefalet ücreti, yine açlık, yine yoksulluk dayatılıyor. Bu bütçeyle işçilerin, kamu emekçilerinin, işsizlerin, gençlerin, emeklilerin, bütün yoksul halk kesimlerinin geleceği ipotek altına alınıyor! Bu bütçeyle, İMF tahakkümüne, vesayetine tekrar boyun eğiliyor! (...)

2001 yılı bütçesi de halktan yana değil, İMF’den, sermayeden yana hazırlanıyor! Bu bütçede yine sosyal boyut yok, kamusal boyut yok, daha önemlisi hiçbir insani boyut yok! Dün olduğu gibi bugün de sadece ücretlerimizi düşürmekle kalmıyorlar, eğitim hakkımıza, sağlık hakkımıza, iş hakkımıza da el uzatıyorlar, yok etmek istiyorlar. Kaynakları yine faize akıtıyorlar! Kaynaklar yine bir avuç tefeciye, soyguncuya gidecek! (...)

Siyasi iktidar, kamu emekçilerine yüzde 10’u dayatmakla kalmıyor! Emekçilerden zorla kestiği paraların üzerine yatmak istiyor. 12 yıldır bizi yasa zoruyla soyanlar, şimdi de zorunlu tasarruflarımızı geri ödememekte direniyorlar. 12 yıldır, ana para ve nemalarımızı eritenler, şimdi de göz göre göre birikimlerimize el koymaya çalışıyorlar. (...)

Gün susma zamanı değil, gün sessiz kalma zamanı değil! Gün hakkımıza sahip çıkma zamanı, gün hesap sorma zamanı! Yoksulluğa ve sefalete karşı sesimizi çıkarmayacağımızı, boyun eğeceğimizi sanıyorlarsa yanılıyorlar!

Hükümeti zor günler bekliyor, hükümeti emekçilerin eylemleri bekliyor! Dün ve bugün bütün ilk adımları attık. Bundan sonra sadece işyerinde değil, ülkenin en ücra köşelerinde bile hükümeti teşhir edeceğiz! Onlar emekçileri ve yoksul halkı ezmek konusunda kararlıysalar, biz de bu memleketi onlara dar etmekte kararlıyız! Ferman IMF’ninse, ferman hükümetinse; alanlar, meydanlar, işyerleri ve sokaklar bizim! 57. Hükümet mi yaman, emekçi mi yaman göreceğiz!

Bu mücadele yalnızca kamu emekçilerinin mücadelesi değil! Bugünden itibaren işçilerle, gençlerle, emeklilerle, işsizlerle, kadınlarla yan yana omuz omuza hep birlikte olacağız. Sorumluluğumuzun farkındayız. Bunu yerine getirecek inanç ve kararlılığa da sahibiz. Kış günlerini, yükselteceğimiz mücadeleyle ısıtacağız! Bütün kamu emekçileri bu görevi yerine getirecek güce ve azme sahiptir!







İzmir’de KESK eylemi


Devletin kamu çalışanlarına reva gördüğü %10’luk zammı protesto etmek amacıyla 18 Ekim’de İzmir’de kitlesel bir basın açıklaması yapıldı. KESK tarafından örgütlenen eylem saat 17:00’de Sümerbank önünden yapılan yürüyüşle başladı. Yaklaşık 2000 emekçinin Konak Meydanı’nda biraraya gelmesiyle birlikte, KESK İzmir Dönem Sözcüsü Alim Murathan basın açıklaması metnini okudu.

KESK’e bağlı sendikaların dışında, Genel-İş 3 No’lu Şube pankartının arkasında yürüyen İzelman işçilerinin kitleselliği ve coşkusu dikkat çekiyordu.

Eylemde, KESK’in sürece ilişkin eylem takvimi de açıklanarak mücadele çağrısı yapıldı.

Eylem boyunca; “Direne direne kazanacağız!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “İşçi-memur elele genel greve!”, “Sefalet ücretine teslim olmayacağız!”, “Hükümet zammını al başına çal!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganları sık sık atıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir





Belediye grevlerinin ertelemesi Danıştay’dan döndü

Kazanmak için grev silahından başka yol yok!


Hükümetin keyfi bir kararla İstanbul ve İzmir’deki belediye grevlerini yasaklaması kararı Danıştay’dan geri döndü. Böylelikle grevleri ertelenen işçiler yasal olarak yeniden greve başlama hakkı kazandılar. Ancak sermayenin istediği zaman grev yaptırtması gerçek bir hak değildir. Hak, işçilerin bunu mücadeleleri sonucu elde ettikleri zaman gerçek değerine kavuşur, başka şekilde hak almak mümkün değildir. Belediye işçileri ancak grev silahını fiilen kuşanırlarsa kazanabileceklerdir. Böylece, grev hakkı da gerçek içeriğine kavuşacak, yeni ve ileri kazanımların yolunu açacaktır.
Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararının gelmesiyle beraber, Beldiye-İş Sendikası, Gürtuna’yı masaya yeniden oturtmak ve dokuz aydır geri çevirdiği sözleşmeyi imzalatmak için, bir basın açıklaması düzenledi. 18 Ekim’de Belediye-İş konferans salonunda düzenlenen basın açıklamasına sendika şube başkanları ve işyeri temsilcileri katıldılar.

Basın açıklamasından önce; sendikanın kesinlikle Gürtuna’nın deyimiyle provokatif olmadığı, yalnızca işçinin hakkını aradığı, uzlaşmayanın sendika değil Gürtuna’nın kendisi olduğu, metroya harcanan reklam paralarının kendilerine verilmesi ile bu işin önceden bitirileceği, Danıştay kararı tebliğ edildikten sonra her an greve başlanabileceği belirtildi. Ancak, İstanbul halkının bu kış aylarında mağdur olmasını istemediklerini ve bu işin yüksek hakem kurulunda değil masada bitirilmesini istediklerini de eklediler.

Salonda bulunan temsilciler ise greve yeniden hazır olduklarını, “İşçiyiz haklıyız kazanacağız!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” sloganlarıyla gösterdiler.

Kızıl Bayrak/İstanbul