Düzenin yeni kahramanları
Açlık sınırında yaşayan emekçilerin, işsizler ordusunun, eğitim hakkı elinden alınan işçi-emekçi çocuklarının karşısına çıkan düzenin yeni kahramanları pervasızca yalanlarını haykırıyorlar.
Önce konserleriyle alanları dolduran, sonra da herkese iş, her ile üniversite, öğrencilere kitap, vergilerin kaldırılması, İMF karşıtı bir ekonomik program vb. iddialarla halkın önüne bir kurtarıcı edasıyla çıkan Cem Uzan... Emperyalizme kölece bağımlı işbirlikçi tekelci burjuvazinin hüküm sürdüğü, özelleştirmelerle işsizler ordusunun çığ gibi büyüdüğü Türkiyede herkese iş vaadediyor. Şu anda mevcut üniversitelerde bile nitelikli öğretim görevlileri yokken, üniversiteyi kazanmasına rağmen parasızlık yüzünden birçok öğrenci okuyamazken, üniversite mezunu olmak vasıflı işsiz olmak dışında bir anlam taşımazken, daha çok üniversite vaadi veriliyor. Vergi kaçakçılığında önde giden, tescilli bir soyguncu ve azgın sömürü çarkının bir parçaı olan Cem Uzan, bu kimliğiyle düzenin yeni kahramanlarından...
Bir diğer kahraman YTP ile seçimlere giren İsmail Cem. Daha önce DSPnin bakanı olarak sürdürdüğü yıkım politikalarını şimdi parti ismini değiştirerek, İMF-Amerika uşaklığı için yeminler ederek devam ettirmek istiyor. Halka sunduğu tek yenilik ise parti ismindeki yeni kelimesi olsa gerek.
BTP başkanı Haydar Baş ise örgütlenme merkezi olan Karadenizde yoğun bir seçim çalışması yürütüyor. Karadenizli olduğu için, bölge halkına sunduğu vaatlerin ardı arkası kesilmiyor. Bölgeye yatırımlar yaparak sanayii geliştirme, işsizlik sorununun önüne geçme gibi... Karadenizde sanayi yatırımı tarım ürünleriyle bağlantılı olacakmış. IMFnin koyduğu kotalarla şu anda ülkenin ihtiyacını bile karşılayamayacak seviyede düşük üretim yapılırken, bunun nasıl mümkün olacağı üzerine bir şey söylemiyor. Bu yalan vaatlerin yanı sıra dini de istismar ederek oy potansiyelini artırmaya çalışıyor.
Diğer seçimlerde olduğu gibi iktidara gelindiğinde ise verilen sözler unutulacak.
Biliyoruz ki emperyalist-kapitalist sistem işçi ve emekçilerin boynuna dolanmış bir zincirdir. Bu zincirin halkaları ise emperyalizm, onun ülkemizdeki ayağı işbirlikçi burjuvazi, onların varlığının güvencesi olan ordu ve planlananların uygulayıcısı parlamentodan oluşmaktadır. Parlamentoya girme hevesindeki yeni partilerin sözde İMFye karşıtlıkları, oy toplama oyunundan ibarettir.
Çözüm düzen partilerine oy vermekte değil, işçi sınıfının devrimci programı etrafında örgütlü mücadelededir. Biz halka bir çiçek gibi sunulan vaatlerin aslında boynumuza dolandırılan zinciri örtmek için kullanılan yapma çiçekler olduğunu biliyoruz. Ve bu zincirleri koparmak için mücadele edeceğiz.
Ekim Gençliği okurları/Trabzon
|