6 Kasım 2009
Sayı: SİKB 2009/43

  Kızıl Bayrak'tan
  İşbirlikçi iktidar
“aktif taşeron”luğa hazırlanıyor
  "Açılım süreci”nin tasfiyeci
karakteri netleşiyor!
“Kağıt parçaları”ndan yansıyan
kokuşmuş düzen gerçeği
Sermaye hükümeti yönetmelikle genetiği değiştirilmiş tarım üretimini yasal bir statüye kavuşturdu...
Asgari ücrete sefalet zammı!
  6 milyonla işsizler ordusu büyüyor..
  Metal İşçileri Kurultayı 22 Kasım’da
Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde!
  25 Kasım uyarı grevi hazırlıkları
  25 Kasım uyarı greviyle ilgili kamu emekçileriyle konuştuk
  İşçi ve emekçi hareketinden.
  Büyük devrimin aynasında
parti davası - H. Fırat
  Kapitalist üretim
tarzının doğası - Volkan Yaraşır
  Sağlıkta ticaret ölüm demektir
  Gençlikten
  Hillary Clinton ırkçı-siyonistlere kalkan oluyor!
  Pentagon’un savaş baronlarının
yıllık bütçesi 680 milyar dolar!
  Dünyanın dört bir yanında grevler...
  Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve
Şehir Plancıları Kurultayı
  “Demokratik Türkiye ulusu” hakkında
birkaç söz -2- M. Can Yüce-
  Sincan F Fipi
Cezaevi’nden mektup...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı

Ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları açısından son yıllar mesleki alanda köklü değişimlerin yaşandığı bir dönem oldu. Ağırlıklı olarak mavi yakalı işçilerin sorunları gibi görünen işsizlik, düşük ücret, uzun çalışma saatleri, ücret gaspları vb. sorunlarla yüzleşmek durumunda kalan ücretli teknik elemanlar, konumlarını daha sık tartışmaya başladılar.

Bu kapsamda 2007 yılında TMMOB ve bağlı odalar bünyesinde “TMMOB Mühendislik, Ücretlendirme ve İstihdam Sempozyumu” düzenlendi. Mühendis, mimar ve plancıların meslek yaşamında karşılaştığı sorunlar ve örgütlenme biçimleri tartışmaya açılmış oldu. TMMOB’nin 2008 yılında gerçekleşen 40. Dönem Genel Kurulu’nda da ücretli ve işsiz mühendis, mimar ve şehir plancılarının sorunları ile ilgili kararların alınacağı bir kurultay yapılması kararı alındı. Bu karara uygun olarak 14-15 Kasım ‘09 tarihinde “Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı” yapılması karara bağlandı.

Kurultayın yerel toplantılarla ve kurultaylarla örgütlenmeye çalışılması, böylece geniş bir kesimi kapsaması amaçlanmıştı. Ancak bu açıdan çok da istenen bir tablonun oluştuğunu söylemek zordur. Gerek kurultayların, gerekse de toplantıların ön çalışmasında ortaya çıkan eksiklikler, kurultayın yeterince duyurulamaması, mühendis, mimar ve şehir plancılarının yoğun olarak çalıştığı yerlerde yapılması planlanan tartışma toplantılarının yeterince etkin yapılamaması kurultay sürecinin en belirgin zayıflıkları olarak sıralanabilir.

Bu zayıflıklara rağmen kurultay birçok çevrede heyecan yarattı. Teknik elemanların sınıfsal yapısı, çalışma yaşamındaki sorunları ve örgütlenmesi üzerine ciddi bir tartışma ortamı yaratılmış oldu. Öncesinde yapılan yerel kurultayların forum şeklinde örgütlenmesi, Kurultayı, sırf yapılmış olması için yapılan başka bir dizi etkinlikten ayıran yönü oldu. Ayrıca kurultaya sadece ücretli çalışanların katılacağının açıklanması, sembolik olarak da olsa, görmeye çok da alışık olmadığımız bir tutumun ifadesi sayılabilir.

Kurultayın tartışma başlıkları ise şöyle:

* Ücretli mühendis, mimar ve şehir plancılarının çalışma yaşamını belirleyen yasalar.

* Ücretli mühendis, mimar ve şehir plancılarının çalışma koşulları.

* Ücretli mühendis, mimar ve şehir plancıları için asgari ücret ve ücret.

* Kamu ve özel sektörde çalışan ücretli mühendis, mimar ve şehir plancılarının özlük hakları ve iş güvencesi.

* Kapitalizmin dünyadaki ekonomik krizi ve özlük haklarına etkileri.

* İşsizliğin ve güvencesizliğin mühendis, mimar ve şehir plancıları üzerinde etkileri.

* Ücretli ve işsiz kadın mühendis, mimar ve şehir plancılarının çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunlar ve çözümleri.

* Özelleştirmenin mühendis, mimar ve şehir plancıları üzerindeki etkileri.

* Çalışma yaşamında karşılaşılan diğer sorunlar ve çözüm önerileri.

* Örgütlenme; TMMOB, sendikalaşma ve diğerleri.

Teknik elemanların örgütlenmesi tartışması çok eskiye dayansa da bu tartışmanın teknik elemanların sınıfsal konumları ile birlikte ele alınarak yapılması yeni bir olgu olarak tanımlanabilir. Kapitalizmin değişen dengeleri içinde geçmişin ayrıcalıklı işçileri konumundaki teknik elemanlar büyük bir yıkım ve konum kaybı yaşadılar. Krizle birlikte teknik elemanların kapitalizmin yıkımından muaf olmadığı ortaya çıkarken teknik elemanların sınıfsal zeminde bir örgütlenmeden yoksun oldukları için burjuvazinin saldırıları karşısında savunmasız durumda oldukları anlaşılmış oldu. Bu noktada mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki örgütü konumundaki TMMOB, bu tartışmaların muhatabı konumuna geldi.

Her ne kadar toplumsal muhalefetin içinde önemli ve köklü bir yere sahip olsa da TMMOB, ne bugünkü gibi ağırlıklı olarak patronlardan oluşan yönetimleriyle ne de bir meslek örgütü kimliğiyle bu yükü kaldırabilecek bir noktada değildir. TMMOB bugün durduğu noktaya hiç de bir sınıf örgütü kimliğiyle değil ancak aydın kimliğiyle gelmiş, sınıfsal açıdan heterojen bir meslek örgütüdür. Tüm bunlara karşın TMMOB, gerek toplumsal muhalefet içindeki yeri, gerekse de yarattığı güçlü muhalefet geleneğiyle halihazırda bu alandaki tek mücadele örgütü konumunu korumaya devam etmektedir.

Örgütün yapısına da bakıldığında yaklaşık 350 bin üyesinin 280 bininin ücretli çalışan olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunun büyük bir kısmının da ağır çalışma koşulları altında çalıştığı bilinen bir gerçektir. Ancak örgüt hem kendi bürokratik yapısıyla, hem de mühendis, mimar ve şehir plancılarının ön yargıları nedeniyle kendi tabanıyla buluşmayı başaramamaktadır. Ayrıca sınıf hareketinin gerilemesinden beslenen bu kopukluk çelişik bir tablo ortaya çıkarmıştır.

Tablo özetle şöyledir; siyasal yelpazenin solunda mesleki bir örgüt, bu örgütün patron yöneticileri, ücretli çalışan ama ne siyasal ne de örgütsel olarak emek cephesinde yer alan üye ağırlığı…

Böylesi karmaşık bir denklemin içinde debelenmenin doğal sonucu ise bir dizi ileri unsur için net politik bir çerçeve oluşturamamak olmaktadır. Ancak devrimci politika açısından mesele bu karışık denkleme bir çözüm oluşturmak değil nesnel gerçekler üzerinden politika üretmek olmalıdır. Yani her ne kadar TMMOB, mühendis, mimar ve plancıları açısından tek örgüt konumunda olsa da, teknik emekgücünün örgütlenmesi sınıfsal bir sorundur ve bu savunulmak zorundadır. Bu bir iyi niyet söylemi olarak veya işçilerle dayanışma anlamında değil işin sınıfsal tahlilinin bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Bu noktada birleşik bir tarzda emekten yana unsurlar ile güçlü bir muhalefet cephesi örmek TMMOB gibi önemli bir mevzi açısından ama asıl olarak sınıf hareketi açısından izlenmesi gereken hattır.

“Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı” bu noktada ön açıcı bir rol oynamalıdır. Kurultayın en geniş katılımla yapılması ve bu noktada tüm sorumluluk kurultay organizasyonuna atılmadan güçlü bir çağrının örgütlenmesi gerekmektedir. Elbette katılım ilk elden duyarlı çevreler üzerinden gelişecektir ancak bu nesnelliğe teslim olunmadan çağrı ücretli çalışan tüm mühendis, mimar ve şehir plancılarına ulaşmalıdır.

Kurultayın bir dizi dar grupçu anlayışın çekiştiği bir alan olmaması, hele de seçimlerin yaklaştığı bir dönemde dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Böylesi bir durum önemli bir imkanın heba edilmesi anlamına gelecektir.

Kurultaya az bir zaman kala bazı eksiklikler yaşansa da ardından gelen ve 21-22 Kasım tarihlerinde yapılacak olan “TMMOB Kadın Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı” ve seçim süreci halen büyük olanaklar taşımaktadır. Ancak bu olanağı sonuç üreten bir biçimde kullanmak için sürecin öncesinde ve sonrasında herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Kurultay seçim hesaplarının bir sonucu olarak koltuk kapmak isteyen anlayışların heba ettiği bir imkan değildir. Kurultay, ücretli mühendis, mimar ve şehir plancılarını sınıf mücadelesinin bir parçası haline getirmeye çalışmanın bir imkanı olarak görülmelidir. Tersini savunan tüm liberal ve bürokratik anlayışlarla bu çerçevede hesaplaşmak gerekmektedir. Ayrışma çıkar kavgaları üzerinden değil sınıfsal bir eksende yaratılmalıdır. Bu anlamda kurultay önemli bir başlangıç noktası olabilir.

Toplumcu Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları olarak bizler işçi sınıfının bir parçası olarak teknik elemanların sorunlarının kaynağının kapitalist sistem olduğunu biliyoruz. Gerek düşük ücretler, hak gaspları, ücretsiz mesailer, işsizlik gibi çalışma yaşamındaki sorunların, gerekse de iş güvenliği, mesleğin onuruna uygun olmayan işlerde çalışmak, insanlığa değil sermayeye göre üretim yapmak gibi mesleki sorunların kaynağı sermaye düzenidir. Bu kapsamda bir meslek örgütü olan TMMOB bu gerçeğe uygun politikaların yapılabileceği bir alan olarak görülmeli, ancak örgütlenmenin asıl adresi sınıf örgütleri olmalıdır. Bunu başarmak hem TMMOB’yi, hem de teknik emekgücü hareketini ileriye taşıyacak tek yoldur. “Ücretli ve İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı”na da bu kapsamda bakılmalı alınacak kararlar bu mücadeleye bir kılavuz olmalıdır.

Toplumcu Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları


TMMOB Ücretli-İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı

Tarih: 14-15 Kasım 2009

Yer: İTÜ Maçka Kampusu Mustafa Kemal Anfisi