Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Ekim 2002
Sayı: 54
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  Seçim oyununu boşa çıkarmak için görev başına!
   Sermayenin çözümü seçimde, gençliğin çözümü devrimde!.
  Yeni dönem artan sorunlarla başladı
  ODTÜ'de alternatif açılış şenliği örgütledik!
  Yeni dönem çalışması; görev ve sorumluluklar
  Bir Amerikancı düzen partisi olarak CHP
  İÜ açılış şenliklerine kitlesel katılım
  Seçimler, reformist blok ve parlamentarist hayaller
  Geleceğimize sahip çıkalım!
  Emperyalist saldırganlığı ve savaşı durduralım!
  Kürt gençliğine çağrımızdır: Düzenin oyunlarını bozalım!
  ABD'nin savaş hazırlıkları ve Türk burjuvazisinin hesapları
  Ulucanlar: Görkemli bir direnişin adı
  Düzenin "yeni" kahramanları
  Hacıbektaş şenliğinde yoldaşça paylaşım
  Yaz dönemi çalışmamız
  Bu şehir ayağa kalkacak bir gün...
  Üniversitelerde polis, idare ve sivil faşist işbirliğine son!
  Bir emperyalist baskı ve sömürü birliği: AB
  Tüm Filistinli çocuklara...
  Üretime katılmanın önemi
  YTÜ'de dağıtılan bildiriden...
  Okur mektupları



 
  İşçi, emekçi ve öğrenci gençlik olarak "Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu" etrafında birleşelim!

Sermayenin çözümü seçimde,
gençliğin çözümü devrimde!

Sermaye iktidarı emeğe olduğu kadar gençliğe de düşmandır. Gençliği çok yönlü bir baskı ve kuşatma altında tutmaktadır. Çünkü, sömürücü asalaklar, emekçi gençliğin karşılanmayan taleplerinden, onun dinamizminden öcü gibi korkmaktadır. Çünkü, sermaye iktidarı emekçi gençliğin bağımsız kimliğiyle, enerjisi ve yaratıcılığıyla toplumsal yaşama katılmasından, böylece devrimcileşmesinden korkmaktadır. Çünkü, bu düzenin gençliğin haklı ve meşru taleplerini karşılama imkanı yoktur.

Eğitim ticarileştirilmekte, üniversite kapıları
işçi ve emekçi çocuklarına kapatılmaktadır!

Herkes için temel bir hak olması gereken eğitim hakkı sermaye iktidarı tarafından sadece zengin çocuklarının kullanabileceği bir hak haline getirilmiştir. Eğitim ticari bir faaliyet olarak tanımlanarak, okullarda bilime dair ne varsa yok edilmektedir.

Geçtiğimiz öğrenim yılında gündeme getirilen, üniversite kapılarının işçi ve emekçi çocuklarına tümüyle kapatılması demek olan YÖK yasa tasarısı, harçları 850 dolara kadar çıkarmayı, üniversite-sermaye işbirliğini yasal dayanaklara kavuşturmayı hedeflemektedir.

Liselerde ise apayrı bir sömürü çarkı işlemektedir. Zorunlu “gönüllü bağışlar”, kitap, defter, okul giysisi vb. emekçilerin çocuklarını okutabilmelerinin önünde ciddi bir engel olmaktadır. Büyük güçlüklerle okula gidebilenlere ise gerici, şoven ve yoz bir eğitim dayatılmaktadır.

Gençlik, YÖK’ü de, yasa tasarısını da,
paralı eğitimi de seçmeyecek!

Gençlik olarak bu saldırılara boyun eğmeyecek, okulların kapılarının işçi-emekçi çocuklarına kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Gerici ve şoven eğitime karşı bilimsel-demokratik-anadilde eğitim talebini haykırmaya devam edeceğiz. Sermayenin eğitimi ticari bir faaliyet haline getirme çabasına karşı tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Üniversitelerimizi sermayenin arka bahçesi haline getirmeyi amaçlayan YÖK yasa tasarısının meclisten geçmesine izin vermeyeceğiz!

Sermaye iktidarı gençliği
ABD’nin çıkarları için ölmeye ve öldürmeye zorluyor!

ABD’nin sefil çıkarları için kardeş Irak halkına yönelik savaşın hazırlıkları sürüyor. Sermaye iktidarı, ABD hesabına girilecek bu kirli savaşta biz gençlerin kanı üzerinden pazarlık yapıyor. Birkaç milyar dolar kredi ve bazı borçların silinmesi karşılığında işçi-emekçi çocukları bu haksız ve kıyıcı savaşa sürülmek isteniyor.

Tüm düzen partileri işçiler, emekçiler ve gençlik açısından tam bir yıkım anlamına gelen bu saldırganlığın aleti olmak için oy istiyorlar.

Gençlik emperyalist savaşı seçmeyecek!

Gençlik olarak bu kirli savaşa karşı olduğumuzu, ABD için ölmeyeceğimizi ve öldürmeyeceğimizi söylüyoruz. Emperyalizmi ve onun gerici savaşlarını reddedi-yoruz. ABD’nin gerici çıkarları için kardeş Irak halkına karşı savaşmak yerine tüm Ortadoğu halkları ile dayanışmayı yükselteceğimizi haykırıyoruz. Silahları kardeş bir halka değil, emperyalistler ve onların işbirlikçisi sermaye iktidarına yönelteceğimizi söylüyoruz.

Sermaye iktidarı faşist baskı ve terörle
yaşamımızı hücreleştirmek istiyor!

Ülkemizde derinleşen sömürü ve sefalete azgın bir faşist baskı ve devlet terörü eşlik ediyor. Sermaye devleti hak ve özgürlük isteyenlerin karşısına baskı, işkence ve katliamlarla çıkıyor. Bu ülkede devrimci muhalefetin, işçi sınıfı ve gençliğin istemleri, halkların özgürlük ve eşitlik talepleri zorbalık ve yasaklarla bastırılmaya çalışıldı hep. Grevler yasaklandı, gösteriler kana boyandı, kahvehane ve okullar tarandı, devrimciler ve ilerici aydınlar infaz edildi, köyler yakıldı, insanlar gözaltında kaybedildi, zindanlara-F tipi tabutluklara kapatıldı... Hükümete gelen tüm partiler, terör cumhuriyetinin bu kanlı programını uyguladılar.

İşte onların “demokrasi” dedikleri bu kanlı tablo olduğu içindir ki, temel demokratik haklarını kullanmak isteyen öğrenciler karşılarında devlet terörünü, soruşturma ve tutuklamaları, F tipi tabutlukları buluyorlar. Ulusal özlemlerini dile getiren, ana dilinde eğitim almak isteyen Kürt gençliği devlet terörüyle sindirilmeye çalışılıyor.

Sermaye iktidarı şimdi bu kanlı tablonun üstünü AB’ye uyum yasalarıyla örtmeye, iğreti rötuşlardan ibaret bir takım yasal düzenlemeleri bize demokratik hak ve özgürlük diye yutturmaya çalışıyor. Biz gençlik olarak şunu çok iyi biliyoruz ki, temel demokratik hak ve özgürlükler hiçbir zaman sermaye tarafından bahşedilmemiştir, her zaman ezilenlerin zorlu mücadeleleriyle kazanılmıştır. Biz de temel demokratik haklarımızı kendi mücadelelerimizle kazanacağımız bilinciyle tüm ezilenlerle birlikte mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz.

Gençlik devlet terörünü ve hücreleri seçmeyecek!

Gençlik olarak, F tipi hücreler, katliamlar, devlet terörü ve işkenceyle, düzenin bizi sindirme ve teslim alma çabalarını boşa çıkaracağız. Geleceğimizi hücre duvarları arasına sıkıştırmaya çalışan düzenden ve partilerinden hesap soracağız. Sermayenin kokuşmuş ve çürümüş düzeninin ayakta kalmak için uyguladığı sistematik baskı ve teröre karşı temel hak ve özgürlüklerimiz için mücadeleyi yükselteceğiz!

Sermaye gençliği işsizliğe, yoksulluğa ve
geleceksizliğe mahkum etmeye çalışıyor!

Sermaye iktidarı tarafından en çok ezilen ve sömürülen, kapitalizmin vahşi çarkları arasında acımasızca öğütülen işçi-emekçi gençliktir. Her türlü iş güvencesinden, sosyal haktan, sendikal örgütlülükten yoksun çalışan, sefalet ücretlerine mahkum edilen işçi-emekçi gençler her an kapı önüne konma tehlikesi ile karşı karşıyadırlar. Derinleşen kriz işsizler ordusunu sürekli büyütüyor. Diplomalı işsizlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Büyük kentlerde yaşayan her beş gençten ikisi işsiz durumda.

Düzen partileri her seçim döneminde yaptıkları gibi bugün de işsizlik sorununu çözeceğiz yalanlarına başvuruyorlar. Oysa işsizliğin kaynağı kapitalist düzenin bizzat kendisidir. Kâr, daha çok kâr mantığıyla işleyen bu düzende işsizlik sorununun çözümü mümkün değildir. Düzenin derinleşen krizi işsizliği kitlesel boyutlara ulaştırarak, ücretleri açlık sınırına çekerek, gençliği tam bir geleceksizliğe mahkum etmektedir.

Gençlik ücretli kölelik düzenini ve
işsizliği seçmeyecek!

Gençlik olarak geleceksizliğe mahkum edilmemize izin vermeyeceğiz! Geleceğimizi elimizden almaya çalışan sermaye iktidarına karşı mücadele edeceğiz. Çalışma koşullarının düzeltilmesi için, sendikalı ve sigortalı çalışma hakkı için, iş güvencesi için tüm işçi ve emekçilerle beraber mücadeleyi yükselteceğiz. Kapitalizmin doğasından kaynaklanan işsizlik sorununu kapitalizmle beraber tarihe gömeceğiz.



Geleceğimizi kazanmak için kavgayı seçiyoruz!
“Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu”nu destekliyoruz!

Bu ülkedeki işçi ve emekçilerin emeğini çalarak lüks ve sefahat içinde yaşayanlar, biz gençleri eğitimsiz ve işsiz bırakanlar, kanımızı ABD haydutuna pazarlayanlar, boğazına kadar hırsızlığa, yolsuzluğa gömülmüş olanlar bizleri temsil edemezler. Kurtuluşumuz fabrikalarda anamızın-babamızın emeğini çalanlarda, bizlerin yüzüne okulların kapılarını kapatanlarda, işsiz bırakıp, ağır çalışma koşullarında sefalet ücretine mahkum edenlerde olamaz.

Gençliğin kurtuluşu, ezenlere karşı ezilenlerin safında mücadele etmekte, devrim ve sosyalizm davasını yükseltmektedir. Başka bir alternatifimiz, başka bir seçimimiz yoktur.

Bizim Amerikancı düzen partilerine ve çözümü burjuva mecliste gören reformist-sol partilere verilecek oyumuz yok! Bizleri geleceksizliğe mahkum eden, işsizlik, savaş, yıkım, paralı eğitim, terör ile hayatımızı çekilmez hale getiren sermaye partilerinden sorulacak hesabımız var!

Gençlik olarak, her biri mücadele bayrağını yükseltmeyi gerektiren talep ve şiarlarımız için bizi mücadeleye çağıran bağımsız sosyalist milletvekili adaylarını destekliyoruz. Tüm gençliği işçi sınıfının “Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu” etrafında birleşmeye çağırıyoruz.

Çözüm ne seçimde, ne mecliste!
Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!



Sömürü düzeninde gençliğin geleceği yoktur!

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizmdir!..

(...)

Gençlik; herkese parasız, bilimsel-demokratik, anadilde eğitim hakkı istiyor. Sermaye iktidarı ise üniversiteleri emekçi çocuklarının yüzüne kapatıyor, eğitimi paralı hale getiriyor, gerici, şoven ve yoz bir eğitim dayatıyor.

Gençlik; herkese iş, herkese insanca yaşamaya yeterli ücret istiyor. Sermaye iktidarı ise işşizlik ve sefalet ücreti, ağır çalışma koşulları sunuyor.

Gençlik; özgürlük, adalet, eşitlik, söz hakkı istiyor. Sermaye iktidarı ise faşist terörle, baskılarla, işkence ve katliamlarla, disiplin cezalarıyla, YÖK’üyle, polisiyle gençliğin karşısına dikiliyor.

Gençlik; cehaletten kurtulmak, aydınlanmak, her açıdan özgürleşmek istiyor. Sermaye iktidarı ise gerici yoz burjuva kültürüyle gençliği uyuşturuyor; ona bencilliği, bunalımı, umutsuzluğu, düşkünleşmeyi, uyuşturucu bağımlılığını ve alkolizmi dayatıyor.

Gençlik; özgürlük, eşitlik, barış ve kardeşlik istiyor. Amerikancı sermaye iktidarı ise emperyalizmin sefil çıkarları için gençliği savaşa sürüyor.

Gençlik; sömürüsüz bir dünya, özgür bir ülke, halkların barış içinde kardeşçe yaşadığı bir gelecek istiyor. Kapitalist düzen ise sömürü, savaş ve zorbalık üretmeye, böylece gençliğin geleceğini tümden karartmaya devam ediyor.

Bu düzen gençliğe barış içinde bir dünya, insanca yaşanacak bir gelecek sunamaz. Gençlik, haklı taleplerine ulaşmak için kaderini kendi ellerine almalı, karşısına engel olarak dikilen bu köhnemiş düzeni ortadan kaldırmak mücadelesine kendi cephesinden katılmalıdır. Emperyalist haydutlara ve sömürücü asalaklara karşı işçi sınıfının ve ezilen halkların safında yer almalı, onlarla birlikte savaşmalıdır.

(Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun seçim bildirgesinden...)