ARSIVANA SAYFA
 
8 Temmuz '00
SAYI: 25
İçindekiler
Kızıl Bayrak'tan...
Saldırıları püskürtmek için mücadelenin önündeki hain...
Büyük bir siyasal sınıf çatışmasına doğru
Sermayenin siyasal başarısının dayanakları...
ESK toplantısı ve Koç'ların şansı
Türkiye'de ve dünyada yoksullaşma
Belediye işçileri İstanbul'da üç belediyede grev ilanı astı
Çayırhan Termik Santrali 23 Haziran'da özelleştirildi
SES'e yönelik saldırılar sürüyor
2 Temmuz Ankara mitingi sonrasında yüzlerce kişi...
Asım Bezirci mezarı başında 2 Temmuz anması
ÇEAŞ soygunu
Bir dağıtımdan gözlemler
Programda tarım ve köylü sorunu/2
Murat Dil ölümsüzdür!
Burdur Cezaevi'nde katliam girişimi
ÇHD'nin Ankara yürüyüşü
Hiçbir güç devrimci iradeyi kırmaya yetmeyecektir
Hücre sistemi ölümdür, izin vermeyelim!
Otomobil İşçileri Danışma Konferansı Sonuç Bildirgesi
Rusya'da iktidarın manevra alanı daralıyor!
Exsa işçilerine mektup
Komünist militanlardan parti programı üzerine
Mücadele tarihimizden
Bir roman: O bir militandı
Mücadele postası
Tüm başlıklar



 
 
Asım Bezirci mezarı başında
2 Temmuz anması


2 Temmuz 1993’te Sivas’ta katledilen 35 aydını alanda anmak için İstanbul Emniyeti’nden izin çıkmadı. Birkaç ilde alanlarda eylem gerçekleştirilirken, İstanbul’da mezar başı anmaları düzenlendi.

İstanbul’daki anmalardan biri, Sivas katliamında şehit düşen Asım Bezirci’nin Zincirlikuyu’daki mezarı başında yapıldı. 2 Temmuz Pazar günü, saat 10’da mezarlıkta toplanan kitle, Asım Bezirci’nin mezarına doğru yürüdü. “Sivasın katili faşist diktatörlük!”, “Sivas’ın hesabı sorulacak!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganlarıyla mezar başına varıldı.

Saygı duruşunun ardından bir basın açıklaması okundu. Genelde siyasal islama vuran basın açıklamasını DBP, DİSK, EMEP, KESK, Halkevleri, ÖDP, Türkiye Yazarlar Sendikası hazırlamıştı.

Sloganlar atarak ve “Gündoğdu hep uyandık...” marşını söyleyerek, yeniden mezarlık girişine kadar yüründü ve kitle burada dağıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul




Kırşehir’de 2 Temmuz etkinliği


Sivas katliamının 7. yıldönümünde, sermaye devletinin katliamlarının teşhiri ve işçi-emekçi yığınlarının bu katliamlar karşısındaki öfkesini ve kinini açığa çıkartmak için, biz de kendi cephemizden belli bir propaganda-ajitasyon faaliyeti yürüttük.

İHD’de günün önemine ilişkin bir basın açıklaması yapıldı. Bizlerin de katılım sunduğu etkinlik kitlesel bir şekilde gerçekleşti. Basın açıklamasının sonunda, Hacıbektaş’da yapılacak etkinliğe çağrıda bulunuldu. Yürütülen çalışmalar sonucunda önemli sayılacak bir kitleyle Hacıbektaş’taki 2 Temmuz etkinliğine katılındı. Etkinliğin programında; Grup Köprü, Grup Gökkuşağı, Nurettin Rençber, Avanos Semah Ekibi, Grup Çığ, Grup Kutup Yıldızı, Hacıbektaş Semah ve Tiyatro Gösterimi, Muharrem Kaya, Grup Doğu vardı.

Sivas’ta 35 aydını yakanlar, cezaevlerinde katliamlar yapanlar...


Günümüzde sadece Sivas, Çorum, Maraş ve Gazi ile sınırlı olmayan, dil, din ve milliyet gözetmeyen bir saldırı furyasıyla karşı karşıyayız. İMF-TÜSİAD sosyal yıkım paketleriyle işçinin, emekçinin, köylünün ve gençliğin elinde avucunda ne varsa alınmaya çalışılıyor. Böylece bütün insanların yaşamları hücreleştiriliyor. Öncü insanlar ise zindanlara atılıyor. En son Ulucanlar’da 10 tutsağı katlettikleri gibi, insanlık onurunu hiçe sayarak işkencelerde katlediyorlar.

F (hücre) tipi cezaevlerini allayıp pullayarak, tutsakları sessizce imha etmek için bütün çabalarını harcıyorlar. Sivas’ta 35 aydını yakanlar; cezaevlerinde katliamlar yapanlar; işçinin, emekçinin, köylünün cebindeki son kuruşa kadar soyanlar; halkı açlığa sefalete mahkum edenler, hep aynı karanlığın ve barbarlığın insanlarıdır. Bir avuç parababalarıdır. Hangi din, mezhep ve milliyetten olursa olsun ezilen, sömürülen bütün insanlar artık bu oyunlara, katliamlara dur demek zorundadır.

Bizler insan hakları savunucuları olarak bu katliamlara, ayrımcılığa, işkencelere ve yaşamımızın hücreleştirilmesine artık hayır diyoruz ve Sivas’ta katledilen 35 aydınımızı saygıyla anıyoruz.

İHD Kırşehir Şubesi’nin 2 Temmuz tarihli basın açıklamasından...

Etkinlikte ilk olarak ÖDP’nin mesajı okundu. Kızıl Bayrak, Kırşehir İHD, Niğde ve Nevşehir’den SES, Eğitim-Sen ve Alınterimiz mesajları ise, müzik gruplarının yarattığı sıkışıklık gerekçe gösterilerek okunmak istenmedi. Biz bu tavrı, Sivas’ta ölen 35 şehide ve onlar şahsında tüm devrim şehitlerine karşı yapılmış bir saygısızlık saydık ve eleştirdik. Devrimci ve komünistlere karşı bir barikat oluşturan bu tavrın gerisinde ÖDP’nin bilinen zihniyeti vardı. Gösterilen kararlı tavırla reformizmin bu samimiyetsiz engeli aşıldı ve köşeye sıkışan reformistlerin bahaneleri ortadan kaldırılarak mesajlar okundu.

Mesajlar okunurken salondaki durgun hava dağılmış, yerini sloganlara bırakmıştı. Atılan sloganlardan bazıları; “Sivas’ın katili sermaye devleti!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Hücreler ölümdür, geçit vermeyeceğiz!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Tek yol devrim, kurtuluş sosyalizm!” idi. Birer sessiz ölüm makinası olan hücrelere karşı kitlelerin duyarlılığını güçlendirmek açısından sürecin devrimcilere dayattığı bir sorumluluk gereği, mesajlarda vurgulanan konu genelde “F tipi cezaevleri” idi.

Bu arada İHD’nin F tipi cezaevlerine yönelik başlatmış olduğu imza kampanyasını salondaki insanların yarıdan fazlası ile buluşturma imkanı bulduk. Kızıl Bayrak satışı yapılarak kitlelerle buluşuldu. Grup Kutup Yıldızı’yla birlikte salondaki coşku daha da arttı. Halaylar ve türkülerle bitirilen etkinlik, son anlarda da olsa amacına uygun olarak gerçekleştirildi.

Kızıl Bayrak/Kırşehir